Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Eşim Olma Karım Ol ! (1 Kullanıcı)

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
31
Eşim Olma Karım Ol !


Bakma daha ilkel durduğuna sen, ruhu vardır kelimelerin. “Karı-koca” “eş”ten daha çok şey anlatır. Hatta belki bize unutulmuş bir şeyi söyler.

Sahi, biliyor musun? Neden erkeğe “koca”, kadına da “onun karı” demiş eskiler?

Kedilerin eşi olur, terliklerin de… İnsanın eşi olmaz. Bir ömür eşlik ediyor diye mi sevgiliye eş denir? Eşlik etmek yeter mi? Fazlasını beklemez mi insan yârinden? Kelimeleri yitirmeseydik anlardık belki, evlenecek erkeğe eskilerin neden ”koca” dediklerini. Çünkü “koca” bilge demektir, yüce demektir. Koca demek, dağ demektir. Ve ne kadar yüce olursa olsun, üstünde kar olmayan dağ eksiktir.

Dağların yücesine kar yağar diye kadına da “kocanın karı” demişler. Bakma şimdi evlenenlerin “karı-koca” ilan edildiğine. “Koca ve onun karı” olmalıdır aslında. Yani yüce bir dağ olmalı adam. Kar gibi pak ve masum olmalı kadın. Örtmeli ve bir ömür, süsü olmalı dağın. Çünkü üşür tepesinde kar olmayan dağ, ne kadar yüce olursa olsun, yarım görünür…


Eşim olma, karım ol! Bana benzemeye çalışma sakın. Bana benden lazım değil bir tane daha. Ama unutma ki sensiz yarımım. Her zaman söylemem, ama sen anla.


Eşim olma, karım ol! Beni tamamla…
 

TakeOne

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Eki 2008
Mesajlar
6,064
Tepki puanı
38
Puanları
48
Konum
Ankara
Eskiler bizlerden daha iyi biliyorlar her şeyi. Allah razı olsun güzel paylaşım.
 

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
31

Çeşm-i Bülbül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2009
Mesajlar
13,384
Tepki puanı
6
Puanları
0
Güzel paylaşım teşekkürler sümeyye.
Ben de şimdi açmayı düşünüyordum:)
...
Halil Çalışkan imzalı bir yazı.
 

**RaNa**

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Haz 2011
Mesajlar
3,597
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
31
çok güzel paylaşım Allah razı olsun.
 

ibra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Eyl 2009
Mesajlar
6,106
Tepki puanı
12
Puanları
38
Yaş
30
Konum
Konya
bizim hoca anlattıydı.
gerçekten çok anlamlı.
 

Çeşm-i Bülbül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2009
Mesajlar
13,384
Tepki puanı
6
Puanları
0
sende de ne şans var şehadetgülü.
açacağın konular hep açılmış:)

Evet bazen öyle oluyor.
Bazen de ilk başta açmıyorum aradan bir zaman geçiyor hadiii bu yazıyı forumda paylaşayım diyorum o zaman da paylaşılmış oluyor.
Bazen şüphe bile ediyorum açacağım konuyu daha önceden açmışmıyım diye.:)
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
güzel anlam vermiş sözlere....güzel anlatmış...zaten azerbaycan dilinde eşim denmez, "heyat yoldaşım" yeni türkcesi "hayat arkadaşım" denir...
 

hanife deniz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Tem 2007
Mesajlar
4,279
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
58
Konum
Bursa
Selamun Aleykum Kardeşim,
Allah razı olsun,çok güzel bir paylaşım,gerçekten çok hoşuma gitti.Devamı gelir inş.
Selam ve Dua ile
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,451
Tepki puanı
5,757
Puanları
163
Yaş
51
Selam Aleyküm canım Allah razı olsun gerçekten çok güzel hoş bir paylaşımdı..Selam ve dua ile selametle kalınız.
 

esmersevda

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Şub 2011
Mesajlar
103
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
allah razı olsun kardeşim çok güzel bir paylaşımdı
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Eşimle Diyaloğumu Yitirdim, Hükümsüzdür
Karı-koca elli yıllık evliler… Bu elli yıl boyunca kadın hep ekmeğin içini kendi yemiş, dışını kocasına vermiştir. Kadının canına tak eder ve yumar gözünü, açar ağzını: "Elli yıldır, hep ekmeğin en sevdiğim yerini (dışını) sana verdim ve sevmediğim yerini (içini) kendim yedim. Bir kere olsun, hanım, bugün de ekmeğin dışını sen ye, içini de ben yiyeyim demedin, der.
Koca bu duruma acı acı gülümser ve der ki: "Hanım, yıllardır ben de hep düşündüm ki, şu sevdiğim insana bak, bir kerecik olsun ekmeğin içini sen ye demedi. Oysa ekmeğin en çok sevdiğim yeri iç tarafıdır."
Elli yıl boyunca, fedakârlık adına, hoşgörü adına yaşadıklarını görebiliyor musunuz?

Kendimizi ne kadar tanıyoruz, birlikte olduğumuz insanı ne kadar tanıyoruz ve en önemli soru, bizi tanıması için birlikte olduğumuz insana ne kadar yardımcı olabiliyoruz?

Kültürel farklılıklar, farklı milletlerden, farklı bölgelerden ya da farklı şehirlerden olmak, yemek kültürlerindeki farklılıklar birbirini çok seven iki insan için ne kadar önemsizleşebilir?

Birbirimizi sabırla dinleyebiliyor muyuz? Söyleyeceklerimizi, hiçbir kaygımız olmadan dillendirebiliyor muyuz?

Aynı dili konuşabiliyor muyuz? Yoksa hala, "Ben onu demek istemedim", "Hayır, beni yanlış anladın" gibi cümleler kurmaya devam mı ediyoruz?
Siz de yukarıda dile getirdiklerimizle ilgili bir iletişim-siz/lik sorunu yaşıyorsanız, söyleyeceklerimizi göz önünde bulundurmalısınız.

Empatik Yaklaşım Sergileyin
Son yıllarda -içini ne kadar doldurabiliyoruz, bilmiyorum ama- herkesin dilinde bir kelime var: Empati…
Belki de iletişimde en çok üzerinde durmamız gereken noktalardan biri Empati… Hemen eşinizin yerine kendinizi koyun. Ne yapmak/ne yapmasını isterdiniz? Hatta hemen ilk fırsatta, sizinle ilgili rahatsız olduğu bir şey var mı, sorun. Söylediklerini değerlendirin.
Tek taraflı beklenti içinde olmak, saygı ve sorumluluk duygusundan uzak bir birliktelik, anlayışın kıt olduğu, dürüstlüğün olmadığı, paylaşımın en alt düzeyde bulunduğu bir evlilik sizce ne kadar yürüyebilir? Yürürse ne kadar sağlıklı yürür?
Yürümez. Değerlendirmenizi yapın, bu sorunu ortadan kaldırmak için yapabileceğiniz herhangi bir şey varsa hemen işe koyulun. Hiçbir şey yapamıyorsanız, kendinize ve birlikte olduğunuz insana, topluma zarar verecek bu birlikteliği devam ettirmenin bir anlamı olmadığını anlamak için çok bedel ödemenize gerek kalmasın.
Her güzel birlikteliğin bir de olumsuz getirileri olabileceğini göz ardı etmemeliyiz. Kendimizi her türlü olumsuzluğu ortadan kaldırma çabası içinde buluruz ama bütün olumsuzlukları ortadan kaldırmak çoğu zaman mümkün değildir.
Üretici ve Paylaşımcı Bir Birliktelik
Eşimiz bizim ne kadar arkadaşımız? En önemlisi, eşimiz bizim ne kadar dostumuz? Ya da biz onun ne kadar arkadaşı/dostuyuz?

Bir birliktelik olumlu ya da olumsuz bazı alışkanlıkları da beraberinde getirir. Bize düşen, olumlu alışkanlıkları ön planda tutup bunların sayısını mümkün olduğunca arttırmak.
Eşler arasında eşitliğe mi inanıyoruz, yoksa adil olmaya mı? Eşimiz bu duruma nasıl bakıyor?
Kadınla erkek birbirlerini tamamlayan aynı türün iki cinsidir. Eşitlik kavramını her alanda kullanacak olursak hata ederiz. En güzeli adil olmak, adil davranmak.
Uykunun tadına birlikte varabiliyor muyuz?
Bir birliktelikte paylaşmak, üretmek ve çoğalmak huzurun temel unsurları olarak görülür. Birlikte uykunun tadına varabilmek, bunun en önemli göstergelerinden biridir. Yatağa girerken ve yataktan çıkarken ona sımsıkı sarılabiliyor musunuz? En sinirli anınızda bile onun yanında olduğunuzu gösterebiliyor musunuz?
Kıskançlık krizlerimizle sevdiğimiz insanı bezdiriyor, ben sana güveniyorum ama çevre kötü gibi basit, basmakalıp bir sözün ardına sığınarak birlikteliğimizi zedeleyici bir girdabın içine mi düşüyoruz?
Bir birlikteliğin temel şartlarından biri de güvendir. Eşimize, birazcık da olsa güvensizlik varsa, o birliktelikte her zaman için sorun yaşama olasılığı vardır. Güvenmediğiniz bir insanla çok özel bir birliktelik yaşamak mümkün değildir.
Birbirine sımsıkı sarılmış, mutlu, huzurlu, üretken, paylaşımcı birliktelikleri gördüğümde kendimi ne kadar mutlu hissediyorum, bilemezsiniz. Çünkü böyle güzel birliktelikler her şeyden önce birbirine güvenen, üretici, paylaşımcı bir toplumun da habercisidir.
 

melek4545

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
3,460
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
32
Konum
İstanbul
Eşim olma, karım ol! Bana benzemeye çalışma sakın. Bana benden lazım değil bir tane daha. Ama unutma ki sensiz yarımım. Her zaman söylemem, ama sen anla.

Eşim olma, karım ol! Beni tamamla…


Allah razı olsun çok güzel bir paylaşım
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt