Efendimizin konuşması ve gülümsemesi
Hz. Peygamber (sav)�in konuşması; son derece tatlı ve gönül okşayıcı idi. Tane tane konuşur, her cümlesini dinleyenler tarafından anlaşılması için ayrı ayrı kurgulardı. Vurgulamak istediği bir sözü, üçer kez söyleme adeti vardı. Konuşma sırasında, çoğunlukla gözlerini gökyüzüne çevirirdi. Sesi yüksekti.
Hz. Hatice annemizin önceki kocasından Hind adında bir oğlu vardı. Çok güzel bir üslupta konuşurdu. Bir şeyi gözler önünde canlandırırcasına anlatırdı.
Hz. Hasan bir gün ona: �Hazreti peygamber (sav) nasıl konuşurdu?� diye sorunca, şöyle cevap verdi: �Hz. Peygamber (sav) daima düşünen bir insan olarak görülürdü. Çoğu kez sessiz durur, hiçbir zaman gereksiz yere konuşmazdı. Her cümleyi ayrı ve net söylerdi. Eliyle işaret ederken bütün elini kaldırır, bir şeye hayret ettiğinde avucunun içini çevirir, konuşma sırasında bazen elini elinin üstüne vurur, bazen keyiflenir, sevindiğinde gözlerini yere çevirirdi. Çok az güler, güleceği zaman tebessüm ederdi. İşte bu onun gülmesi idi.� (Tirmizi)
Abdullah b. Haris şöyle demiştir: �Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem�den daha çok tebessüm eden bir kimseyi görmedim.�
Bilindiği gibi tebessüm sessiz olarak gülümsemek anlamına gelir.
VE TEBESSÜM SADAKADIR ARKADAŞLAR İŞTE DİNİMİZDE HER ŞEY PARA DEĞİL....
ŞÜKÜRLER OLSUN İSLAM DİNİNDEYİZ ELHAMDÜRİLLAH.
Hz. Peygamber (sav)�in konuşması; son derece tatlı ve gönül okşayıcı idi. Tane tane konuşur, her cümlesini dinleyenler tarafından anlaşılması için ayrı ayrı kurgulardı. Vurgulamak istediği bir sözü, üçer kez söyleme adeti vardı. Konuşma sırasında, çoğunlukla gözlerini gökyüzüne çevirirdi. Sesi yüksekti.
Hz. Hatice annemizin önceki kocasından Hind adında bir oğlu vardı. Çok güzel bir üslupta konuşurdu. Bir şeyi gözler önünde canlandırırcasına anlatırdı.
Hz. Hasan bir gün ona: �Hazreti peygamber (sav) nasıl konuşurdu?� diye sorunca, şöyle cevap verdi: �Hz. Peygamber (sav) daima düşünen bir insan olarak görülürdü. Çoğu kez sessiz durur, hiçbir zaman gereksiz yere konuşmazdı. Her cümleyi ayrı ve net söylerdi. Eliyle işaret ederken bütün elini kaldırır, bir şeye hayret ettiğinde avucunun içini çevirir, konuşma sırasında bazen elini elinin üstüne vurur, bazen keyiflenir, sevindiğinde gözlerini yere çevirirdi. Çok az güler, güleceği zaman tebessüm ederdi. İşte bu onun gülmesi idi.� (Tirmizi)
Abdullah b. Haris şöyle demiştir: �Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem�den daha çok tebessüm eden bir kimseyi görmedim.�
Bilindiği gibi tebessüm sessiz olarak gülümsemek anlamına gelir.
VE TEBESSÜM SADAKADIR ARKADAŞLAR İŞTE DİNİMİZDE HER ŞEY PARA DEĞİL....
ŞÜKÜRLER OLSUN İSLAM DİNİNDEYİZ ELHAMDÜRİLLAH.