Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ey Azaril! Cebrail'i Nerede Bıraktın? (1 Kullanıcı)

muhammed25

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Kas 2008
Mesajlar
879
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Ey Azaril! Cebrail'i Nerede Bıraktın?
Peygamber efendimiz ruhu almak için gelen ölüm meleğine; "Ey
Azaril! Cebrail'i nerede bıraktın?" buyurdu. Cebrail'i dünya
semasında bıraktım. Melekler, onu senin vefatın sebebiyle taziye
ediyorlar" dedi.

Böyle konuşurlarken Cebrail aleyhisselam geldi. Resulullah efendimiz;
"Ey kardeşim Cebrail! Artık dünyadan göç vakti geldi. Allahü
teâlânın katında benim için ne var? Bana onu müjdele de gönül
rahatlığı ile emaneti sahibine teslim edeyim" buyurdu.

Cebrail aleyhisselam; "Ey Allahü teâlânın sevgilisi! Ben semanın
kapısını açık bıraktım. Melekler saf saf olmuşlar, senin ruhunu
sevgiyle beklerler" dedi.

Peygamber efendimiz; "Hamd, Allahü teâlâya mahsustur. Sen bana
müjde ver! Rabbimin nezdinde benim için ne var?" buyurdu.
Cebrail aleyhisselam; "Ya Resul! Senin teşrifinden dolayı,
Cennet kapıları açılmış, Cennet'in nehirleri akmış, Cennet'in
ağaçları sarkmış, huriler süslenmiştir" dedi.

Peygamber efendimiz yine; "Hamd, Allahü teâlâya mahsustur. Sen bana
başka müjde ver ya Cebrail!" buyurdu. Cebrail aleyhisselam; "Ya
Resul! Sen kıyamet günü ilk şefaat eden ve ilk şefaatı kabul
olunansın" dedi.

Sevgili Peygamberimiz tekrar; "Hamd, Allahü teâlâya mahsustur. Ya
Cebrail! Bana başka müjde ver" buyurunca, Cebrail aleyhisselam; "Ya
Resulullah! Neyi soruyorsunuz!" dedi.

Bunun üzerine Peygamber efendimiz; "Benim bütün endişem, üzüntüm
ve kederim, benden sonra geride bıraktığım ümmetimdir" buyurdu.

Hazret-i Cebrail; "Ey Allahü teâlânın Habibi! Allahü teâlâ
kıyamet günü, sen razı oluncaya kadar ümmetini bağışlar.

Bütün peygambelerden önce seni, bütün ümmetlerden önce senin
ümmetini Cennet'e koyacaktır" dedi.

Sevgili Peygamberimiz, Cebrail aleyhisselama; "Allahü teâlâ katında
üç muradım vardır:
Biri; ümmetimin günahkarlarına beni
şefaatçı etmesi,

ikincisi; dünyada yaptıkları günahlardan
dolayı onlara azab etmemesi,

üçüncüsü; Perşembe ve Pazartesi
günleri ümmetimin amellerinin bana arzedilmesidir. (Eğer amelleri
iyi ise dua ederim, Allahü teâlâ kabul eder. Kötü ise şefaat
edip, amel defterinden silinmesini isterim)" buyurdu.

Cebrail aleyhisselam, Allahü teâlâdan, bu üç arzusunun da kabul
edildiği haberini verdi. Bunun üzerine sevgili Peygamberimiz
rahatladılar.

On Birinci Mesele
Meyvenin On Birinci Meselesinin başı, bir meyvesi Cennet ve biri saadet-i ebediye ve biri rüyetullah olan İmân şecere-i kudsiyesinin hadsiz, küllî ve cüz'i meyvelerinden yüzer numuneleri Risale-i Nur'da beyan ve hüccetlerle ispat edildiğinden, izahını Siracü'n Nur'a havale edip küllî erkânının değil, belki cüz'î ve cüzlerin, cüz'î ve hususî meyvelerinden birkaç nümune beyan edilecek.
Birisi: Bir gün bir duada, "Yâ Rabbi! Cebrail, Mikâil, İsrafil, Azrail hürmetlerine ve şefaatlerine, beni cin ve insin şerlerinden muhafaza eyle!" meâlindeki duayı dediğim zaman, herkesi titreten ve dehşet veren Azrail namını zikrettiğim vakit, gayet tatlı ve tesellidâr ve sevimli bir hâlet hissettim, Elhamdü lillâh dedim. Azrail'i cidden sevmeye başladım. Melâikeye İmân rüknünün bu cüz'î ferdinin pek çok meyvelerinden yalnız bir cüz'î meyvesine gayet kısa bir işaret ederiz.
Birisi: İnsanın en kıymetli ve üstünde titrediği malı, onun ruhudur. Onu zâyi olmaktan ve fenadan ve başıboşluktan muhafaza etmek için kuvvetli ve emin bir ele teslimin derin bir sevinç verdiğini kat'î hissettim. Ve insanın amelini yazan melekler hatırıma geldi.
Baktım, aynen bu meyve gibi çok tatlı meyveleri var.
Birisi: Her insan kıymetli bir sözünü ve fiilini bâkileştirmek için iştiyakla kitabet ve şiir, hattâ sinema ile hıfzına çalışır. Hususan, o fiillerin Cennette bâki meyveleri bulunsa, daha ziyade merak eder. Kirâmen Kâtibin insanın omuzlarında durup onları ebedî manzaralarda göstermek ve sahiplerine daimî mükâfat kazandırmak, o kadar bana şirin geldi ki, tarif edemem.
Sonra, ehl-i dünyanın, beni hayat-ı içtimaiyedeki herşeyden tecrit etmek içinde bütün kitaplarımdan ve dostlarımdan ve hizmetçilerimden ve tesellî verici işlerden ayrı düşürmeleriyle beraber gurbet vahşeti beni sıkarken ve boş dünya başıma yıkılırken, melâikeye imanın pek çok meyvelerinden birisi imdadıma geldi; kâinatımı ve dünyamı şenlendirdi, melekler ve ruhânîlerle doldurdu, âlemimi sevinçle güldürdü. Ve ehl-i dalâletin dünyaları vahşet ve boşluk ve karanlıkla ağladıklarını gösterdi.
Hayalim bu meyvenin lezzetiyle mesrur iken, umum peygamberlere imanın pek çok meyvelerinden buna benzer birtek meyvesini aldı, tattı. Birden, bütün geçmiş zamanlardaki enbiyalarla yaşamış gibi onlara imanım ve tasdikim, o zamanları ışıklandırdı ve imanımı küllî yapıp genişlendirdi ve âhirzaman Peygamberimizin imana ait olan dâvâlarına binler imza bastırdı, şeytanları susturdu.

 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt