Çoğu zaman göz ardı ettiğimiz ayrıntılar da mutluluğumuza mani olabiliyor. Güler yüzlü olamamaktan, şaka ve eleştiride abartıya kaçmaya dek pek çok davranışımız ilişkiyi olumsuz yönde etkileyebiliyor.
Bir arada mutlu ve huzurlu olmak için yuva kurmuş, çocukları olan eşlerin iyi geçinmeye dolayısıyla birbirlerine saygı ve sevgi göstermeye daha çok ihtiyaçları var. Bir erkeğin iş hayatında başarılı olmasının eşinin ona desteği ile yakından ilgisi bulunmakta. Kadının iyi bir aşçı olmasından çok, hoş ve güzel davranışlarıyla kocasına güven duygusu verip vermediği önemlidir. Evin hanımı, beyine karşı memnuniyetini belirtiyorsa erkeğe güven gelir. Erkek kendince, “Eğer beni beğeniyorsa, gerçekten iyi bir kişiyim” diye düşünmeye başlar. Ancak adam eve döndüğünde sürekli şikayetçi olan ve azarlayan bir eşle karşılaştığında hayattaki zorluklarla mücadele hevesi kaybolacaktır.
Aynı şekilde, erkeğin davranışları da kadının dünyasında olumlu ya da olumsuz hemen yansımasını bulur. Mesela kocasından duyduğu devamlı tatminsizlik sözleri kadını etkiler ve kendinden şüphelenmeye, güveni azalmaya başlar. Sürekli olumsuzu öne çıkaran bir erkek zamanla karısının motivasyonunu sıfıra indirir. Yahut da kadın ev işleri, çocuklarla ilgilenme ve akrabaya gösterilen muamelede eşine olan tepkisini ortaya koyarcasına olumsuz tutumlar geliştirir.
Halbuki eşini yüceltici davranan kişiler, ona “kendine güven duygusu” aşılamakla kalmaz, aynı zamanda onun insanlara karşı nezaket dolu ve iyi geçim içinde olmasını sağlar. Daha düşünceli ve anlayışlı hale gelmesini teşvik etmiş olur. Bu nedenle eşimizle olan ilişkimizde daha itinalı davranmaya, mutluluğumuza mani olacak eksik yönlerimizi tamamlamaya çalışmalıyız. Evlilik kurumunda mutlu olmayı engelleyen bazı halleri ve bu durumlarda alınacak tedbirleri Doç. Dr. Sefa Saygılı şöyle sıralıyor:
Şakaya dikkat!
Mutluluğumuza engel olan hallerden biri şaka yapmada dozun kaçırılmasıdır. Şakanın alaycılık boyutuna geçmesi çok kırıcıdır. Çünkü alaycılığın bünyesinde her zaman acımasız bir yan bulunur ve diğer insana kendisini küçülmüş hissettirmeyi hedefler. Çoğu zaman insanlar yakın arkadaşları tarafından bile yapılsa bu tür şakalara maruz kalmaktan hoşlanmaz.
Tebessüm önemli
Aslında eşler arasındaki iletişimin temeli erkek eve girerken atılır. Erkek muhakkak tebessümle içeri adımını atmalı ve selam vererek hal hatır sormalıdır. Kadın da onu yine kapıda tebessümle karşılamalı ve gününün nasıl geçtiğini merak etmelidir. Tebessümün ifade ettiği şeylerden birisi, “Senden hoşlandım, sana dostlukla yaklaşıyorum” mesajıdır. Tebessümün içten olması gerekir.
Ya eleştiri gerekiyorsa?
Özellikle kadınlar beylerinin ilgisizliğinden çok yakınırlar. Evde yapılan bir değişikliği veya kıyafetindeki bir yeniliği erkeğin fark etmesi gerekir. Yoksa eşi kırılacaktır.
Ekonomik ve fiziki durum
Mutlulukla ekonomik gelir seviyesi arasındaki bağlantı sık sık tartışılan bir konudur. Para rahatlatır ama mutlu etmez. Çünkü para ve zenginlik tıpkı sağlıklı olmak gibi çok çabuk alışılan bir durumdur. Asgari ihtiyaçlar karşılandıkça, ortaya çıkan yenilerinin peşine düşülür ve bu zincirleme sürüp gider. Unutmayalım ki, mutluluk istediğimizi elde etmek değil, elde ettiğimizde mutlu olabilmeyi öğrenebilme yeteneğidir. Çelişkili zannedilse de, başına büyük bir felaket gelen insanlar bile mutlu olabilirler. Mesela felç geçiren bir insanın hayatının geri kalan kısmını çok mutsuz geçirmesi gerekmez. Böyle bir olaydan bir süre sonra hastanın acısı, öfkesi yerini yavaş yavaş mutluluk duygularına bırakır. Ve onlar da kendilerini diğer insanlardan daha az mutlu hissetmezler.
Mutluluk için kadınlara sorular
Mutlu insanlar incelendiğinde görülecektir ki aktif kişilerdir. Meşguliyetleriyle o kadar ilgilidirler ki çoğu defa dinlenmeyi bile unuturlar. Ama bu, eşleri ve çocuklarıyla ilgilenmelerini engellemez. Böyle insanlar mutluluğu aramazlar, ancak ellerindekilerle mutlu olmaya çalışırlar. Büyük hedefleri olsa bile küçük şeylerle mutlu olabilirler.
[SIZE=+0]Yazar: Aysun Özpolat – Semerkand Aile Dergisi[/SIZE]
www.huzurislamda.com
Bir arada mutlu ve huzurlu olmak için yuva kurmuş, çocukları olan eşlerin iyi geçinmeye dolayısıyla birbirlerine saygı ve sevgi göstermeye daha çok ihtiyaçları var. Bir erkeğin iş hayatında başarılı olmasının eşinin ona desteği ile yakından ilgisi bulunmakta. Kadının iyi bir aşçı olmasından çok, hoş ve güzel davranışlarıyla kocasına güven duygusu verip vermediği önemlidir. Evin hanımı, beyine karşı memnuniyetini belirtiyorsa erkeğe güven gelir. Erkek kendince, “Eğer beni beğeniyorsa, gerçekten iyi bir kişiyim” diye düşünmeye başlar. Ancak adam eve döndüğünde sürekli şikayetçi olan ve azarlayan bir eşle karşılaştığında hayattaki zorluklarla mücadele hevesi kaybolacaktır.
Aynı şekilde, erkeğin davranışları da kadının dünyasında olumlu ya da olumsuz hemen yansımasını bulur. Mesela kocasından duyduğu devamlı tatminsizlik sözleri kadını etkiler ve kendinden şüphelenmeye, güveni azalmaya başlar. Sürekli olumsuzu öne çıkaran bir erkek zamanla karısının motivasyonunu sıfıra indirir. Yahut da kadın ev işleri, çocuklarla ilgilenme ve akrabaya gösterilen muamelede eşine olan tepkisini ortaya koyarcasına olumsuz tutumlar geliştirir.
Halbuki eşini yüceltici davranan kişiler, ona “kendine güven duygusu” aşılamakla kalmaz, aynı zamanda onun insanlara karşı nezaket dolu ve iyi geçim içinde olmasını sağlar. Daha düşünceli ve anlayışlı hale gelmesini teşvik etmiş olur. Bu nedenle eşimizle olan ilişkimizde daha itinalı davranmaya, mutluluğumuza mani olacak eksik yönlerimizi tamamlamaya çalışmalıyız. Evlilik kurumunda mutlu olmayı engelleyen bazı halleri ve bu durumlarda alınacak tedbirleri Doç. Dr. Sefa Saygılı şöyle sıralıyor:
Şakaya dikkat!
Mutluluğumuza engel olan hallerden biri şaka yapmada dozun kaçırılmasıdır. Şakanın alaycılık boyutuna geçmesi çok kırıcıdır. Çünkü alaycılığın bünyesinde her zaman acımasız bir yan bulunur ve diğer insana kendisini küçülmüş hissettirmeyi hedefler. Çoğu zaman insanlar yakın arkadaşları tarafından bile yapılsa bu tür şakalara maruz kalmaktan hoşlanmaz.
Tebessüm önemli
Aslında eşler arasındaki iletişimin temeli erkek eve girerken atılır. Erkek muhakkak tebessümle içeri adımını atmalı ve selam vererek hal hatır sormalıdır. Kadın da onu yine kapıda tebessümle karşılamalı ve gününün nasıl geçtiğini merak etmelidir. Tebessümün ifade ettiği şeylerden birisi, “Senden hoşlandım, sana dostlukla yaklaşıyorum” mesajıdır. Tebessümün içten olması gerekir.
Ya eleştiri gerekiyorsa?
- İnsanların birbirlerine her zaman övgü dolu sözler sarf etmesi mümkün değildir. Bazen eleştiri de gerekebilir. Bunun için dikkat edilecek bazı önemli noktalar vardır: Eleştiri başkalarının yanında yapılmamalıdır. Eleştiriye gönül alıcı bir söz veya iltifattan sonra başlanmalıdır. Eleştiriyi şahsi olmaktan uzak tutmalı, kişiyi değil davranışı eleştirmelidir.
- Emretme yerine istemelidir. “Şunu düzeltir misin?” demek, “Bunu tekrar yap, olmamış!” demekten daha etkilidir.
Özellikle kadınlar beylerinin ilgisizliğinden çok yakınırlar. Evde yapılan bir değişikliği veya kıyafetindeki bir yeniliği erkeğin fark etmesi gerekir. Yoksa eşi kırılacaktır.
Ekonomik ve fiziki durum
Mutlulukla ekonomik gelir seviyesi arasındaki bağlantı sık sık tartışılan bir konudur. Para rahatlatır ama mutlu etmez. Çünkü para ve zenginlik tıpkı sağlıklı olmak gibi çok çabuk alışılan bir durumdur. Asgari ihtiyaçlar karşılandıkça, ortaya çıkan yenilerinin peşine düşülür ve bu zincirleme sürüp gider. Unutmayalım ki, mutluluk istediğimizi elde etmek değil, elde ettiğimizde mutlu olabilmeyi öğrenebilme yeteneğidir. Çelişkili zannedilse de, başına büyük bir felaket gelen insanlar bile mutlu olabilirler. Mesela felç geçiren bir insanın hayatının geri kalan kısmını çok mutsuz geçirmesi gerekmez. Böyle bir olaydan bir süre sonra hastanın acısı, öfkesi yerini yavaş yavaş mutluluk duygularına bırakır. Ve onlar da kendilerini diğer insanlardan daha az mutlu hissetmezler.
Mutluluk için kadınlara sorular
- Kocanızın iş hayatına el atmaktan kaçınmaya dikkat ediyor musunuz? Bir şeyleri tenkit etmekten ve ara sıra eve geç gelmesini, saatlerini istediği gibi kullanmasını beğenmemekten kaçınıyor musunuz? Ev hayatının tatlı ve cazip olmasını temin ediyor musunuz? Eşinize yemek sofrasında yeni ve güzel yemekler koyarak, onu memnun ediyor musunuz? Kocanızın ilgi ve meraklarıyla ilgilenerek, o konularda kendinizi geliştirerek sohbet mevzularınızın artmasına çalışıyor musunuz?Kocanızın annesiyle ve akrabalarıyla iyi geçiniyor musunuz? Eşinizin mali durumunu kavrayarak, iyi veya kötü zamanlarında neşesini kaybetmeden, her vaziyete uygun bir yol takip ediyor musunuz? Onu kendisinden daha zengin kişilerle kıyaslamaktan çekiniyor musunuz?
- Giyinişinizde, eşinizin zevkini de göz önünde tutuyor musunuz?
- Hanımınıza arada bir hediye alarak güzel sürprizler yapıyor, ona karşı sevgi ve saygınızı gösteriyor musunuz?Karınızı başkalarının yanında tenkit etmekten çekiniyor musunuz? Ev masrafları haricinde istediği gibi kullanmak üzere ona ayrıca para veriyor musunuz? Karınızın ev işlerini anneniz ya da başka bir akrabanızın faaliyetleri ile mukayese ederek onu kötülediğiniz oluyor mu? Eşinizi methetmek, onu beğendiğinizi göstermek için elinize geçen fırsatları değerlendiriyor musunuz?
- Evi temizlemek, elbiselerinizi ütülemek gibi hizmetler yüzünden eşinize teşekkür ediyor musunuz?
Mutlu insanlar incelendiğinde görülecektir ki aktif kişilerdir. Meşguliyetleriyle o kadar ilgilidirler ki çoğu defa dinlenmeyi bile unuturlar. Ama bu, eşleri ve çocuklarıyla ilgilenmelerini engellemez. Böyle insanlar mutluluğu aramazlar, ancak ellerindekilerle mutlu olmaya çalışırlar. Büyük hedefleri olsa bile küçük şeylerle mutlu olabilirler.
[SIZE=+0]Yazar: Aysun Özpolat – Semerkand Aile Dergisi[/SIZE]
www.huzurislamda.com
