Fırtına Öncesi Sessizlik
Bir ülkenin ve ulusun en önemli varlıklarıdır çocuklar… Peki, gerçekten bu önem bilinerek büyütülüyor mu çocuklarımız? Hangi sorunlarına kalıcı çözümler bulundu? Son zamanlarda en fazla gündemde kalan ve gündemi sürekli meşgul eden çocuk sorunlarının ne kadarı çözüme ulaştı? Çocuklar iyi yönleriyle mi meşgul ediyorlar gündemi? Ne yazık ki hayır…
Her yıl yüzlerce çocuğumuz hayatını yitiriyor!! Kimi açlıktan, kimi yuvasızlıktan, kimi sevgisizlikten, kimi ekmek peşinde koşarken, kimi uyuşturucudan, kimi dayaktan, kimi ise..!! Böyle sıralanıp gider bu maddeler. Günlerdir gündemde çocuk yaralanmaları, çocuk kaçırılmaları, tecavüz olayları, kesici aletlerle yaralama/yaralanmalar, ve daha niceleri..!! Hedefi sadece çocuklar oluşturuyor.
Peki, suçlu çocuklar mı?
Suçlu kendileri mi? Toplum mu? Anne-Baba mı? Sevgisizlik mi? Duyarsızlık mı? Yoksa TV mi?
Bir hafta önce kaçırılarak tecavüze uğrayan, telle boğularak ve insafsızca cesedi yakılan o minik bedenin günahı neydi sorarım sizlere? Bunu yapanları sallandırmak lazım diyoruz o zamanda karşımıza insan haklarını savunan birkaç kişi dikiliyor. Peki, bu beden insana ait değil miydi? Onun insan olma hakkı yok muydu? Sebep ne olursa olsun hiçbir beden ölümü hak etmez. İnsan değeri bu kadar mı ucuzladı? Peki bir subayın 3-4 gün önce küçük bir kız çocuğuna tecavüz edecekken yakalanmasına ne demeli..!!
Asıl konu ise bu tür olayların hep çocuklara yapılması.. nedeni çok basit aslında, onlar savunmasız, onlar haklarını arayamaz, onlar en çabuk kanabilen varlıklar.! Kimileri belki hiç yemedikleri bir şekere, kimileri ailesi tarafından şiddete maruz kalmamak için uzatılan bir miktar soğuk paraya kanıp bu durumlara alet ediliyorlar. Bunların sokağa itilmesinde, dayağa maruz kalmasında, bir dilim ekmeğe bile hiç korkmadan ve başına ne geleceğini bilmeden uzanan bu çocuklarımızın en büyük suçlusu bizler değil miyiz?
Tek sorun onların bu durumlara maruz kalması da değil, yanlış yönlendirmeler… Çocukların televizyona olan ilgisini hepimiz çok iyi biliriz. Günlerdir “Kurtlar vadisi dizisinde sayın pek muhterem Polat Alemdar’ın gırtlak kesme sahnesi durmadan avaz avaz bağırılarak yayınlanıyor.” Bizim insanımızda bu sahneden çok hoşnut olmuş ki, bu sahneyi internetten indirme (Download) rekortmeni olmuş. Ve bu sahneyi indirenlerin çoğunun 12–15 yaş grubu olduğu tespit edilmiştir. Gelin görün ki çocuklarımızda şiddet durumu her geçen gün azımsanamayacak derecelere varmakta. Hani bir atasözümüz var. “silah icat oldu, mertlik bozuldu” bu sözü değiştirerek “Televizyon icat oldu, düzen bozuldu” desek, en yaraşanı olur herhalde!. Yarınlarımızı güvenle emanet edeceğimiz eli bıçaklı olan bu çocuklar mı olacak?
Artık gözlerinizi açın ve bu televizyon lanetinin bize neler yaptığına bir bakın. Bakın ki yarın evinizde sizleri satır ve bıçaklarla bekleyen çocuklarınız olmasın…
ALINTIDIR..Bir ülkenin ve ulusun en önemli varlıklarıdır çocuklar… Peki, gerçekten bu önem bilinerek büyütülüyor mu çocuklarımız? Hangi sorunlarına kalıcı çözümler bulundu? Son zamanlarda en fazla gündemde kalan ve gündemi sürekli meşgul eden çocuk sorunlarının ne kadarı çözüme ulaştı? Çocuklar iyi yönleriyle mi meşgul ediyorlar gündemi? Ne yazık ki hayır…
Her yıl yüzlerce çocuğumuz hayatını yitiriyor!! Kimi açlıktan, kimi yuvasızlıktan, kimi sevgisizlikten, kimi ekmek peşinde koşarken, kimi uyuşturucudan, kimi dayaktan, kimi ise..!! Böyle sıralanıp gider bu maddeler. Günlerdir gündemde çocuk yaralanmaları, çocuk kaçırılmaları, tecavüz olayları, kesici aletlerle yaralama/yaralanmalar, ve daha niceleri..!! Hedefi sadece çocuklar oluşturuyor.
Peki, suçlu çocuklar mı?
Suçlu kendileri mi? Toplum mu? Anne-Baba mı? Sevgisizlik mi? Duyarsızlık mı? Yoksa TV mi?
Bir hafta önce kaçırılarak tecavüze uğrayan, telle boğularak ve insafsızca cesedi yakılan o minik bedenin günahı neydi sorarım sizlere? Bunu yapanları sallandırmak lazım diyoruz o zamanda karşımıza insan haklarını savunan birkaç kişi dikiliyor. Peki, bu beden insana ait değil miydi? Onun insan olma hakkı yok muydu? Sebep ne olursa olsun hiçbir beden ölümü hak etmez. İnsan değeri bu kadar mı ucuzladı? Peki bir subayın 3-4 gün önce küçük bir kız çocuğuna tecavüz edecekken yakalanmasına ne demeli..!!
Asıl konu ise bu tür olayların hep çocuklara yapılması.. nedeni çok basit aslında, onlar savunmasız, onlar haklarını arayamaz, onlar en çabuk kanabilen varlıklar.! Kimileri belki hiç yemedikleri bir şekere, kimileri ailesi tarafından şiddete maruz kalmamak için uzatılan bir miktar soğuk paraya kanıp bu durumlara alet ediliyorlar. Bunların sokağa itilmesinde, dayağa maruz kalmasında, bir dilim ekmeğe bile hiç korkmadan ve başına ne geleceğini bilmeden uzanan bu çocuklarımızın en büyük suçlusu bizler değil miyiz?
Tek sorun onların bu durumlara maruz kalması da değil, yanlış yönlendirmeler… Çocukların televizyona olan ilgisini hepimiz çok iyi biliriz. Günlerdir “Kurtlar vadisi dizisinde sayın pek muhterem Polat Alemdar’ın gırtlak kesme sahnesi durmadan avaz avaz bağırılarak yayınlanıyor.” Bizim insanımızda bu sahneden çok hoşnut olmuş ki, bu sahneyi internetten indirme (Download) rekortmeni olmuş. Ve bu sahneyi indirenlerin çoğunun 12–15 yaş grubu olduğu tespit edilmiştir. Gelin görün ki çocuklarımızda şiddet durumu her geçen gün azımsanamayacak derecelere varmakta. Hani bir atasözümüz var. “silah icat oldu, mertlik bozuldu” bu sözü değiştirerek “Televizyon icat oldu, düzen bozuldu” desek, en yaraşanı olur herhalde!. Yarınlarımızı güvenle emanet edeceğimiz eli bıçaklı olan bu çocuklar mı olacak?
Artık gözlerinizi açın ve bu televizyon lanetinin bize neler yaptığına bir bakın. Bakın ki yarın evinizde sizleri satır ve bıçaklarla bekleyen çocuklarınız olmasın…
ben okudum kardeşlerim, ve çok hak verdim sizinle de paylaşmak istedim..