Her ailede kavga olur. Evlilikte kavga engellene-mez bir unsurdur. Hatta bu aile Peygamber kızı ve damadı olsa dahi. Sağlıklı bir evlilikte hafif kavgalar, sevginin ve ilginin pekişmesine vesile olur. Önemli olan, kavganın dozunu iyi ayarlamak, kavgadan eş-lerin ve çocukların en az etkilenmelerini sağlayabilmektir.
Sehl İbnu Sa'd es-Sâidi (r.a.) buyurdu ki; Hz. Pey-gamber (s.a.v.) Fatıma (r.anha) annemizin evine uğ-ramıştı. Hz. Ali (r.a.)'yi evde bulamayınca; "Amca oğ-lun nerede?" diye sordu. Fatıma(r.anha): "Aramızda bir şekerlenme oldu. Bunun üzerine bana kızdı ve çe-kip gitti." dedi. Rasülullah (s.a.v.) birine;"Hele bir ara-yıver nereye gitmiş." diye emretti. "Mescidde yatı-yor!" diye haber verince, Rasülullah (a.s.) yanına git-ti. Hz. Ali (r.a.) gerçekten yatıyordu ve üzerinden ri-dası düşmüş, (bu sebeple) toprağa bulanmıştı, Rasü-lullah (s.a.v.), kalk ey Ebu Turab, kalk ey Ebu Turab (yani toprak babası) diye seslendi. Sehl der ki: Hz. Ali (r.a.)'nin en çok sevdiği ismi bu isimdi.(1) Peygam-berimizin örnek gösterdiği, Hz. Ali ve Hz. Fatıma bile tartışabiliyorlarsa, her evlilikte küçük kavgaların ol-ması normaldir.
Karı koca arasındaki tartışmalara engel olamıyor-sak, tartışmalarda, nelere dikkat etmeli ki, eşler ve çocuklar en az zararla bu fırtınayı atlatabilsinler.
1. Eşler, Çocuklar Önünde Kesinlikle Kavga Et-memelidir: Çocuğun ruh dünyasında en kötü iz bı-rakan olay, çocukların gözü önünde yapılan karı ko-ca kavgalarıdır. Anne baba kavgaları çocukta şiddetli huzursuzluğa ve ruhi çalkantıya sahip olur. Eşinizle tartışmaya engel olamıyorsanız, çocukların sizleri du-yamayacağı başka bir odaya giderek tartışmanıza devam edin. Bu mümkün değilse, canınızdan çok sevdiğiniz çocuklarınızın hatırına susun veya tartış-manızı erteleyin. Şayet, çocuklarınız kavganıza şahit olmuşlarsa; çocuklara tartışmaların annelik ve babalıkla bir ilgisi olmadığını, karı koca arasında ya-şanan geçici bir durum olduğunu ve bu duruma mü-dahale etmelerini istemediğinizi belirtin.
2. Problem Yaptığınız Şeyleri Biriktirmeyin: Olumsuz duygular hissedildiği zaman konuşulmalı-dır, içe atılmamalıdır. Bastırılan, içe atılan sorun ve kırgınlıklar, sakince tartışılarak irdelenmediğinde, bir an gelir; patlamalar ve büyük kavgalara neden olur. Oysa, sorunlarınızı biriktirmeden sıcağı sıcağına sa-kince konuşarak, birbirinizi anlayışla dinlemek, aile içi büyük kavgalara engel olur.
3. Eşinizle Tartıştıktan Sonra Yatağınızı Ayırma-yın: Eşler kavga edebilir ama bunu yatağa taşıma-maya özen göstermelidir. Hatta yatak sizi barıştırma vesilesi olmalıdır. Eşinizle tartıştıktan sonra, ayrı ayrı ya-taklarda sabahlamanız dinen de hoş görülmemiştir. Pey-gamberimiz; "Kocası kendisini yatağa çağırdığı halde gel-meyen kadına, dönünceye kadar melekler lânet eder-ler."(2) buyurmuştur.
4. Tartışmanızı Tartıştığınız Konu Üzerine Sürdürün, Genellemeyin: Eşinizle, tartışma anında aranız bozuktur, başka zamanlarda yaşadığınız olumsuzlukları, bugüne ta-şımanın anlamı olmadığı gibi faydası da yoktur. Tartışma-ların sıklıkla görünür sebebinin gerçek sebep olmadığını bilmeli, iki taraf da gerçek sebebi bulmaya ve konuşmaya açık olmalıdır. Tartışmalarda suçun kimde olduğunu araş-tırmamalı, amaç karşıdakini ikna etmeye çalışmak ve ka-zanmak değil, ortak bir çözüme varmak olmalıdır.
5. Kişiler kendilerini eşlerinin yerine koymaya çalış-malı, kendilerine “aynı durumda ben ne hissederdim?” sorusunu sormalıdır.
Bizler her şeyden önce Müslümanız. Kavgalarımızda Müslümanca olmalıdır. Kavga kaçınılmaz ise, kavgayı Allah (c.c.) huzurunda yapıyor gibi davranın. Ağzınızdan çıkan sözü kulağınız duysun. Nefis ve şeytanın isteğine uyarak, siniriniz yatıştıktan sonra telafisi zor söz ve dav-ranışları, eşinize sergilemeyin. Kavga ettiğimiz kişinin, sevdiğimiz eşimiz, çocuklarımızın annesi veya babası ol-duğu unutulmamalıdır.
Alıntı..
Sehl İbnu Sa'd es-Sâidi (r.a.) buyurdu ki; Hz. Pey-gamber (s.a.v.) Fatıma (r.anha) annemizin evine uğ-ramıştı. Hz. Ali (r.a.)'yi evde bulamayınca; "Amca oğ-lun nerede?" diye sordu. Fatıma(r.anha): "Aramızda bir şekerlenme oldu. Bunun üzerine bana kızdı ve çe-kip gitti." dedi. Rasülullah (s.a.v.) birine;"Hele bir ara-yıver nereye gitmiş." diye emretti. "Mescidde yatı-yor!" diye haber verince, Rasülullah (a.s.) yanına git-ti. Hz. Ali (r.a.) gerçekten yatıyordu ve üzerinden ri-dası düşmüş, (bu sebeple) toprağa bulanmıştı, Rasü-lullah (s.a.v.), kalk ey Ebu Turab, kalk ey Ebu Turab (yani toprak babası) diye seslendi. Sehl der ki: Hz. Ali (r.a.)'nin en çok sevdiği ismi bu isimdi.(1) Peygam-berimizin örnek gösterdiği, Hz. Ali ve Hz. Fatıma bile tartışabiliyorlarsa, her evlilikte küçük kavgaların ol-ması normaldir.
Karı koca arasındaki tartışmalara engel olamıyor-sak, tartışmalarda, nelere dikkat etmeli ki, eşler ve çocuklar en az zararla bu fırtınayı atlatabilsinler.
1. Eşler, Çocuklar Önünde Kesinlikle Kavga Et-memelidir: Çocuğun ruh dünyasında en kötü iz bı-rakan olay, çocukların gözü önünde yapılan karı ko-ca kavgalarıdır. Anne baba kavgaları çocukta şiddetli huzursuzluğa ve ruhi çalkantıya sahip olur. Eşinizle tartışmaya engel olamıyorsanız, çocukların sizleri du-yamayacağı başka bir odaya giderek tartışmanıza devam edin. Bu mümkün değilse, canınızdan çok sevdiğiniz çocuklarınızın hatırına susun veya tartış-manızı erteleyin. Şayet, çocuklarınız kavganıza şahit olmuşlarsa; çocuklara tartışmaların annelik ve babalıkla bir ilgisi olmadığını, karı koca arasında ya-şanan geçici bir durum olduğunu ve bu duruma mü-dahale etmelerini istemediğinizi belirtin.
2. Problem Yaptığınız Şeyleri Biriktirmeyin: Olumsuz duygular hissedildiği zaman konuşulmalı-dır, içe atılmamalıdır. Bastırılan, içe atılan sorun ve kırgınlıklar, sakince tartışılarak irdelenmediğinde, bir an gelir; patlamalar ve büyük kavgalara neden olur. Oysa, sorunlarınızı biriktirmeden sıcağı sıcağına sa-kince konuşarak, birbirinizi anlayışla dinlemek, aile içi büyük kavgalara engel olur.
3. Eşinizle Tartıştıktan Sonra Yatağınızı Ayırma-yın: Eşler kavga edebilir ama bunu yatağa taşıma-maya özen göstermelidir. Hatta yatak sizi barıştırma vesilesi olmalıdır. Eşinizle tartıştıktan sonra, ayrı ayrı ya-taklarda sabahlamanız dinen de hoş görülmemiştir. Pey-gamberimiz; "Kocası kendisini yatağa çağırdığı halde gel-meyen kadına, dönünceye kadar melekler lânet eder-ler."(2) buyurmuştur.
4. Tartışmanızı Tartıştığınız Konu Üzerine Sürdürün, Genellemeyin: Eşinizle, tartışma anında aranız bozuktur, başka zamanlarda yaşadığınız olumsuzlukları, bugüne ta-şımanın anlamı olmadığı gibi faydası da yoktur. Tartışma-ların sıklıkla görünür sebebinin gerçek sebep olmadığını bilmeli, iki taraf da gerçek sebebi bulmaya ve konuşmaya açık olmalıdır. Tartışmalarda suçun kimde olduğunu araş-tırmamalı, amaç karşıdakini ikna etmeye çalışmak ve ka-zanmak değil, ortak bir çözüme varmak olmalıdır.
5. Kişiler kendilerini eşlerinin yerine koymaya çalış-malı, kendilerine “aynı durumda ben ne hissederdim?” sorusunu sormalıdır.
Bizler her şeyden önce Müslümanız. Kavgalarımızda Müslümanca olmalıdır. Kavga kaçınılmaz ise, kavgayı Allah (c.c.) huzurunda yapıyor gibi davranın. Ağzınızdan çıkan sözü kulağınız duysun. Nefis ve şeytanın isteğine uyarak, siniriniz yatıştıktan sonra telafisi zor söz ve dav-ranışları, eşinize sergilemeyin. Kavga ettiğimiz kişinin, sevdiğimiz eşimiz, çocuklarımızın annesi veya babası ol-duğu unutulmamalıdır.
Alıntı..