ev hANımı Olmak
Zamanımızda öyle kadınlar var ki, kendilerine; Ev hanımı denilmesinden
dolayı ciddi rahatsızlık duyarlar.Böyleleri;ev hanımlığını öylesine hakir
görürler ki, bu görüşleriyle nekadar çok mübtezelleştiklerini bir türlü fark
edemezler.Oysa;ev hanımlığı gerçek analıktır.Bunu hakir görmek
alçaklıktır.Kadın ne ile meşgul olursa olsun o, evinin hanımefendisi olmak
durumundadır. Bu, bir asalettir.
Anne olmak...
Evinin hanımefendisi olmak...
Erkeğinin sır arkadaşı olmak...
Erkeğinin can yoldaşı olmak...Onun yarısı olmanın şuurunu taşımak, kadın
için kutsal mevkilerdir.Mutlulukları bunlarladır.
Mutluluğu evi yerine sokakta, mutfağı yerine büroda, annelik yerine
sekreterlikte, mahremlik yerine kendisini teşhirde arama bahtsızlığını
yaşıyorsa, böyle bir kadın normal bir hatun olma özelliğinden uzaktır.
Kişiliksizdir. Kişilik olmayınca da dişilik onun için bir belâ olmuştur.
Bulunduğu konum onu şehvetlerin tatmin vasıtası olmaya sürüklemiş, şeref ve
haysiyetini rencide edici bir seviyeye itelemiş demektir.
Ev hanımı deyince; hiçbir yapacak iş bulamamış; kocasına hanımlık, çocuğuna
analık, Yaratanına kulluk ile evine ve ailesine hizmet eden hanımefendiler
anlaşılıyorsa, böyleleri kadınlığa ihanet ediyorlar demektir.
Ev kadını olmamak;ev dışı kadını olmak mânâsına gelir. Bir kadın
gazetecilik, tezgahtarlık, doktorluk, öğretmenlik... vesaire yapıyor
olabilir. Böyle de olsa, onun asıl işi, ev hanımlığıdır. Çocuğunu emzirir,
yemeğini yapar, evinin ihtiyaçlarını üzerine düşen görev doğrultusunda
giderir. Evinin hanımefendisi olmaktan utanmaz. Utanılması gerekenin evin
ihmali olduğu hakikatını gözardı edemez.
Ev hanımlığı/kadınlığı; zor bir iştir. Yorucudur. Kadın için zevk ve
heyecandır. Yaşamasını bilenler için mutluluk kaynağıdır. Pişirdiği yemeğin
aile efradıyla beraber akşam aynı sofrada, aynı anda, şen şakrak yenilmesi
ev hanımı için tarif edilemeyecek bir hazdır. Çocuğunun annem diye boynuna
sarılması, ev kadını için, doyumunun tarifi yapılabilir mi?
Öyle ise soralım:
Ev hanımı ne iş yapar?
Ev hanımı konumu itibariyle en zor işi yapar. Ev hanımı bir iş
yapamayanların uğraşı alanıdır diye düşünenler kendi beceriksizliklerini
tarif etmiş olurlar.
Ev hanımı:
İyi yemek pişirir; güzel aşçıdır. Hele pişirdiğini yiyen aile efradı eline
sağlık dedilerse dokunmayın keyfine. Bu haz hiçbir uğraşı ile değişilmez.Ev
hanımı bulaşıklarını + (artı) enerji üreterek yıkar. Tekrar yiyeceklere bu
enerji mutluluk aşısı olur.
Çamaşırlar yıkanır, ütülenir; ev hanımının becerisi onlara siner, giyenler
için rahatlama vesilesi olur.Banyo ve tuvalet temizlikleri sağlık, sıhhat ve
afiyeti yaşatır. Bunu sağlayan ev hanımının becerisi, işini muntazam yapma
heyecanıdır.Ev temizliği,ev hanımının başarı aynasıdır. Bundan dolayı
kadınlık arzularıyla yapılan ev temizlik ve tefrişi, orada barınanların ruh
dünyalarını da aydınlatıp rahatlık verir.
Akıllı ev hanımı, ev ve hane halkının ihtiyaçlarını evin reisi ile birlikte
yapar. Bunu yaparken maymun iştahlılık yapmaz. Yaşam şartlarını gözönünde
bulundurur. Aldıklarıyla kimsenin kin ve nefretini üzerine çekmez.
Gönlü ayağının altında kibir ve gururdan uzak, mütevazı bir hayatı tercih
eder.
Ev hanımı, çocuk bakımını da başarıyla yürütür. Bu işi yaparken onu görenler
psikoloji uzmanı zannederler.Bu derece beceriklidir.Ev hanımı kocasını ve
çocuklarını kelimenin tam anlamıyla iyi, hoş ve kıvrak zekâsını kullanarak
sevk ve idare eder. Sosyal bilimciler gibi davranır. Becerikli ev
hanımlarının yuvalarında gürültü-patırtı olmaz.Olması muhtemel olumsuzluklar
tatlı dil, güler yüzle halledilir.
Bunun için şöyle bir tesbit yapılmıştır. Erkekler dünyayı idare ederler;
dünyayı idare eden erkekleri de hanımları idare ederler. Bu söz becerisi
olan ev hanımları için söylenmiş yerinde bir sözdür.
Gece dahil 24 saat hizmetini aksatmayan ev hanımlarına verebileceğimiz en
büyük ödül, Rabbimizden böyle hanımları Cennetiyle mükafaatlandırmasını
dilemektir. Allah (CC)'tan bütün ev hanımlarına bunu diliyoruz...
Zamanımızda öyle kadınlar var ki, kendilerine; Ev hanımı denilmesinden
dolayı ciddi rahatsızlık duyarlar.Böyleleri;ev hanımlığını öylesine hakir
görürler ki, bu görüşleriyle nekadar çok mübtezelleştiklerini bir türlü fark
edemezler.Oysa;ev hanımlığı gerçek analıktır.Bunu hakir görmek
alçaklıktır.Kadın ne ile meşgul olursa olsun o, evinin hanımefendisi olmak
durumundadır. Bu, bir asalettir.
Anne olmak...
Evinin hanımefendisi olmak...
Erkeğinin sır arkadaşı olmak...
Erkeğinin can yoldaşı olmak...Onun yarısı olmanın şuurunu taşımak, kadın
için kutsal mevkilerdir.Mutlulukları bunlarladır.
Mutluluğu evi yerine sokakta, mutfağı yerine büroda, annelik yerine
sekreterlikte, mahremlik yerine kendisini teşhirde arama bahtsızlığını
yaşıyorsa, böyle bir kadın normal bir hatun olma özelliğinden uzaktır.
Kişiliksizdir. Kişilik olmayınca da dişilik onun için bir belâ olmuştur.
Bulunduğu konum onu şehvetlerin tatmin vasıtası olmaya sürüklemiş, şeref ve
haysiyetini rencide edici bir seviyeye itelemiş demektir.
Ev hanımı deyince; hiçbir yapacak iş bulamamış; kocasına hanımlık, çocuğuna
analık, Yaratanına kulluk ile evine ve ailesine hizmet eden hanımefendiler
anlaşılıyorsa, böyleleri kadınlığa ihanet ediyorlar demektir.
Ev kadını olmamak;ev dışı kadını olmak mânâsına gelir. Bir kadın
gazetecilik, tezgahtarlık, doktorluk, öğretmenlik... vesaire yapıyor
olabilir. Böyle de olsa, onun asıl işi, ev hanımlığıdır. Çocuğunu emzirir,
yemeğini yapar, evinin ihtiyaçlarını üzerine düşen görev doğrultusunda
giderir. Evinin hanımefendisi olmaktan utanmaz. Utanılması gerekenin evin
ihmali olduğu hakikatını gözardı edemez.
Ev hanımlığı/kadınlığı; zor bir iştir. Yorucudur. Kadın için zevk ve
heyecandır. Yaşamasını bilenler için mutluluk kaynağıdır. Pişirdiği yemeğin
aile efradıyla beraber akşam aynı sofrada, aynı anda, şen şakrak yenilmesi
ev hanımı için tarif edilemeyecek bir hazdır. Çocuğunun annem diye boynuna
sarılması, ev kadını için, doyumunun tarifi yapılabilir mi?
Öyle ise soralım:
Ev hanımı ne iş yapar?
Ev hanımı konumu itibariyle en zor işi yapar. Ev hanımı bir iş
yapamayanların uğraşı alanıdır diye düşünenler kendi beceriksizliklerini
tarif etmiş olurlar.
Ev hanımı:
İyi yemek pişirir; güzel aşçıdır. Hele pişirdiğini yiyen aile efradı eline
sağlık dedilerse dokunmayın keyfine. Bu haz hiçbir uğraşı ile değişilmez.Ev
hanımı bulaşıklarını + (artı) enerji üreterek yıkar. Tekrar yiyeceklere bu
enerji mutluluk aşısı olur.
Çamaşırlar yıkanır, ütülenir; ev hanımının becerisi onlara siner, giyenler
için rahatlama vesilesi olur.Banyo ve tuvalet temizlikleri sağlık, sıhhat ve
afiyeti yaşatır. Bunu sağlayan ev hanımının becerisi, işini muntazam yapma
heyecanıdır.Ev temizliği,ev hanımının başarı aynasıdır. Bundan dolayı
kadınlık arzularıyla yapılan ev temizlik ve tefrişi, orada barınanların ruh
dünyalarını da aydınlatıp rahatlık verir.
Akıllı ev hanımı, ev ve hane halkının ihtiyaçlarını evin reisi ile birlikte
yapar. Bunu yaparken maymun iştahlılık yapmaz. Yaşam şartlarını gözönünde
bulundurur. Aldıklarıyla kimsenin kin ve nefretini üzerine çekmez.
Gönlü ayağının altında kibir ve gururdan uzak, mütevazı bir hayatı tercih
eder.
Ev hanımı, çocuk bakımını da başarıyla yürütür. Bu işi yaparken onu görenler
psikoloji uzmanı zannederler.Bu derece beceriklidir.Ev hanımı kocasını ve
çocuklarını kelimenin tam anlamıyla iyi, hoş ve kıvrak zekâsını kullanarak
sevk ve idare eder. Sosyal bilimciler gibi davranır. Becerikli ev
hanımlarının yuvalarında gürültü-patırtı olmaz.Olması muhtemel olumsuzluklar
tatlı dil, güler yüzle halledilir.
Bunun için şöyle bir tesbit yapılmıştır. Erkekler dünyayı idare ederler;
dünyayı idare eden erkekleri de hanımları idare ederler. Bu söz becerisi
olan ev hanımları için söylenmiş yerinde bir sözdür.
Gece dahil 24 saat hizmetini aksatmayan ev hanımlarına verebileceğimiz en
büyük ödül, Rabbimizden böyle hanımları Cennetiyle mükafaatlandırmasını
dilemektir. Allah (CC)'tan bütün ev hanımlarına bunu diliyoruz...