Namaz kılmak amacıyla camiye gelip, ülkemizin geleceğini olumsuz etkileyen insan var mıdır? Olayı okuyunca sizde anlayacak ve düşüneceksiniz!
Bunu kesinlikle riya için yazmıyorum. Rabbim gerçekleri biliyor. Zaten beni tanımıyorsunuz.
Öğlen namazı için ezandan yaklaşık yarım saat önce camiye gidiyorum. Amacım ezan öncesi özel bazı dualar edip Rabbime yakarmak.
En çok İslam aleminin muzaffer olması, ülkemizin hayırı ve bekaası için ve ayrıca bize zarar vermek isteyenlere karşı dualar ediyorum (Hepimiz mutlaka etmeliyiz. Bu kesinlikle üstümüze vazife)
Riya olmasın diye görünmemek adına caminin en arkasında sütun arkasında dua ediyorum. Ancak bazı cami cemaati oraya yakın bir meskeni sohbet alanı olarak belirlemiş. Birbirlerini tanıyorlar ve hemen havadan sudan sohbete başlıyorlar.
Yasin vb. okudum dua kısmına geçtim, ellerimi açmışım halisane duygularla duama başladım. O anda yüksek sesle sohbete tutuştular. Ben ne dua ettiğimi dahi unuttum, o anda birisinin telefonu çaldı ve cevap verdi. Resmen bağıra bağıra konuşuyor. Kahvehanede bile insanlardan utanır bu denli bağırarak konuşmaz. Baktım olmuyor, o an duamı sonlandırdım. Çünkü ne huşu kaldı, ne de dua edebilecek bir ortam.
İslam dini bilgi, ahlak, kültür, incelik ve saygı dinidir.
Ellerimi göğe kaldırmışım dua ediyorum.
Camidesiniz ve görüyorsunuz! Dua ediyorum..
Hemde hepimiz için ediyorum ama bilmiyorsunuz!
Belki de o an dua kabul olacak ama siz dua etmeme dahi engel oluyorsunuz!
Evet arkadaşlar beş vakit namaz kılmakla, alim veya evliya olunmuyor...İslam ahlakı ve eğitimi şart. İman kurtarmanın ne olduğunu bilmek şart. Farkında olunmayan hatalar yüzünden bir anda imanından dahi olabiliyor insan...Çok ince olmalıyız, çok hassas olmalıyız.
Pe ki sizce benim duama engel olduklarının farkındalar mı? (Duam makbul veya değildi, onu sadece Yüce Allah bilir)
Pe ki benim ülkemiz için ettiğim duaya engel oldukları için Yüce Allah katında nasıl bir durumdalar.
Peki İslam Ahlakı eğitimi niçin şart? Bu arkadaşlarımız şu hadisi bilseler acaba Camide konuşurmuydu?
HADİS:
İbn-i Abbas’dan rivayet edilen bir hadisi şerifte;
“size bir kavimden haber vereyim ki; onların ahirette nasipleri yoktur. Onların abdestleri, namazları hac ve zekatları kabul olunmaz. Onlar peygamberlerden de uzaktırlar.”
“kimdir bunlar ya Rasûlullah(sav)?” denildiğinde “onlar ümmetimden bir takımlardır ki; ezanı duydukları zamanda abdestlerini tamca alıp, mescitlerine giderler. İki rekat namaz kılarlar. Sırtlarını mihraplarına çevirip dünya meselelerine dalarlar. Allah’a kasem ederim ki; melekler onlara ‘ey Allah’ın buğz ettikleri, düşmanları susun. Allah’ın laneti üzerinize olsun.’ Derler.
Kıldıkları namazları yüzlerine çarpılır. Allah’ın kızgınlığına sebep oldukları halde dönüp giderler. Ve onlara hakaretamiz sözler söylerler.” (Abdullatif 69)
İbn-i Abbas peygamber efendimize sordu;
-Ya Rasulallah! Bizler muhtelif evlerden gelmemiz sebebi ile insanlarla camide konuşmamız gerekiyor, dedi
Peygamber efendimiz;
Senin için Allah’ın kitabında ki; “Allah’ın zikrine koşun, alışverişi terkedin” gibi hususlar sana kafi değil mi? Ey ibn-i Abbas! Camide oturan, Allah ile oturur. Kim sükut ederek Allah’a saygılı olursa Allah da ona cennetin nimetlerini ihsan eder. Kim de konuşmak sureti ile Allah’ın hakkını hafife alırsa Allah yüzüstü cehenneme kor.”
Bunu kesinlikle riya için yazmıyorum. Rabbim gerçekleri biliyor. Zaten beni tanımıyorsunuz.
Öğlen namazı için ezandan yaklaşık yarım saat önce camiye gidiyorum. Amacım ezan öncesi özel bazı dualar edip Rabbime yakarmak.
En çok İslam aleminin muzaffer olması, ülkemizin hayırı ve bekaası için ve ayrıca bize zarar vermek isteyenlere karşı dualar ediyorum (Hepimiz mutlaka etmeliyiz. Bu kesinlikle üstümüze vazife)
Riya olmasın diye görünmemek adına caminin en arkasında sütun arkasında dua ediyorum. Ancak bazı cami cemaati oraya yakın bir meskeni sohbet alanı olarak belirlemiş. Birbirlerini tanıyorlar ve hemen havadan sudan sohbete başlıyorlar.
Yasin vb. okudum dua kısmına geçtim, ellerimi açmışım halisane duygularla duama başladım. O anda yüksek sesle sohbete tutuştular. Ben ne dua ettiğimi dahi unuttum, o anda birisinin telefonu çaldı ve cevap verdi. Resmen bağıra bağıra konuşuyor. Kahvehanede bile insanlardan utanır bu denli bağırarak konuşmaz. Baktım olmuyor, o an duamı sonlandırdım. Çünkü ne huşu kaldı, ne de dua edebilecek bir ortam.
İslam dini bilgi, ahlak, kültür, incelik ve saygı dinidir.
Ellerimi göğe kaldırmışım dua ediyorum.
Camidesiniz ve görüyorsunuz! Dua ediyorum..
Hemde hepimiz için ediyorum ama bilmiyorsunuz!
Belki de o an dua kabul olacak ama siz dua etmeme dahi engel oluyorsunuz!
Evet arkadaşlar beş vakit namaz kılmakla, alim veya evliya olunmuyor...İslam ahlakı ve eğitimi şart. İman kurtarmanın ne olduğunu bilmek şart. Farkında olunmayan hatalar yüzünden bir anda imanından dahi olabiliyor insan...Çok ince olmalıyız, çok hassas olmalıyız.
Pe ki sizce benim duama engel olduklarının farkındalar mı? (Duam makbul veya değildi, onu sadece Yüce Allah bilir)
Pe ki benim ülkemiz için ettiğim duaya engel oldukları için Yüce Allah katında nasıl bir durumdalar.
Peki İslam Ahlakı eğitimi niçin şart? Bu arkadaşlarımız şu hadisi bilseler acaba Camide konuşurmuydu?
HADİS:
İbn-i Abbas’dan rivayet edilen bir hadisi şerifte;
“size bir kavimden haber vereyim ki; onların ahirette nasipleri yoktur. Onların abdestleri, namazları hac ve zekatları kabul olunmaz. Onlar peygamberlerden de uzaktırlar.”
“kimdir bunlar ya Rasûlullah(sav)?” denildiğinde “onlar ümmetimden bir takımlardır ki; ezanı duydukları zamanda abdestlerini tamca alıp, mescitlerine giderler. İki rekat namaz kılarlar. Sırtlarını mihraplarına çevirip dünya meselelerine dalarlar. Allah’a kasem ederim ki; melekler onlara ‘ey Allah’ın buğz ettikleri, düşmanları susun. Allah’ın laneti üzerinize olsun.’ Derler.
Kıldıkları namazları yüzlerine çarpılır. Allah’ın kızgınlığına sebep oldukları halde dönüp giderler. Ve onlara hakaretamiz sözler söylerler.” (Abdullatif 69)
İbn-i Abbas peygamber efendimize sordu;
-Ya Rasulallah! Bizler muhtelif evlerden gelmemiz sebebi ile insanlarla camide konuşmamız gerekiyor, dedi
Peygamber efendimiz;
Senin için Allah’ın kitabında ki; “Allah’ın zikrine koşun, alışverişi terkedin” gibi hususlar sana kafi değil mi? Ey ibn-i Abbas! Camide oturan, Allah ile oturur. Kim sükut ederek Allah’a saygılı olursa Allah da ona cennetin nimetlerini ihsan eder. Kim de konuşmak sureti ile Allah’ın hakkını hafife alırsa Allah yüzüstü cehenneme kor.”