Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Fıkıhtan örnekler (1 Kullanıcı)

HUSEYIN SASMAZ

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2009
Mesajlar
1,204
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
FIKIHTAN ÖRNEKLER


--------------------------------------------------------------------------------

Sahabeler Rıdvanullahi Aleyhim, Arap idiler. Arapça onların mizaçları idi. Arap lisanını çok dakik ve kapsamlı bir şekilde bilen alim kişilerdi. Rasulullah SallAllah’u Aleyhi Vesellem’in yanından ayrılmıyorlardı. Kur'an, onlar Rasül’ün yanında iken inmekteydi. Rasül’ün haklarında Allah’ın hükümlerini açıkladığı hadiseler onların gözleri önünde cereyan ediyordu. Onlar, Şer’iatı da kapsamlı bir şekilde tam olarak bilen âlim kişilerdi. Onlar, kendilerine hakkında Allah’ın hükmünün açıklanması gereken bir vakıa sunulunca, onun hakkındaki Şer’i hükmü, nâstan ya da nâssın anlamından çıkartmış oldukları görüşlerini açıklayarak ortaya koymaktaydılar. Onlar genellikle delili açıklamaksızın hükmü gösteriyorlardı. Onun için sahabelerin vermiş oldukları hükümler onların görüşleri şeklinde nakledilmiştir. Bu durum bazı insanları, sahabelerin dava ya da sorunlar hakkında kendi görüşleri ile hüküm verdikleri şeklinde bir anlayışa sahip olmaya sevk etmiştir. Gerçekte ise; sahabeler, Şer’î nâslardan anlayışları ile çıkardıkları Şer’î hükmü ortaya koymaktaydılar. Fakat Onlar, Şer’î hükmü delili ile birlikte ortaya koymuyorlar ya da hükmün illetini ve illetin delilini açıklamıyorlardı. Bu da bazılarını; ‘Bu hüküm sahabelerin görüşüdür, o halde Arapçayı bildiği ve aklı da İslâm’la dolu olduğu sürece insanın bir dava hakkında görüşü ile hüküm vermesi caiz olur’ şeklinde bir yanlış anlamaya sevk etmiştir.

Arapça lisanının bozulmaya başladığı asırlar gelince; Arapça, dili muhafaza etmek ve bozulanı düzeltmek için esasları ile öğretilmeye başlandı.

Rivayetlere yalan sızmaya ve Rasulullah SallAllah’u Aleyhi Vesellem’in söylemediği sözler Hadis diye rivayet edilmeye başlayınca Hadis, usul ile öğretilen bir “fen”/uzmanlık konusu ilim oldu.

Onun için Şer-î hükümleri istinbat etmek, Arapçayı ve Şer’î nâsları bilmeye gereksinim duyar, Şer’i hüküm delil ile birlikte ve hatta delilden hükmü çıkartma şekliyle birlikte ortaya konulur oldu. Böylece fıkıh, araştırmada yeni bir oluşum halinde şekillenmeye ve tasnifte özel bir tertiple düzenlenmeye başladı. Tasnif ve tertipte üslup farklılığı olmasına rağmen; hükmü açıklarken Şer’î hükmün delilini açıklamak ve hüküm ihtilafı olduğunda delilden çıkartılış şeklini açıklamak kaçınılmaz oldu.

Nitekim İslâmî kütüphaneler, fıkıh hakkında tasnif ve sunuş bakımından çeşitli üsluplarla yazılmış yüzbinlerce eserle dolmuştu. Ancak, kâfirler miladi 18. yüzyılın ikinci yarısında Müslümanlara saldırılarında başarılı olduktan sonra, Müslümanları İslâmî ilimler hakkında yanıltmak için çalışmaya başladılar. Demagogun ‘arı dışkısıdır’ diyerek balı insanlara çirkin göstermesi gibi kâfirler de fıkıh kitaplarını Müslümanlara çirkin göstererek onları fıkıh kitaplarından soğuttular. Müslümanların kendisinden yüz çevirmeleri için kâfirler İslâm fıkhını siyah bir çerçeve içine koydular. Müslümanlar fıkıhtan yüz çevirince, İslâm’ın hükümlerini öğrenmekten yüz çevirmiş olup, Allah’ın dini hakkında cehalete düşme bilfiil gerçekleşmiş oldu.

Bundan dolayıdır ki; fıkıh öğrenimine yönelik bir şevk oluşturmak için İslâm fıkhından kesitler sunarak Müslümanları fıkıh öğrenimine önem vermeye teşvik etmek kaçınılmaz oldu. İnsanlara; bugün siyasi hükümler ya da anayasal fıkıh dedikleri genel ilişkilerle alakalı Şer’î hükümlerden kesitler sunmak, bugün medeni kanun dedikleri fertlerin birbirleriyle ilişkileri hakkında Şer’i hükümlerden kesitler sunmak, cezalarla alakalı Şer’i hükümlerden kesitler sunmak, beyyinât/ispat vasıtaları ile alakalı Şer’i hükümlerden kesitler sunmak insanlar için faydalı olacaktır. Ta ki; fıkhi resim açıkça ortaya çıksın. Umulur ki, fıkhın muteber ana kitaplarından İslâm fıkhını öğrenmeye şevk oluşsun.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt