mustafa11
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 18 Ocak 2007
- Mesajlar
- 3,063
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 62
- Konum
- istanbul-maltepe
- Web Sitesi
- www.mobilyaonarim.com
EN BÜYÜK SAVAŞLAR nerede oluyor? Irak?ta mı, Filistin?de mi? En büyük incinmeler nerede yaşanıyor? Atılan bir kurşunda mı? Yıkılan bir evin altında kalmakta
mı?
En büyük mutluluklar nerede yaşanıyor? İnsanın cenneti neresi? Bir tatil diyarı mı? İş yerlerinde geçirilen zamanlar mı? Sessiz bir orman mı?
İnsanın cenneti ve cehennemi neresi? Öyle bir yer var ki, insanın hem cenneti, hem cehennemi oluveriyor. En büyük mutlulukların sahnesi olabildiği gibi,
bir anda en büyük savaşların meydanı oluveriyor. Cennetten cehenneme, cehennemden de cennete anlık geçişler oluyor. Ânında cennet ânında cehennem kurulabiliyor
burada.
Burası evlilik. Büyük mutlulukların da büyük meydan savaşlarının da mekânı. Modern zamanlarda ise evlilikle ilgili iyi haberler duyulmuyor. Kötü bir el,
cennete el atmış sanki, duvarlarını kirletiyor, eşyalarını kırıyor, düzenini bozuyor.
Evlenen insanlar genelde mutsuz. Evlenir evlenmez aşklarının bittiğinden, kocaları ya da hanımları ile düş kırıklıkları yaşadıklarından şikayetçiler. Aradıkları
şeyleri bulamadıklarından yakınıyorlar. Evliliklerde ki çatışmalar, boşanma oranlarının gittikçe yükselmesi, insanlarda evliliğe karşı bir ürküntü uyandırıyor.
İnsanlar evlenmekten korkuyorlar. Evliliğin insanı boğan, özgürlüğünü kısıtlayan taraflarından dem vuruluyor.
Evlenmeye karşı olan insanlarla konuşunca onlar daha da mutsuz. Her ne kadar evlilik karşıtı olduklarını söyleseler de, hayatlarında hep bir şeyin eksik
olduğunu vurguluyorlar. Ama eksik olan bu şeyin ne olduğunun adını koymakta zorlanıyorlar. Mutlu olacaklarına inansalar evliliğe karşı olmayacaklar belki
de. Ama evlilikte mutlu olmanın garantisi yok.
Modern hayatta evliliğe karşı olan, ama evli olmamaktan da huzursuz insanlar bu sefer evlenmeden birlikte yaşamaya sığınıyorlar. Birlikte yaşamak bir çok
açıdan insana cazip geliyor. Kişiler aralarındaki ilişkide birbirlerine daha az sorumluluk hissediyorlar. Kendilerini evlilik bağı ile bağlamak istemiyorlar.
Bu özgürleştirici durum öte yandan hâlâ insanın çok temel bir ihtiyacını karşılayamıyor. Birlikte yaşayan insanlar da mutsuz. Peki ama o halde insanlar
ne istiyor? Bilmeden ne istiyorlar ve neyi kuramıyorlar?
mı?
En büyük mutluluklar nerede yaşanıyor? İnsanın cenneti neresi? Bir tatil diyarı mı? İş yerlerinde geçirilen zamanlar mı? Sessiz bir orman mı?
İnsanın cenneti ve cehennemi neresi? Öyle bir yer var ki, insanın hem cenneti, hem cehennemi oluveriyor. En büyük mutlulukların sahnesi olabildiği gibi,
bir anda en büyük savaşların meydanı oluveriyor. Cennetten cehenneme, cehennemden de cennete anlık geçişler oluyor. Ânında cennet ânında cehennem kurulabiliyor
burada.
Burası evlilik. Büyük mutlulukların da büyük meydan savaşlarının da mekânı. Modern zamanlarda ise evlilikle ilgili iyi haberler duyulmuyor. Kötü bir el,
cennete el atmış sanki, duvarlarını kirletiyor, eşyalarını kırıyor, düzenini bozuyor.
Evlenen insanlar genelde mutsuz. Evlenir evlenmez aşklarının bittiğinden, kocaları ya da hanımları ile düş kırıklıkları yaşadıklarından şikayetçiler. Aradıkları
şeyleri bulamadıklarından yakınıyorlar. Evliliklerde ki çatışmalar, boşanma oranlarının gittikçe yükselmesi, insanlarda evliliğe karşı bir ürküntü uyandırıyor.
İnsanlar evlenmekten korkuyorlar. Evliliğin insanı boğan, özgürlüğünü kısıtlayan taraflarından dem vuruluyor.
Evlenmeye karşı olan insanlarla konuşunca onlar daha da mutsuz. Her ne kadar evlilik karşıtı olduklarını söyleseler de, hayatlarında hep bir şeyin eksik
olduğunu vurguluyorlar. Ama eksik olan bu şeyin ne olduğunun adını koymakta zorlanıyorlar. Mutlu olacaklarına inansalar evliliğe karşı olmayacaklar belki
de. Ama evlilikte mutlu olmanın garantisi yok.
Modern hayatta evliliğe karşı olan, ama evli olmamaktan da huzursuz insanlar bu sefer evlenmeden birlikte yaşamaya sığınıyorlar. Birlikte yaşamak bir çok
açıdan insana cazip geliyor. Kişiler aralarındaki ilişkide birbirlerine daha az sorumluluk hissediyorlar. Kendilerini evlilik bağı ile bağlamak istemiyorlar.
Bu özgürleştirici durum öte yandan hâlâ insanın çok temel bir ihtiyacını karşılayamıyor. Birlikte yaşayan insanlar da mutsuz. Peki ama o halde insanlar
ne istiyor? Bilmeden ne istiyorlar ve neyi kuramıyorlar?