Türkiye Milli Paralimpik Komitesi'nin Olağan Genel Kurulu 22 Ekim Cumartesi günü İstanbul'da yapıldı. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü yetkililerinin genel kurula katılmamaları üzerine yönetim kurulu teşkilinde anlaşmazlık çıkınca, komitenin faaliyetlerinin durdurmasına ve derneğin yasal olarak kapanmasına Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Togay Bayatlı ile Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Demirhan Şerefhan'ın sağduyulu davranışları engel oldu. GSGM yetkililerinin katılmayış gerekçesi ise, Türkiye'deki spora bakış açısının bir yeni örneğini oluşturdu.
Engelliler sporu ile uzaktan yakından ilgisi olmayan , atanmış kişilerin komitenin yönetim kurulunda görev almasına ve bir de kendi yakınlarını komite yönetim kuruluna seçtirmek isteyerek aracı koymalarına , bu satırların yazarı karşı çıktı. Bunun üzerine de GSGM bir anlamda genel kurulu boykot etti ve komite üyesi çalışanlarını genel kurula göndermedi. Oysa boykot ettiği Türkiye Milli Paralimpik Komitesi değil, engelliler sporunun geleceği idi. Devlet de " küslük" olmayacağını GSGM yetkililerinin öğrenmesi gerekiyor.
Şimdi ne olacak ?
Dernek kapanmasın diye bir yönetim kurulu seçildi. Bu hali ile bu kurumdan hizmet beklemek hayal olur. Yarın öbür gün olimpiyatlara aday olduğumuzda herkes " aman şu Paralimpik Komitesini hareketlendirelim" diye bir takım çabalar göstermeye başlayacak. Ama iş işten geçmiş olacak. İşin bu noktaya gelmemesi için GSGM ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi en kısa sürede bir araya gelmeli ve ülkemizde yapılacak bir olimpiyatın "olmazsa olmazı" olan Türkiye Milli Paralimpik Komitesi'nin biran evvel çalışır hale getirilmesini sağlamalıdır. Bunun için de yurtdışından uzmanlar getirip , konuyu komisyonlara devretmeye gerek yok. Verilen ve bugüne kadar tutulmayan sözler yerine getirilirse Türkiye Milli Paralimpik Komitesi en az Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi kadar aktif ve başarılı bir dernek haline gelir.
Engelliler sporu ile uzaktan yakından ilgisi olmayan , atanmış kişilerin komitenin yönetim kurulunda görev almasına ve bir de kendi yakınlarını komite yönetim kuruluna seçtirmek isteyerek aracı koymalarına , bu satırların yazarı karşı çıktı. Bunun üzerine de GSGM bir anlamda genel kurulu boykot etti ve komite üyesi çalışanlarını genel kurula göndermedi. Oysa boykot ettiği Türkiye Milli Paralimpik Komitesi değil, engelliler sporunun geleceği idi. Devlet de " küslük" olmayacağını GSGM yetkililerinin öğrenmesi gerekiyor.
Şimdi ne olacak ?
Dernek kapanmasın diye bir yönetim kurulu seçildi. Bu hali ile bu kurumdan hizmet beklemek hayal olur. Yarın öbür gün olimpiyatlara aday olduğumuzda herkes " aman şu Paralimpik Komitesini hareketlendirelim" diye bir takım çabalar göstermeye başlayacak. Ama iş işten geçmiş olacak. İşin bu noktaya gelmemesi için GSGM ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi en kısa sürede bir araya gelmeli ve ülkemizde yapılacak bir olimpiyatın "olmazsa olmazı" olan Türkiye Milli Paralimpik Komitesi'nin biran evvel çalışır hale getirilmesini sağlamalıdır. Bunun için de yurtdışından uzmanlar getirip , konuyu komisyonlara devretmeye gerek yok. Verilen ve bugüne kadar tutulmayan sözler yerine getirilirse Türkiye Milli Paralimpik Komitesi en az Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi kadar aktif ve başarılı bir dernek haline gelir.