---Çok eski zamanlarda ıspartada gülyağı ticareti ile uğraşan zengin bir tüccar varmış.O sene kırk katır yükü gül yağı çıkarmışlar.Oğluna oğlum bu gülyağlarını götürüp sat ama bir şartım var der.oğlu sorar nedir baba
---Bak oğlum bu gülyağlarını alacak adam bir kişi olmalı yani ortak almamalı, paraları ya beşlik yada onluk olcak yani bozuk olmucak.Bunu üzerine oğlu
---Baba anlaşılan sen satmak istemiyosun gülyağlarını bir kişi bu kadar gülyağını nasıl alsın hem alsa bile tek çeşit para veremez ki.babası
---oğlum benim amacım bu ülkenin en zengin insanını öğrenmek satamazsan canın sağolsun demiş. Oğlu böylelikle yola çıkmış.
Adamın oğlu günlerce gezmiş fakat bir türlü alıcı çıkmamış çıkıyomuş ama bir kişi alamıyomuş ortak almak istiyorlarmış.Derken bir handa konaklamaya karar vermiş tabi her yanada haber salmış.Akşam odasının kapısı çalmış.Adamın biri
---Ben gülyağlarını almak istiyorum demiş ve parasınıda beşlikler halinde ödemiş.Çok şaşırmış gülyağcı sabah adamın söylediği adrese götürmüş gülyağlarını adam bir inşaatın başında beklemekteymiş.İnşaatın başına gelmiş.adama
---bu gülyağlarını neden aldın ne yapcaksın bu kadar gülyağını diye sorar.adam
---Buraya cami yaptırıyorum harcına su yerine gül yağı katacam böylelikle caminin içi gül gibi kokacak herkes bu camiden bahsedecek der.
Gülyağı satıcısı ıspartaya döner babasına gülyağlarını zengin birinin cami için aldığını söyler.Babasıda mutlaka gidip o zengin hayırseveri görmek isterim der.Ama aradan aylar geçer bir türlü nasip olmaz.
Günlerden birgün yolu o şehre düşer ve gül kokulu camiyi ve hayır sever adamı armaya başlar.Camiyi bulur cemaatten birine
---Bu camiyi yapan hayırsever insanı arıyorum onu nerde bulabilirim der.Adam
---Bu camiyi yapan adam eskiden çok zengindi ama şimdi çok kötü durumda onu görmek istiyosan şehirdeki hamamın ateş odası var.Orda bulabilirsin der.
Bunun üzerine hemen şehirdeki hamamın yolunu tutar.hamamı bulur ve hamamın ateş odasına gider.İçerde ateşi yakan bir ihtiyar görür.
---selamun aleyküm amca der.
Fakat ses çıkmaz tam üç kere tekrarlar selamını.Sonunda ihtiyar dönerek Aleyküm selam der.
---kusura bakma selam veremedim ateşe odun atarken dua okuyodum bölmek istemedim der ihtiyar.
Gülyağ ticaretcisi amca sen gül kokulu camiyi yaptıran zengin hayırsever değil misin der
İhtiyar
---evet benim
gülyağcı
---nasısıl bu hale düştün amca ne geldi başına gel seni kurtarayım bu bataktan der
ihtiyar hayır olmaz der.İhtiyar bunun üzerine başlar anlatmaya
---Ben hak ettim oğul aslında ben eskiden çok zengindim okadar zengindimki caminin inşaatında bile su yerine gül yağı kullandım.Kibir gurur her şey vardı bende.Kendimi yükseklerde görüyodum.Bir gün camiden çıkarken caminin avlusunda bir dilim ekmek gördüm yerde.Kendimi yere eğilmeyi yediremiyodum.Kibirliydim yani.Yere eğilmeden o bir dilim ekmeği ayağımla kenara ittim.Ne olduysa ondan sonra oldu zaten.6 ay içinde sel,hırsızlık, yangın bütün felaketler geldi başıma ve bütün malım yok oldu.Fakirlemiştim yani.Açtım kendime iş aradım bana burada hamamda yarım ekmeğe iş verdiler hergün gelirim hamamın ateşini yakarım.yani artık ayağımla ittiğim o bir dilim ekmeğe muhtacım.
Gülyağcı ağlamaya başlar.Gel kurtarayım seni benimle gel der.Fakat ihtiyar hayır ben hak ettim bunları cehennemde cezamı çekeceğime orda yanacağıma burada ateşin başında cezamı çekmeye yanmaya razıyım.ALLAH bana yaptıklarımın kibirimin bir dilim ekmeğin ahını cezasını veriyo ben bu dünyada çekmeye razıyım der.Yeterki cehennemde yanmayım.
Bu hikayeden herkes kendine bir pay çıkarabilir.Çevremize bir bakalım hatta kendimize.Şu fani dünyada ne kadar yaşarız belki 60 sene belki daha az ALLAH bilir.60 sene yaşayacağımız dünya için yatırımlar yapmıyomuyuz.Bir ev alalım ilerde rahat edelim hatta bir ev daha, bir araba sonra bu ayakkabının modası geçti bitane daha alalım.Nasıl olsa ucuz boşverin bitane daha elbise al.Bu dünyadaki rahatımız için her şeyi yapıyoruz yani.
Peki ya öbür dünya sonsuz olan alem için ne yapıyoruz.bu dünyaya yaptığımız yatırımlar kadar bile bişey yapmıyoruz.Belki diceksinizki ben yapıyorum, namazımı kılıyorum diğer ibadetlerimide yapmaya çalışıyorum.Ama bu yetmez namaz kılmak yetmez, hikayedeki zengin adam gibi çok güzel bir cami yapmakta yetmiyo işte bazen.Bir ekmeğin hakkını bile ödeyememiş.Sizce bizim yaptıklarımız yeter mi.Ö bür dünyaya daha çok yatırım yapmalıyız.yatırım yaparkende kimsenin ahını almamaıyız canlı olsun olmasın.Bizim yaptığımız ibadetler sadece beklide bir gözümüzün şükrüne yeter beklide yetmez.Biz hiçbir şeyimize güvenmeyelim sadece ALLAH’ın rahmetine güvenip iyi amel işlemeye devam edelim.Şu fani dünyada kibire, gurura, büyüklenmeye yer yok çünkü bizler birer emanetçiyiz.Herşey bütün mülk ALLAH’tan başkasının değil.O halde başkasının malıyla kendimizi büyük görmek niye.ALLAH dilediğine çok verir. Dilediğine az.Sonuçta imtihan dünyası zirvedeyken bir anda düşebiliriz.
SONUÇ OLARAK FAKİRKENDE ZENGİNKENDE ŞÜKRETMEK GURURU, KİBİRİ, BÜYÜKLENMEYİ BIRAKMAK.Bizim bir dilim ekmeğin ahına bile gücümüz yetmez.Kimsenin ahını almamak gerekir.şimdi sahip olduklarınıza bakın bu dünya için değil Sonsuz alem için yatırım yapın.DAHA DOĞRUSU YAPALIM HİÇBİR ZAMAN YAPTIKLARIMIZLA ÖVÜNMEYELİM VE YETİNMEYELİM.
---Bak oğlum bu gülyağlarını alacak adam bir kişi olmalı yani ortak almamalı, paraları ya beşlik yada onluk olcak yani bozuk olmucak.Bunu üzerine oğlu
---Baba anlaşılan sen satmak istemiyosun gülyağlarını bir kişi bu kadar gülyağını nasıl alsın hem alsa bile tek çeşit para veremez ki.babası
---oğlum benim amacım bu ülkenin en zengin insanını öğrenmek satamazsan canın sağolsun demiş. Oğlu böylelikle yola çıkmış.
Adamın oğlu günlerce gezmiş fakat bir türlü alıcı çıkmamış çıkıyomuş ama bir kişi alamıyomuş ortak almak istiyorlarmış.Derken bir handa konaklamaya karar vermiş tabi her yanada haber salmış.Akşam odasının kapısı çalmış.Adamın biri
---Ben gülyağlarını almak istiyorum demiş ve parasınıda beşlikler halinde ödemiş.Çok şaşırmış gülyağcı sabah adamın söylediği adrese götürmüş gülyağlarını adam bir inşaatın başında beklemekteymiş.İnşaatın başına gelmiş.adama
---bu gülyağlarını neden aldın ne yapcaksın bu kadar gülyağını diye sorar.adam
---Buraya cami yaptırıyorum harcına su yerine gül yağı katacam böylelikle caminin içi gül gibi kokacak herkes bu camiden bahsedecek der.
Gülyağı satıcısı ıspartaya döner babasına gülyağlarını zengin birinin cami için aldığını söyler.Babasıda mutlaka gidip o zengin hayırseveri görmek isterim der.Ama aradan aylar geçer bir türlü nasip olmaz.
Günlerden birgün yolu o şehre düşer ve gül kokulu camiyi ve hayır sever adamı armaya başlar.Camiyi bulur cemaatten birine
---Bu camiyi yapan hayırsever insanı arıyorum onu nerde bulabilirim der.Adam
---Bu camiyi yapan adam eskiden çok zengindi ama şimdi çok kötü durumda onu görmek istiyosan şehirdeki hamamın ateş odası var.Orda bulabilirsin der.
Bunun üzerine hemen şehirdeki hamamın yolunu tutar.hamamı bulur ve hamamın ateş odasına gider.İçerde ateşi yakan bir ihtiyar görür.
---selamun aleyküm amca der.
Fakat ses çıkmaz tam üç kere tekrarlar selamını.Sonunda ihtiyar dönerek Aleyküm selam der.
---kusura bakma selam veremedim ateşe odun atarken dua okuyodum bölmek istemedim der ihtiyar.
Gülyağ ticaretcisi amca sen gül kokulu camiyi yaptıran zengin hayırsever değil misin der
İhtiyar
---evet benim
gülyağcı
---nasısıl bu hale düştün amca ne geldi başına gel seni kurtarayım bu bataktan der
ihtiyar hayır olmaz der.İhtiyar bunun üzerine başlar anlatmaya
---Ben hak ettim oğul aslında ben eskiden çok zengindim okadar zengindimki caminin inşaatında bile su yerine gül yağı kullandım.Kibir gurur her şey vardı bende.Kendimi yükseklerde görüyodum.Bir gün camiden çıkarken caminin avlusunda bir dilim ekmek gördüm yerde.Kendimi yere eğilmeyi yediremiyodum.Kibirliydim yani.Yere eğilmeden o bir dilim ekmeği ayağımla kenara ittim.Ne olduysa ondan sonra oldu zaten.6 ay içinde sel,hırsızlık, yangın bütün felaketler geldi başıma ve bütün malım yok oldu.Fakirlemiştim yani.Açtım kendime iş aradım bana burada hamamda yarım ekmeğe iş verdiler hergün gelirim hamamın ateşini yakarım.yani artık ayağımla ittiğim o bir dilim ekmeğe muhtacım.
Gülyağcı ağlamaya başlar.Gel kurtarayım seni benimle gel der.Fakat ihtiyar hayır ben hak ettim bunları cehennemde cezamı çekeceğime orda yanacağıma burada ateşin başında cezamı çekmeye yanmaya razıyım.ALLAH bana yaptıklarımın kibirimin bir dilim ekmeğin ahını cezasını veriyo ben bu dünyada çekmeye razıyım der.Yeterki cehennemde yanmayım.
Bu hikayeden herkes kendine bir pay çıkarabilir.Çevremize bir bakalım hatta kendimize.Şu fani dünyada ne kadar yaşarız belki 60 sene belki daha az ALLAH bilir.60 sene yaşayacağımız dünya için yatırımlar yapmıyomuyuz.Bir ev alalım ilerde rahat edelim hatta bir ev daha, bir araba sonra bu ayakkabının modası geçti bitane daha alalım.Nasıl olsa ucuz boşverin bitane daha elbise al.Bu dünyadaki rahatımız için her şeyi yapıyoruz yani.
Peki ya öbür dünya sonsuz olan alem için ne yapıyoruz.bu dünyaya yaptığımız yatırımlar kadar bile bişey yapmıyoruz.Belki diceksinizki ben yapıyorum, namazımı kılıyorum diğer ibadetlerimide yapmaya çalışıyorum.Ama bu yetmez namaz kılmak yetmez, hikayedeki zengin adam gibi çok güzel bir cami yapmakta yetmiyo işte bazen.Bir ekmeğin hakkını bile ödeyememiş.Sizce bizim yaptıklarımız yeter mi.Ö bür dünyaya daha çok yatırım yapmalıyız.yatırım yaparkende kimsenin ahını almamaıyız canlı olsun olmasın.Bizim yaptığımız ibadetler sadece beklide bir gözümüzün şükrüne yeter beklide yetmez.Biz hiçbir şeyimize güvenmeyelim sadece ALLAH’ın rahmetine güvenip iyi amel işlemeye devam edelim.Şu fani dünyada kibire, gurura, büyüklenmeye yer yok çünkü bizler birer emanetçiyiz.Herşey bütün mülk ALLAH’tan başkasının değil.O halde başkasının malıyla kendimizi büyük görmek niye.ALLAH dilediğine çok verir. Dilediğine az.Sonuçta imtihan dünyası zirvedeyken bir anda düşebiliriz.
SONUÇ OLARAK FAKİRKENDE ZENGİNKENDE ŞÜKRETMEK GURURU, KİBİRİ, BÜYÜKLENMEYİ BIRAKMAK.Bizim bir dilim ekmeğin ahına bile gücümüz yetmez.Kimsenin ahını almamak gerekir.şimdi sahip olduklarınıza bakın bu dünya için değil Sonsuz alem için yatırım yapın.DAHA DOĞRUSU YAPALIM HİÇBİR ZAMAN YAPTIKLARIMIZLA ÖVÜNMEYELİM VE YETİNMEYELİM.