Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ehl-i beyti sevmek (1 Kullanıcı)

DiLaRa_I NuR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2009
Mesajlar
2,576
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
45
Farzdır her Müslümana, Ehl-i beyte muhabbet
Ahirete imanla gitmeye sebep elbet

O halde Ehl-i beyti tanıyıp öğrenmeli
Resulün sevdiğini, Allah için sevmeli

Ehl-i beyt, sırasıyla Ali ile Fatıma
Hasan ile Hüseyin, bu dördünü unutma

Resulullah buyurdu: (Ehl-i beytim bunlardır
Yâ Rabbi, sen bunlardan her kötülüğü kaldır

Bırakıyorum size, iki şey ey ümmetim
Biri Kur’an-ı kerim diğeri ehl-i beytim

Bunlara tâbi olan, kavuşur hidayete
Bunlardan ayrılanlar, düşerler dalâlete

Ben ağaca benzerim, Fatıma gövdesidir
Ali budağı, Hasan Hüseyin meyvesidir.

Ehl-i beytin her biri, Nuh’un gemisi gibi
Bunlara tutunmaktır, kurtuluşun sebebi

Öyle bir gemidir ki, ona binen kurtulur
Binmeyenler boğulur, cümlesi helak olur

Vallahi buğzedenler, benim ehl-i beytime
Acımadan atılır, yüzüstü Cehenneme

Ehl-i beyti sevmeyen, saplanır ihtilafa
Şaşırır gerçek yolu, yoldaş olur şeytana

İslam’ın esâsıdır, muhabbet ehl-i beyte
Muhabbet etmeyenin iman girmez kalbine.)

Ehl-i beytten olanlar:

Aliyyül Mürtezâ

Hazret-i Ali için buyurdu Resulullah
(Ali’ye olan sevgi yakar, bırakmaz günah

Hikmet, on kısımdır dokuzu Ali’dedir
Biri halkta, Onu da herkesten iyi bilir

İmanın alâmeti, vardır, bilmek gerekir
Birinci alâmeti, Ali’yi çok sevmektir.)

Hazret-i Fatıma

Resulün dört kızından budur en sevgilisi
Pek fazla idi zühdü, ahlâkı, hasenesi

Yüzü pek parlak idi, Zehra denildi ona
Hadis-i şeriflerle övüldü o Fatıma

(Kadınların üstünü kızım Fatıma ile
Neslini Allah haram kılmıştır, Cehenneme.)

Hazret-i Hasan

İslam halifesinin beşincisi o idi
On iki imamın da ikincisi o idi

Resulullaha güzel yüzü pek çok benzerdi
Kerem sahibi idi, nesline şerif dendi

Hazret-i Hüseyn

Mübarek ehl-i beytin beşincisi o idi
On iki imâmın da üçüncüsü o idi

Neslinden gelenlere seyyid ismi verildi
Hadis-i şeriflerle çok yerde methedildi

(Hasan ile Hüseyn’i seviyorum yâ Rabbi
İstiyorum sen de sev, bunların ikisini

Bunlara buğzedene, sen dahi buğzedersin
En üstünü onlardır, Cennetteki gençlerin.)

Yâ ilâhi, Ehl-i beyt kavuştu nimetine
Affeyle bizleri de, onların hürmetine
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Ehl-i Beyt gerçeğini anlamadan İslamı anlamak mümkün değildir.
Peygamber Efendimizi (SAV) diğer peygamberlerden ayıran en önemli özellik Ehl-i Beyt’idir.
İslam Peygamber Efendimizden sonra Ehl-i Beyt’le kaim olmuştur.
Ehl-i Beyt’in imanı, İslam anlayışı her dönemde insanlara pratik bir örnek olmuştur. Onlar bulundukları dönemlerde Peygamber Efendimizin varisi, vekili ve de Kur’an’ı olması gerektiği şekilde yaşayan canlı Kur’anlardı.
Yeryüzünde Ehl-i Beyt’ten kimsenin olmaması demek kıyametin kopması demektir.
Şimdi dilerseniz sözü fazla uzatmadan işin sahibine bırakalım ve Peygamber Efendimizin hadisleriyle Ehl-i Beyt gerçeğini bir nebze kavramaya çalışalım.
O zaman göreceğiz ki Ehl-i Beyt İslam’ın merkezidir.
“Ehl-i Beyti seveni Hak Teâlâ sever, buğz edene de buğz eder.” (İbni Asakir)
“İslam’ın esası, bana ve Ehl-i beytime sevgidir.” (İbni Asakir)
“Ehl-i beytim, Nuh’un gemisi gibidir. Tutunan kurtulur, tutunmayan, boğulur.” (Taberani)
“Ehl-i Beytime, Cehennemlikten başkası buğzetmez.” (İ. Ahmed)
“En iyiniz, Ehl-i Beytime iyilik edendir.” (Hakim)
“Ehl-i Beytimi sevmeyen, ihtilafa düşer ve şeytana yoldaş olur.” (Hakim)
“Vallahi Ehl-i beytimi sevmeyenin kalbine iman girmez.” (İ. Ahmed)
“Ali’yi ancak mümin olan sever ve ona ancak münafık olan buğzeder.” (Nesai)
“Ali’yi sevmek, ateşin odunu yaktığı gibi, Müslümanların günahını yok eder.” (İ. Asakir)
“Ben ilmin şehriyim, Ali ise kapısıdır.” (Deylemi)
“Ali’yi seven, beni sevmiştir. Ona düşmanlık, bana düşmanlıktır. Onu inciten beni incitmiştir. Beni inciten de Allahü teâlâyı incitmiş olur.” (Taberani)
“Allah’ı seven beni sever, beni seven de, Ehl-i beytimi sever.” (Tirmizi)
“Benden sonra Ehl-i Beytimle imtihan olunacaksınız.” (Taberani)
“Tutunduğunuz vakit, asla dalalete düşmeyeceğiniz iki şeyi bıraktım: Allah’ın kitabı Kur’an ve Ehl-i beytim.” (Hatib)
Ehl-i Beyt’in önemiyle ilgili birçok ayet-i kerime ve kutsi hadis, binlerce hadis mevcuttur.
Ehl-i Beyt bu kadar önemli olmasına rağmen, Ehl-i Beyt’ten bu kadar kopuk olmamız oldukça düşündürücü bir konudur.
Ehl- Beyt’in İslam açısından önemini bilen münafıklar hiçbir dönemde boş durmamışlar ve siyasi hırs sahiplerini de kullanarak bu tertemiz nesle hep çile çektirmişlerdir. Hatta Hz. Ali’nin neslinin birçoğunu şehit etmişlerdir.
Ehl-i Beyt’e sahip çıkan hep yücelmiş, zarar verenler ise rezil rüsva olmuştur.
Örneğin Ömer Bin Abdülaziz’in başarısından hep bahsedilir.
Onun döneminde öyle bir bereket olmuştur ki zekat verilecek fakir insan bulunamamıştır.
Ömer Bin Abdülaziz’in dönemi iki yıldır. Öncesi ve sonrası hep sıkıntılıdır.
Peki, nedir Ömer bin Abdülaziz’i diğerlerinden ayıran özellik.
Ömer bin Abdülaziz’den önce Ehl-i Beyt düşmanlığı o kadar artmıştı ki, Cuma hutbelerinde bile sürekli olarak Hz. Ali Efendimize ve Ehl-i Beyt’e hakaret ediliyordu.
Ömer bin Abdülaziz başa geçtiği zaman ilk yaptığı icraat Ehl-i Beyt’e yapılan bu hakaretleri tamamen yasaklamak olmuştur.
Diğer önemli adımı ise ne kadar Ehl-i Beyt sevdalısı alim ve arif varsa onları yanına almış ve akıl danışmıştır.
Örneğin tasavvuf büyüklerinden Hasan-ı Basri hazretlerini Basra’ya kadı atamıştır.
Ömer bin Abdülaziz dönemindeki başarının sırrı işte buradadır.
O Ehl-i Beyt’e sahip çıkmıştır, Allah da onu bereketlendirmiştir.
İşin sırrı Ehl-i Beyt’tetir.
Dünyada ve ahirette huzur ve saadet mi arıyorsunuz, bolluk ve bereket mi arıyorsunuz, tek çıkış yolu var: o da Ehl-i Beyt’e sahip çıkmak, onların ipine sımsıkı sarılmaktır.

Ehl-i Beyt, dünyada bolluğun, bereketin, adaletin, merhametin, ahirette ise Cennetin ve Cemalullah’ın anahtarıdır.
 

İlm-i Ledun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2009
Mesajlar
17
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Ehl-i Beyt Kimlerdir?

Ehl-i Beyt Kimlerdir?

Ehl-i Beyt; Hz. Muhammed Mustafa Efendimizin ailesi ve evlâtlarıdır. Mü’minlerin anneleri, Hz. Fatıma, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin , Ehl-i Beytin şerefli ferdleridir.( Râzî, Tefsir-i Kebir, XXV, 181)

Peygamber'imizin şerefli nesebi Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin vasıtasıyla devam ettiği için, onların kıyamete kadar gelecek olan evlâtları da Ehl-i Beyt’in birer parçasıdır. Onları sevmek ben müsmanım diyen her inanna Kur2an emri ile farzdır. Bu sevgi çok şerefli ve gereklidir. Kalbinde azıcık Ehl-i Beyt sevgisi bulunmayan kimse, Hz. Rasûlullah’ın sevgisinde yalancıdır...

Aşağıda verilen ayet ve hadislerde görüleceği üzere, Ehli beyt Peygamber'in amcaları ve onların çocukları da Ehl-i Beyt’ten sayılmıştır.( Bkz:Ibn Atıyye, el-Muharraru’l-Veciz, IV, 384. (Beyrut, 1993))

Yüce Allah, Hz. Peygamber'in Ehl-i Beytini bizzat Kur’an’da zikretmiş ve onlara şu şekilde iltifatta bulunmuştur:

İsmişah! Bismişah Allah Allah...

Ber-Cemal-i Muhammed, Kemal-i İmam Hasan, İmam Hüseyin, Ali ra Bülende salavat...

Allahümme salli ala seyyidina Muhammed-in ve ala Ali Muhammed...



“...Ey Peygamber hanımları! Salata devam edin, zekâtı verin; ALLAH’a ve Rasûlü’ne itaat edin. Ey Ehl-i Beyt! ALLAH sizden sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.” (Ahzab/33)


Ümmü Seleme validemiz demiştir ki:

“...Bu âyet-i kerime benim evimde indi. Hz Rasûlullah (s.a.v) Ali, Fâtıma, Hasan ve Hüseyin’i çağırdı. Onları Hayber yapımı geniş bir elbisenin altına topladı, kendisi de içine girdi ve:

“İşte bunlar benim ehl-i beytimdir” buyurdu. Sonra inen ayet-i kerimeyi okudu ve:

“ALLAHım! Onlardan kötülükleri gider. Onları tertemiz et!” diye duâ etti. Ben: “Yâ Rasûlullah, ben Ehl-i Beytten değil miyim? dedim.” Hz. Rasûlullah ,

“Sen benim ehlimsin. Sen zaten hayır içindesin” buyurdu.( Taberî, Câmiü’l-Beyân, Cüz:XXII, Shf:7; Ibnu Kesir, Tefsir, VI, 412-413.).."

Zeyd b. Erkam (r.a) anlatıyor:

ALLAH Rasûlü (s.a.v), Mekke ile Medine arasında Hummen ( Gadir Humm) denilen suyun başında bir hutbe verdi. ALLAH’a hamd, sena ve zikirden sonra şöyle buyurdu:

“Ey insanlar! Dikkat ediniz; ben bir beşerim. Rabbimin ölüm elçisinin gelmesi ve benim ona icabet edip aranızdan gitmem yakındır. Sizlere hukuku ağır iki kıymetli emanet bırakıyorum. Birincisi ALLAH’ın Kitabı’dır. Onda nur ve hidayet vardır. ALLAH’ın Kitabına sımsıkı sarılın. Onunla meşgul olun, onu öğrenin, öğretin; hükümlerini anlayın. İkinci emanet Ehl-i beytimdir.

Ehl-i Beytim hakkında ALLAH’tan korkmanızı hatırlatırım.

Ehl-i Beytim hakkında ALLAH’tan korkmanızı hatırlatırım.

Ehl-i Beytim hakkında ALLAH’tan korkmanızı hatırlatırım. ”

Erkam’ı dinleyenler arasında bulunan Husayn b. Sebre;

--- Ehli beyt kimlerdir? diye sordu


Ehl-i Beyt, kendilerine sadakanın haram olduğu kimselerdir” dedi. Husayn,

“Onlar kimdir?” diye sorunca Zeyd b. Erkam (r.a),

“Ali’nin ailesi, Akîl’in ailesi, Cafer ve Abbas’ın âilesidir” dedi. Husayn,

“Bunlara sadaka haram mıdır?” diye sorunca, Zeyd (r.a),

“Evet” dedi. (Müslim, Fedâilü’s-Sahâbe, 36; Nesâî, Sünen-i Kübrâ, Menâkıb, 9.)

Âlimlerin ekseriyetine göre Ehl-i Beyt, Peygamber Efendimizin şerefli aileleri, kızı Hz. Fâtıma, damadı Hz. Ali, torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin ve kıyamete kadar oların sulbünden gelen zürriyetleridir.

Yani Hz. Hüseyin’in torunları olan seyitler ve Hz. Hasan’ın torunları olan şerifler Ehl-i Beyt’in günümüzdeki şerefli mensuplarıdır. Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’in şerefli nesli, kıyamete kadar hiç kesilmeyecektir...

Selam olsun o nurlu soya selam olsun Seyid nesli Pirlerimize, dedelerimize, babalarımıza..

Allah Eyvallah

Kaynaklar:

1-Müslim, Fedâilü’s-Sahâbe, 36; Nesâî, Sünen-i Kübrâ, Menâkıb, 9

2-Taberî, Câmiü’l-Beyân, Cüz:XXII, Shf:7; Ibnu Kesir, Tefsir, VI, 412-413

3-Ibn Atıyye, el-Muharraru’l-Veciz, IV, 384. (Beyrut, 1993)

4-Râzî, Tefsir-i Kebir, XXV, 181
 

İlm-i Ledun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2009
Mesajlar
17
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Ehl-i Beyt Kimlerdir.

Ehl-i Beyt Kimlerdir.

Ehl-i Beyt Kimlerdir.

Ehl-i Sünnet'in Müslim, Buhari, Tirmizi, Ahmed, Nesei ve diğerleri gibi büyük hadisçileri dahi, fazilet ve menkıbet bölümünde Ehl-i Beyt'in faziletlerini Resulullah'ın zevceleri ve diğerlerinkinden ayırmışlardır?[1]

Ayrıca, Sahih-i Müslim'de, "Ali bin Ebi Talib'in Faziletleri Babı"nda, Zeyd bin Erkam'dan Resulullah'ın (s.a.a.) şöyle buyurduğu nakledilmektedir: "Ben sizin aranızda iki değerli emanet bırakıyorum. Onlardan birisi Allah'ın Kitabıdır. O Allah'ın ipidir. Ona uyan hidayete kavuşur, onu terkeden ise sapıtır. Diğeri ise Ehl-i Beyt'imdir. Sizlere Ehl-i Beyt'imi tavsiye ediyorum; Sizlere Ehl-i Beyt'imi tavsiye ediyorum; Sizlere Ehl-i Beyt'imi tavsiye ediyorum."

Zeyd bin Erkam'a; "Resulullah'ın hanımları da Ehl-i Beyt'inden sayılırlar mı?" diye sorulunca şöyle dedi: "Vallahi hayır. Kadın kocasıyla bir müddet yaşar. Sonra kocası onu boşadığında babasının evine ve kavmine geri döner. Ama Ehl-i Beyti, onun ailesinin asıl fertleri olup, sadaka almaları haram olan insanlardır." [2]

Ayrıca Buhari ve Müslim, Aişe'nin Resulullah'ın (s.a.a.) Ehl-i Beyt'inden olmayıp Ebu Bekir'in ailesinden oluşuna tanıklık ederler. Bu konuda teyemmüm ayetinin nüzulu bölümüne bakınız. [3]


Kaynak:

[1] Sahih-i Müslim, c. 4, s. 1883 ve sonrası.

[2] Sahih-i Müslim, c. 4, s. 1873, h. 2408.

[3] Sahih-i Buhari, c. 1, s. 91; Sahih-i Müslim, c. 1, s. 279, h. 367.
 

İlm-i Ledun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2009
Mesajlar
17
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Hakkullah /Çıralık

Hakkullah /Çıralık

HAKULLAH:

Allah için verilen yardım demektir.... Kaynağını Kur'an'ın Enfal suresinin 41.ayetinden alır...

Doğru ile yanlışın ayrıldığı gün,
O iki topluluğun karşılaştığı gün,

Kulumuza indirmiş olduğumuza inanın
Ganimet, kazanç olarak elde ettiklerinizin

Beşte biri Allah'ın, Resul'un ve Ehl-i beyt'inindir.
Hem yetimlerin, yolsulların, yolda kalmışlarındır.

Resul'a indirdiklerimize İnciniyorsanız,
Tanrı herşeye kadirdir, bilmelisiniz.
(ENFAL SURESİ-41)


Ocağa bağlı talipler Her sene gelen Dede-baba'larına o yılki gelirlerinin masraf dışında kalan kazançlarının 1/5 'ni verirlerdi...dede'lerce toplanan bu Çıralık /Hakullahlar'ın bir kısmı, ....(Sadece geçimliklerini sağlayacak) kadar Peygamber soyundan gelenlere verilir. Diğer yarısı ise Dergah'a yada Dede-baba evine sığınan muhtaç olanlara, yoksullara, yetimlere, esirlere ve yolda kalmış garip kimselere verilirdi...

Osmanlı İmparatorluğu Enfal suresi 41.ayeti uyarınca Hacı Bektaş Veli Dergahına yardım etmiştir. Bu yardımın adı '"Gaziler Hakka'"dır. Bu yardıma özgü olmak üzere 28 Haziran 1363 tarihinde, Sultan Murad Hüdaverdigar zamanında (Penç a yek) beşte bir adıyla bir Ferman çıkarılır.

Çıkartılan bu yasa ile 1826 tarihine kadar -zaman zaman aksamasına rağmen, Osmanlı hazinesi tarafından bu yardım devam etmiştir...Toplanan gelirler, gelir defterine kayıt edilirdi....

Allah Eyvallah...
 

İlm-i Ledun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2009
Mesajlar
17
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
İmam-ı Zeynel-Abidin ve Kevser Suresi

İmam-ı Zeynel-Abidin ve Kevser Suresi

Hakk, Dost, Zahir, Batın, Hazır, Gaib. Sırr-ül Sır Erenlerinin Gülcemallerine aşk...

Ber-Cemal-i Muhammed, Kemal-i İmam Hasan, İmam Hüseyin, Ali ra Bülende salavat...

Allahümme salli ala seyyidina Muhammed-in ve ala Ali Muhammed...

Hiç kuşkusuz Habib'im, sana kevser'i verdik
Mutlu soy aydınlığın, tükenmezini verdik.

Varlığın feda eyle, sen özünü Hakk'a bağla.
Habib'im, Muhammed'im, zatın zatıma bağla.

Doğrusu soyu kesik, bilmiş ol ki onlardır.
Senin soyun ebedidir, Onlar kin duyanlardır.
Kevser suresi,1-2-3

Hz. Muhammed Mustafa'nın bütün erkek çocukları ölmüştü... Mekkeli müşrikler peygamber ile alay ediyor..

kısır olan soyu kesik olan biri mi bize peygamberlik yapacak diye dedi kodu yapıyor peygamberi aşağılıyorlardı.. Bu sözler üzerine kevser suresi indi....

Hz. Muhammed Mustafa buyurdu ki... " Ey Ali! kevser sadece benim değildir. benim, senin ve seni sevenlerindir..

Hz. Muhammed Mustafa buyurduki.. " benim soyum kızım fatıma ve Ali'den devam edecektir...."


.....Ve kerbela olayında peygamber'in bütün ev halkı şehid edildi.... fakat Kadim olan ve hakikat olan Kur'an mucizesidir ki.. Bu katliamdan İmam-ı Zeynel- Abdin Kurtuldu.. ve

Yine peygamberin düşmanları olan Ebu cehillerin.. Ebu süfyanların.. ve Hz. Hamza'yı şehid ettiren Hint'in soyu Emeviler 100 yıl yaşabildi.. sonrasında Kur'an ayetleri gerçek oldu.. Asıl onların soyları kurudu.. ve de kesildi..

**Peygamber Soyu ise 12 İmam'lar ve daha sonrasında seyidler ile mahşere dek var olacaktır..

Allah bizleri O Nurlu soydan ayırmasın..

Allah Eyvallah.. Şeyhen İlallah
 

İlm-i Ledun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2009
Mesajlar
17
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Ehli beyt'in Ululuğu ve Kur'an-ı Kerim Ayetleri

Ehli beyt'in Ululuğu ve Kur'an-ı Kerim Ayetleri

Ber-Cemal-i Muhammed, Kemal-i İmam Hasan, İmam Hüseyin, Ali ra Bülende salavat...

Allahümme salli ala seyyidina Muhammed-in ve ala Ali Muhammed...

" Şüphe yok ki Yüce Hak, Adem ile Nuh'u
İbrahim'in soyunu hem İmran'ın soyunu

Ne kadar ulus varsa üzerlerine seçti
Cümle tüm varlıklara, Aleme üstün kıldı
Al-i İmran Suresi 33

Birbirinden türeyen yüce bir soydur onlar
Tanrı her şeyi bilir, bilicidir. Hem duyar"

(Al-i İmran Suresi 34)


İmam Muhammed Bakır Buyurdu ki: 33. ve 34. ayetler deki.. soyun geri kalan zürriyeti bizleriz..

Resulullah Efendimiz HZ İbrahim Aleyhisselamın soyundandır...

"....Bir gün Peygamberimiz ashabıyla otururken, bilinmeyen bir dille

“Ne güzel üzüm” dedi. Sahabe anlamayarak

“Ya Muhammed Arapça konuş” dediler.

Yüce Peygamber: “Durun yakınmayın, ben köküm olan Hz. İbrahim’in dili ile konuşuyorum, Arap benden ama ben Arap’tan değilim” diye yanıt verdi…

Yüve Allah Şura Ayetyinde buyurdu ki...

"... Deki; Ben bu tebliğime karşılık sizden Allah'a ve Ehl-i Beyt'ime sevginizden başka bir şey istemiyorum.."

Hz. Muhammed (sav.):

"..... Ey insanlar! Ben sizleri Kevser havuzunun başı ucunda bekleyeceğim! Bu havuzun genişliği Busra (Şam'a yakın bir yerin adı) ve San' (yemendeki şehir) arasındaki mesafe kadardır! Bu havuzun etrafında yıldızların sayısı kadar kadeh vardır. Sizin aranızda bırakacağım değeri ağır iki emanete karşı tutumunuzu göreyim!..

Toplum arasından iki kişi ayağa kalkarak şöylke dedi: " Bu değeri ağır olan iki emanet nedir?

Peygamber:

" Emanetlerin biri Allah'ın kitabı Kur'an-ı Kerim'dir. Bir tarafı şanı yüce ALLAH'ın elinde ve Öbür tarafı sizin elinizdedir. Diğer emanetim ise... EHL-İ BEYT'imdir! İkisine tutunursanız asla yoldan çıkmazsınız...

Latif ve haberdar olan Allah bana, iki emanet husunda; İkisinin bana Kevser havuzuna ulaşıncaya kadar asla birbirinden ayrılmayacaklarını bildirdi!...

Aksi takdirde yok olup gidersiniz!..

Allah Eyvallah
 

İlm-i Ledun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2009
Mesajlar
17
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Peygamber'e ve Ehl-i Beyt'e Salavat Getirmek Farz-ı Evveldir

Peygamber'e ve Ehl-i Beyt'e Salavat Getirmek Farz-ı Evveldir

***18 Bin Alem... Muhammed Mustafa'ya selam getirir... Bütün Kainat O'nun ve soyu Ehl-i Beyt'in aşkıyla semah Döner... Yedi gök ve dahi Arş-ı Ala Onun hürmetine ayakta durur...

***" "Allah ve melekleri, Peygambere salavat getirirler, Ey iman edenler siz de ona salat ve selam edin. " (Ahzab / 56)

Ayet indikten sonra Hakk Resulüne candan bağlı olanlar

***Resulullah'a sorarlar:

"Ya Resulullah! Sana Salatü-Selam getirmeyi bilmiyoruz, nasıl salavat getireceğiz...

Şöyle buyuruyor: Deyin ki:

"Allahümme salli ala seyyidina Muhammed-in ve ala Ali Muhammed..." = Selam Allahın Elçisi Muhamed'e ve Ehlibeyine olsun"

Böylece, Peygamber'e ve O'nun Ehl-i Beyt'ine Salatu-Selam getirmenin Allah'a ibadetin ve dahi Niyazın=Salat'ın bir parçası olduğu anlaşılmış oldu...

*** hz. Muhammed'in Torunlarından Seyid İmam Muhammed Bakır buyurduki...

"...Perşembeyi Cumaya bağlayan günün en faziletli İbadeti;

İki cihan Sultanı Muhammed Mustafa'ya ve

Ehl-i Beyt'ine salavat getirmektir. "Yusellun" kelimesi bu Ayet-i Kerime'de geçtiği gibi,

en güzel ibadet Hz. Muhammed'e ve Soyu Ehl-i Beyt'e inanıp sevmektir..."

Allah Eyvallah
 

İlm-i Ledun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2009
Mesajlar
17
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Muaviye'nin İmam Hasan'ı zehirletmesi (Tarihi kaynaklar)

Muaviye'nin İmam Hasan'ı zehirletmesi (Tarihi kaynaklar)

Kuran'ı Kerim bir mümini öldüren hakkında şöyle buyurdu:

"..."Bir mümini kasten öldürene gelince, onun cezası içinde ebedi olarak kalacağı cehennemdir. Allah gazap etmiştir böylesine, lanetlemiştir onu; çok büyük bir azap hazırlamıştır ona...." (Nisa 93. Ayet)



TARİHİ KAYNAKLAR İLE Muaviye(la)'ın İmam Hasan’ı Zehirletmesi:



Abdülbirr “el-İstiab” kitabında Muaviye’nin tercümesinde diyor ki: “Muaviye Hz. Hasan’ı zehirletti”


(Ahmet Hüseyn Yakup “Adalet’üs Sahabe” s.108 / Şerhu Nehc’ül Belağa İbni Ebil Hadid C.16, s.10 / Ebu Ferec el-Asfahani “Mekatil âl Ebi Talib S.48)


"...Muaviye Cude’ye Hz. Hasan’ı zehirletmesi için emir verdi..."

(İbni Teymiyye “Minhac’üs Sünnet” C.2, S.225)


"... Muaviye Hz. Hasan’ı zehirletti...."

(İbni Ebil Hadit'in "Şerhu Nehc' ül Belağa" c.4, s.4, 7’de Medaini’den, c.4,
s.11, 17’de Ebul Ferec’ten / El-İstiab “el-İsabe’nin hamişinde” c.1, s.375 / el-
Mesudi' nin "Müruc ez-Zeheb" c.2, s.427 / Nehc'ül Hak ve Keşf'üs Sıdk s.311)
 

DiLaRa_I NuR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2009
Mesajlar
2,576
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
45
ALLAH razı olsun..
inş her gelen yazar ve okur güzel bir paylaşım tşk..
 

YaEyyühennas

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Ağu 2009
Mesajlar
57
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Bakalım iş nereye varacak.
Konu Ehli beyti sevmekten çıkıp sahabeye dil uzatmaya olsa gerek.
Bekleyelim
 

İlm-i Ledun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2009
Mesajlar
17
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Bakalım iş nereye varacak.
Konu Ehli beyti sevmekten çıkıp sahabeye dil uzatmaya olsa gerek.
Bekleyelim

sayın YaEyyühennas,

Sunduğum bilgiler herkesin itibar ettiği, hadis kaynaklarından derlenmiştir...

Eğer verilen bilgiler yalan ve iftiradır diyorsanız, ya yazdıklarımın yer aldığı kaynakları ki ehli sünnetin en muteber kaynaklarıdır.. sayfa numarasına kadar verildi araştırın..

yada sizde bu yazılarınları çürütecek ve yanlış olduğunu söyleyecek kendi kanıtlarınızı belgelerinizi getirin..

sadece gerçekleri araştırmak ve bilmek arzusuyla,

Sevgi ve saygılarımla
 

YaEyyühennas

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Ağu 2009
Mesajlar
57
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
sayın YaEyyühennas,

Sunduğum bilgiler herkesin itibar ettiği, hadis kaynaklarından derlenmiştir...

Eğer verilen bilgiler yalan ve iftiradır diyorsanız, ya yazdıklarımın yer aldığı kaynakları ki ehli sünnetin en muteber kaynaklarıdır.. sayfa numarasına kadar verildi araştırın..

yada sizde bu yazılarınları çürütecek ve yanlış olduğunu söyleyecek kendi kanıtlarınızı belgelerinizi getirin..

sadece gerçekleri araştırmak ve bilmek arzusuyla,

Sevgi ve saygılarımla

Verdiğiniz bilgilerin gerçekliliği veya yanlışlığı hakkında bir şey söylemedim.
Söylesemde birşey değişmiyor.Çoook söyledik ama anlayan nerdeeee.Sizin derdiniz burda ehlibeyti anlatıp sevdirmek değilki zaten bizler sizlerden daha çok seviyoruz ehli beyti buna eminiz.Onların yapmayacakları şeyleri bizlerde yapmıyor olmamız bunun göstergesidir lanet okumak sövmek gb.Sizin masadınız sahabeye sövmek lanet etmek başka değil.
Ehli beyti sevip sahabeye sövmessen olmaaaaz yok üzerinde ihtilaf olan sahabelere sövecen lanet okuyacan yoksa ehlibeyti sevdiğini söylemiş olman yalan olur düşüncesindesiniz siz.Her gelen anlatır anlatır en sonunda başlar ihtilaflı kişileri kötülemeye.Yok yok taifte taşlanırken yinede dua eden bir peygamberin as ümetine sövmek lanet okumak yakışmıyor.Ehli beyt bile o insanlar hakkında sizin söylerdiklerinizi seöylemez.Uzun lafın kısası bunlar çok çok tartışıldı.Siz kendinizi fazla zorlamadan vazgeçin.Sizin derdiniz üzüm yemek değil bağcı dövmek.
Vesselam
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt