Reyhani_konyevi
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 20 Mar 2012
- Mesajlar
- 834
- Tepki puanı
- 6
- Puanları
- 0
- Yaş
- 33
ELFAZ-I KÜFÜR
Pek Aziz ve Muhterem Kardeşlerim ;
Bugünkü Bahsedeceğimiz Konu Namazdan abdestten ve aklımaza ne kadar salih amel geliyor ise hepsinden daha kıymetlidir.Çünkü bahsedeceğimiz konuyu bilmeden bu ibadetlerimizin hiç biri kabul olmayacaktır. Konumuz Elfazı küfürdür.
Elfazın tekili olan lafız söz sözcük ve ifade anlamına gelmektedir küfür ise kefera fiilinden mastar olup arap lügatında birşeyi örtmek anlamına gelmektedir. Kalbindeki imanı öret kimseyede bu sebebten münkir veya kafir denilmiştir. Elfazı küfür ;kişiyi küfre düşüren ve dinden cıkmasına sebeb olan sözlere denir. Bahsettiğimiz üzere bunun sebebi olan şey ekseri ağızdan çıkan sözlerdir . bazı fiil olan amellerde var ki onların işlenmesinde tevil kabul edilmez , mesela kişinin kafirlere ait olan ibadet eşyalarının giyilmesi (bele zünnar bağlamak) , puta tazim etmek , kurana hakaret etmek gibi ...
Ana hatlarıyla küfrü gerektiren şey üç tanedir.
1.) İstihfaf : İslamın Hükümlerini Hafife Almak .
Örnek: Namazı Spor Yapmayanlar kılsın demek , oruça ne gerek var demek ,zekat araç mı ? demek.(konuyu desteklemek icin sa’lebe kıssasını anlatmak uygundur.)
2.) İstihza: İslamın Hükümleriyle Alay etmek , dalga geçmek .
Örnek:Sakalla Dalga Geçmek (Çember Sakal Demek Gibi) Misvak İçin Ne Soktun O Odunu Ağzına Demek,Sarık İçin Sargı bezi mi sardın kafana ....
3.) İstihlal : Kat’i Haram Olanı Helal Saymak (veya Helali Haram Saymak)
Örnek:Ayetle Sabit Olan Faize Helal Demek Gibi...Yada Haramı Önemsememek İçki Günah Ama Allah Böyle Şeylere Bakmaz Gafurdur Rahimdir Getir Kardeşim İçelim Bizim Kalbimiz Temiz Nasıl Olsa Gibi.
Dille Söylenenler Dışında birde fiili şirk vardır ki halkımız cehaletinden dolayı bu konularda pek bilgi sahibi değildir . örnek verecek olursak kuranı pisliğin içine atmak , kadının hayız kanıyla kuran ayeti yazmak veya idrarla yazmak . bazı hayvanları , kuşları veya günleri uğursuz saymak ama buna izah gerekir. Hayvanlara yada günlere yaratıcılık isnat edilecek şekilde olur ise . kahinlere giderek onları tasdik etmek yine izah getirecek olur isek bu kimseler gaybı ben aracısız bilirim derse karşısındaki kimse de bunu tasdik eder ise kafir olmuşlardır .Barsisa’nın kıssasını seyda hazretlerinin kitabından okumuşuzdur . kıssanın sonunda barsisa asılmak üzereyken Şeytan ‘’ Bana Secde Et ‘’ Seni Kurtarayım Demişti de Başını Tazim İle Eğmiş Fiile Şirke Düşüp Kafir Olarak Ölmüştür. Ne Kadar İbretlik ...
Şimdi İstifaf , İstifza ve İstihlal İle İlgili Ayrıntılı Konuşacak Olur İsek ;
- Allahu Zülcelal Hazretlerinin Zatı, Sıfatları , Fiileri,İsimleri,Emirleri,Yasakları Hakkında Şaka Yolluda olsa alay ederek konuşmak bunları kücümseyici sözler söylemek ve allaha sövmek (kadere sövmek kahpe felek ) Kişi Dinden Çıkarır (Fetava-ı Hindiyye).Ayette şöyle buyrulur: Allah ile,O’nun ayetleriyle,O’nun Resulu(sav) ile alay mı ediyorsunuz? Boş yere özür dilemeye kalkışmayın,siz imandan sonra küfre düştünüz(tevbe/65.ayet)
- Konumuz aynı zamanda tasavvuf u da kapsadığından ötürü bir konuya açıklık getirecek olursak;Bazı Arifi billahlar(Allah dostları), Hallac-ı Mansur(k.s) örneğinde gördüğümüz üzere Ene’l Hak demişlerdir bu kimseler ilahi cezbe ile,bu kimseler mazurdurlar lakin bu kimseleri taklit edip ilahi cezbe olmaksızın bu şekilde konuşurlarsa dinden çıkmış olurlar..
- Peygamberlik müessesesi ve peygamberlikte alay etmek, onları küçük düşürücü sözler söylemek sövme sayılır. Bu yüzden diğer peygamberleri veya Hz. Peygamber'i küçük gören alay eden ve O'na ezâ veren dinden çıkar. Ayetlerde şöyle buyurulur: "Şüphe yok ki, Allah'a ve Resulu 'ne eziyet verenlere Allah dünyada ve ahirette lânet etmiştir. Onlara çok küçük düşürücü bir azap da hazırlamıştır" (el-Ahzâb, 33/57). "Münafıklardan öyleleri vardır ki, peygamberi incitiyorlar ve, 'O her söyleneni dinleyen bir kulaktır' diyorlar. De ki, 'O sizin için bir hayır kulağıdır. Allah'a da inanır, müminlere de. İman edenleriniz için bir rahmettir. Allah'ın Resulune eziyet verenlere ise acıklı bir azab vardır" (et-Tevbe, 9/61).
- Ebû Hanife ve tâbileri, İmam Şafii, İmam Ahmed b. Hanbel ve İmam Mâlik gibi İslâm hukukçularının büyük çoğunluğuna göre, Hz. Peygamber'e söven kimse dinden çıkar ve öldürülmesi gerekir. Diğer peygamberlere söven de dinden çıkar ve öldürülür (İbn Teymiyye, es-Sârimü'l-Meslûl, Nşr. Muhammed Muhyiddin Abdülhamid, Mısır 1960, s.512, 565).
- Mukaddes kitaplara ve Kur'an-ı Kerim'e sövmek veya bunların aslını inkâr edici sözler söylemek küfürdür. Kur'an'la, bir sûresi veya ayetiyle alay etmek, onu küçümsemek küfürdür (Aliyyu'l-Kârı, Şerhu'l-Fıkh'ı-Ekber, Mısır 1323 h., s.151 vd.; el-Heytemî, ez-Zevâcir, I, 30). Kur'an'ın Allah kelâmı değil de beşer sözü olduğunu söylemek de küfürdür. Velid b. Muğîre (ö.1/622) Kur'an hakkında şöyle demişti: "Bu ancak sihirbazlardan öğrenilip nakledilen bir sihirdir. Şüphesiz bu bir insan sözüdür". Yüce Allah da Velid hakkında "Ben de O'nu muhakkak cehenneme sokacağım'' (Müddessir, 74/24 vd.) buyurmuştur.
- Meleklere sövmek, alay etmek, ayıplamak, onları küçük görmek küfürdür. Cebrâil (a.s.)'in vahyi getirirken hata ettiğini, Hz. Ali yerine yanlışlıkla Hz. Muhammed'e vahyi verdiğini söylemek de kişiyi dinden çıkartır (İbn Abidin, Reddu'l-Muhtâr, III, 292; el-Fetâva 'l-Hindiyye, II, 266; Ahmet Saim Kılavuz, İman-Küfür sınırı, İstanbul 1982, s.132-133).
- Ashâb-ı Kirâm'ı tekfir ederek, onların mümin olmadığını söylemek küfürdür. Sahâbeyi küçümsemek, alay etmek ve onlara buğzetmek ise bid'at ve sapıklıktır. Diğer mü'minleri tekfir edenin dinden çıkması ile ilgili hadislerin vâhid haber kabılinden olması konuyu kelâmcılar arasında tartışmalı hale getirmiş, sahâbeyi tekfir edenin kâfir sayılması hükmü ise aşağıdaki delillere dayandırılmıştır.
- Ayetlerde ashâb-ı kirâm övülmüştür: "Müminler ağaç altında sana bey 'at ettikleri zaman Allah onlardan razı olmuştur. Allah onların kalplerindekini bildi de, onlara huzur ve itminan verdi. Onları pek yakın bir fetih ve zaferle mükâfatlandırdı " (el-Fetih, 48/18). ''Muhâcirlerden ve ensârdan en ileri ve önce gelenlerle, iyilikte onlara tâbi olanlardan Allah razı olmuştur; onlar da Allah 'tan hoşnut oldular, Allah onlara, altında ırmaklar akan cennetler hazırladı; Onlar orada ebedi kalırlar. İşte en büyük mutluluk da budur" (et-Tevbe, 9/100).
- Sahâbeyi öven pek çok hadis de vardır. "Ashâbıma sövmeyiniz. Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, sizden biriniz Uhud dağı kadar altın infak etse, onların iki avuç veya bir avuç miktarındaki bağışına ulaşamaz '' (Müslim, Fedâilu's-Sahâbe, 54; Ebû Dâvûd, Sünnet, 11; Tirmizî, Menâkıb, 59; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 111, II). "On kişi var ki, cennettedir: Ebû Bekir, Ömer, Osman, Ali, Talha, Zübeyr, Abdurrahman, Sa'd, Said ve Ebû Ubeyde" (Tirmizî, Menâkıb, 26). "Ümmetimin en hayırlısı aralarında bulunduğum bu nesildir. Sonra onları takip edenler, sonra onların ardından gelenlerdir" (Buhâri, Fedâilu's-Sahâbe, I, Rikâk, 7). Sahâbeyi tekfir eden, bize Kur'ân-ı Kerîm'i tevâtüren nakleden bir nesli mahkum etmiş olmaktadır.
- Âlimlere ve fakihlere sebepsiz yere sövmenin dinden çıkaracağına dair çeşitli fetvâlar verilmiş ise de, kendileri ayet ve hadislerle övülen sahâbelere sövenin bile kâfir değil sapık ve bid'atçı sayıldığı düşünülürse bu kimselerin fısklarıyla başbaşa bırakılması daha uygun olur (Aliyyü'l-Kâri, a.g.e., 156-159; el-Fetâva'l-Hindiyye, II, 270 vd.; el-Heytemi, a.g.e., I, 31; İbn Âbidin, Reddu'l-Muhtar, III, 293, Mecmuatü'r-Resâil, I, 360).
- Hanefilerin çoğunluğu bir kimsenin sahabeye sövmeyi, onlarla alay etmeyi, onları küçümsemeyi helâl görüp bu fiilleri isleyecek olursa kâfir, helâl görmeden isleyecek olursa fâsık olacağını, söylemiştir. Ancak bazı Hanefi fakihleri, aynı sözler Hz. Ebû Bekir ve Ömer için söylenirse, söyleyenin dinden çıkacağını söylemişlerdir. Hanefilerden bir grup âlim ise, sahâbe büyüklerine sövenin siyaseten öldürülmesini câiz görür. İmam Mâlik, Hz. Peygamber'e sövenin öldürülmesi, ashâba sövenin ise te'dib amacıyla cezalandırılması gerektiği kanaatindedir. Ahmed b. Hanbel'e göre ise, sahâbeden birine söven kimse şiddetli bir şekilde dövülür (Aliyyu'l-Kâri, a.g.e., II, 410-411; İbn Abidin, Reddu'l-Muhtar, III, 293, Mecmuatü'r-Resâil, I, 359; İbn Teymiyye, es-Sarimu'l-Meslul, s.561).
- Söyleyeni dinden çıkaran küfür sözlerinin bu sonucu meydana getirmesi için hür bir irade ve ihtiyarla söylenmesi gerekir. Tehdit, zor ve baskı altında küfür sözlerini söyleyen kimse zorlama tam ise, yani öldürme, kesme, bedene zarar verme ve şiddetli dövme tehdidi varsa küfür sözü söyleyebilir. Ayette şöyle buyurulur: "Kalbi imanla dolu olduğu halde, küfre zorlanan müstesna olmak üzere, kim iman ettikten sonra, küfre sine açarsa Allah'tan onlara bir azap vardır" (Nahl, 16/106). Bu âyet, küfre zorlanan kimsenin dinden çıkmayacağını gösterir. Nitekim Mekke müşrikleri, Yâsir ile hanımı Sümeyye'yi İslâm'dan dönmeleri için zorlamış, işkence altında ikisini de öldürmüştür. Yâsir'in oğlu Ammâr'ı da bir kuyuya atarak işkence yapmışlar, Ammar işkenceye dayanamayarak, kalbi imanla dolu olduğu halde, diliyle İslâm'dan döndüğünü söylemiş ve canını kurtarmıştır. Haber Hz. Peygamber'e ulaşınca, kendisiyle görüşmüş ve yine işkenceye maruz kallısa aynı sözleri söylemesine ruhsat vermiştir. Yukarıdaki ayet-i kerîme bu olay üzerine inmiştir (İbnü'l-Kesir, Üsdü'l-Gâbe, I V, 130 vd.)
Elfaz-ı Küfür Konuşanın hükümleri hakkında kısaca konuşacak olursak;
Bu durumlarda kişi dinden çıktığından daha evvel yaptığı ibadetleri silinir, tevbe eder ve islama girerse yapmış olduğu haccını iade etmelidir. Küfür halinde iken hanımından boş olmuş olur, bu hallerde hanımı ile cima etse zina etmiş olur. Eğer bunun neticesinde çocuk olsa veledi zina olur. Tevbe ettiğinde nikahını da tazelemesi gerekir.
Bu kişinin tevbesinde adet şeklinde kelime-i şehadeti okuması ona fayda vermez, belki söylediği sözlerden ve kötü itikattan tamamen dönmesi gerekir. Kasıtla küfür kelimesini söyleyenin imanı yok olur, tevbe etmekle ve imanını tazelemekle emredildiği gibi nikahını da (şahitler huzurunda) tazelemekle emredilir. Hataen küfür sözünü söyleyen mü’mindir, imanı sabittir, fakat istiğfar etmekle emredilir. Kadın küfür sözünü söylerse, alimlerin ekserisi nikahın fasit olduğunu söylerler ve nikahın yenilenmesi gerektiğine hükmederler
Küfür bayramlarına ve merasimlerine tazim ile katılmak, tebrik etmek, hediye vermek küfürdür. O gün bir şey yemek ve içmek küfür değildir, fakat onlara tazim için verilecek bir yumurta bile kişinin küfrüne sebeb olur. Gelecek ay yılbaşı olduğundan azami dikkat etmek lazım gelmektedir. .
Küfürden korunmak için sabah-akşam şu duanın okunması tavsiye edilir: “Allahım! Ben, bildiğim halde birşeyi sana ortak koşmaktan sana sığınırım. Bilmediğim şeylerden de senden mağfiret talep ederim. Muhakkak sen, gayıbları bilensin.”
Allah rızası için el-fatiha
Müellif: Reyhani_Konyevi
Pek Aziz ve Muhterem Kardeşlerim ;
Bugünkü Bahsedeceğimiz Konu Namazdan abdestten ve aklımaza ne kadar salih amel geliyor ise hepsinden daha kıymetlidir.Çünkü bahsedeceğimiz konuyu bilmeden bu ibadetlerimizin hiç biri kabul olmayacaktır. Konumuz Elfazı küfürdür.
Elfazın tekili olan lafız söz sözcük ve ifade anlamına gelmektedir küfür ise kefera fiilinden mastar olup arap lügatında birşeyi örtmek anlamına gelmektedir. Kalbindeki imanı öret kimseyede bu sebebten münkir veya kafir denilmiştir. Elfazı küfür ;kişiyi küfre düşüren ve dinden cıkmasına sebeb olan sözlere denir. Bahsettiğimiz üzere bunun sebebi olan şey ekseri ağızdan çıkan sözlerdir . bazı fiil olan amellerde var ki onların işlenmesinde tevil kabul edilmez , mesela kişinin kafirlere ait olan ibadet eşyalarının giyilmesi (bele zünnar bağlamak) , puta tazim etmek , kurana hakaret etmek gibi ...
Ana hatlarıyla küfrü gerektiren şey üç tanedir.
1.) İstihfaf : İslamın Hükümlerini Hafife Almak .
Örnek: Namazı Spor Yapmayanlar kılsın demek , oruça ne gerek var demek ,zekat araç mı ? demek.(konuyu desteklemek icin sa’lebe kıssasını anlatmak uygundur.)
2.) İstihza: İslamın Hükümleriyle Alay etmek , dalga geçmek .
Örnek:Sakalla Dalga Geçmek (Çember Sakal Demek Gibi) Misvak İçin Ne Soktun O Odunu Ağzına Demek,Sarık İçin Sargı bezi mi sardın kafana ....
3.) İstihlal : Kat’i Haram Olanı Helal Saymak (veya Helali Haram Saymak)
Örnek:Ayetle Sabit Olan Faize Helal Demek Gibi...Yada Haramı Önemsememek İçki Günah Ama Allah Böyle Şeylere Bakmaz Gafurdur Rahimdir Getir Kardeşim İçelim Bizim Kalbimiz Temiz Nasıl Olsa Gibi.
Dille Söylenenler Dışında birde fiili şirk vardır ki halkımız cehaletinden dolayı bu konularda pek bilgi sahibi değildir . örnek verecek olursak kuranı pisliğin içine atmak , kadının hayız kanıyla kuran ayeti yazmak veya idrarla yazmak . bazı hayvanları , kuşları veya günleri uğursuz saymak ama buna izah gerekir. Hayvanlara yada günlere yaratıcılık isnat edilecek şekilde olur ise . kahinlere giderek onları tasdik etmek yine izah getirecek olur isek bu kimseler gaybı ben aracısız bilirim derse karşısındaki kimse de bunu tasdik eder ise kafir olmuşlardır .Barsisa’nın kıssasını seyda hazretlerinin kitabından okumuşuzdur . kıssanın sonunda barsisa asılmak üzereyken Şeytan ‘’ Bana Secde Et ‘’ Seni Kurtarayım Demişti de Başını Tazim İle Eğmiş Fiile Şirke Düşüp Kafir Olarak Ölmüştür. Ne Kadar İbretlik ...
Şimdi İstifaf , İstifza ve İstihlal İle İlgili Ayrıntılı Konuşacak Olur İsek ;
- Allahu Zülcelal Hazretlerinin Zatı, Sıfatları , Fiileri,İsimleri,Emirleri,Yasakları Hakkında Şaka Yolluda olsa alay ederek konuşmak bunları kücümseyici sözler söylemek ve allaha sövmek (kadere sövmek kahpe felek ) Kişi Dinden Çıkarır (Fetava-ı Hindiyye).Ayette şöyle buyrulur: Allah ile,O’nun ayetleriyle,O’nun Resulu(sav) ile alay mı ediyorsunuz? Boş yere özür dilemeye kalkışmayın,siz imandan sonra küfre düştünüz(tevbe/65.ayet)
- Konumuz aynı zamanda tasavvuf u da kapsadığından ötürü bir konuya açıklık getirecek olursak;Bazı Arifi billahlar(Allah dostları), Hallac-ı Mansur(k.s) örneğinde gördüğümüz üzere Ene’l Hak demişlerdir bu kimseler ilahi cezbe ile,bu kimseler mazurdurlar lakin bu kimseleri taklit edip ilahi cezbe olmaksızın bu şekilde konuşurlarsa dinden çıkmış olurlar..
- Peygamberlik müessesesi ve peygamberlikte alay etmek, onları küçük düşürücü sözler söylemek sövme sayılır. Bu yüzden diğer peygamberleri veya Hz. Peygamber'i küçük gören alay eden ve O'na ezâ veren dinden çıkar. Ayetlerde şöyle buyurulur: "Şüphe yok ki, Allah'a ve Resulu 'ne eziyet verenlere Allah dünyada ve ahirette lânet etmiştir. Onlara çok küçük düşürücü bir azap da hazırlamıştır" (el-Ahzâb, 33/57). "Münafıklardan öyleleri vardır ki, peygamberi incitiyorlar ve, 'O her söyleneni dinleyen bir kulaktır' diyorlar. De ki, 'O sizin için bir hayır kulağıdır. Allah'a da inanır, müminlere de. İman edenleriniz için bir rahmettir. Allah'ın Resulune eziyet verenlere ise acıklı bir azab vardır" (et-Tevbe, 9/61).
- Ebû Hanife ve tâbileri, İmam Şafii, İmam Ahmed b. Hanbel ve İmam Mâlik gibi İslâm hukukçularının büyük çoğunluğuna göre, Hz. Peygamber'e söven kimse dinden çıkar ve öldürülmesi gerekir. Diğer peygamberlere söven de dinden çıkar ve öldürülür (İbn Teymiyye, es-Sârimü'l-Meslûl, Nşr. Muhammed Muhyiddin Abdülhamid, Mısır 1960, s.512, 565).
- Mukaddes kitaplara ve Kur'an-ı Kerim'e sövmek veya bunların aslını inkâr edici sözler söylemek küfürdür. Kur'an'la, bir sûresi veya ayetiyle alay etmek, onu küçümsemek küfürdür (Aliyyu'l-Kârı, Şerhu'l-Fıkh'ı-Ekber, Mısır 1323 h., s.151 vd.; el-Heytemî, ez-Zevâcir, I, 30). Kur'an'ın Allah kelâmı değil de beşer sözü olduğunu söylemek de küfürdür. Velid b. Muğîre (ö.1/622) Kur'an hakkında şöyle demişti: "Bu ancak sihirbazlardan öğrenilip nakledilen bir sihirdir. Şüphesiz bu bir insan sözüdür". Yüce Allah da Velid hakkında "Ben de O'nu muhakkak cehenneme sokacağım'' (Müddessir, 74/24 vd.) buyurmuştur.
- Meleklere sövmek, alay etmek, ayıplamak, onları küçük görmek küfürdür. Cebrâil (a.s.)'in vahyi getirirken hata ettiğini, Hz. Ali yerine yanlışlıkla Hz. Muhammed'e vahyi verdiğini söylemek de kişiyi dinden çıkartır (İbn Abidin, Reddu'l-Muhtâr, III, 292; el-Fetâva 'l-Hindiyye, II, 266; Ahmet Saim Kılavuz, İman-Küfür sınırı, İstanbul 1982, s.132-133).
- Ashâb-ı Kirâm'ı tekfir ederek, onların mümin olmadığını söylemek küfürdür. Sahâbeyi küçümsemek, alay etmek ve onlara buğzetmek ise bid'at ve sapıklıktır. Diğer mü'minleri tekfir edenin dinden çıkması ile ilgili hadislerin vâhid haber kabılinden olması konuyu kelâmcılar arasında tartışmalı hale getirmiş, sahâbeyi tekfir edenin kâfir sayılması hükmü ise aşağıdaki delillere dayandırılmıştır.
- Ayetlerde ashâb-ı kirâm övülmüştür: "Müminler ağaç altında sana bey 'at ettikleri zaman Allah onlardan razı olmuştur. Allah onların kalplerindekini bildi de, onlara huzur ve itminan verdi. Onları pek yakın bir fetih ve zaferle mükâfatlandırdı " (el-Fetih, 48/18). ''Muhâcirlerden ve ensârdan en ileri ve önce gelenlerle, iyilikte onlara tâbi olanlardan Allah razı olmuştur; onlar da Allah 'tan hoşnut oldular, Allah onlara, altında ırmaklar akan cennetler hazırladı; Onlar orada ebedi kalırlar. İşte en büyük mutluluk da budur" (et-Tevbe, 9/100).
- Sahâbeyi öven pek çok hadis de vardır. "Ashâbıma sövmeyiniz. Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, sizden biriniz Uhud dağı kadar altın infak etse, onların iki avuç veya bir avuç miktarındaki bağışına ulaşamaz '' (Müslim, Fedâilu's-Sahâbe, 54; Ebû Dâvûd, Sünnet, 11; Tirmizî, Menâkıb, 59; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 111, II). "On kişi var ki, cennettedir: Ebû Bekir, Ömer, Osman, Ali, Talha, Zübeyr, Abdurrahman, Sa'd, Said ve Ebû Ubeyde" (Tirmizî, Menâkıb, 26). "Ümmetimin en hayırlısı aralarında bulunduğum bu nesildir. Sonra onları takip edenler, sonra onların ardından gelenlerdir" (Buhâri, Fedâilu's-Sahâbe, I, Rikâk, 7). Sahâbeyi tekfir eden, bize Kur'ân-ı Kerîm'i tevâtüren nakleden bir nesli mahkum etmiş olmaktadır.
- Âlimlere ve fakihlere sebepsiz yere sövmenin dinden çıkaracağına dair çeşitli fetvâlar verilmiş ise de, kendileri ayet ve hadislerle övülen sahâbelere sövenin bile kâfir değil sapık ve bid'atçı sayıldığı düşünülürse bu kimselerin fısklarıyla başbaşa bırakılması daha uygun olur (Aliyyü'l-Kâri, a.g.e., 156-159; el-Fetâva'l-Hindiyye, II, 270 vd.; el-Heytemi, a.g.e., I, 31; İbn Âbidin, Reddu'l-Muhtar, III, 293, Mecmuatü'r-Resâil, I, 360).
- Hanefilerin çoğunluğu bir kimsenin sahabeye sövmeyi, onlarla alay etmeyi, onları küçümsemeyi helâl görüp bu fiilleri isleyecek olursa kâfir, helâl görmeden isleyecek olursa fâsık olacağını, söylemiştir. Ancak bazı Hanefi fakihleri, aynı sözler Hz. Ebû Bekir ve Ömer için söylenirse, söyleyenin dinden çıkacağını söylemişlerdir. Hanefilerden bir grup âlim ise, sahâbe büyüklerine sövenin siyaseten öldürülmesini câiz görür. İmam Mâlik, Hz. Peygamber'e sövenin öldürülmesi, ashâba sövenin ise te'dib amacıyla cezalandırılması gerektiği kanaatindedir. Ahmed b. Hanbel'e göre ise, sahâbeden birine söven kimse şiddetli bir şekilde dövülür (Aliyyu'l-Kâri, a.g.e., II, 410-411; İbn Abidin, Reddu'l-Muhtar, III, 293, Mecmuatü'r-Resâil, I, 359; İbn Teymiyye, es-Sarimu'l-Meslul, s.561).
- Söyleyeni dinden çıkaran küfür sözlerinin bu sonucu meydana getirmesi için hür bir irade ve ihtiyarla söylenmesi gerekir. Tehdit, zor ve baskı altında küfür sözlerini söyleyen kimse zorlama tam ise, yani öldürme, kesme, bedene zarar verme ve şiddetli dövme tehdidi varsa küfür sözü söyleyebilir. Ayette şöyle buyurulur: "Kalbi imanla dolu olduğu halde, küfre zorlanan müstesna olmak üzere, kim iman ettikten sonra, küfre sine açarsa Allah'tan onlara bir azap vardır" (Nahl, 16/106). Bu âyet, küfre zorlanan kimsenin dinden çıkmayacağını gösterir. Nitekim Mekke müşrikleri, Yâsir ile hanımı Sümeyye'yi İslâm'dan dönmeleri için zorlamış, işkence altında ikisini de öldürmüştür. Yâsir'in oğlu Ammâr'ı da bir kuyuya atarak işkence yapmışlar, Ammar işkenceye dayanamayarak, kalbi imanla dolu olduğu halde, diliyle İslâm'dan döndüğünü söylemiş ve canını kurtarmıştır. Haber Hz. Peygamber'e ulaşınca, kendisiyle görüşmüş ve yine işkenceye maruz kallısa aynı sözleri söylemesine ruhsat vermiştir. Yukarıdaki ayet-i kerîme bu olay üzerine inmiştir (İbnü'l-Kesir, Üsdü'l-Gâbe, I V, 130 vd.)
Elfaz-ı Küfür Konuşanın hükümleri hakkında kısaca konuşacak olursak;
Bu durumlarda kişi dinden çıktığından daha evvel yaptığı ibadetleri silinir, tevbe eder ve islama girerse yapmış olduğu haccını iade etmelidir. Küfür halinde iken hanımından boş olmuş olur, bu hallerde hanımı ile cima etse zina etmiş olur. Eğer bunun neticesinde çocuk olsa veledi zina olur. Tevbe ettiğinde nikahını da tazelemesi gerekir.
Bu kişinin tevbesinde adet şeklinde kelime-i şehadeti okuması ona fayda vermez, belki söylediği sözlerden ve kötü itikattan tamamen dönmesi gerekir. Kasıtla küfür kelimesini söyleyenin imanı yok olur, tevbe etmekle ve imanını tazelemekle emredildiği gibi nikahını da (şahitler huzurunda) tazelemekle emredilir. Hataen küfür sözünü söyleyen mü’mindir, imanı sabittir, fakat istiğfar etmekle emredilir. Kadın küfür sözünü söylerse, alimlerin ekserisi nikahın fasit olduğunu söylerler ve nikahın yenilenmesi gerektiğine hükmederler
Küfür bayramlarına ve merasimlerine tazim ile katılmak, tebrik etmek, hediye vermek küfürdür. O gün bir şey yemek ve içmek küfür değildir, fakat onlara tazim için verilecek bir yumurta bile kişinin küfrüne sebeb olur. Gelecek ay yılbaşı olduğundan azami dikkat etmek lazım gelmektedir. .
Küfürden korunmak için sabah-akşam şu duanın okunması tavsiye edilir: “Allahım! Ben, bildiğim halde birşeyi sana ortak koşmaktan sana sığınırım. Bilmediğim şeylerden de senden mağfiret talep ederim. Muhakkak sen, gayıbları bilensin.”
Allah rızası için el-fatiha
Müellif: Reyhani_Konyevi