Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Furkan (2 Kullanıcı)

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
“Ey iman edenler, eğer Allah’tan korkarsanız O, size iyi ile kötüyü ayırt edecek bir anlayış verir, suçlarınızı örter ve sizi bağışlar. Çünkü Allah büyük lütuf sahibidir” (Enfal, 29).İnsanların Allah’tan korkmaları derece derecedir. Allah’ı en çok bilenler, dolayısıyla nefsini en çok bilenler O’ndan en çok korkanlardır. Allah’tan korkmak bizleri O’nun emrettiklerini yapmaya, yasakladıklarından da kaçınmaya götürür. Allah’tan korkmak O’nun azabından korkup rahmetine sığınmaktır. Bu, saygı ile karışık bir korkudur. Bir de aşıkların, sadıkların Allah’tan korkması vardır ki, bu daha çok Allah’ın kuluna olan sevgisinin ve şefkatinin, arada oluşmuş olan güzel bağın yitirilme korkusudur.
Gerçek aşıklar cehennemden korkar cenneti umarlar ancak aslında sadece Allah’ı ve rızasını isterler. Bu, la maksude illallah, la matlube illallah ölçüsünü yaşayanlar içindir. Herhalde onlar takvaya ermiş kullardır ki onlar için tek gaye ve tek istenen Allah’tır.
Allah Teala buyurur ki; ”Kullarımdan velilerim, yarattıklarımdan sevdiklerim Beni zikredenlerdir ki, zikirlerine karşılık Ben de onları zikrederim” (Ahmed b. Hanbel, Müsned).
İnsan sevdiğini zikreder, sevilen Allah (cc) olunca, O’nun zikredilmesi kulu hem muhabbetullaha yani Allah sevgisine, hem de marifetullaha yani Allah’ı bilmeye yaklaştırır.
“(Ey Resulüm) nefsini, sırf rızasını dileyerek sabah akşam Rabbini zikredenlerle (çağıranlarla) birlikte sabret(tir.) Dünya hayatının süsünü isteyerek gözlerini onlardan çevirme. Bizi anmaktan kalbini gafil kıldığımız, kötü arzularına uymuş ve işi hep aşırılık olan kimseye itaat etme!” (Kehf, 28).
İlk ayette iyi ile kötüyü ayırt edecek bir anlayıştan bahsedilmiş. Bu da nefis terbiyesi ve tezkiyesi, özellikle zikir ve ibadet yoluyla kalbin parlaması ve kalp gözünün açılmasıdır. Kalp zikir ve ibadet yoluyla tertemiz olur, parlarsa ilahi tecelliler ve sinyaller o kalpte belirmeye başlar.Böylece iyiyi kötüden ayırabilecek bir anlayış da insana verilir. Allah cümlemize böyle bir anlayışa ermeyi nasib eylesin.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt