Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

EyvALLAH" ' ın ne mâna taşıdığını, biliyor musunuz? (1 Kullanıcı)

hudavendigar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Kas 2006
Mesajlar
735
Tepki puanı
1
Puanları
0
EyvAllah" ' ın ne mâna taşıdığını, biliyor musunuz?

EyvAllah’ınmanasını gerçek anlamıyla düşündünüz mü? Tasavvufî kültürün en latiftabirlerinden biri olan ‘eyvAllah’, çoğu kimseler tarafından yerliyersiz, gelişigüzel kullanılmasına rağmen yine de işitildiğinde veyasöylenildiğinde ruhlara serinlik ve rahatlama bahşeden tılsımlı birsöz. Mânevî terbiyeyi insanî hayatta nakış nakış işleyen ve inceleyenTasavvuf, bu hassasiyeti konuşma üslûbunda da göstermiştir.

EyvAllah, üç ayrı kelimeden oluşan Arapça bir cümle. ‘Ey’ veya ‘-iy’, ‘evet, tabii’ gibi anlamlara gelir.

Bilhassa vav’la beraber kullanıldığında dilimizdeki ifadesiyle ‘aynen öyle, tastamam’ gibi manaları içine almaktadır.

‘Tamam, peki’ manasına pratik Arapça’da halihazırda ‘eyva’ şeklinde söylenişine halkımız aşinadır.

Bazenayvaa olarak müstehzi bir edayla fevkalade kötü taklitlerini deduyduğumuz bu kelam esasında Allah lafzı düşünülerek bizdekieyvAllah’ın Araplardaki söyleme tarzıdır.

“Ve” harfine gelince.Sadece gramer açısından incelendiğinde en az on iki ayrı işlevi olan buharfi, kültürel boyutuyla ciltlerle kitapla ifade etmek mümkün.
Butabirde geçen “vav” için çeşitli fikirler öne sürülmüş. Bazıları cevabıkuvvetlendirmek için, bazıları da yemin manası için kullanıldığını önesürmüşlerse de maiyyet yani beraberlik bildirmek için kullanıldığıfikri ağır basmıştır.
İkinci kelime olan “Allah” ki daha çoklafzatullah şeklinde ifade edilir. Cenab-ı Hakk’ın yüzlerce ismiolmasına rağmen Allah ismi gibisi yoktur. Çünkü ‘Zât-ı Ehadiyyet’inkendisini tesmiye ettiği isimdir.

Öyle bir zat ismi ki, semavîkitapta beyan edilen bu isim etimolojik olarak bile incelense, eşibenzeri olamayan bir kelime olarak kalmayıp, ayrıca ikiliği veçoğulluğu kabul etmeyen bir yapıya sahiptir.

Sadece içinde geçen lafzatullah bile eyvAllah’ın alelade kullanılmamasına yeter bir sebeptir.

Belkide gündelik Arapçada eyvaa olarak ifade edilmesi bundankaynaklanıyordur. “EyvAllah”ın yukarıda geçen manasıyla beraberTasavvuftaki ıstılâhî sahasını mülahaza edersek bu gerçek daha barizbir hal alacaktır. ‘Hakla kabul ettik, haktandır’ manasını ihtivaettiğinden eyvAllah, sufîyyede hemen hemen her halde zikredilir, birvirddir adeta. “

Her tecelli eden, mademki Cenab-ı Hakk’ın takdiri ve muradıyladır, o halde hakla kabul ettik, eyvAllah.

Şu anda anlayabildiğime, yahut sonra idrak edeceğim irfana şimdiden eyvAllah.

Güzel-çirkindiye tavsif ettiğimiz velakin hepsinde gizli ve aşikar olan hikmetegördüğüm görmediğim esrar-ı ilahiyeye eyvAllah.”

“EyvAllah”ınruhuna nüfuz edebilirsek içinde samimi bir tasdik havası barındığınıfark edebiliriz. Samimi, içten kabulleniş ancak muhabbetle olur. Zatendin de bu muhabbetin tesiri içindir. Öteki türlü, inanç sisteminisadece bir dizi ameller olarak algılamak ki menzile yani o rızaya aslaulaştıramaz. İkilik de burada başlar, bu muhabbet olmazsa her muhatapkalınan emrinde o bir sen olmuş olur ki, kişi bu durumda ibadet ederkenikilikten kurtulamaz. Halbuki muhabbetle teslimiyet gerçek birliğisağlar.

EyvAllah böyle bir halin nişanesidir. Bu mefhum ile alakalı Kitap’tan ve sünnetten pek çok örnek vardır.

MeselaBakara Sûresi’nde anlatılan Hz. Mûsâ (as)’nın kıssasında; Hz. Mûsâ (as)kavmine ‘Allah’ın bir inek kes’ emri verdiğini söylediğinde onlar, “Senbizimle alay mı ediyorsun” diye karşılık verirler. Mûsâ (as)’nın işinciddi olduğunu belirtmesi de ikna olmalarına yetmez. “Bu ineği bizeanlat, rengi nedir, neye benziyor, şöyle mi böyle mi?” gibi sorularlaişi yapmamak için kırk dereden su getirirler.

Maide Sûresi’ndekikıssaya göre ise önce Allah’tan doymak için rızk isterler, kendilerikudret helvası ve bıldırcın eti ile nimetlendirilmeleri ve bu mucizekarşısında sayısız hamd ü sena edip Hak Teala’ya şükredecekleri yerde,‘bu sofrada soğan, sarmısak yok’ diyerek onda bile kusur bulurlar.

Anlaşılanne emirlere karşı ne de nimetlere karşı eyvAllah diyerek bir teslimiyetgöstermezler. Zaten bu gibi hususlarda çok fazla itiraz etmelerindendolayı Cenab-ı Hakk’ın Yahudi şeriatını çok ağır kıldığınısöylemişlerdir. Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadis-i şeriflerde geçen bu vebenzeri misaller tecellileri eyvAllah ile kabullenemeyişin Mevlâ’sı ilekulu arasındaki muhabbet bağını nasıl kopma noktasına getirdiğiniibretle göstermektedir.

Dinî kaynaklarda ve kültürümüzde ahlâkîgüzellikte numune teşkil edebilecek âbidevî şahsiyetlerin hepeyvAllah’ın o tasdiki ruhuna ermeleriyle bu derecelere nail olduklarınaişaret vardır. İnsan birçok musibete ‘ben’ belasından, çekişmektendolayı uğramaz mı?
Başka bir ifadeyle inayet-i Hak’la, halklayaşamayı kendisine şiar edinerek eyvAllah’ı vird edinen kolay kolaygaflete, hırsa, kavgaya düşer mi? Adım adım benlikten kurtulmayabasamak olan eyvAllah, hak suretinde bâtılın ayrılmasına vesile olduğugibi, haktan ve hak ilminden ayrı düşmeye de lâzım bir virddir. “Kişiböylesi bir hakikat rehberine erişirse, eyvAllah’a iyi tutunmalı der”sofiler.

Hz. Mûsâ (as)’nın Hızır ile olan arkadaşlığı bu mevzuya pek güzel misal teşkil eder. Bir zata sormuşlar:

“Her şeye eyvAllah, peki gafilin gafletine de mi eyvAllah?”

Cevaben,

“GafleteeyvAllahımız yoktur; fakat gafil bir kimse gördüğünde, ‘Bu, benim halimde olabilirdi; ama Cenâb-ı Hak şu an beni muhafaza etti.’ diye tefekküredersin. Ve ibretle eyvAllah dersin.” demiş.

“Peki, yanlış olan şeyi nasıl düzelteceğiz?” diye sormuşlar.

O zat devamla,

“Kendiacizliğini hatırına getirerek karşısındakini ikna etmen daha kolayolur, sen kendi egonu aradan çıkarırsın, böylece sözünün tesiri olur.”diye cevaplamış.

Cenâb-ı Pir Mevlânâ Celaleddin-i Rumi (kds)’nin oğlu Sultan Veled, şahane bir beytinde bu güzellikleri özetlemiş:

“Bize ne irs-ı peder, ne servet ü ne cah kalmıştır,Şuûr-ı hikmete karşı bir eyvAllah kalmıştır”

(Bizlerebabamızdan maddi bir miras, büyük bir servet ve makam kalmadı. Bizlerekalan (bunlardan çok daha kıymetli, bizleri evvelkilerin mevkiineerdiren) Hakk’ın hikmet tecellilerini eyvAllahla karşılama halikalmıştır.)

Mevlam! Sen'den gelene, gelmeyene; ne şekildebelirlemişsen kaderime, bu oyundaki biçtiğin rolüme , yürekten kocamanbir EYVAllah

(ALINTIDIR)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt