Tâcüddîn-i Nakşibendî hazretleri "kuddise sirruh" evliyanın büyüklerindendir. Talebelerinden biri şöyle anlatır.
"Bir defâsında hocamızla bir sohbetteydik. O, feyz saçılan ağızlarından sanki inci ve mercan dökülüyor, tasavvufa âit ince ma'rifetlerden, yüksek hakîkatlerden anlatıyordu. Ba'zan da, talebelerin dikkatlerinin dağılmaması ve usanmamaları için, arada bir latîfe ve şaka yapıyor, bazı talebelere takılıyordu. Talebelerden birinin gönlüne geldi ki: "Böyle yüksek bir zâtın, böyle latîfe ve şaka ile de meşgûl olması münâsib değildir."
Allahü teâlânın izni ile, kerâmet olarak o talebenin kalbinden geçenleri anlayan Tâcüddîn hazretleri buyurdu ki: "Latîfe, şaka yapmak Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimizin sünnetlerindendir. Çünkü O (sallallahü aleyhi ve sellem) Eshâb-ı Kirâm ile şakalaşırdı."
Bunun üzerine, kalbine öyle düşünceler gelen talebe, düşüncelerinde hatalı olduğunu, hocasının yaptığının uygunsuz olmadığını anlıyarak, o hâline tövbe etti.
www.huzurpinari.com
"Bir defâsında hocamızla bir sohbetteydik. O, feyz saçılan ağızlarından sanki inci ve mercan dökülüyor, tasavvufa âit ince ma'rifetlerden, yüksek hakîkatlerden anlatıyordu. Ba'zan da, talebelerin dikkatlerinin dağılmaması ve usanmamaları için, arada bir latîfe ve şaka yapıyor, bazı talebelere takılıyordu. Talebelerden birinin gönlüne geldi ki: "Böyle yüksek bir zâtın, böyle latîfe ve şaka ile de meşgûl olması münâsib değildir."
Allahü teâlânın izni ile, kerâmet olarak o talebenin kalbinden geçenleri anlayan Tâcüddîn hazretleri buyurdu ki: "Latîfe, şaka yapmak Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimizin sünnetlerindendir. Çünkü O (sallallahü aleyhi ve sellem) Eshâb-ı Kirâm ile şakalaşırdı."
Bunun üzerine, kalbine öyle düşünceler gelen talebe, düşüncelerinde hatalı olduğunu, hocasının yaptığının uygunsuz olmadığını anlıyarak, o hâline tövbe etti.
www.huzurpinari.com