#fani_dünya#
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 2 Kas 2008
- Mesajlar
- 419
- Tepki puanı
- 2
- Puanları
- 0
- Yaş
- 35
Evlenemeyen Erkekler
Ismail Fatih CEYLAN
Günümüzde sadece kızlar değil, erkekler de evlenemiyorlar. Üstelik onlar pekçok sorumluluk aldıkları için, evlenememe sebepleri kızlardan daha çok. Okumak, askerlik yapmak, iş bulmak, ev geçindirmek gibi mecburiyetleri var. Bunların hepsi zaman alan, gerçekleşmesi zor olan şeyler.
En başta eğitim nedeniyle günümüzün erkeklerinin evlenme yaşı 30’a kadar yükselmiş durumda. Ardından askerlik yapma ve iş bulma sorunları var. Özellikle askerlik, genç erkeğin en güzel çağını yaşadığı dönemde, hayatını neredeyse ortadan ikiye bölüyor.
Gerçi eğitim sebebiyle okumuş erkekler tecillerle geciktiriyorlar ama ne kadar geciktirseler de kısa dönem askerlik yapmak durumunda kalıyorlar.
Her ne şekilde olursa olsun, eğitim ve askerlik genç erkeklerde hayatın önemli bir dönemini kapsıyor.
Erkeklerde evlilik düşüncesi en çok askerlikte yoğunlaşır. Çünkü zihinlerde, askerlikten sonra evlenmek vardır. Gerek, “askerlik yapmayana kız verilmez” anlayışı, gerek “sünnet, askerlik ve evlilik” sıralamasında sıra evliliğe geliyor oluşu yüzünden erkek için “artık evliliği düşünme” zamanıdır.
Elbette bu konuda istisnalar var. Askerlikten önce evlenenler olsa da, çoğunluk evliliği askerlikten sonra gerçekleştirir. Askerlik yapan genç, bir yandan askerliğin kendine has şartlarıyla mücadele ederken, bir yandan nasıl evlilik yapacağını, kiminle evleneceğini, şayet konuştuğu görüştüğü bir kız varsa, “Onunla gerçekten evlenmeli mi, evlenmemeli mi?” gibi konuları sürekli düşünür.
Asıl Askerlik, Askerlikten Sonradır
Eğer işi yoksa, nasıl iş bulacağı konusu da onu düşündürür. Meşhur sözdür, “Asıl askerlik, askerlikten sonradır” diye. Gerçekten de, genç için asıl askerlik sivil hayata döndükten sonra başlar.
Sivil hayata geçtiği anda, o zamana kadar pek ciddiye almadığı veya sadece hayal âleminde barındırdığı “iş ve evlilik” gibi gerçeklerle yüz yüze kalır.
Korku, endişe, gelecek kaygısı, hayat hakkında pekçok soru işareti bütün benliğini kaplar. Şu ana kadar hayatı tozpembe görüyorsa, gerçekte dünyanın engellerle dolu olduğunu, hayatın hiç de kolay olmadığını farkeder.
Bu zamana kadar özgür yaşadığı hayatta, artık sorumluluk alma dönemi gelmiştir. Ve bu sorumluluk duygusu, erkeği ürkütür.
Çünkü erkek, o güne kadar ailesi tarafından kollanmış, özellikle annesinin kanatları altında büyümüştür. Koca delikanlı bile olsa bütün ihtiyaçlarını annesi karşılamaktadır. Elbiselerinin ütülenmesi, yemeğinin önüne konması gibi günlük işler ya annesi, ya da kızkardeşi tarafından yerine getirilmektedir. Evin geçimini babası sağladığı için, genelde geçim yönünden de bir sorumluluk sahibi değildir.
Erkekler, kızlara nazaran daha bir kollanır evde. En sorumsuz kız bile, iyi kötü evde bir iş yapar. Ya evi süpürür, ya bulaşığa yardım eder, ya da sofrayı hazırlar. Erkek ise çoğunlukla bunları bile yapmaz. Her şeyi önünde hazır bulur. Evdeki herkes, özellikle kadınlar erkeği çekip çevirir.
Bu ortamda yetişen erkek için, sorumluluk almak ürkütücü gelir. Bu rahatlıkta yetiştiği için, okula gitmek bile onu sıkar. Askerlik, iş bulma ve evlenme ise, sorumluluk yükleyeceğinden tedirgin olur.
Bu tedirginlik, o zamana kadar sorumluluk almadığı için, “Ya başarısız olursam, ya beceremezsem?” korkusundan kaynaklanır. Günümüzün pekçok erkeğinin kızlarla arkadaşlık yapmayı, flört etmeyi sevip de, evlilikten çekinmesinin sebebi de budur. Çünkü arkadaşlıkta, evlenmeden yaşanan ilişkide erkeğe düşen sorumluluk yoktur. Evlilik ise başlıbaşına bir sorumluluktur.
Evlilik çağına gelmiş erkeklerin duyguları bu yönde olsa da, nasıl askerlik, iş bulma mecburiyetse, evlilik de öyle bir mecburiyet kabul edildiği için, evlenmeyi endişeler, kaygılar olsa da düşünecektir.
Doğrusu, öyle kaygıları olsa da, erkekler evlilik konusunda kızlara nazaran daha büyük avantajlara sahiptir. Her şeyden önce, erkek talip olandır, kız ise talip olunan. Erkek seçer, kız seçilir. Erkek birisi olmazsa diğerine teklif etme şansına sahiptir ama kızlar kendilerine teklif gelirse değerlendirmek durumundadır.
Fakat erkeklerin evlilik aşamasında pekçok avantajları olmasına rağmen, çeşitli nedenlerle zorlukları da vardır.
Ismail Fatih CEYLAN
Günümüzde sadece kızlar değil, erkekler de evlenemiyorlar. Üstelik onlar pekçok sorumluluk aldıkları için, evlenememe sebepleri kızlardan daha çok. Okumak, askerlik yapmak, iş bulmak, ev geçindirmek gibi mecburiyetleri var. Bunların hepsi zaman alan, gerçekleşmesi zor olan şeyler.
En başta eğitim nedeniyle günümüzün erkeklerinin evlenme yaşı 30’a kadar yükselmiş durumda. Ardından askerlik yapma ve iş bulma sorunları var. Özellikle askerlik, genç erkeğin en güzel çağını yaşadığı dönemde, hayatını neredeyse ortadan ikiye bölüyor.
Gerçi eğitim sebebiyle okumuş erkekler tecillerle geciktiriyorlar ama ne kadar geciktirseler de kısa dönem askerlik yapmak durumunda kalıyorlar.
Her ne şekilde olursa olsun, eğitim ve askerlik genç erkeklerde hayatın önemli bir dönemini kapsıyor.
Erkeklerde evlilik düşüncesi en çok askerlikte yoğunlaşır. Çünkü zihinlerde, askerlikten sonra evlenmek vardır. Gerek, “askerlik yapmayana kız verilmez” anlayışı, gerek “sünnet, askerlik ve evlilik” sıralamasında sıra evliliğe geliyor oluşu yüzünden erkek için “artık evliliği düşünme” zamanıdır.
Elbette bu konuda istisnalar var. Askerlikten önce evlenenler olsa da, çoğunluk evliliği askerlikten sonra gerçekleştirir. Askerlik yapan genç, bir yandan askerliğin kendine has şartlarıyla mücadele ederken, bir yandan nasıl evlilik yapacağını, kiminle evleneceğini, şayet konuştuğu görüştüğü bir kız varsa, “Onunla gerçekten evlenmeli mi, evlenmemeli mi?” gibi konuları sürekli düşünür.
Asıl Askerlik, Askerlikten Sonradır
Eğer işi yoksa, nasıl iş bulacağı konusu da onu düşündürür. Meşhur sözdür, “Asıl askerlik, askerlikten sonradır” diye. Gerçekten de, genç için asıl askerlik sivil hayata döndükten sonra başlar.
Sivil hayata geçtiği anda, o zamana kadar pek ciddiye almadığı veya sadece hayal âleminde barındırdığı “iş ve evlilik” gibi gerçeklerle yüz yüze kalır.
Korku, endişe, gelecek kaygısı, hayat hakkında pekçok soru işareti bütün benliğini kaplar. Şu ana kadar hayatı tozpembe görüyorsa, gerçekte dünyanın engellerle dolu olduğunu, hayatın hiç de kolay olmadığını farkeder.
Bu zamana kadar özgür yaşadığı hayatta, artık sorumluluk alma dönemi gelmiştir. Ve bu sorumluluk duygusu, erkeği ürkütür.
Çünkü erkek, o güne kadar ailesi tarafından kollanmış, özellikle annesinin kanatları altında büyümüştür. Koca delikanlı bile olsa bütün ihtiyaçlarını annesi karşılamaktadır. Elbiselerinin ütülenmesi, yemeğinin önüne konması gibi günlük işler ya annesi, ya da kızkardeşi tarafından yerine getirilmektedir. Evin geçimini babası sağladığı için, genelde geçim yönünden de bir sorumluluk sahibi değildir.
Erkekler, kızlara nazaran daha bir kollanır evde. En sorumsuz kız bile, iyi kötü evde bir iş yapar. Ya evi süpürür, ya bulaşığa yardım eder, ya da sofrayı hazırlar. Erkek ise çoğunlukla bunları bile yapmaz. Her şeyi önünde hazır bulur. Evdeki herkes, özellikle kadınlar erkeği çekip çevirir.
Bu ortamda yetişen erkek için, sorumluluk almak ürkütücü gelir. Bu rahatlıkta yetiştiği için, okula gitmek bile onu sıkar. Askerlik, iş bulma ve evlenme ise, sorumluluk yükleyeceğinden tedirgin olur.
Bu tedirginlik, o zamana kadar sorumluluk almadığı için, “Ya başarısız olursam, ya beceremezsem?” korkusundan kaynaklanır. Günümüzün pekçok erkeğinin kızlarla arkadaşlık yapmayı, flört etmeyi sevip de, evlilikten çekinmesinin sebebi de budur. Çünkü arkadaşlıkta, evlenmeden yaşanan ilişkide erkeğe düşen sorumluluk yoktur. Evlilik ise başlıbaşına bir sorumluluktur.
Evlilik çağına gelmiş erkeklerin duyguları bu yönde olsa da, nasıl askerlik, iş bulma mecburiyetse, evlilik de öyle bir mecburiyet kabul edildiği için, evlenmeyi endişeler, kaygılar olsa da düşünecektir.
Doğrusu, öyle kaygıları olsa da, erkekler evlilik konusunda kızlara nazaran daha büyük avantajlara sahiptir. Her şeyden önce, erkek talip olandır, kız ise talip olunan. Erkek seçer, kız seçilir. Erkek birisi olmazsa diğerine teklif etme şansına sahiptir ama kızlar kendilerine teklif gelirse değerlendirmek durumundadır.
Fakat erkeklerin evlilik aşamasında pekçok avantajları olmasına rağmen, çeşitli nedenlerle zorlukları da vardır.