Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

efendimizin(s.a.v.) hz.ali (r.a.) nasihatı (1 Kullanıcı)

mansur27

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Nis 2008
Mesajlar
62
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Hazreti Ali -Keremallahu Vecheh- bildiriyor;

Resulullah -Salallahu Aleyhi ve Sellem- bir gün beni huzuruna çağırdı. Şöyle buyurdu;



Yâ Alî! Sen bana Hârûn aleyhisselâmın Mûsâ aleyhisselâma olduğu gibisin. Fakat benden sonra Resûl gelmez. Sana vasıyyet ederim, dinleyip, ezberlersen, şükr edenlerden olursun ve şehîd olursun. Allahü teâlâ hazretleri seni kıyâmet gününde fakîh ve âlim olarak diriltir. Buyurdu ve devam etdi;

Yâ Alî! Bil ki mü’minin üç alâmeti olur. Nemâz kılmak, oruc tutmak ve sadaka vermek. Münâfıkın da üç alâmeti olur. Başkalarının yanında nemâzın rükû’unu ve sücûdunu [secdesini] tam yapar. Tenhâda hiçbir rüknü yerine getirmez. Medh etdikleri zemân seve seve yapar. Allahü teâlâ hazretlerini açıkda çok zikr eder. Yalnız kalınca Allahü teâlâ ve tekaddes hazretlerini unutur.

Yâ Alî! Zâlimde de üç alâmet olur: Kendinden aşağı olana kahr eder [baskı yapar]. Kâdir olduğu [gücü yetdiği zemân] halkın malını zor ile alır. Nereden yiyip, giyindiğini hiç incelemez.

Yâ Alî! Kıskançlarda da üç alâmet olur: Herkesin huzûrunda, karşısındakine yaltaklanır. Gıyâbında onu gıybet eder. Her kime musîbet erişirse, sevinir. Yâ Alî! Münâfıkda da üç alâmet olur: Söz söylese yalan söyler. Bir şey va’d etse, va’dinde durmaz. Yanına emânet koysalar, hıyânet eyler. Yâ Alî! Tenbeller içinde üç alâmet olur. Allahü tebârek ve teâlâ hazretlerinin tâ’atinde tenbellik eder. Kusûrlu amel eder. Ameli zâyi’ olur [boşa gider]. Nemâzı te’hîr eder. Hattâ vaktini de geçirir.

Yâ Alî! Tevbe eden kimsede üç alâmet olur: Harâmlardan perhîz eder [kaçınır]. İlm öğrenmekde gayretli olur. Nasıl ki, göğüsden [memeden] çıkan sütün geri girme ihtimâli olmadığı gibi, günâha bir dahâ geri dönmez. Yâ Alî! Akllı kimsede üç alâmet olur. Dünyâyı hor, zelîl tutar. Cefâlar çeker. Kıtlık vaktinde sabr eder.

Yâ Alî! Sabr edende de üç alâmet olur: Kendini ziyâret etmiyenleri kendisi ziyâret eder. Onu mahrûm edenlere bağışda bulunur. Kendine zulm edenlere karşı durmaz; karşı koymaz.

Yâ Alî! Ahmak olanın üç nişânı vardır: Allahü teâlâ hazretlerinin farzlarında tenbellik eder. Abes sözleri çok söyler. Allahü teâlâ hazretlerinin mahlûklarına eziyyet eder.

Yâ Alî! İyi bahtlı olanın üç nişânı vardır: Halâl yer. Kendi şehrindeki ilm meclisinde hâzır olur. Beş vakt nemâzı imâm ile kılar.

Yâ Alî! Bedbaht olanda üç nişân vardır: Harâm yer. Ulemâdan uzak olur. Nemâzını özrsüz yalnız kılar.

Yâ Alî! İyi işleri olanın üç alâmeti vardır: Allahü teâlâya tâatde acele eder. Harâm etdiklerinden sakınır. Kendine kötülük eden kimseye iyilik eder.

Yâ Alî! Kötü amelli olanın üç alâmeti vardır: Allahü teâlâ ve tekaddes hazretlerinin emrlerini yapmakda tenbellik eder [gevşek davranır]. Herkese ziyânı dokunur. Kendisine iyilik edene, kötülük eder.

Yâ Alî! Sâlih olan kulun üç alâmeti vardır: Allahü tebârek ve teâlâ hazretleri ile iyi amel işlemek için sulh eder. Kendi dînini ilmi ile kuvvetlendirir. Kendisine ne beğenir ise, halka da onu beğenir.

Yâ Alî! Perhîzkâr olanın [sakınan, müttekî olanın] üç nişânı vardır: Kötüler ile berâber olmakdan kaçınır [sakınır]. Harâma düşmek korkusundan halâlden sakınır ve yalandan kaçınır.

Yâ Alî! Günâhkârların da üç alâmeti vardır: İşlerinde yanılır ve hatâ eder. Lehv ve la’b ile [oyun ve çalgı ile] meşgûl olur. Unutkan olur. Yâ Alî! Kara gönüllü olan kimsenin üç nişânı olur: Za’îflere acımaz. Az nesneye kanâ’at etmez. Va’z ve nasîhat ona fâide vermez.

Yâ Alî! Sâdık olanın üç nişânı vardır: İbâdet etmesini gizler. Mübtelâ olduğu musîbeti gizler.

Yâ Alî! Fâsıkda üç nişân vardır: Fitne ve fesâdı sever. Halka hastalık ve musîbet ister. İyi amelden kaçar.

Yâ Alî! Süflî olanın üç nişânı vardır: Akrabâsını azarlar. Komşularına eziyyet eder. Günâh işlemeyi sever. Yâ Alî! Allahü teâlânın red etdiği kimsenin üç alâmeti vardır: Yalanı çok söyler. Yalan yere çok yemîn eder. Halka sıkıntı verir, hâcetini halk üzerine yükler.

Yâ Alî! Âbid olanın üç nişânı vardır: Allahü tebârek ve teâlâ hazretlerinin ta’zîminden kendi nefsini zelîl tutar, Şehvetlerini terk eder. Allahü teâlâ ve tekaddes hazretlerinin rızâsı için huzûrunda çok durmağı âdet eder.

Yâ Alî! Muhlîs olanın üç nişânı vardır: Kâdir olursa [gücü yeterse] afv eder. Malının zekâtını verir. Sadaka vermeği sever.

Yâ Alî! Bahîlde üç nişân vardır: Açlıkdan korkar. Birşey isteyenden korkar. Kendine iyilik eden kimseye, içindekinin hilâfına [aksine] dili ile hayr söyler.

Yâ Alî! Yüreksiz olanın üç nişânı vardır: Korkak olur. Gönlü [kalbi] katı olur. Havf edici olur. Yâ Alî! Sâbir [sabr edici] olanın üç nişânı vardır: Tâat etmeğe sabr eder. Mâ’siyyeti terk etmeğe sabr eder. Allahü teâlâ hazretlerinin ahkâmına sabr eder.

Yâ Alî! Senin dostun olanın üç alâmeti vardır: Malını sana fedâ eder. Nefsini sana fedâ eder. Senin sırrını gizli tutar.

Yâ Alî! Fâcir olanın üç nişânı vardır: Yemîn etmekle öğünür. Hanımları aldatır. Çok bühtân eder.

Yâ Alî! Kâfirin üç nişânı vardır: Allahü teâlânın dîninde şek [şübhe] eder. Allahü Sübhânehü ve teâlâ hazretlerinin dostlarını düşman tutar. Rabbine tâat ve ibâdetden gâfil olur.

Yâ Alî! Rahmetden uzak kılınmış kulların üç nişânı vardır: Allahü tebârek ve teâlâ ve tekaddes hazretlerinin mekrinden emîn olur. Rahmetinden ümîdsiz olur. Allahü teâlânın Resûlüne muhâlefete kendine âdet eder.

Yâ Alî! Afv edilmiş kulun üç nişânı vardır: Allahü Sübhânehü ve teâlâ hazretlerinin azâbından korkucu olur. Mekrinden çekinir. Sırf Allah için yapılan va’z ve nasîhatden çekinir.

Yâ Alî! Allahü tebârek ve teâlâ dergâhında halkın iyisi odur ki, herkese menfa’ati olur. Halkın kötüsü odur ki, gönlü [kalbi] kinli olur. Gammaz ve kötü amelli olur.

Yâ Alî! Halkın en iyisi, Allahü tebârek ve teâlâ hazretleri indinde o kimsedir ki, ömrü uzun olur ve ameli iyi olur.

Yâ Alî! Allahü tebârek ve teâlâ hazretlerinin indinde en kötü ve Onun buğz etdiği kimse o kimsedir ki, halk onu hayrlı zan eder. Onda hiç hayr olmaz. Zâhirî salâh ile süslü, bâtını günâh ile doludur. Bundan dahâ kötüsü o kimsedir ki, ondan sakınmak için kendine ikrâm olunur. Bundan dahâ kötüsü zenginlere ikrâm eder. Fakîrleri hor ve zelîl tutar. Zenginlere çeşidli, renkli ni’metler ile cömertlik eder. Fakîrlere bir parça ekmek vermez. Bundan dahâ beteri o kimsedir ki, yalnız başına yiyip, bir kimseye, bir nesne vermez. Bundan da beteri o kimsedir ki, bir müslimân kardeşine dostluk izhâr eder. Sonra onu helâk eder.

Yâ Alî! Kerâmet, günâhlardan geçmekdir [günâhları terk etmekdir].

Yâ Alî! Allahü tebârek ve teâlâ hazretlerinden kormanın aslı, Allahü teâlânın harâm etdiği herşeyden sakınmakdır.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt