nihalim
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 3 Eki 2006
- Mesajlar
- 2,593
- Tepki puanı
- 2
- Puanları
- 0
- Yaş
- 45
- Konum
- *meftun*
- Web Sitesi
- www.hatim-online.com
Ey muhatab ! Ey Nefis ...
Hele bir bak !nefis denen şu nâmerdi yere çak! Kıyam vaktidir, yeter gayri kalk! Bencil olma! Sadece istediğimiz bir kulak! Söylediğimizi değil, söyleneni idrak! Sakın iftiraya kalkışma! bu agız bizim değil! Hakkındır ancak! Bundan ders çıkarmayan olmuştur helak! Şahittir buna hem "Nas" hem "felak"! "levlâk" ey sırat! Levlak ey berat! Levlak ey bîat! "levlâk" tır sebeb-i beyânat! Kandil-i kainat!!
Karar verdik! Bunu kapıya çivilemek için geldik! Can, Çekişir! Kan, Kesilir! Ruh, Erir! Bunu ancak beden bilir! Ortalık birengî! Burasi nerenin dengi!?
Ne küheylan üzengi! Ne ceylanın göz rengi! Adam olan sözünde sadıktır! Karar verdiren özünde Haktır! Hak isteriz! Hakkın olmadığı yerde hâk değilse burası çekip gideriz! "Gün doğmuş, gün batmış ebed bizimdir" isteriz!
Endişe yok! Tasa ve keder oysa ki çok! Aldırış yok! Kahkaha çok! Haddini aşmış, milâdını taşırmış azimetler hani nerede, hiç birisi yok! Geçmişle avunanların kime faidesi var ki?
Geçmişi öv! Ama geleceğe dön! Şeytana kırk takla attır, ! Yolun yarısında nefis diyeceksen geri dön! Geçmiş ibretlerle dolu, gör!
Sen geçmişi hakkıyla yâd edeceksin! Ama geleceğe haksızlık etmekten Allah'a dileneceksin! Dilen bu kapıda! Dilen ki dilenciler dilenci görsün! Kır nefsini, bük belini ve sür cemalini Cemil sahibinin eşiğine! Kapı yok işte! Onun kapısından başka kapı mı buldun!
Hani nerede?
Sadece onun ezeli ve ebedi kapısı var! O halde tereddütmü var?! Neyi beklersin? Nefsin dediğin şeytana doymadın mı daha! Uyan ve gözüken kapıya dayan! Azad olsun şu can! Zikirle her an! Akacaksa bu kan ona olsun kurban! Uyan! O dur ezeli Hakan! Bunda yoktur yalan! Bir bende ol yalvarıp yakaran! Bir gönül ol can cıkaran! Bir can ol gönül alan! Azme sarıl, bak ne olacak o an!
Serseriler dıyarı! Elli vakit tôvbe. Elli bin vakit ihanet! Denge nerede ey zillet! Söz nerede ey illet!
Duyan yok mu sanmıştın?
Bilen yok mu?
Aldanmıştın ! Hiç bir şey sahipsiz değildir ey ihanet! Sen sahipsiz değilsin. O halde kendi sahibine elli bin defa ihanet etmekten de mi utanmazsın be utanmaz! Şu rezil haline rağmen seni hergün merhametiyle koruyan rabbin rahim ve rahman tecellilerini ne zaman anlayıp göreceksin! Sen gözüne zincirler vurulmuş âma dan başka nesin ki?
Haşa kader planında ama olmasi gerekip o şekilde dünyaya gelen ve geldikleriyle bir cennet âlem yaşayan seçilmisler değilsin! Sen gözlerine zincirler vuran ve nefisini Rabbine tercih eden bir küstahsın! O halde bu kibrin ne!
alinti
Hele bir bak !nefis denen şu nâmerdi yere çak! Kıyam vaktidir, yeter gayri kalk! Bencil olma! Sadece istediğimiz bir kulak! Söylediğimizi değil, söyleneni idrak! Sakın iftiraya kalkışma! bu agız bizim değil! Hakkındır ancak! Bundan ders çıkarmayan olmuştur helak! Şahittir buna hem "Nas" hem "felak"! "levlâk" ey sırat! Levlak ey berat! Levlak ey bîat! "levlâk" tır sebeb-i beyânat! Kandil-i kainat!!
Karar verdik! Bunu kapıya çivilemek için geldik! Can, Çekişir! Kan, Kesilir! Ruh, Erir! Bunu ancak beden bilir! Ortalık birengî! Burasi nerenin dengi!?
Ne küheylan üzengi! Ne ceylanın göz rengi! Adam olan sözünde sadıktır! Karar verdiren özünde Haktır! Hak isteriz! Hakkın olmadığı yerde hâk değilse burası çekip gideriz! "Gün doğmuş, gün batmış ebed bizimdir" isteriz!
Endişe yok! Tasa ve keder oysa ki çok! Aldırış yok! Kahkaha çok! Haddini aşmış, milâdını taşırmış azimetler hani nerede, hiç birisi yok! Geçmişle avunanların kime faidesi var ki?
Geçmişi öv! Ama geleceğe dön! Şeytana kırk takla attır, ! Yolun yarısında nefis diyeceksen geri dön! Geçmiş ibretlerle dolu, gör!
Sen geçmişi hakkıyla yâd edeceksin! Ama geleceğe haksızlık etmekten Allah'a dileneceksin! Dilen bu kapıda! Dilen ki dilenciler dilenci görsün! Kır nefsini, bük belini ve sür cemalini Cemil sahibinin eşiğine! Kapı yok işte! Onun kapısından başka kapı mı buldun!
Hani nerede?
Sadece onun ezeli ve ebedi kapısı var! O halde tereddütmü var?! Neyi beklersin? Nefsin dediğin şeytana doymadın mı daha! Uyan ve gözüken kapıya dayan! Azad olsun şu can! Zikirle her an! Akacaksa bu kan ona olsun kurban! Uyan! O dur ezeli Hakan! Bunda yoktur yalan! Bir bende ol yalvarıp yakaran! Bir gönül ol can cıkaran! Bir can ol gönül alan! Azme sarıl, bak ne olacak o an!
Serseriler dıyarı! Elli vakit tôvbe. Elli bin vakit ihanet! Denge nerede ey zillet! Söz nerede ey illet!
Duyan yok mu sanmıştın?
Bilen yok mu?
Aldanmıştın ! Hiç bir şey sahipsiz değildir ey ihanet! Sen sahipsiz değilsin. O halde kendi sahibine elli bin defa ihanet etmekten de mi utanmazsın be utanmaz! Şu rezil haline rağmen seni hergün merhametiyle koruyan rabbin rahim ve rahman tecellilerini ne zaman anlayıp göreceksin! Sen gözüne zincirler vurulmuş âma dan başka nesin ki?
Haşa kader planında ama olmasi gerekip o şekilde dünyaya gelen ve geldikleriyle bir cennet âlem yaşayan seçilmisler değilsin! Sen gözlerine zincirler vuran ve nefisini Rabbine tercih eden bir küstahsın! O halde bu kibrin ne!
alinti