Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

esselamün aleyküm kardeşlerim (1 Kullanıcı)

mina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Haz 2006
Mesajlar
11
Tepki puanı
0
Puanları
0
sevgili kardeşlerim kafamı kurcalayan bir konuyu paylaşmak istiyorum ben 17 senelik evliyim, rabbim nasip etmedi bir çocuğumuz olsun ben uzun zamandır araştırmasını yapıyorum evlat edinme konusunu,.bu konunun dinen caiz olup olmadığı konusu kafamda bir soru.sevaba girelim derken günah işlemekten korkuyoruz bir sürü şey söyleyen oldu.dinimiz açık kapı bırakıyo bu konuda, ama çelişkiler var gönül istiyoki herşeyi bir tarafa bırakıp bildiğimi yapayım.sizlerinde desteği ve görüşünüde almak isterim rabbim cümlenizden razı olsun.allaha ısmarladık...
 

can kırıkları

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Mar 2009
Mesajlar
1,967
Tepki puanı
13
Puanları
38
Yaş
38
ve aleyküm selam kardeşim çocuksuzluk çok zordur bilirim ablamında ağbimin de olmuyodu rabbim şimdi verdi ......ablamlrda alcaktı hocalara sormuşlardı sakıncası şöyle var demişler onun geldiği yeri gizlemeyin ailesiyle görüştürün gibi şeylerdi.....ama yinede daha bilgililer cevap versin selametle inşaallah kendinizden olur.........
 

Luvi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Ocak 2009
Mesajlar
1,209
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Ve Aleykum Selam kardeşim. Yüce ALLAHUTELA (c.c) hakkınızda en hayırlısı bu olduğu için size çocuk vermemiştir şüphesiz. Ama dinen evlat edinmek caiz değildir. Evlat edinme, bir başkasının çocuğunu kendi ailesi içine katma âdeti, tarihin her devrinde tatbik edilen bir husustur. Bilhassa İslâm'dan önceki Cahiliye Devrinde bu âdet daha yaygındı. İsteyen kimse, seçtiği herhangi bir kimseyi öz çocukları arasına katarak onu evlatlık aldığını ilân ederdi. Aldığı çocuğa “Sen benim oğlumsun, ben sana vârisim, sen de bana vârissin” diyordu. Böylece, o çocuk öz oğlu sayılıyordu. Ailenin bir ferdi olduğu gibi, aynı zamanda aile fertlerinin sahip olduğu hak ve vazifelere de ortakoluyor, ailenin ismini alıyordu. Evlatlık edinen kimse bu çocuğun babası sayılıyordu. Evlât edinenin hanımı da, çocuğun annesi yerine geçiyordu. Oğlanın hanımı da bu babanın gelini kabul ediliyor, dolayısıyla, boşandıktan sonra gelini ile evlenmesi mümkün olmuyordu.

Peygamberimiz de (a.s.m.) Zeyd bin Sâbit’i kendisine evlâtlık olarak almıştı. Hz. Zeyd küçük yaşta köle olarak satılmış, Hz. Hatice de onu satın almıştı. Daha sonra onu Peygamberimiz (sav)'e hediye etti. Hz. Zeyd, Peygamberimiz (sav)'in hizmetinde bulunuyordu. Babası ve amcası, kurtarma akçesi karşılığında onu Peygamberimiz (sav)'den istemeye geldiler. Peygamberimiz (sav) Hz. Zeyd’i serbest bıraktı. Fakat Zeyd, Peygamberimiz (sav)'i baba ve amcasına tercih ederek onun yanında kalmayı kabul etti. Bundan sonra Peygamberimiz onu kölelikten azad etti. Hazır bulunan cemaata hitap ederek, “Şâhit olunuz, Zeyd benim oğlumdur, ben onun vârisiyim, o da benim vârisimdir” buyurdu. Bunun üzerine babası ve amcası memnun olarak ayrıldılar. Bundan sonra Hz. Zeyd Peygamberimizin evlâtlığı olmuştu. Artık “Muhammed’in oğlu Zeyd” diye çağrılıyordu.1

Hak dingelince, Cahiliye devrinde yapılan ve uygulanan âdet ve alışkanlıklar birer birer değişiyor, insanlara meşru olan yol gösteriliyor bâtıl ve haksızlıkların yerini hak ve adalet esasları alıyordu. Cahiliye âdetlerinden birisi de o zamanki uygulanış şekliyle evlâtlık müessesesiydi.

İnsan tabiatına aykırı düşen bu uygulamayı Cenab-ı Hak (c.c) hem açık emirle, hem de Peygamberi (sav)üzerinde fiilen tatbik etmekle kaldırdı.

Bu konudaki âyetin meali şöyledir:

“Allah (c.c), evlâtlıklarınızı oğullarınız gibi tutmanızı meşru kılmadı. Bunlar, sizin dillerinize doladığınız boş sözlerdir. Allah (c.c) ise gerçeği söyler ve doğru yola O eriştirir. Onları (evlât edindiklerinizi) babalarına nisbet ederek çağırın. Allah (c.c) yanında en doğrusu budur. Eğer babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız, bu takdirde onları din kardeşleriniz ve görüp gözettiğiniz kimseler olarak kabul edin. Yanılarak yaptıklarınızda size vebal yoktur.”2

İşte bu âyet-i kerime ile evlâtklık âdeti kaldırılmış oldu. Meşru olmayan bu âdet haram kılındı. Çünkü, evlâtlıkla ne hakiki bir evlat olunur, ne de evlâtlık edinen kişi gerçek bir baba olur.

Bu yasaklama ve “Sen benim oğlumsun” demekle hiç bir çocuğun gerçek bir evlât olmadığı hususunda Peygamberimiz (sav)'e Allah (c.c)’un emirleri bildirildi. Evlâtlığın boşadığı hanımın “babalık” tarafından nikâhlanmasının meşru sayıldığı açıklandı.3

Evlâtlık müessesesinde şu mahzurlar bulunduğu içindinimizde yasaklanmıştır. Önce meşru olmayan bir yolla başkasının çocuğjnu kendi evlâdı yerine getirerek haksız ve sahte bir muamele yapılmaktadır. Yabancı bir çocuğu evlât kabul etmek fıtratı değiştirmektir. Mukaddes olan nesil meselesini tahrif etmek, çocuğun asıl ana babasının unutulmasına sebep olmaktır.

İkinci olarak, bu çocuk büyüyünce aile içerisinde mahremiyet hususlarına riayet edilmeyecektir. Tesettür, bakma ve temas gibi durumlara uyulmayacaktır. Oğlansa ailenin bütün kadınlarıyla bir arada bulunacak, kızsa ailenin bütün erkekleriyle birlikte yaşayacaktır. Halbuki, ister kız olsun ister oğlan; evin hanımı annesi olmadığı gibi, o ailenin akrabası da evlâtlığın ailesi sayılmaz, bir yabancıdan farksızdır. Bunlar büyüyünce aile içinde bulundukları müddetçe devamlı haramla yüz yüze bulunacaklardır.

Başka bir mahzur da, evlâtlık olarak alınan çocuk mirasa ortak olacaktır. Böylece daha yakın akrabalar kısmen veya tamamen mirastan mahrum kalacaklardır. Hakları çiğnenen mirasçılar bu çocuğa bir düşman gözüyle bakacaklardır. Çünkü, evlâtlık hakikatta miras hakkına sahip değildir.

İşte bütün bu mahzurlardan dolayı dinimiz evlâtlık almayı tavsiye etmemiştir. ancak, bahsi edilen bu evlâtlık meselesinden ayrı olarak, insanın bir yakınının, bir dostunun çocuğunu himayesine alması, kimsesiz ve yetim bir çocuğu alıp evlâdı gibi onu sevmesi, ona yedirmesi, içirmesi, onu terbiye edip okutması bir fazilettir. Fakat, bu durumda da onu kendisine tescil etmemesi, evlât haklarını ona devretmemesi, mahremiyet meselesine dikkat etmesi icap etmektedir. Ancak, kişi isterse, hayatta iken malının bir kısmını o çocuğa bağışlayabilir. Veya ölmeden önce malından bir miktar verilmesini vasiyet edebilir. Nitekim, Peygamberimiz bir çok hadislerinde kimsesiz çocuklara ve yetimlere bakanlara Cenneti müjdelemiştir.4

Sonuç:

Bu konunu üç özelliği vardır:
1- Evlat edindiğimiz çocuk kız olursa babalığa, erkek olursa analığa mahrem olacağı için beraber yalnız kalma ihtimaline göre caiz değildir.
2- Çocuğun esas anne ve babasının vereceği şefkat ve göstereceği merhameti gösteremeyebilir. Bu açıdan çocuğun gerçek anne ve babasından mahrum bırakma sorumluluğu vardır.
3- Evlat edinen ailelerin kalacak mirasları bu çocuğun olacaktır. Halbuki, o miraslar akrabalara kalması gerekirdi. Bu da başkasının hakkının evlatlığa verilmesi demektir ki caiz değildir.

Bu üç sebepten dolayı evlat edinmenin doğru olmadığını söyleyebiliriz. Bu üç engeli de dini açıdan çözebilirsek inşallah haram olmaz.

1. Üsdü’l-Gâbe, 2: 225.
2. Ahzab Sûresi, 4-5.
3. Ahzab Sûresi, 37.
4. Müslim, Zühd: 42.

Selam ve dua ile...
 

keyfe

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Nis 2009
Mesajlar
5
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
selam arkadaşlar
 

mina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Haz 2006
Mesajlar
11
Tepki puanı
0
Puanları
0
elhamdülillah ulvi kardeşim

elhamdülillah ulvi kardeşim

allah razı olsun kardeşim yazmış olduğun konu çok açık olarak islam dinin evlat edinmeyi uygun görmediği yolunda..
 

ahde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
590
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43

Aleyküm selam Hoş geldiniz kardeşim her gün yeni bir arkadaş katılıyor aramıza
Rabbim razı olsun emeği geçen yönetici arkadaşlarımızdan
Çağdaş yaşam modernizm yazılı ve görsel medya derken
şimdide sanal alemle insanların yüreğin de olan imanı zedelemek için
Gece gündüz çalışan misyonerlere fırsat vermemek için
Bildiklerimizi paylaşmak bilmediklerimizi öğrenmek adına burdayız
Allah ve resulünü hakkıyla sevebilmek adına burdayız
Selametle kalın
 

aydin25

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Eki 2006
Mesajlar
46
Tepki puanı
0
Puanları
0
aleyküm selam hoşgeldin kardeşim
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt