Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ergenlik dönemi sorunları (1 Kullanıcı)

ELİZAN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2008
Mesajlar
418
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
63
Web Sitesi
subat.blogcu.com
Ergenlik dönemi (büluğ çağı) 11-21 yaşları arasında dalgalanmaların yoğun görüldüğü zor bir dönemdir. Bu dönem “fırtına-gerginlik” dönemi olarak da bilinir. Ergenlik dönemi hem ergen için ve hem de ergenin ailesi için zor dönemdir. Aile ergeni anlamakta güçlük çekerken, ergen anlaşılma duygusunu tam olarak yaşayamadığını düşünür. Ebeveyn bu dönem, çocuğunu ne kadar tanır ve bu dönem özelliklerine vâkıf olabilirse ebeveyn-ergen çatışmaları o denli az olur. Ergen bedensel, cinsel, sosyal ve duygusal anlamda farklı bir döneme girmiştir. Bu gelişim sahalarında yaşadığı süreçler sebebiyle ergen kendisini farklı hisseder ve çoğu zaman kendisini tanımlamakta güçlük çeker.

Ergen ne hisseder, nasıl davranmak ister?


1- Ergenin genel olarak duygularında istikrarsızlık olduğu görülür. Bir gün önce çok mutlu ve enerjik olan ergen ertesi gün kabuğuna çekilmiş ve bitkin olabilir. Duygular anlık olarak bile değişkenlik arz edebilir. Bu nedenle ebeveynin bunu kabul etmesi ve her defasında “Daha dün iyiydin, şimdi ne oldu?” türünde sorgulamalara ve baskıcı yaklaşımlara girmemesi gerekir.


2- Bu dönemde ergen duygularını çok dolu ve coşkulu yaşar. Gerek ses tonu ve vurgulamaları ve gerekse mimikleri önceki döneme göre duygularını daha fazla ifade ediyor niteliktedir.


3- Diğer dönemlere göre daha yoğun hayal kurar ve gerçekten zaman zaman uzaklaşır. Bu hayaller gelecek planlarını kapsayabileceği gibi genellikle karşı cinsle ilgili hayaller olabilmektedir.


4- Ergen zaman zaman yalnız kalma isteği içinde olabilir. Odasına çekilen ve yalnız kalmak istediğini söyleyen bir ergenin ciddi bir sorunu olduğu düşünülüp kaygılanılmamalıdır. Ergen kendisi ile baş başa kalıp yaşadıklarının muhasebesini yapma ihtiyacı hissedebilir.


5- Ergen kendini yorgun hissedebilir, buna bağlı olarak çalışmaya karşı isteksizdir. Vücut enerjisi âdeta büyümeye harcanıyor gibidir.


6- Ergen yaşadığı bedensel değişimlere bağlı olarak çekinebilir ve kendini saklama ve bu değişimlerden çevreyi haberdar etmeme isteği içinde olabilir.


7- Yeni şeyler deneme merakı artmıştır.


8- Bu dönemde arkadaş çok önemli bir noktadadır. Bu nedenle arkadaş seçimi konusunda ergenin dikkatli olması ve ailenin hassas davranması gerekir.


9- Bu dönemde ergenin fark edilme ve takdir edilme ihtiyacı vardır. Bu ihtiyacını aile içinde gideremeyen ergen, farklı arkadaş gruplarında bu ihtiyacını giderebilir.


Ergenlik dönemi ruhsal sıkıntıları


Bu dönemde depresyonlarda artış görülür. Özgüven problemi, karşı cinsle ilgili yaşanan problemler, okul ve aile içi problemler buna sebebiyet verebilir. Genellikle kısa süreli yaşanır ve müdahale gerekmez. Ergen kendini üzgün ve kötü hissediyordur; ancak günlük hayatına devam edebilir. Gerçek depresyonlarda ise intihara kadar varan düşünceler geliştirmiş olabilir ergen. Kendini büsbütün değersiz hissediyordur. Bunun sebepleri arasında; yakınlarını üzmek, ölümü merak, yalnızlık duygusu, çocukluktan gelen sevgi yoksunluğu, ölüm-ayrılık vb. gibi travmatik süreçler vardır. Bunlar dışında ergen zaman zaman öfke patlamaları yaşayabilir. Bu esnada onunla konuşmaya çalışmak anlamsızdır. Sakinleşmesini beklemek gerekir. Yeme bozuklukları ise bir başka sorundur. Özellikle çok yemek yeme veya yemeği reddetme ve sürekli, kilolu olduğunu düşünme ergende aşılması gereken sorunlardandır.


Aileye düşen görevler


Ergen her şeyden önce anlaşılma ve değer görme duygusunu yaşamalıdır. Bu nedenle ebeveynin bu duyguları yaşatma adına söz ve davranışları konusunda hassas olması gerekir. Aksi takdirde ergen bu duygularını tatmin adına farklı çevrelere ihtiyaç duyacaktır.

Ergenle fikir alışverişleri yapılmalı; ergen, aile konuları dışında tutulmamalıdır.

Çeşitli sorun ve konularda ergen objektif bir biçimde saygıyla dinlenmeli ve ortak paydalar bulunmaya çalışılmalıdır.

Nasihatler genellikle işe yaramaz, sadece ergenin o an ebeveyni dinlemesini sağlar, uzun vadede çözüm değildir.

Ergenin arkadaşları eleştirilmemeli, ebeveyn bu konuda ergenin arkadaşlarını tanıma yoluna gitmeli ve bunu çocuğuna hissettirmelidir. Akabinde şayet hoş olmayan bir durum varsa bu, ergenle paylaşılabilir. Fakat tanımadan eleştirmek ergenin ebeveynini haksız bulmasından başka bir işe yaramaz.

Sevgi eksik edilmemelidir.

Evdeki genel ortamın gergin olmamasına dikkat edilmelidir.

Ergenlik dönemi çatışmalı ve gergin geçiyorsa bir uzmandan destek alınmalıdır.
EBEVEYNLER ERGENLERE NASIL YAKLAŞMALI?

Ebeveyn ergenin değişen duygu süreçleri ile ilgili olarak sürekli soru sormamalı. Ebeveyn ne kadar iyi niyetli olursa olsun, ergen kendisinin bile tanımlayamadığı bu soruların cevabını tam olarak veremez ve gerilim yaşar, bu nedenle de ebeveynine ters cevaplar verir. “Neden böyle davranıyorsun?” “Daha az önce gayet iyiydin.” “Bu şekilde bizi mi kandırıyorsun?” tarzı yaklaşımlar veya sorular ebeveynin ergene güvenmediği mesajını verir. Ebeveyn çok sık olmamakla birlikte gerçekten çocuğunun desteğe ihtiyacının olduğunu düşündüğü zamanlarda ısrarcı olmaksızın “Senin için bir şey yapabilir miyim?” diye sormalı. Ebeveyn çocuğunun yaşadığı duygusal süreçlerle kesinlikle şakayla bile olsa dalga geçmemelidir. “Oo, şair olmuşsun!”, “Seninkisi kara sevda!” Ebeveyn ergenin yaptığı çok tepkisel davranışlara, kontrollü yaklaşmalı, aynen çocuğu gibi tepkisel davranmamalı. Yaşanan problemin çözümü için ergenin sakinleşmesini beklemelidir. Ebeveyn zaman zaman ergenle bir zamanlar kendi yaşadığı duygu süreçlerine bağlı anılarını tatlı bir üslupla paylaşmalı. Ancak bu paylaşımın sorun anında olmamasına ve nasihat tarzında olmamasına dikkat edilmelidir.​



YASEMİN YALÇIN AKTOSUN
 

ELİZAN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2008
Mesajlar
418
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
63
Web Sitesi
subat.blogcu.com
Ergenle ilgili anne-baba şikayetleri

Ergenle ilgili anne-baba şikayetleri

Beklentiler eleştirerek veya dırdır ederek değil işbirliği havasında ergenin de fikirleri önemsenerek dile gelmelidir. Ergenlik duyguda istikrarsızlık dönemidir. Bazen çok gergin ve hırçın; bazen mutsuz ve asi olabilir. Çok üzerinde durmamak ve üstelememek gerekir.
* Evden çıkana kadar aynanın karşısında iyice süsüne düşkün oldu. Ne var şu saçında anlamıyorum. 100 kere yapıyor sonra beğenmiyor, bozuyor. Bir işin ucundan tut desem, vaktim yok der ama.

* Hep yorgun hep yorgun. Ya bilgisayar başında ya da uzanarak TV seyrediyor, müzik dinliyor. Genç dediğin biraz canlı olmaz mı? Neredeyse normal oturduğuna şahit olamıyorum. Oturuşu bile yarı uzanık.

* Derslerle alakası yok. Aslında eskiden hep takdir, teşekkür alırdı. Ama şimdi notları çok düşük. Ders çalışsa yapacak ama çalışmıyor. Sene ortası; ama kitap defter tertemiz hiç dokunulmamış gibi

* Sürekli ofluyor. Canım sıkılıyor diyor.

* Çok hırçın. En ufak bir olaya tepki gösteriyor. Hele kardeşlerine hiç tahammülü yok. Sanki karşısında koca adam varmış gibi kardeşlerinin üzerine yürüyor.

* Çok fazla dikkati dağınık, dalgın ve unutkan. Bazen kendisine seslendiğimiz halde bizi duymayabiliyor.

* Başına buyruk davranıyor. İstediğini giymek, istediği yere gitmek istiyor. Artık izin alma gereği bile duymuyor.

* Arkadaşlarını bize tercih ediyor. Arkadaşlarının ona daha fazla yardımcı olduklarını düşünüyor. Sanki biz onun kötülüğünü istiyormuşuz gibi düşüncelerimize hep karşı çıkıyor.

* İnadı arttı. Dışarıda sakin bir çocuk ama evde çok asi ve saygısız.

* Sorumluluk üstlenmiyor. Ne ders sorumluluğu, ne eşyaları ile ilgili sorumlulukları, ne ailesine karşı sorumlulukları, sadece arkadaşlarına karşı kendini sorumlu hissediyor.

* Harçlıklarının yetmediğini söylüyor. Sürekli para harcıyor. Yeter bu kadar dediğimizde de “beni doğurmasaydınız, mecbursunuz.” diyor.

* Bazen yalanını yakalıyoruz.

* Evde mutsuz ve gergin. Ama dışarıya çıkınca yüzde 100 değişiyor.

Yukarıdaki cümlelerden biri veya birkaçı ve belki de hepsi sizin evinizde de söyleniyordur belki. Öncelikle ebeveynlerin hiç unutmaması gereken bu sorunların çok fazla ebeveyn tarafından yaşandığıdır yani adeta evrenselleşmiş sorunlar ve yakınmalar gibidir sizin yaşadıklarınız. Birtakım taktikler geliştirmeli ve paniğe kapılmamalısınız.



--------------------------------------------------------------------------------

EBEVEYN NE YAPMALI?

* Bedensel değişime bağlı olarak ergen kendini yorgun hissedebilir.

* Ergenin güzel / yakışıklı olduğu ebeveyn tarafından fark edilmeli. Aynaya çok bakması eleştirilmemelidir.

* Zıtlaşmak, güç gösterilerinde bulunmaya çalışmak işe yaramaz. Ergene anlaşılma duygusu yaşatılmalı ve onun safında olarak ona yanlışlar gösterilmeye çalışılmalıdır.

* Unutulmamalıdır ki arkadaş bu dönemde çok önemlidir. Ergen çocuğunuzun arkadaşlarını tanımaya çalışın. Ama tanımadan acımasızca eleştirmeye kalkarsanız çocuğunuz sizi dinlemeyecek, haksız olduğunuzu düşünecektir.

* Minik özgürlük sahaları oluşturmalı ve bu noktada ergene güvenildiği hissettirilmelidir. Mesela eve giriş saatleri bir önceki döneme göre çok az uzatılabilir. Aksi takdirde ergen kendince özgürlüğünü ilan edecek ve sınırlarını zorlayacaktır.

* Dersler, sorumluluklar ve yaşanan çatışmalar konusunda bir uzman desteği almak en sağlıklı olandır.




--------------------------------------------------------------------------------


Ergenlere özel:
Sözlerini tut

Yakınma cümleleri her evde vardır. Ve sen her defasında “yine mi” diye düşünüyor sıkılıyorsundur. Şimdilik ebeveynini anlama sırası senin. Onların sana baskı gibi görülen davranışlarının bütünüyle bir kaygı sürecinin yansıması olduğunu unutma... Onlara tepki göstermek yerine kaygılanmamaları için onları rahatlatmayı dene. Yani arkadaşlarını onlarla tanıştır, onlara verdiğin sözleri tut, eve geliceğim dediğin saatte evde ol. Sorularını cevapsız bırakma. Bu şekilde hem onlar rahatlamış olurlar, hem de sen kendine daha fazla güvenildiğini fark edersin.
YASEMİN YALÇIN AKTOSUN
 

ELİZAN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2008
Mesajlar
418
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
63
Web Sitesi
subat.blogcu.com
Bana hakaret etmeyin! Benim de onurum var!

Bana hakaret etmeyin! Benim de onurum var!

Gençlerin öz saygısını harap edecek tavır ve sözlerden kaçınmalıyız. Anne-babanın düşünmeden sarfettiği sözler, gençlerde büyük yıkımlara neden olur. Bu yıkımlar da birçok sorun
demektir.
Odasını toplamadığı için kızına sinirlenen anne, tepkisini kızına, bağırarak ve hakaret ederek göstermeyi tercih ediyor. Anne:

- Yine odan darmadağınık. Pasaklı olmak hoşuna mı gidiyor? Hiç olmazsa beni kızdırmamak için odanı topla. Yok ama vurdumduymazsın. Aynı babana benziyorsun dağınık, sorumsuz…

Bütün bu konuşmaları dudak bükerek ve omuz silkerek dinleyen genç kız sadece kısık bir sesle, “İstemiyorsan toplama, orası benim odam...” diyebildi.

Aslında hiçbir yaş döneminde çocuklara hakaret edilmemelidir. Burada konumuz ergenlik olduğu için biz ergenlik yönüyle konuyu anlatmaya çalışacağız. Hakaret eden veya kötü yaklaşımlar sergileyen ebeveynlerin en büyük savunmaları “Ama beni çileden çıkardı”, “O da benimle çok saygısızca konuşabiliyor, hatta o da hakaret ediyor”, “Biliyorum yaptığım yanlış ama benim de sinirlerim yıprandı, o yüzden kendimi tutamıyorum.” şeklinde olmaktadır.

Öncelikle ebeveynler ergenlik dönemi özelliklerinden haberdar olurlarsa daha az sinirlelenirler, yani çok çabuk çileden çıkmazlar, ayrıca ergene ebeveyni ile güzel konuşması telkin edilirken hatalı yaklaşımlar sergilenirse, veya hakaret edilirse ebeveyn kendisiyle çelişmiş olur. Bunun dışında ebeveyn gerçekten psikolojik anlamda zorlanıyorsa da bir uzman desteği almalı, bunun faturasını çocuğuna ödetmemelidir.

DİKKAT EDİN “BENLİK SAYGISINI (ÖZ SAYGI)” ZEDELİYORSUNUZ

Ergenlik dönemi bireyin benlik gelişim açısından oldukça önemli bir dönemdir. BENLİK kişiyi kişi yapan ve onu başkalarından ayıran tüm duygu, tutum ve davranışların tümünün örgütlenmiş bütünlüğünü anlatır. Her birey kendi benliğini kendince değerlendirir. Özellikle ergenlik döneminde ergenin kendi benliğini değerlendirişi dışarıdan gelen tepkilerle, yani onay veren yaklaşımlar veya eleştirel yaklaşımlarla çok ilgilidir. Çünkü bu dönemde genç dış çevre içinde kendini arar. Çevresindekilerin onu nasıl değerlendirdiği önemlidir. Hakaret edilen genç onaylanmadığını hisseder.




--------------------------------------------------------------------------------

BENLİK SAYGISI ZEDELENİRSE GENÇ NE HİSSEDER?

Benlik saygısı bireyin kendisinde memnun olma ve kendisini değerli hissetmesi demektir.

* Hakarete ve kötü muameleye maruz kalan çocuk ise kendisini değersiz hisseder.

* Bu gençler zamanla ebeveyninden gelen bu tarz yaklaşımlara alışabilir ve vurdumduymaz tepkiler gösterebilirler

* Hakarete maruz birçok genç bir süre sonra ebeveyninin haklı olduğuna ve işe yaramadığına inanır. Yeterince sevilmediklerini düşünür.

* Bazı gençler maruz kaldıkları bu süreci bastırmak için evden uzaklaşma, intihar etme girişmelerinde bulunabilir. Bazıları da bu durumu bastırmak için agresif tepkiler verebilir.

* Gencin benlik saygısı düştükçe ruhsal sağlığı negatif etkilenir. Mesela sinirlilik, iştahsızlık, uykusuzluk gibi belirtiler ortaya çıkabilir.




--------------------------------------------------------------------------------


Öyleyse ne yapmalı?

Unutmayın, siz ana babaların ilgisi ne denli nitelikli ve yoğun olursa çocuğunuzun benlik saygısı o denli yüksek olur. Benlik saygısı yüksek bir çocuk ise toplum içindeki söz, tavır ve davranışlarına dikkat eder, kendini değerli hisseder ve bunlara bağlı olarak daha başarılı ve mutlu olur

Bütün bu nedenlerden dolayı ilk sosyal çevre olan ailenin söz, tutum ve davranışlarına çok dikkat etmeleri gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, Allah’ın bir lütuf olarak bizlere emanet ettiği bir nesilden mesulüz. Ve bu neslin kendilerine ve topluma faydalı olabilmeleri için nitelikli, pozitif ve dolayısıyla sağlam benlik değeri olan bireyler olmaları gerekir. Bu sebeple ergenlikte benlik kavramının şekillendiği unutulmamalı, bu konuda hassas olunmalıdır.

Özetle muhatabımızın bizim çocuğumuz bile olsa bizim dışımızda olan, ayrıca bir onuru olan bir varlık. Ona saygı duymalı, tüm hakaret içeren sözleri ve kötü yaklaşımları hayatımızdan çıkarmalıyız. Ayrıca çocuğumuzun benlik saygısını güçlendirmek için başarı kaynaklarını tespit etmeli ve çocuğumuzu onore etmeliyiz.




--------------------------------------------------------------------------------


Ergenlere özel:
Haberdar et

Merhaba ergen arkadaşım. Bazen büyükler de hata yapabilir. Ve bu hataları bizim için çok fazla önem arz eden hatalar olabilir. Bu durumlarda tepkisel olmak veya tamamen susmak yerine durumundan ebeveynleri haberdar etmelisin. Senin neler hissettiğini bilebilirlerse biraz bile olsa daha dikkatli davranacaklardır. Bu dönemde kendine ait değerleri net bir şekilde belirlemeli, nitelikli ortamlar ve kitaplar tercih etmelisiniz. Bütün bunlar benlik kavramını nitelikli bir şekilde güçlendirecektir. Önemli olan, değerlerine sahip çıkarak benlik saygısı kazanmaya çalışmandır. DİKKAT ET, HERHANGİ BİR GRUBA DAHİL OLMAK İÇİN DEĞERLERİNE TERS DÜŞEN SÖZ, TUTUM VE DAVRANIŞLARDAN KAÇIN... Bu tarz durumlarda grubun seni alkışlasa bile burada kazandığını zannettiğin öz saygı aslında benlik erdeminde düşüşlere sebep olmuştur
YASEMİN YALÇIN AKTOSUN
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt