aliye_aliye
Altın Üye
- Katılım
- 25 Eki 2006
- Mesajlar
- 16,828
- Tepki puanı
- 4
- Puanları
- 38
- Konum
- ~* پایتخت آن بهشت *~
- Web Sitesi
- www.fizikist.com
1- Fıtratın Sesini Dinlemek
Evlenmek, gerçekte fıtrat ve içgüdünün sesine verilen doğru ve şerî bir yanıttır. Yüce Allah insanı yaratmış ve huzur ve sükûnete kavuşması, soyunu ve türünü sürdürebilmesi için onu cinsel içgüdüyle donatmıştır.
İnsan büyüyüp geliştikçe karşı cinsle ilişki kurma arzu ve isteği de gelişip büyür, yavaş yavaş huzurunu kaçırmaya başlar ve sonunda onu bu isteğine boyun eğme mecburiyetinde bırakır. Meşru yolla evliliğe boyun eğmek, gerçekte bu ses ve bu davete verilen Allahın hoşnut olduğu bir cevaptır.
2- Sünnetin Davetine İcabet
Evlenmek, Müslüman için bir bakıma kutsal bir vazifedir; Allah Resulünün sünneti, gidişatı ve yol yordamını yaşatmaktır. Allaha daha yakın olabilmek ve yüksek manevî makamlara erişmek için karısıyla birlikte olmamaya karar veren Osman b. Mezun, Resulullah (s.a.a) tarafından kınanmış ve azarlanmıştı. Peygamber (s.a.a) ona şöyle buyurmuştu: 'Benim sünnetimden yüz çevirme. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse, kıyamet günü melekler yolunu keser ve yüzünü Kevser Havuzundan çevirirler.'
Dinin çağrısına icabet, Müslüman için bir iftihardır. Hele bu davet, insanın derunî isteği doğrultusunda ve tabiatıyla uyum içinde olursa, ne âlâ! Bu bakış açısıyla evlenmek, hem Peygamberin davetine icabet, hem de meşru ve helâl bir zevk ve huzura kavuşmaktır.
3- Vücudu Tehlikelerden Korumak
Evlenmek, beden ve ruh sağlığını tehdit eden tehlikelerden korunmak için iyi bir etken olabilir. Evlenmekten kaçınmak, insanlar için ucuza mal olmayabilir. Birçok bedensel hastalık evlenmemek, cinsel ilişkiyi terk etmek veya doğum yapmamaktan kaynaklanmaktadır. Aynı şekilde, birçok ruhsal hastalık ve kişilik bozuklukları da evlenmeyi terk etmekten ileri gelmektedir. Evlenmekten kaçınmak, kişinin ruhsal dengesini bozmaktadır. Hatta bedensel engellerinden dolayı evlenmeye muvaffak olamayanların arasından bile büyük bir dâhi, âlim veya filozofun çıktığı görülmemiştir.
4- İffeti Korumak
İnsanın tehlikeyle karşı karşıya olduğu ve temiz eteğinin kirlenme riskinin bulunduğu durumlarda evlenmek, iyi bir kurtuluş amili olabilir. Evlenmek, insanın istek ve tutkularının kontrol altına alınmasına, gözü ve diğer uzuvlarının sürçme ve sapmadan masun kalmasına sebep olabilir. Cinsel içgüdünün baskısı altında kaldığında sırlarının mahremi olan eşine yaklaşıp kendini tatmin edebilir. Bu yüzdendir ki Allah Resulü (s.a.a), 'Kim evlenirse, dininin yarısını korumuştur; diğer yarısını korumak da ona kalmıştır.' buyurmuştur.
5- Huzur ve Sükûnet Bulmak
Evlenmek, gencin mustarip ve çalkantılı ruhunu sakinleştirir, fırtınalı ve dik başlı zamirini dindirir. Bu da onun için yüce hedeflere doğru ilerlemesine yardımcı olacak bir mutluluk zemini hazırlar. Kuranı Kerimde, 'onlarla (eşlerinizle) kaynaşıp huzur bulasınız diye.' tabirinin kullanılmış olması, belki bu nükteye işaret etmek içindir.
Huzur ve sükûnet, birtakım tadil ve teadüllere sebep olur; çabalara yön verir ve faaliyetleri düşünülmüş ve plânlanmış bir hedefe yönlendirir. Hayatları için düşünülmüş ve plânlanmış bir amaç ve programları olup da onu uygulamaya geçirmek için sakin ve huzurlu bir kalpleri olmayan kişilerin sayısı az değildir. Evlenmek, işte bu huzur ve sükûneti insana verir.
6- Sevgi ve Muhabbet
İnsan, hayatın muhtelif aşamalarında ve buhranlı anlarında kendisine huzur ve moral verecek olan bir destekçiye ihtiyaç duyar. Sıkıntılarını anlatabileceği, dertlerini paylaşabileceği, kendisini seven birinin var olduğunu bilmek, insana büyük teselli verir.
Bizler hangi yaşta ve hayatın hangi merhalesinde olursak olalım, sevgi ve muhabbet isteriz. Başkalarının bizi sevmesini ve bu sevgide sadık ve samimî olmasını isteriz. Bu istek, bizim kişiliğimizin bir parçasıdır ve tatmini bizi mutlu eder. Evlenmenin kişiye bu mutluluğu verme özelliği vardır. Çünkü karı koca arasındaki sevgi çok halis ve genelde beklentisiz bir sevgidir.
7- Tekmil ve Tekâmül
Evlenmek, insanı yalnızlıktan kurtarır ve olgunlaşmadığı tasavvurunu ondan alır. Karı ve koca, evlenme sayesinde birer olgun insan oldukları hissine kavuşurlar. Kızlar, kadınlar ve anneler dünyasına; oğlanlar da, erkekler ve babalar dünyasına adım atarlar.
Evliliğin özellikle de manevî değerler üzerine gerçekleştiği ve karı kocanın evlenme sayesinde huzur bulup Allaha daha yakın olduklarını hissettikleri zaman bu olgunlaşma duygusu daha belirgin bir şekilde ortaya çıkar ve insan kendisini İlâhî düzenin hâkimiyeti altında hisseder.
Kaçınılması Gereken Amaçlar
- Zevk için evlenmek. Kötü bir akıbeti vardır.
- Sadece cinsel ilişki kurmak için evlenmek. İnsanı hayvanlık haddine kadar düşürür.
- Mal, servet ve güzelliğe ulaşmak için evlenmek. Allah, ümidini boşa çıkarır.
- Ev, tarla ve atölye işlerinde kendisine yardımcı olması için evlenmek. İstediğine ulaşmaz.
- Başkalarına hava atmak, gösteriş yapmak ve itibar kazanmak için üst bir tabakadan evlenmek. Horlanıp aşağılanmasına sebep olur.
- Yaşamanın zahmetlerinden kurtulmak ve kendine hizmetçi bulmak için evlenmek. Bir tür sömürü ve istismardır.
- Gönül bağı bulunmaksızın sırf kimsesiz ve sığınaksız biri olduğu için acıyarak evlenmek. Başarısızlıkla sonuçlanır.
- Hevesini tatmin etmek için kandırarak evlenmek. Allah, kendisinden hesap sorar.
Hedef Ne Olmalı
İslâm, insanın bütün işlerinde Allahı dikkate almasını ve her işine Allahı katmasını istemektedir. Bir işe Allah karıştırılırsa zarar edilir düşüncesi, tamamen yanlış bir düşüncedir.
Evliliğin İlâhî niyetle yapılması, hayır ve berekete sebep olur; Allahın kendilerini himaye etmesine, zorluklarda kollarından tutmasına ve mutluluk kapısını yüzlerine açmasına yol açar.
Makam, izzet ve itibara ulaşmak için evlenmek, gerçekte Allaha bir nevi suizan beslemek ve şirk koşmaktan kaynaklanır. Bu amaçla evlenen bir kişi, izzet ve saadetin Allahtan başka birinin elinde olduğu zannına kapılmıştır. Allah, kendisine karşı yapılan bu saygısızlığı bağışlamaz.
Evliliğin gelip geçici amaçlar için de yapılmaması gerekmektedir. Çünkü o amaç ortadan kalktığı zaman ailenin temeli sarsılır. Eşinin güzelliği için evlenen kimse, bir kalp krizi veya basit bir hastalık sonucu o güzelliğin gidebileceğini; mal ve makam için evlenen kimse, hayatın iniş çıkışlarında her ikisinin de kolayca zail olabileceğini unutmamalıdır.
Evlenmek, gerçekte fıtrat ve içgüdünün sesine verilen doğru ve şerî bir yanıttır. Yüce Allah insanı yaratmış ve huzur ve sükûnete kavuşması, soyunu ve türünü sürdürebilmesi için onu cinsel içgüdüyle donatmıştır.
İnsan büyüyüp geliştikçe karşı cinsle ilişki kurma arzu ve isteği de gelişip büyür, yavaş yavaş huzurunu kaçırmaya başlar ve sonunda onu bu isteğine boyun eğme mecburiyetinde bırakır. Meşru yolla evliliğe boyun eğmek, gerçekte bu ses ve bu davete verilen Allahın hoşnut olduğu bir cevaptır.
2- Sünnetin Davetine İcabet
Evlenmek, Müslüman için bir bakıma kutsal bir vazifedir; Allah Resulünün sünneti, gidişatı ve yol yordamını yaşatmaktır. Allaha daha yakın olabilmek ve yüksek manevî makamlara erişmek için karısıyla birlikte olmamaya karar veren Osman b. Mezun, Resulullah (s.a.a) tarafından kınanmış ve azarlanmıştı. Peygamber (s.a.a) ona şöyle buyurmuştu: 'Benim sünnetimden yüz çevirme. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse, kıyamet günü melekler yolunu keser ve yüzünü Kevser Havuzundan çevirirler.'
Dinin çağrısına icabet, Müslüman için bir iftihardır. Hele bu davet, insanın derunî isteği doğrultusunda ve tabiatıyla uyum içinde olursa, ne âlâ! Bu bakış açısıyla evlenmek, hem Peygamberin davetine icabet, hem de meşru ve helâl bir zevk ve huzura kavuşmaktır.
3- Vücudu Tehlikelerden Korumak
Evlenmek, beden ve ruh sağlığını tehdit eden tehlikelerden korunmak için iyi bir etken olabilir. Evlenmekten kaçınmak, insanlar için ucuza mal olmayabilir. Birçok bedensel hastalık evlenmemek, cinsel ilişkiyi terk etmek veya doğum yapmamaktan kaynaklanmaktadır. Aynı şekilde, birçok ruhsal hastalık ve kişilik bozuklukları da evlenmeyi terk etmekten ileri gelmektedir. Evlenmekten kaçınmak, kişinin ruhsal dengesini bozmaktadır. Hatta bedensel engellerinden dolayı evlenmeye muvaffak olamayanların arasından bile büyük bir dâhi, âlim veya filozofun çıktığı görülmemiştir.
4- İffeti Korumak
İnsanın tehlikeyle karşı karşıya olduğu ve temiz eteğinin kirlenme riskinin bulunduğu durumlarda evlenmek, iyi bir kurtuluş amili olabilir. Evlenmek, insanın istek ve tutkularının kontrol altına alınmasına, gözü ve diğer uzuvlarının sürçme ve sapmadan masun kalmasına sebep olabilir. Cinsel içgüdünün baskısı altında kaldığında sırlarının mahremi olan eşine yaklaşıp kendini tatmin edebilir. Bu yüzdendir ki Allah Resulü (s.a.a), 'Kim evlenirse, dininin yarısını korumuştur; diğer yarısını korumak da ona kalmıştır.' buyurmuştur.
5- Huzur ve Sükûnet Bulmak
Evlenmek, gencin mustarip ve çalkantılı ruhunu sakinleştirir, fırtınalı ve dik başlı zamirini dindirir. Bu da onun için yüce hedeflere doğru ilerlemesine yardımcı olacak bir mutluluk zemini hazırlar. Kuranı Kerimde, 'onlarla (eşlerinizle) kaynaşıp huzur bulasınız diye.' tabirinin kullanılmış olması, belki bu nükteye işaret etmek içindir.
Huzur ve sükûnet, birtakım tadil ve teadüllere sebep olur; çabalara yön verir ve faaliyetleri düşünülmüş ve plânlanmış bir hedefe yönlendirir. Hayatları için düşünülmüş ve plânlanmış bir amaç ve programları olup da onu uygulamaya geçirmek için sakin ve huzurlu bir kalpleri olmayan kişilerin sayısı az değildir. Evlenmek, işte bu huzur ve sükûneti insana verir.
6- Sevgi ve Muhabbet
İnsan, hayatın muhtelif aşamalarında ve buhranlı anlarında kendisine huzur ve moral verecek olan bir destekçiye ihtiyaç duyar. Sıkıntılarını anlatabileceği, dertlerini paylaşabileceği, kendisini seven birinin var olduğunu bilmek, insana büyük teselli verir.
Bizler hangi yaşta ve hayatın hangi merhalesinde olursak olalım, sevgi ve muhabbet isteriz. Başkalarının bizi sevmesini ve bu sevgide sadık ve samimî olmasını isteriz. Bu istek, bizim kişiliğimizin bir parçasıdır ve tatmini bizi mutlu eder. Evlenmenin kişiye bu mutluluğu verme özelliği vardır. Çünkü karı koca arasındaki sevgi çok halis ve genelde beklentisiz bir sevgidir.
7- Tekmil ve Tekâmül
Evlenmek, insanı yalnızlıktan kurtarır ve olgunlaşmadığı tasavvurunu ondan alır. Karı ve koca, evlenme sayesinde birer olgun insan oldukları hissine kavuşurlar. Kızlar, kadınlar ve anneler dünyasına; oğlanlar da, erkekler ve babalar dünyasına adım atarlar.
Evliliğin özellikle de manevî değerler üzerine gerçekleştiği ve karı kocanın evlenme sayesinde huzur bulup Allaha daha yakın olduklarını hissettikleri zaman bu olgunlaşma duygusu daha belirgin bir şekilde ortaya çıkar ve insan kendisini İlâhî düzenin hâkimiyeti altında hisseder.
Kaçınılması Gereken Amaçlar
- Zevk için evlenmek. Kötü bir akıbeti vardır.
- Sadece cinsel ilişki kurmak için evlenmek. İnsanı hayvanlık haddine kadar düşürür.
- Mal, servet ve güzelliğe ulaşmak için evlenmek. Allah, ümidini boşa çıkarır.
- Ev, tarla ve atölye işlerinde kendisine yardımcı olması için evlenmek. İstediğine ulaşmaz.
- Başkalarına hava atmak, gösteriş yapmak ve itibar kazanmak için üst bir tabakadan evlenmek. Horlanıp aşağılanmasına sebep olur.
- Yaşamanın zahmetlerinden kurtulmak ve kendine hizmetçi bulmak için evlenmek. Bir tür sömürü ve istismardır.
- Gönül bağı bulunmaksızın sırf kimsesiz ve sığınaksız biri olduğu için acıyarak evlenmek. Başarısızlıkla sonuçlanır.
- Hevesini tatmin etmek için kandırarak evlenmek. Allah, kendisinden hesap sorar.
Hedef Ne Olmalı
İslâm, insanın bütün işlerinde Allahı dikkate almasını ve her işine Allahı katmasını istemektedir. Bir işe Allah karıştırılırsa zarar edilir düşüncesi, tamamen yanlış bir düşüncedir.
Evliliğin İlâhî niyetle yapılması, hayır ve berekete sebep olur; Allahın kendilerini himaye etmesine, zorluklarda kollarından tutmasına ve mutluluk kapısını yüzlerine açmasına yol açar.
Makam, izzet ve itibara ulaşmak için evlenmek, gerçekte Allaha bir nevi suizan beslemek ve şirk koşmaktan kaynaklanır. Bu amaçla evlenen bir kişi, izzet ve saadetin Allahtan başka birinin elinde olduğu zannına kapılmıştır. Allah, kendisine karşı yapılan bu saygısızlığı bağışlamaz.
Evliliğin gelip geçici amaçlar için de yapılmaması gerekmektedir. Çünkü o amaç ortadan kalktığı zaman ailenin temeli sarsılır. Eşinin güzelliği için evlenen kimse, bir kalp krizi veya basit bir hastalık sonucu o güzelliğin gidebileceğini; mal ve makam için evlenen kimse, hayatın iniş çıkışlarında her ikisinin de kolayca zail olabileceğini unutmamalıdır.