kıvırcık fenerli
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 23 Eyl 2007
- Mesajlar
- 76
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 31
Gözünde Beyaz Olan Mı?
Peygamberimizin dadısı ve Zeyd bin Hârise'nin hanımı Ümm-ü Eymen , Efendimize gelerek:
"Ya Resûlallah, kocam sizi davet ediyor." dedi. Peygamberimiz:
"Kocanız iki gözünde de beyazlık olan adam mı?" diye sordular. Kadın:
"Hayır onun gözünde beyazlık yok" diye cevap verdi.Peygamberimiz tekrar:
"Hayır,hayır, var" dediklerinde kadın yine:
"Hayır, yok" diye cevap verdi. Bunun üzerine Peygamberimiz buyurdular ki :
"Gözünde beyazlık olmayan adam olur mu ?
Dişi Devenin Yavrusu
Enes bin Mâlik anlatıyor:
Bir gün bir adam gelip Resulullah'tan devesine bindirmesini istedi.
Resulullah ise:
"Seni dişi devenin yavrusuna bindireceğim."deyince,
Adam şaşkınlıkla, "Ya resulullah ben devenin yavrusuna nasıl bineyim?" dedi.
Peygamberimiz de:
Bütün develeri dişi deve doğurmamış mıdır? diye karşılık verdi.
Yaşlı Kadınlar Cennete Girmeyecek
Hz. Hasan rivayet ediyor:
Bir Gün Resûlallâha yalı bir kadı geldi ve:
"Ya resulallah, beni cennete koyması için Allah'a dua et" dedi. Peygamberimiz de :
"Ey falanın annesi, yaşlı kadınlar Cennete girmeyecek" buyurunca kadın ağlayarak oradan ayrıldı. Resulullah (a.s.m.) sözündeki inceliği şu açıklamasıyla daha da anlaşılır yaptılar:
"Ona haber verin, yaşlı kadınlar böyle yaşlı olarak Cennete girmeyecek, genç olarak otuz üç yaşında girecekler"
Avf bin Mâlik anlatıyor:
"Tebuk savaşında Peygamberimizin huzuruna gittim. Deriden yapılmış bir çadırın yanındaydı. Kapıdan selâm verdim. Selâmımı aldı ve bana:
"Buyur, gir' dedi.
"Bütün vücudumla mı gireyim?' dedim.
"Bütününle gir' dedi ve girdim.
"Çadır küçük olduğu için Avf şakayla, 'Bütün vücudumla mı gireyim?' demişti."
Bu köleyi kim satın alır
Resulallahın (a.s.m.), Zâhir isimli bir sahabesi vardı. Zahir, çölde yaşardı. Ara sıra Allah Resûlüne, çöl çiçek ve meyvelerinden hediyeler getirir, Peygamberimiz de onu çölde lazım olabilecek hediyelerle sevindirirlerdi. Efendimizin şakalaştığı sahabelerden biri de Zâhir idi. Onun için Peygamberimiz:
"Zâhir, bizim çölümüz, biz de onun şehriyiz," buyururlardı. Ticaretle uğraşan Zâhir, yine bir gün bir şeyler satmak amacıyla şehre gelmişti. Resûlüllah Efendimiz, o görmeden arkasından gelip, kollarından tuttuktan sonra gözlerini kapadılar.Zâhir, telaşlı bir şekilde:
"Kimsin? Beni bırak," diyerek geri döndü. Peygamberimiz olduğunu görünce de sevindi ve başını, Resûlullahın şefkatli sinesine koydu.
Allah Resûlü şakalarına şu soruyla devam ettiler:
"Bu köleyi kim satın alır?"
Bu soruya Zâhir:
"Pek alıcı bulamazsınız, benim ne değerim olabilir ki ?" diye cevap verince, Peygamberimiz şöyle buyurdular:
"Sen görünüşte belki öylesin, fakat Allah katında değeri yüksek, pahası ağır bir kölesin."
Peygamberimizin dadısı ve Zeyd bin Hârise'nin hanımı Ümm-ü Eymen , Efendimize gelerek:
"Ya Resûlallah, kocam sizi davet ediyor." dedi. Peygamberimiz:
"Kocanız iki gözünde de beyazlık olan adam mı?" diye sordular. Kadın:
"Hayır onun gözünde beyazlık yok" diye cevap verdi.Peygamberimiz tekrar:
"Hayır,hayır, var" dediklerinde kadın yine:
"Hayır, yok" diye cevap verdi. Bunun üzerine Peygamberimiz buyurdular ki :
"Gözünde beyazlık olmayan adam olur mu ?
Dişi Devenin Yavrusu
Enes bin Mâlik anlatıyor:
Bir gün bir adam gelip Resulullah'tan devesine bindirmesini istedi.
Resulullah ise:
"Seni dişi devenin yavrusuna bindireceğim."deyince,
Adam şaşkınlıkla, "Ya resulullah ben devenin yavrusuna nasıl bineyim?" dedi.
Peygamberimiz de:
Bütün develeri dişi deve doğurmamış mıdır? diye karşılık verdi.
Yaşlı Kadınlar Cennete Girmeyecek
Hz. Hasan rivayet ediyor:
Bir Gün Resûlallâha yalı bir kadı geldi ve:
"Ya resulallah, beni cennete koyması için Allah'a dua et" dedi. Peygamberimiz de :
"Ey falanın annesi, yaşlı kadınlar Cennete girmeyecek" buyurunca kadın ağlayarak oradan ayrıldı. Resulullah (a.s.m.) sözündeki inceliği şu açıklamasıyla daha da anlaşılır yaptılar:
"Ona haber verin, yaşlı kadınlar böyle yaşlı olarak Cennete girmeyecek, genç olarak otuz üç yaşında girecekler"
Avf bin Mâlik anlatıyor:
"Tebuk savaşında Peygamberimizin huzuruna gittim. Deriden yapılmış bir çadırın yanındaydı. Kapıdan selâm verdim. Selâmımı aldı ve bana:
"Buyur, gir' dedi.
"Bütün vücudumla mı gireyim?' dedim.
"Bütününle gir' dedi ve girdim.
"Çadır küçük olduğu için Avf şakayla, 'Bütün vücudumla mı gireyim?' demişti."
Bu köleyi kim satın alır
Resulallahın (a.s.m.), Zâhir isimli bir sahabesi vardı. Zahir, çölde yaşardı. Ara sıra Allah Resûlüne, çöl çiçek ve meyvelerinden hediyeler getirir, Peygamberimiz de onu çölde lazım olabilecek hediyelerle sevindirirlerdi. Efendimizin şakalaştığı sahabelerden biri de Zâhir idi. Onun için Peygamberimiz:
"Zâhir, bizim çölümüz, biz de onun şehriyiz," buyururlardı. Ticaretle uğraşan Zâhir, yine bir gün bir şeyler satmak amacıyla şehre gelmişti. Resûlüllah Efendimiz, o görmeden arkasından gelip, kollarından tuttuktan sonra gözlerini kapadılar.Zâhir, telaşlı bir şekilde:
"Kimsin? Beni bırak," diyerek geri döndü. Peygamberimiz olduğunu görünce de sevindi ve başını, Resûlullahın şefkatli sinesine koydu.
Allah Resûlü şakalarına şu soruyla devam ettiler:
"Bu köleyi kim satın alır?"
Bu soruya Zâhir:
"Pek alıcı bulamazsınız, benim ne değerim olabilir ki ?" diye cevap verince, Peygamberimiz şöyle buyurdular:
"Sen görünüşte belki öylesin, fakat Allah katında değeri yüksek, pahası ağır bir kölesin."