Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Gazze'li çocuklar (1 Kullanıcı)

hasgül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Mar 2009
Mesajlar
1,965
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45



GAZZE’Lİ ÇOCUKLAR

Gazze’de çocuklar
körebe oynuyor,
Çoğu ebe !..
Ve..
Hiçbiri körebeyi bilmiyor
Ebeler,
kaçacak sığınak arıyor !..


GAZZE'DE SAKLAMBAÇ
Çocuklar sağa-sola kaçışıyor
Analar çocuklarını arıyor,
bulmaktan korkarak,
...her taşın altında


SOBE
Gazze’de,kurşunlar çocukları
sırtından "Sobe"liyor...
Yanakları kıpkırmızı,kandan
Korku damlıyor,bakışlarından,
Son çığlıklar geliyor Gazze’den
Nefes alıyor ama yaşıyor musun?
 

hasgül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Mar 2009
Mesajlar
1,965
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Peygamberim s.a.v. Derdim Kızıldeniz’den aşkın. Çocuk yüreğim kabullenemiyor. O yüzden hayret içerisindeyim, o yüzden şaşkın. Şaşkınlığım için geldim sana. Çocuk yüreğimle kucakla beni diyerek geldim. Ya sen, sen gelmez misin efendim? Yaramı mübarek elinle sarasın isterdim.

Bir seher vakti gökten yaş yağdı başımıza.
Güneşi bekliyordum oysa. Sabahı bekliyordum.
Bir ışık kütlesi, koca bir alev topu düştü çatımıza. Gök yarıldı sanki.
Ay düştü hanemize. Sevgiyi unuttu insan ordusu.
Yüreğim o yüzden yanıyor iki cihan serveri s.a.v.
O yüzden sığındım sana doğrusu.
Bana ellerinden verebilir misin bir yudum su.
Bir seher vakti kin düştü hanemize, garez düştü, nefret düştü.
Barışa ve sevdaya dair kurulu dünyamızı silkeledi şöyle bir.

Beton blokların altında kaldı çocukluğum.
Beton duvarlar arasında kaldı annem, şu demir enkazında babam.
Böyle başladı benim bitmez yolculuğum. M
eleklere söyledim “Habibe götürün kanlı gözyaşımı” diye.
Bana şarapnelsiz bir bahar edemez misin hediye?
Hediye istemeye geldim, bahar istemeye geldim. Sen gelmez misin efendim? Gelsen de bana silah sıkanları göresin isterdim. Dertleri ne imiş, sorasın isterdim
.
 

hasgül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Mar 2009
Mesajlar
1,965
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Gazze'nin masum bebekleri, küçücük çocukları. Günlerdir sizin cennet fotoğraflarınıza bakıyoruz. Bakamıyoruz, bakar gibi yapıyoruz. Yüreğimiz, yüreklerimiz daralıyor.
Daralıyor, sıkışıyor, bitiyoruz. O dağınık saçlarınız. Ecel rüzgârında dalgalanır gibi. Ne güzel saçlarınız var sizin. Ne de güzel, yaşar gibi bakan donuk gözleriniz. Anlamaya çalışıyorum, bize neler anlatıyor, neler fısıldıyorsunuz.

Yüzleriniz ne güzel. Ölümün izleri tutunamaz mı sizin yanaklarınızda?

Siz nasıl bakıyorsunuz öyle? Ne diyorsunuz katılaşmış, katran sürünmüş, pas tutmuş vicdanlara? Zalimin bombalarına, mermilerine en büyük cevap siz misiniz?

Anneleriniz size doyamadan, babalarınız doya doya koklayamadan, nasıl da kayıp gittiniz ellerinden, ellerimizden. Giderken, bütün dünyanın çocuklarını sorulara boğdunuz. Sizin masum yüzlerinize bakarken evde annelerine, babalarına sorup durdular: Çocuklar neden ölüyor anne? Çocukları neden öldürüyorlar?

Cevap veremedi kimse. Boğazlara bir düğüm atıldı. Ne diyecektik? Ne demeliydik?

Ben o güzel yüzlerinize önce cesaret edip, bakamadım. Toplayamadım kendimi. Sonra dayanamadım. Bak dedim, onlar cennet yüzleri. Bir de dağınık saçlarınıza takıldım. Ne güzelmiş şehit bebeklerin saçları. Okşamak isterdim. Cennetten kokular sürünmüştür şimdi onlara diye koklamak isterdim. Yüzüm olur muydu? Elim gider miydi? Suçluyuz hepimiz...

Sonra teselli aradım. Cennette Peygamberimiz okşayacak o saçları, o masum başları. Peygamber şefkati dedim. Düşündüm sonra, Kasım'ı, Abdullah'ı, İbrahim'i okşar gibi okşayacak Gazze'nin cennet çocuklarını. Kim bilir nasıl da oyunlar oynardı, Peygamberim, tutarak ellerinizden. Size elleriyle yemişler verirdi, sizinle yarış ederdi kim bilir. Cennet çocukları, nasıl da özenirlerdi size kim bilir. Sorarlardı sizi, bunlar da kim? Kim böyle İnsanlığın İftihar Tablosu'na arkadaş olanlar? Siz cevap mı verirdiniz: Biz Gazze'nin çocuklarıyız. Yan yanaydı küçücük kefenlere sarılı bedenlerimiz. El eleydik, sıra sıraydık, ellerdeydik, havalardaydık. Doğrudan geldik biz buraya... Sizin orada bahçeleriniz mi olurdu; adını Gazze mi koyarlardı?

Siz cennetin kapısında annelerinizi babalarınızı almadan gitmez misiniz? Bizi de bekleyin... Bizi de işaret edin...

O masum yüzleriniz, o sıra sıra cennet kundaklarına sarılmış halinizle siz, bize bütün hayatı sorgulatan bakışlarınızla siz, boşuna ölmüş olamazsınız. Anladıklarımızdan, daha büyüktür anlattıklarınız. Siz kurumuş çöllere can veren rahmet damlaları gibi, yüreklere şefkat, merhamet yağdırıyorsunuz. Siz, bilseniz ne çok taşlaşmış kalbi çözdünüz, erittiniz. Siz, "sadece ben" diyen insanlara, yüreği hatırlattınız. Kanayan bedenlerinizle, vicdanları kanattınız. Kurumuş nice göz pınarına yaş yürüdü, bakarken o bakılamaz gözlerinize... Siz buğday tohumu gibi hatta ondan da öte, bir düşünce toprağın bağrına milyon dirildiniz. Bizi insanlığımıza dirilttiniz.

Eğer ihtiyar dünyamız bir bahar daha yaşayacaksa, taşlaşmış kalplerle gelmez o bahar. Merhamet, şefkat, vicdan gelmeli önce. İnsan dirilecekse, insaniyet dirilmeli önce. Demek size düştü, sizin masumiyetinize düştü bu görev.

Size o zalim, o merhametsiz, o kalpsiz adamlar, kadınlar nasıl da kıyıyorlar. Nasıl da utanmıyorlar.. korkmuyorlar.. pişman olmuyorlar... Siz, Gazze'nin cennet çocukları, siz onları teşhir ettiniz. Onlara destek verenleri teşhir ettiniz. İnsan hakları, hayvan hakları diyenlerin suskunluğunu, ortadan kayboluşlarını teşhir ettiniz. Nasıl da yakalandılar, masum bakışlarınızda... Bu kadarını ummayan, bu kadarını düşünemeyen, "medeniyet, demokrasi, insan hakları falan filan var artık, böyle vahşetler Nazilerin döneminde kaldı artık" diyenlere, en anlatılamazı anlattınız.

Gazze'nin cennet çocukları, kararan vicdanları sarstınız. Dünyaya dalan Müslümanlara, mümin olma şuurunu hatırlattınız. Dağınık saçlarınız ve yaşıyormuş gibi bakan gözleriniz, on günde ne çok şey anlattı bize... Eminim, ahınız, kalmaz düştüğünüz yerde...

HÜSEYİN GÜLERCE
 

hanzala44

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Eyl 2009
Mesajlar
268
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
rabbim lanetini onlardan esirgemesin
 

melek4545

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
3,460
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
32
Konum
İstanbul
1231081117siargunlugu_gazze.jpg


allah razı olsun kardeşim
 

hasgül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Mar 2009
Mesajlar
1,965
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
1231081117siargunlugu_gazze.jpg


allah razı olsun kardeşim

Allah cc. cümlemizden razı olsun kardeşim.
Selametle...

Gazze’de,kurşunlar çocukları
sırtından "Sobe"liyor...
Yanakları kıpkırmızı,kandan
Korku damlıyor,bakışlarından,
Son çığlıklar geliyor Gazze’den
Nefes alıyor ama yaşıyor musun?
 

Su-Eda

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Tem 2009
Mesajlar
5,725
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
40
[FLASH]http://www.dailymotion.com/swf/x7yyem[/FLASH]

Bir Filistin Gerçeği - Senai DEMİRCİ,Eşref ZİYA,Fatih ULAŞ
 

hasgül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Mar 2009
Mesajlar
1,965
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Bagislayin beni!
Kenarlarinda renkli çiçekler olan mektup kagitlarina yazmak isterdim
Kelebek kanatlari boyamayi, kuslarin ötüsünü dinlemeyi,
Hatta ucurtma uçurmayi ben de ögrenebilirdim.
Mektubumun kenarlarina renkli cicekler cizemedim.
Kelebak kanatlarini boyamayi, kuslarin ötüsünü dinlemeyi,
Ucurtma ucurmayi beceremedim.

Bagislayin beni!
Resim cizmeyi,çiçek boyamayı,kelebek kanatlarını sevmediğimden değil
Ben, top atesleri, bomba gürültüleri arasinda dogdum

Yasim 13.
Ninniler yerine, makinelilerin takirtilariyla büyüdüm
Renklerden ilk önce kan kirmizisini tanidim
Çiçeklerden önce ölülerin arasinda dolandim
Kelebeklerle hic saklambac oynayamadim.
Üç yasimdayken en büyük abimi, sekizimde ortancayi kaybettim
Babami ellerini bağlayarak götürdüklerinde dokuzundaydim
Gömdügümüzde onumda
Ablam 15inde terk etti evi.
15 inde kizlar okula gider. 17sinde dantel örer. Ceyiz sandigi düzer
Bizim burada 15inde kizlar savasa gider
Secme hakki tanimaz Israil zorbasi.
Ya evinde oturup ölümü bekleyeceksin.
Ha bugün, ha yarin diye diye yasarken öleceksin ya da...

Ölümlerin atesinden sesleniyorum size duyuyormusunuz?
Filistin'im ben anliyor musunuz?
Cünkü kanli topraklarda büyürken yasamayi...
Cicek boyamayi degilse de mezar taslarinda cicek büyütmeyi
Kelebek kovalamayi degil ama, tüfek tutmayi ögrendik.
Bu kadar nefret, bu kadar aci arasinda yasamayi
Karanliklar arasindan günese bakmayi ögrendik
Onun icin kocaman ve karadir gözlerimiz
Onun icin hala simsicaktir, düsmana tas atarken nasirlasan minik ellerimiz

Sokak aralarinda mermi kovanlarindan oyuncak yaptik
Patlamamis el bombalari topladik
Mayinlarin üstünde sek sek oynadik
Evimizi yiktilar dün. Mahallemizi yaktilar.
Mermi kovanlariyla misket oynarken üzerimize bombalar attilar
Üc arkadasim can verdi.Üc kücük cocuk
Bagislayin beni kurtaramadim!
Sarkmisti omzumdan asagi kanli kolum,uzatamadim
Elim düstü yere, kolum caresiz...
Kanlarimiz karisti birbirine.
İşte orada kankardeş olduk biz.
Gözlerim karardi önce, basim döndü,
Ama uyumak istemiyorum
Uyursam arkadaslarim bu dünyadan göcer diye korkuyorum.

Bagislayin beni!
Yasim 13.
Burada çocuklar çocuk olmaz.
Bebeler bile yaşamak için beşikten siper yapar.
Cünkü Israil denilen zorbanin Amerikan bombalari besikleri bile mezar yapar
Ölümlerin icinden büyüyorum.
MİNİCİK YÜREGİMLE ATEŞLERIN ARASINDAN ÖFKEYLE GELIYORUM.
DUDAKLARIMDAN DÖKÜLEN ÖZGÜRLÜK TÜRKÜLERİNİ DUYUYOR MUSUNUZ?
FILISTIN'IM BEN ANLIYOR MUSUNUZ?
 

hasgül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Mar 2009
Mesajlar
1,965
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Bagislayin beni!
Yasim 13.
Burada çocuklar çocuk olmaz.
Bebeler bile yaşamak için beşikten siper yapar.
Cünkü Israil denilen zorbanin Amerikan bombalari besikleri bile mezar yapar
Ölümlerin icinden büyüyorum.
 

hasgül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Mar 2009
Mesajlar
1,965
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Eğer ihtiyar dünyamız bir bahar daha yaşayacaksa, taşlaşmış kalplerle gelmez o bahar. Merhamet, şefkat, vicdan gelmeli önce. İnsan dirilecekse, insaniyet dirilmeli önce. Demek size düştü, sizin masumiyetinize düştü bu görev.
 

hasgül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Mar 2009
Mesajlar
1,965
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
İsrail'in son Gazze saldırılarında kullandığı fosfor bombaları Gazze'nin geleceğini nasıl etkiledi?

İşte İsrail saldırılarının geride bıraktığı büyük yıkım:


İsrail'in Gazze saldırılarından sonra Gazze'de özürlü doğan çocukların sayısında ciddi bir artış meydana geldi. Gazze saldırıları sırasında hamile olan Gazzeli Anneler, hava saldırılarının anne karnındaki bebekleri dahi etkileyen kimyasallar içerdiğini dile getirirlerken, Gazze'nin en donanımlı hastanesi olan Şifa Hastanesi'nde çalışa doktorlarda bu iddiları doğruluyor. Özellikle kullanılan bombaların etkisiyle anne karnındaki bebeklerin yeterince gelişemediği doktorlar tarafından ifade ediliyor.

BOMBALAR GAZZELİ BEBEKLERİN GENETİĞİNİ BOZUYOR!

İsrail'in büyük çaplı hava saldırılarında 1.400'den fazla Gazzeli hayatını kaybetmişti. 5.450 civarında kara,hava ve deniz bombardımanı yapan İsrail'in kullandığı silahlar, Gazze'nin geleceği olan bebeklerde de ciddi hasara yol açtı.

Geçtiğimiz yılın Ağustos-Eylül dönemi ile 2009 yılının Ağustos-Eylül dönemi arasında yapılan karşılaştırma sonucunda, doğum kusurları ile doğan bebeklerin oranında % 50 oranında bir artış saptandı. Sağlık Bakanlığı yetkilisi Dr.Muaviye Hasaneyn'in ifadesine göre, bazı bebekler ise organları eksik olarak doğuyor. Özellikle bacakları eksik olan bebeklerin sayısı ciddi oranlara ulaşmış durumda.


YASAK SİLAHLAR 'İŞARET' İÇİN KULLANILMIŞ!

Doktorlar, sözkonusu bebeklerin İsrail'in kullandığı yasadışı silahların kurbanı olduğunu belirtiyorlar. Embriyoloji uzmanları tarafından yapılan araştırmalar sonucunda, İsrail'in kullandığı silahların bebeklerde genetik deformasyana yol açtığı saptandı.

Araştırmacı ve uzmanlar ise kanıtları değerlendirerek, İsrail'in yoğun nüfusun yaşandığı alanlardan beyaz fosfor kullanması nedeniyle ceninlerde biyolojik kusuların oluştuğunu savunuyorlar.

İsrail ise beyaz fosforun saldırılar için kullanılmadığı sadece hedeflerin işaretlenmesi için kullanıldığını iddia ediyor.

Askeri hedeflere ve nüfus merkezlerine karşı bir silah olarak beyaz fosfor kulanılması 1980 yılından beri yasak.

Askeri hedeflere nüfus merkezleri içinde yer bile karşı bir silah olarak beyaz fosfor kullanmak, Konvansiyonel Silahlar üzerinde 1.980 üçüncü Kongre tarafından yasaklanmıştı.
 

hasgül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Mar 2009
Mesajlar
1,965
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45


Filistin, yalnız ülke...
Tanklara karşı taş,
Kendi topraklarında tutsak.
Kan, savaş...

Ne denebilir ki?
İnsanlıktan utanarak...
Damarlarımda donmuş kanım,
Beynim uyuşuk.

Bildim bileli kendimi
Hep gözyaşı, hep
Tek taraflı savaş...
Nereye kadar zorla işgal?

Boğazımda düğümlenmiş
Bir haykırış.
Beynimde sözcükler;
Birşeyler yapmalı...

İnsanlık adına!
 

hasgül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Mar 2009
Mesajlar
1,965
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Bileniyorum büyüyorum ve çoğalıyorum
Size inat.
Çünkü biliyorum size en çok koyanın
Bu olduğunu

Siz söyleyin bana nerdesiniz
Söylemeyin isterseniz
Nasıl olsa
Söyleyecek arkasında saklandığınız taş ve ağaç
Yoksa Ğarkad ağacının arkasında mısın ey Yahudi
Olsun merak etmeyin
Orada da bilirim sizi teker teker bulmayı

Ben buradayım
Siz nerdesiniz
Zulmün gaddarlığın kinin ve nefretin dölü
Nerdesiniz…


Bebek Musa sandukasında
Nil’de yol alıyor
Firavun sarayına
Onun gibi büyüyor ve onun gibi geliyorum
Çağın Firavun minyatürünün üstüne
Câlût’un karşısına çıkarak
Devirdim onu sapanımdaki taşımla
Aldırmadım tınmadım
Silahlarına zırhına
Ve ürkmedim iri yarı ama kof cüssesinden
İşte ey Calut’un müsveddesi
Korkar mıyım sanırsın
Uçağından tankından bombandan
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt