KENDİNİ ALDATMAK
İki arkadaş, “balığın dişisi, erkeğinden nasıl ayırt edilir” diye merak etmişler. Balıkçıya sormuşlar:
-Yumurtasından belli olur, demiş.
-Yumurtası yoksa?
-Kılçıklarından.
-Pişmemişse?
-İşte onu bilemem, demiş balıkçı.
-Nasıl öğreniriz? Diye ısrar etmişler.
-Köşedeki boyalı konağın aşçısı bilir.
Aşçıyı bulup sormuşlar. Aşçı:
-Bunu bizim konağın sahibi bilir, demiş.
-Aslında o da bilmez de, onun dediği dediktir.
EDEB Mİ, İLİM Mİ?
Abdurrahman bin Kasım’dan:
-“İmam Malik Hazretlerinin tam 20 sene hizmetinde bulundum. Bu müddetin 18 senesini edeb, 2 senesini de ilim öğrenmekle geçirdim. Keşke hepsini edeb öğrenmekle geçirseydim.”
TERBİYENİ KİMDEN ALDIN?
İsa (a.s.)’a sormuşlar:
- Terbiyeni kimden aldın?
Cevaplamış:
- Allah beni cahille terbiye etti. Zira cahilin cehaletini gördüm, ondan uzak durdum…
EDEP PERDESİNİ AÇMAMAK
Yüzünden edep, namus ve kanaat perdesini aç¬ma.. Bunun aksini yaptığın an halka rüsvay olur¬sun.
Halkın yardımını kalbinden çıkar; onlara gü¬venme... Kudreti, kuvveti Allah'tan gör!..
Hakkı ve hakikati gör; her halinde manevî meş¬galen olursa benliğin ölür, şahsi arzuların söner. Şahsiyetçilik davasından kurtulur, herkesin iyiliği¬ni gözetmeye başlarsın.. Dünya gözünden silinir; yalnız âhiret, cennet sevgisi ve cehennem korkusu ile işlerini yapmaz olursun. Ruhunda sonsuz bir huzur duyar; Hakk'ın iradesini görürsün.. Kalbin Hak ve hikmetle dolar. Zulmet kaybolur, nura bo¬ğulursun..
Daima Hakkı gözet, ki kalbinde yalnız Allah sevgisi yaşasın. Başkasına giriş hakkı kalmaz olur. Bu durumda ilahî vahdetin kapısı olan kalp basi¬retinin bekçisi olursun. Elinde tevhid, azamet, ce¬berut kılıcı olur; her gördüğün aşağılık duyguları ruhundan kovar ve lüzumsuz şeyleri kökünden yok edersin.
Nefsin de sana baş kaldıramaz. Hele kötü arzu timsali olan heva; şahsiyetçiliği temsil eden irade ve arzu sana hiçbir zaman dünya ve âhiret işlerin¬de yol gösteremez.
Kalbinde bir hak Ölçü vardır. İşittiğin her söz, gördüğün her hareketi hak ölçülere vurursun; da¬ha ileri giderek Hakkın rızası önünde boyun eğer, bütün varlığınla ona teslim olursun. Bu halinde Allah'ın kulu ve emrine bağlı kalır, halka uymaz ve onların arzularına gidemezsin. Bir zaman böy¬le gider..
Zaman olur, benliğin tamamen ölür. Bir hayali varlık gibi gezersin. Allah-ü Teâlâ bütün kuvvetiy¬le seni muhafaza eder. Azamet ve sultanlığı naza¬rına sokar, hakikat ve tevhid askeri ile etrafım çe¬virir. Her adım atışında gayri ihtiyarı