Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Evliler için güzel geçim (1 Kullanıcı)

cerennurum

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2007
Mesajlar
1,298
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
Güzel geçim, sevgi ve saygının semeresi; dinî hükümlere boyun eğmenin tabiî bir neticesidir. Hak ve vazife mefhumları düşünce inbiğinden geçirilecek olursa, «Hak» kın vazifeden sonra geldiği görülmektedir. Bu demektir ki, önce üzerimize düşen vazifeler yapılacak, daha sonra -gerekiyorsa- haklardan söz açılacaktır. Vazifenin yapılmadığı yerde hak istemek salahiyeti yoktur; hakların ödenmediği mahalde vazifeşinaslık mevcut değildir. Vazifesini ihmal eden bir kimsenin başkasından hak beklemesi, haksızlığın en bariz örneklerindendir. Kadınla erkek arasındaki hakları, tereddüde mahal bırakmayacak şekilde, açıklayan bir ayet-i kerimede şöyle buyrulmaktadır: «Erkeklerin kadınlar üzerindeki (meşru hakları) gibi, kadınların da onlar üzerinde (hakları) vardır. (Yalnız) erkekler, onlar üzerinde (daha üstün) bir dereceye maliktirler. Allah, mutlak galibtir hüküm ve hikmet sahibidir» (Sure-i Bakara, 228).

Bir erkek, hanımına karşı iyi bir davranış içinde olmalı ve her işinde hayrı tercih etmelidir. Onlara karşı insanî hareketlerin en asilini göstermeli ve daima müşfik davranmalıdır. Cemiyet içinde iyi muameleye ve şefkate en fazla muhtaç bulunanlar, hiç şüphe yok ki kadınlardır. Zira onlar, zayıf bünyeli ve hassastırlar.

Bu hususa ışık tutan bir hadis-i şerifte «Hayırlınız, kadınlar için hayırlı olanınızdır» (İbni Mace, c.1, s.636) buyrulmaktadır.

Kadınlarla iyi geçinmeyi menfi yönde etkileyen bir hadise olursa, kusurun kimde olduğu araştırılmalıdır. Şayet hata kadında ise onun aczini dikkate alarak, kusurunu bağışlama yoluna gitmelidir. Zira «Kadın eğe kemiği gibidir. Onu dosdoğru yapmağa kalkarsan kırabilirsin. Eğrilik bulunduğu halde faydalanmak istersen istifade edersin» (Buhari, c.6, s.145).

Güzel geçim'in mücessem bir örneği bulunan Peygamberimiz, bir hadis-i şerifleri ile bizi uyarmakta ve «Mü'mîn bir erkek, iman sahibi bulunan hanım (ın) a buğz etmesin. Onun bir huyundan hoşlanmasa bile diğer huyundan hoşnut olur» (Müslim, c.4, s.178) buyurmaktadır.

Kadının mahiyetindeki eğriliğe ve yaratıldığı eğe kemiğine bakıp da nasihati terk etmemeli, bilakis onun ıslahına gayret sarf etmelidir. O, kendi haline terk edilecek olursa eğrilikleri artar. Onu tamamen doğrultma arzusu ve bu yolda ısrar, aşırılığa kaçmak olur. Bu iki yanlışın arasında makul bir yol takip etmeli ve daima, ona hayrı tavsiye etmelidir. Salkım söğütün servi gibi boy vermesini beklemek, eşyanın tabiatına aykırı bir hayal peşine takılmak olur. Fakat, aynı türden olan ağaçları aşılamak suretiyle ıslah etmenin mümkün olduğu gibi, iyi ve doğru fikirleri telkin ve hikmetli nasihatler yolu ile kadının iyileştirilmesi mümkündür.


Mü'minlerin annesi Hz. Aişe, çok genç denecek bir yaşta Resül-i Ekrem ile evlenmişti. Bu sebeple, fırsat buldukça oyuncaklarla oynadığı olurdu. Allah Resülünün evde bulunmadığı zamanlarda arkadaşlık yaptığı kız çocuklarını çağırır ve oyuncaklarını çıkarıp birlikte oynarlardı. Böyle bir günde, onlar oyuncaklarla meşgul bulunurken, içeri Resulüllah Efendimiz girmişti. Hz. Aişe'nin yanındaki çocuklar, utandıkları için her biri bir köşeye gizlenmişlerdi. Müsamaha ve hoşgörünün en yüce örneği bulunan Fahr-i Kainat (s.a.v.), kaçışan kızları, gizlendikleri yerlerden çıkarıp, oynamak üzere Aişe (r.a.) nın yanına göndermişti (Mişkat'ül-Mesabih, c.2, s.968).

Güzel ahlakı tamamlamak üzere Peygamber olarak gönderilen Resülüllah (s.a.v.), madde ve mananın, din ve dünyanın her safhasına tatbik edilebilecek değerdeki ölçüleri yaşayışı ile vermiştir. O'nun güzel hasletlerini tescil eden bir ayet-i kerimede «Andolsun ki Resulullah'da sizin için, Allah'ı (n rızasını) ve ahiret gününü (n saadetini) umar olanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir numune vardır» (Sure-i Ahzab, 21).

O, boş zamanlarında ev işleri ile meşgul olur, zevcelerinin dertlerini dinler ve tesellide bulunur, onların arasında görülen aşırılık ve kıskançlıkları dinî çerçeve içinde kontrol altına alır, daima hayrı ve hakkı tavsiye ederlerdi.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt