Gülüşü Yaralı
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 6 Şub 2008
- Mesajlar
- 5,741
- Tepki puanı
- 3
- Puanları
- 0
- Yaş
- 40
- Konum
- ha bura :)
- Web Sitesi
- www.facebook.com
Ermenilerden özür ve Doğudaki Türk şehitler
Son günlerin en flaş tartışması hiç şüphesiz 1915 olaylarından dolayı “Ermenilerden özür” dileyen Akademisyen-yazar-çizer-gazetecilerin oluşturdukları platformun altına atılan imzaların tartışmasıdır.
Tarihi bir olayın tahlilini yapmayacağız.
Amma!...
Ermenilerin yaptıklarını kamuoyunda tartışmaya açıyorsanız işi politik ve çıkarcı bir gözle değil, tarihçi bir gözle değerlendirmek sağlıklı sonuç verir.
Ancak bizim inancımızda Peygamberimiz veda hutbesinde; "Suçlu kendi sucundan başkası ile suçlanamaz. Baba, oğlunun suçu üzerine, oğlu da babasının suçu üzerine suçlanamaz.” Şiarı ile toptan bir halkı töhmet altına bırakmayacak çalışmalar yapılmalı.
Ama unutmayalım ki; tarihten ders almayan milletlerin tarihi tekerrürden ibarettir.
Biz ne doğduğumuz anne-babamızı, ne doğduğumuz zamanı nede doğduğumuz toprakları seçmedik.
Herkese hak ettiği değer verilmeli. Kimse kimseden üstün değil (hele ırkından dolayı hiç değil)
Fakat bu tarihi olayı tarihçilere havale etmek en doğru olanıdır.
“Aydın”lar arasında büyük tartışma çıktı. Kimi “imza”sıyla destekliyor, kimileri de hararetle karşı çıkıyor.
Karşı çıkanların, başka olayları gündeme getirerek “söz konusu olaylardan dolayı mağdur olmuş kesimlerden de özür dilenmesi halinde “imza”cıların tarafsız ve hakkaniyetli olduklarını ispatlayacakları, aksi takdirde “taraf”lı olduklarını gösterir” diye gerekçelerini dilendiriyorlar.
İşte bu imzacılara karşı sert tepki gösterenlerden Sağlık-iş başkanı Mustafa Başoğlu.
Sayın Başoğlu yaptığı açıklama “Ermenilerden özür diliyorum”a imza ile destek verenlerin yaptıkları fahiş hatayı eleştirirken, Ben bu duyarsızlar adına o günlerde büyük mağduriyet yaşamış canlarını vermiş Doğu’daki Müslüman Türk Şehit’lerinden özür diliyorum. Minvalinde sözler sarf etti..
Şimdi…
Kaş yapayım derken göz çıkarmak buna denmez mi?
Doğu bölgesi insanını tarif ederken “Müslüman Türk Şehit” diye tanımlamak farklı etnisiteye mensup insanların etnik kimliğini göz ardı etmesi kutuplaşmayı körüklemez mi?
Yanlış adımların atılması neticesinde asırlardır kader birliği içinde olan ırklardan biri üstün tutuldu ve diğeri asimile edilmek istendi.
Doğu bölgesinde yıllarca Kürd halkının olmadığı ima edildi ve sonuç olarak ortaya hınçla doldurulmuş mazlum ve mağdur bir nesil türettiler.
Sonuç olarak bir halk bezgin ve kalbi kırık bir şekilde göçe zorlandı. Büyük oyunun farkında olanlar daha soğukkanlı oldular.
Son yıllarda “Devlet” yaptıklarıyla yüzleşir gibi olmak istedi. Ama hala eski söylemi devam etmek isteyenler var.
Fakat bazı insanlar var; bildikleri halde sloganlaşmış söylemlerinden dolayı yanlışlara sebebiyet vermekteler.
Hâlbuki Sayın Mustafa Başoğlu, vatansever, dürüst, insan haklarına saygılı ve bilgili bir insandır. (Şahsen tanımam, medyadan takip edebildiğim kadarıyla)
Sayın Başoğlu gibi insanlar “birleştirici” söylem ve eylemleriyle gündeme gelmeleri, bu ülkenin yarınlarına fayda getirir.
Kavramlar doğru kullanılırsa ucu bir yerlere dokunmaz. Bilinçli veya bilinçsizce olsun, kullanılan “ırkçı” bir kavram, yaralı olana dokunur ve o insanlara acı verir
yazarı yok tu ....