islamafakı
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 29 Eki 2008
- Mesajlar
- 50
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 55
Var olan yaşamda ender olanla yaşamak en güzel yandır insan için.
Düşünceler anaforunda idealindeki hedefe ulaşmak,arzuladığın yanda
ilerlemek,gayesi olanlar adına anılmaya değer bir edinimdir.
Düşünce ekseninde fıtrata uygun tarzın tercihi ebede yönelik yatırımiçin, insana verilen çok güzel bir haslettir.
Her zaman düşünmesi tavsiye edilen kul için birçok yollar gösterilmiş bu yolların gerekli izahları da yapılmıştır.
Düşünmenin ve akletmenin kazandıracağı hasletler sonucundaki haseneler,
defterinde ki sayfaların beyaz olacağı ve felah kapılarının açılacağını ifadesi ile belirtilmiştir.
Yaşamak adına insanların tercih ettikleri yöntemler aslında fıtrata ters olan ne varsa içinde barındırmakta,
bu tercih denizlerinde boğulmaktadırlar.
Her yanlışın aslında bir çok doğruyu da ortadan kaldırdığı bir gerçektir.
Bütün doğruların bir yanlışla ortadan kaldırılması,
yolu ebede giden insan için zor bir tecrübe ve telafisi imkansız olan bir hata olduğu da bir gerçektir.
Benliğin de, idealine yakışan hasene yarışı,
zihninin en ücra köşelerinden bile geçen var eden düşüncesi,asla dönüş mantığının temel esprisidir.
Her var olan var edenle mana bulur.Var edenle izafiyetten kurtulur gerçek cismine kavuşur.
Saadeti asrımızda yaşamak,geçmiş
zamanlara ait ideal insanlık sıfatlarını üstümüzde toplamak,bir sevda uğruna engellerin en amansızını aşmak,
insana has olan ulvi düşüncelerin semeresidir.
Kendine ait olan her vasfı, Ahsen-i takvim üzerinden değerlendirmesi sonucu,
varacağı menzilin ehven oluşu,tarif edilen yolun özüne ait rotasından geçmesi,düşüncesinin sıhhatli oluşuyla ilgilidir.
Her yanlış düşünce insan için bir kayboluştur gerçek olarak değerlendirilirse.
Her kayboluş,yokluk değil,ebedi var oluşta yaşanacak sonsuz işkence ve azaptır doğru olan düşüncede.
”Düşünmez misiniz?”
denirken düşünmenin çok zaruri olduğu da ifade edilerek doğruyu bulmak için düşünmek gerektiği ilahi bir ikazla belirtilmiştir.
Düşünmek ve gerekeni bulmak için çok orijinal yollar gösterilerek,
insan olan ve kullukla görevlendirilen yaratılmışların en üstününe yardım edilmektedir.
Bütün bir hayatın düşünce(tefekkür)üzerine kurulması ile,
elde edilebilecek bir çok kazanımın olduğu,açık örneklerle ispat edilmiş,İbrahim(as)’’in tarzı net olarak örnek verilmiştir.
Bu tür örneklerin sıkça verildiği anlamanın
daha da kolay olması için bir çok yaratılmışa bakarak düşünmek gerektiği bulmayı kolaylaştırmak için kula gösterilen bir yöntemdir aslında.
Bütün şartların iyiliğe yöneltmek için oluşturulduğu dünya hayatında
nefse ve şeytana da kanmamak için yine düşünülmesi gerekmektedir.Aslolan,kendi anatomisine
ve ruhi fiziki yapısına insanın ters düşmemesidir.
Bu terslikten kurtarmak için Yaratan kulunun sürekli kontrol altında tutmakta,asla başı boş olmadığını zikretmektedir.
Zikredilen ifadelerin kul üzerindeki etkisinin süreklilik arz etmesi içinde,
mantıklı düşüncelerle kendini ayakta tutması yine düşünmesinin zaruretini anlatmaktadır.
Dünya olsun ebed olsun,sonuçta sadece düşünenlerin mantıklı olan yanıyle kazanılacak bir hayatta yaşamaktayız.
Mantığın kastettidiği asıl mana ise,evrensel olan zamanları kuşatan bir düşünce yapısını içermesidir.
Bu düşünce sistemi ise yine ve sadece kulu yaratan,her şeyi kuşatan,insanı düşünmeye mecbur bırakan ilahi mantığın tarif ettiği sistemdir.
Bu öyle bir sistem ki,düşünmenin semeresinden elde edilecekleri bile insana anlatmış,
gerekirse sadece bu edinimleri elde etmenin vereceği hazzı bile düşünmesinin kendisini bir noktaya getireceğini belirtmiştir.
Akleden her insanın bu düşünce sistemiyle belli bir yere gelebileceğini müjdeler nitelikte üstüne basarak izah etmiştir,
mutlaka düşünmesi gerektiğini anlatmıştır.
Bir ırmağın çevresini nasıl bereketlendirdiği düşünülürse,ilahi olan çizgide ki düşüncenin de hem düşüneni hem de
çevresini öyle aydınlattığı çok rahat görülebilir.
Günümüzde aydınlıklara duyduğumuz özlemin temel nedeni bu düşünceden yoksun süfli hayatların sürmesidir kesinlikle.
Var olandan asıl olana geçişin zaruret olduğu günümüzde,
insanlık onuruna yakışan bir hayatın hakim olması için,ilahi olandan yana düşünmek artık bir mecburiyettir.
Bütün yeryüzüne, bir daha örneği gelmeyecek
olan bir düşünce yönteminin yaşanmış örneklerini sergileyen ilahi nizam,günümüzün
beşeri düşünce yöntemlerinin tümünün geçersiz kılacak kadar kesin ve net tavrı ile haklılığını ispatlamıştır.
Bütün bir evrenin mutlu olması için
yeniden düşünmeye seferber olmanın vakti gelmişte geçiyor gibidir sanki.
Yakup DÖĞER
Düşünceler anaforunda idealindeki hedefe ulaşmak,arzuladığın yanda
ilerlemek,gayesi olanlar adına anılmaya değer bir edinimdir.
Düşünce ekseninde fıtrata uygun tarzın tercihi ebede yönelik yatırımiçin, insana verilen çok güzel bir haslettir.
Her zaman düşünmesi tavsiye edilen kul için birçok yollar gösterilmiş bu yolların gerekli izahları da yapılmıştır.
Düşünmenin ve akletmenin kazandıracağı hasletler sonucundaki haseneler,
defterinde ki sayfaların beyaz olacağı ve felah kapılarının açılacağını ifadesi ile belirtilmiştir.
Yaşamak adına insanların tercih ettikleri yöntemler aslında fıtrata ters olan ne varsa içinde barındırmakta,
bu tercih denizlerinde boğulmaktadırlar.
Her yanlışın aslında bir çok doğruyu da ortadan kaldırdığı bir gerçektir.
Bütün doğruların bir yanlışla ortadan kaldırılması,
yolu ebede giden insan için zor bir tecrübe ve telafisi imkansız olan bir hata olduğu da bir gerçektir.
Benliğin de, idealine yakışan hasene yarışı,
zihninin en ücra köşelerinden bile geçen var eden düşüncesi,asla dönüş mantığının temel esprisidir.
Her var olan var edenle mana bulur.Var edenle izafiyetten kurtulur gerçek cismine kavuşur.
Saadeti asrımızda yaşamak,geçmiş
zamanlara ait ideal insanlık sıfatlarını üstümüzde toplamak,bir sevda uğruna engellerin en amansızını aşmak,
insana has olan ulvi düşüncelerin semeresidir.
Kendine ait olan her vasfı, Ahsen-i takvim üzerinden değerlendirmesi sonucu,
varacağı menzilin ehven oluşu,tarif edilen yolun özüne ait rotasından geçmesi,düşüncesinin sıhhatli oluşuyla ilgilidir.
Her yanlış düşünce insan için bir kayboluştur gerçek olarak değerlendirilirse.
Her kayboluş,yokluk değil,ebedi var oluşta yaşanacak sonsuz işkence ve azaptır doğru olan düşüncede.
”Düşünmez misiniz?”
denirken düşünmenin çok zaruri olduğu da ifade edilerek doğruyu bulmak için düşünmek gerektiği ilahi bir ikazla belirtilmiştir.
Düşünmek ve gerekeni bulmak için çok orijinal yollar gösterilerek,
insan olan ve kullukla görevlendirilen yaratılmışların en üstününe yardım edilmektedir.
Bütün bir hayatın düşünce(tefekkür)üzerine kurulması ile,
elde edilebilecek bir çok kazanımın olduğu,açık örneklerle ispat edilmiş,İbrahim(as)’’in tarzı net olarak örnek verilmiştir.
Bu tür örneklerin sıkça verildiği anlamanın
daha da kolay olması için bir çok yaratılmışa bakarak düşünmek gerektiği bulmayı kolaylaştırmak için kula gösterilen bir yöntemdir aslında.
Bütün şartların iyiliğe yöneltmek için oluşturulduğu dünya hayatında
nefse ve şeytana da kanmamak için yine düşünülmesi gerekmektedir.Aslolan,kendi anatomisine
ve ruhi fiziki yapısına insanın ters düşmemesidir.
Bu terslikten kurtarmak için Yaratan kulunun sürekli kontrol altında tutmakta,asla başı boş olmadığını zikretmektedir.
Zikredilen ifadelerin kul üzerindeki etkisinin süreklilik arz etmesi içinde,
mantıklı düşüncelerle kendini ayakta tutması yine düşünmesinin zaruretini anlatmaktadır.
Dünya olsun ebed olsun,sonuçta sadece düşünenlerin mantıklı olan yanıyle kazanılacak bir hayatta yaşamaktayız.
Mantığın kastettidiği asıl mana ise,evrensel olan zamanları kuşatan bir düşünce yapısını içermesidir.
Bu düşünce sistemi ise yine ve sadece kulu yaratan,her şeyi kuşatan,insanı düşünmeye mecbur bırakan ilahi mantığın tarif ettiği sistemdir.
Bu öyle bir sistem ki,düşünmenin semeresinden elde edilecekleri bile insana anlatmış,
gerekirse sadece bu edinimleri elde etmenin vereceği hazzı bile düşünmesinin kendisini bir noktaya getireceğini belirtmiştir.
Akleden her insanın bu düşünce sistemiyle belli bir yere gelebileceğini müjdeler nitelikte üstüne basarak izah etmiştir,
mutlaka düşünmesi gerektiğini anlatmıştır.
Bir ırmağın çevresini nasıl bereketlendirdiği düşünülürse,ilahi olan çizgide ki düşüncenin de hem düşüneni hem de
çevresini öyle aydınlattığı çok rahat görülebilir.
Günümüzde aydınlıklara duyduğumuz özlemin temel nedeni bu düşünceden yoksun süfli hayatların sürmesidir kesinlikle.
Var olandan asıl olana geçişin zaruret olduğu günümüzde,
insanlık onuruna yakışan bir hayatın hakim olması için,ilahi olandan yana düşünmek artık bir mecburiyettir.
Bütün yeryüzüne, bir daha örneği gelmeyecek
olan bir düşünce yönteminin yaşanmış örneklerini sergileyen ilahi nizam,günümüzün
beşeri düşünce yöntemlerinin tümünün geçersiz kılacak kadar kesin ve net tavrı ile haklılığını ispatlamıştır.
Bütün bir evrenin mutlu olması için
yeniden düşünmeye seferber olmanın vakti gelmişte geçiyor gibidir sanki.
Yakup DÖĞER