Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Elektromanyetik Kirlilik Ve çocuk (1 Kullanıcı)

alsancak-esma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 May 2008
Mesajlar
21
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
63
Dünyamızı saran ve hayatımızı kolaylaştıran teknoloji, gözümüz ile görüp görmediğimiz olumsuz etkilerini de maalesef birlikte getirmektedir. Kanserojen katkı maddeli yapay yiyeceklerin, kolalı içeceklerin, genetik olarak oynanmış gıdaların (Örneğin: Çilek aromalı bir sakızın, çilek aroması 348 kimyasal maddeden oluşmaktadır) ve ilk okullara kadar giren uyuşturucu gibi, cep telefonu üreticilerinin de hedef tüketici kitlesi "çocuklar" artık. Çocuklar ve gençler özel dizayn ve reklam kampanyaları ile cep telefonu tüketimine özendiriliyor.

Cep telefonu olmayan, hatta modellini yenileyemeyen çocuklar kendini eksik, toplumsal olarak ezik hissediyor. Bilinçsiz anne ve babalar da "Aman çocuğum üzülmesin!" kaygısı ile çok fonksiyonlu yeni modellerle çocukların kalplerini fethediyorlar!

Cep telefonları artık hayatımızın önemli bir parçası oldu. Gittikçe daha fazla kullanıyoruz, gereksiz kullanıyoruz. Ve bu süreç o kadar "doğal" ve "çağın gereği" olarak lanse ediliyor ki, madalyonun tehlikeli yüzünü göremiyoruz, ya da görmezden geliyoruz.

Oysa o "diğer yüz" gerçekten sarsıcı ve tehlikelidir. Üstelik o "gerçek yüz"de sadece cep telefonu yok, aslında elektrikle çalışan ve günlük hayatımızda kullandığımız cep telefonu, televizyon, bilgisayar, radyo, mikrodalga fırın gibi cihazların çoğu elektromanyetik dalga yayarlar, elektromanyetik dalga "radyasyon" demektir. Radyasyon da özellikle çocuklarımız için "çok zararlıdır." Örneğin: Cep telefonu ile görüşme yaparken bu radyasyon konuşmacının vücuduna da yayılır. Bu radyasyon kafa tasından geçebilir. Çocukların kafatası yetişkinlere göre daha ince olduğuna göre işlem daha kolay gerçekleşir ve cep telefonu radyasyonu çocuklarımızın beyninde derinlere kadar inebilir. Cep telefonları ile konuşurken, cep telefonunun yakın olduğu organlar ısınır. Daha çok kullandığında daha çok ısınır. Cep telefonunun konuşma sırasında en yakın durduğu organ beyin ve kulaklardır. Dolayısıyla cep telefonları beyin ve kulakta aşırı ısınmaya yol açarak zarar verir.

Cep telefonları aynı bir mikrodalga fırın gibi bu yanma ve ısınmaya yol açar. Kulak ve beyinde başlayan ısınma daha sonra iç organlara sirayet eder. Bu ısınma alışılmış ısınmadan farklıdır. Radyasyonun vücudun içine yayılması sonucu gerçekleştiğinden deride hissedilmez.

Bazı bilim adamları günde 1 saatlik bir konuşmanın uzun vadede ciddi bir risk oluşturduğu görüşünde. Bazı bilim adamları ise sadece toplam 2 saatlik bir cep telefonu konuşmasının dahi beyin hücrelerinde ölüme yol açabileceğini vurgulamaktadırlar. Yani doz arttıkça tamir güçleşiyor. Çocuklar üstünde yapılan testler ise daha çarpıcı. Sadece 2 dakikalık bir konuşma çocukların beyin yapısında ciddi dönüşümlere yol açıyor, beyin aktivelerinde gerçekleşen bu değişimler çocuklarda öğrenme eksikliklerine, konsantrasyon bozulmasına ve agresif davranışlara dahi yol açabilir. Beyindeki değişimlerin sadece iki dakikada oluşup etkisini bir saat kadar sürdürmesi, ders arasında yapılan bir telefon görüşmesinin çocukları tüm ders saati boyunca etkileyebileceğini gösteriyor. Yani kısa konuşmalar sonucunda dahi, çocukların tehdit altında olduğu söylenebilir.

Çağımız çocuklarının en çok kullandıkları; bilgisayar, TV ve cep telefonu gibi aletler uzun süre kullanıldığında vücuttaki "iyon" dengesi bozulabilmektedir. Bu durumda baş ağrısı, gözlerde yorulma, endişe ve depresyon gibi etkiler ortaya çıkabilmektedir.

Film izlerken televizyonun karşısında uyuyup kalan küçük bir çocuğu yerine yatırmayı ihmal etmemeli, odasında TV, bilgisayar gibi aletler bulunan gençlere de bu ekranların karşısında uyumamalarını öğütlememiz lazım. Çünkü; gece uyku sırasında insanın kafa bölgesine etki eden elektromanyetik alanlar "melatonin" salgısını belirgin bir şekilde azaltır. Bu salgının azalması da, uyku bozukluğuna, yorgunluk, stres ve depresyona, bağışıklık sisteminde zayıflığa ve kansere karşı dirençte azalmaya yol açabilir.

Tavsiye ise çok net:

Mümkünse cep telefonunu terk edilmelidir, değilse telefon görüşmeleri olabildiğince kısa tutulmalıdır; gereksiz konuşmalardan sakınılmalı, mutlaka kulaklık kullanmalı ve esas risk grubunu oluşturan çocukları ise cep telefonlarından tamamen uzak tutmalıyız.

Bilgisayar ekranından en azından 50 cm , TV ekranlardan en azından 1.5 m uzak durmak gerekir ve bu gibi ekranların arkasında radyasyon miktarı önüne göre çok daha fazladır, bu nedenle bu aletlerin arkasına 1 metre'den daha fazla yaklaşmamak lazım. Bu aletlerin arkası mümkünse duvara gelmelidir. Manyetik alanların duvardan geçebildikleri unutmamalıdır.

Yaz tatiline giren çocuklarımız bilgisayar, TV gibi elektromanyetik kirlilik saçan aletlerin karşısında "maalesef" daha çok zaman geçirme fırsatı bulacaklardır. Ebeveynler olarak yaz tatili için bir "günlük program" yapmalıyız. Günlük programının içerisinde, çocuğumuzun sağlığı, eğitimi ve gelişimi için gerekli olan etkinlikler yer almalıdır. Bu programı bilinçli bir şekilde organize etmeliyiz.

Çünkü bu vatana ve millete "sağlıklı bir gelecek" lazım. Bu çalışmalar esnasında çocuklarınızın sizi anlamasını beklemeyiniz. Çünkü: "Çocuklar büyükler gibi düşünemezler." Dolayısıyla "anne ve baba"larının, onların sağlığı için endişelerini de anlayamazlar.

Gelişim çağındaki çocuklarımızı mümkün mertebe elektromanyetik kirlilikten uzak tutmayı hedefleyen ebeveynlerden olmak ümidi ile...

HAKİKAT DERGİSİ(ALINTI)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt