Bazen farkında olmadan sarf ettiğim cümlede ne kadar haklı olduğumun daha sonra farkına varırım.
Değişik mekanlarda sarfettiğim: “Aman ha! İmanınızı (kimi) teologlardan koruyun” şeklindeki cümleyi bazıları anlamakta zorluk çekebilir. Bazıları da hiç zorlanmadan ne demek istediğimi anlar.
İşte sizlere bir teologun, bir felsefecinin, İslam tarihinde bir benzerine rastlanmayan açıklaması.
Söz konusu teolog bu açıklamayı, “Türk medyasında ilk” şeklinde ABD’de mukim hocaefendi ile yaptığı röportaja Türkiye’deki bazı teologlardan alınan bilimsel destek dolayısıyla yapmış.
İsterseniz önce bir fıkra, sonra da bu bilimsel yazıyı okuyun.
Of’lu hoca, yanında dini konularda fazlaca ileri–geri konuşup haddi aşana:
“Uyy, eğer imanın olsaydı mutlaka gavur olurdun” demiş.
Bakın ünlü bir teolog, Hocaefendiyi teyit babında neler diyor.
“İslam’ın temel anlayışı, Allah’ın varlığı ve birliğine dayanır. Birliği konusunda değişik spekülasyonlar olsa da, varlığını kabul ettikten sonra, gerisi üzerinde fazla durmaz İslam. Hatta, Allah’ın varlığından da öte, Hz. Peygamber’i kabul etmeyenlere bile hoşgörülü davranır. Nitekim bir hadiste, ‘Allah’tan başka ilah yoktur diyenler cennete girecektir’ denilir. Bu hadisten dolayı İslam bilginleri Hıristiyanların, Yahudilerin, Zerdüştilerin, hatta Budist gibi herhangi bir şekilde bir tanrıya inananların cennete gireceklerini kabul ederler. Halbuki, Kuran tanrıtanımazlığa karşı derin bir hassasiyet göstermektedir. Ancak bu hassasiyet onların canına, malına kıyma noktasında değildir. Her çağ, dini metinleri kendisine göre yorumlama yetkisine ve imkánına sahiptir. Dolayısıyla, günümüzde ateistlere karşı olumsuz bir tutum takınılması söz konusu bile olamaz. Kaldı ki, ben ateistim diyen insanların, Kuran’da söylenen tarzda ateist oldukları kanaatinde değilim.”
İşin bir başka ilginç tarafı, yukarıdaki metnin, Said–i Nursi’nin risalelerinde geçen ifadelerle çok ciddi bir paralellik taşımadır.
“Ahir zamanda hakiki İsevîler Müslümanlarla ateizmle mücadele konusunda ittifak edecek.“
Ben yine farkında olmadan şöyle bir cümle kullanmış ve demiştim ki; “Batı’da ve dünyada ateizmi kilise körüklüyor. Sebep de şudur, yeter ki insanlar ve hususen gençler Müslüman olmasın da ne olursa olsun.”
Rahmetli Şaban Kuzkun hocanın II. Avrasya İslam Şurası’nda yaptığı konuşmada; Misyonerlerin İslam inancını ortadan kaldırmak için İslam ülkelerinde ateizmi desteklediklerini vurgulamış. (Bkz. Küresel Vaftiz, A. Riza Bayzan, İst. 2. bsk. S. 323).
Bu tespit son derece isabetli, bir o kadar da düşündürücüdür.
Avrupa gençliği sürekli ateizme kayarken, birileri onları bırakıp bizim gençliğe el atıyorsa, sebebini varın siz düşünün.
Sayın teoloğun yukarıdaki beyanlarının İslam akaidi açısından tek kelimeyle küfür olduğunu ifade eden Kur’an ayetlerini daha önce bu köşede yazmıştım.
Merak edenler bulup okusun.
Ama ilk elden “İhlas Sûresi” gözüne girsin deriz bu teoloğa.
Son sürat Endülüs’ün akıbetine doğru gidiyoruz.
Bir göktaşı hızından da daha hızlı.
Endülüs’ü bu tip teologlar/filozoflar batırmadı mı sanki?
Boşuna dememişler; “tarihten ders alınsaydı, tekerrür eder miydi?” diye.
Değişik mekanlarda sarfettiğim: “Aman ha! İmanınızı (kimi) teologlardan koruyun” şeklindeki cümleyi bazıları anlamakta zorluk çekebilir. Bazıları da hiç zorlanmadan ne demek istediğimi anlar.
İşte sizlere bir teologun, bir felsefecinin, İslam tarihinde bir benzerine rastlanmayan açıklaması.
Söz konusu teolog bu açıklamayı, “Türk medyasında ilk” şeklinde ABD’de mukim hocaefendi ile yaptığı röportaja Türkiye’deki bazı teologlardan alınan bilimsel destek dolayısıyla yapmış.
İsterseniz önce bir fıkra, sonra da bu bilimsel yazıyı okuyun.
Of’lu hoca, yanında dini konularda fazlaca ileri–geri konuşup haddi aşana:
“Uyy, eğer imanın olsaydı mutlaka gavur olurdun” demiş.
Bakın ünlü bir teolog, Hocaefendiyi teyit babında neler diyor.
“İslam’ın temel anlayışı, Allah’ın varlığı ve birliğine dayanır. Birliği konusunda değişik spekülasyonlar olsa da, varlığını kabul ettikten sonra, gerisi üzerinde fazla durmaz İslam. Hatta, Allah’ın varlığından da öte, Hz. Peygamber’i kabul etmeyenlere bile hoşgörülü davranır. Nitekim bir hadiste, ‘Allah’tan başka ilah yoktur diyenler cennete girecektir’ denilir. Bu hadisten dolayı İslam bilginleri Hıristiyanların, Yahudilerin, Zerdüştilerin, hatta Budist gibi herhangi bir şekilde bir tanrıya inananların cennete gireceklerini kabul ederler. Halbuki, Kuran tanrıtanımazlığa karşı derin bir hassasiyet göstermektedir. Ancak bu hassasiyet onların canına, malına kıyma noktasında değildir. Her çağ, dini metinleri kendisine göre yorumlama yetkisine ve imkánına sahiptir. Dolayısıyla, günümüzde ateistlere karşı olumsuz bir tutum takınılması söz konusu bile olamaz. Kaldı ki, ben ateistim diyen insanların, Kuran’da söylenen tarzda ateist oldukları kanaatinde değilim.”
İşin bir başka ilginç tarafı, yukarıdaki metnin, Said–i Nursi’nin risalelerinde geçen ifadelerle çok ciddi bir paralellik taşımadır.
“Ahir zamanda hakiki İsevîler Müslümanlarla ateizmle mücadele konusunda ittifak edecek.“
Ben yine farkında olmadan şöyle bir cümle kullanmış ve demiştim ki; “Batı’da ve dünyada ateizmi kilise körüklüyor. Sebep de şudur, yeter ki insanlar ve hususen gençler Müslüman olmasın da ne olursa olsun.”
Rahmetli Şaban Kuzkun hocanın II. Avrasya İslam Şurası’nda yaptığı konuşmada; Misyonerlerin İslam inancını ortadan kaldırmak için İslam ülkelerinde ateizmi desteklediklerini vurgulamış. (Bkz. Küresel Vaftiz, A. Riza Bayzan, İst. 2. bsk. S. 323).
Bu tespit son derece isabetli, bir o kadar da düşündürücüdür.
Avrupa gençliği sürekli ateizme kayarken, birileri onları bırakıp bizim gençliğe el atıyorsa, sebebini varın siz düşünün.
Sayın teoloğun yukarıdaki beyanlarının İslam akaidi açısından tek kelimeyle küfür olduğunu ifade eden Kur’an ayetlerini daha önce bu köşede yazmıştım.
Merak edenler bulup okusun.
Ama ilk elden “İhlas Sûresi” gözüne girsin deriz bu teoloğa.
Son sürat Endülüs’ün akıbetine doğru gidiyoruz.
Bir göktaşı hızından da daha hızlı.
Endülüs’ü bu tip teologlar/filozoflar batırmadı mı sanki?
Boşuna dememişler; “tarihten ders alınsaydı, tekerrür eder miydi?” diye.