günün ışıkları nazlı nazlı çekilirken bu çirkef dünyadan, gökyüzü utancını yanaklarındaki kırmızılıkla ele veriyordu.
hayat "bir var bir yok" yaratılmışlarla doluydu yine...
nefesler alınıyordu gürültüyle ve bırakılıp tekrar yenisi...
gülmeye hasret kalan güller büyük vakar ve sessizlikle iç geçiriyordu. duyan yoktu sessizliği de gürültüyü de...
tıklım tıklım sokaklar, tıklım tıklım yalnızlıkla boğuşan insan gürühuyla taşıyor taşıyordu...
rüzgar güzergahlar edinip vazgeçiyor ve coşkusunu içinde barındırdığı zerrecikler ve kokularla etrafa yayıyordu...
tükeniliyordu, bir büyük tükenişti yaşanan.
günün de hayatında güllerin de sesin de sessizliğin de insanların da rüzgarın da Rabbi, şimdi evet şimdi,
önemi değil değeri ilham eden, tükenmişliğe batanlara tükenmemeyi öğreten "dik duruş" a davet ediyordu bir müezzinin diliyle...her zaman var olan, varlığın ve hakikatin kendisi olan el-Evvel, el-Ahir mülkün yegane sahibi:
---hayya alessalah---
hayat "bir var bir yok" yaratılmışlarla doluydu yine...
nefesler alınıyordu gürültüyle ve bırakılıp tekrar yenisi...
gülmeye hasret kalan güller büyük vakar ve sessizlikle iç geçiriyordu. duyan yoktu sessizliği de gürültüyü de...
tıklım tıklım sokaklar, tıklım tıklım yalnızlıkla boğuşan insan gürühuyla taşıyor taşıyordu...
rüzgar güzergahlar edinip vazgeçiyor ve coşkusunu içinde barındırdığı zerrecikler ve kokularla etrafa yayıyordu...
tükeniliyordu, bir büyük tükenişti yaşanan.
günün de hayatında güllerin de sesin de sessizliğin de insanların da rüzgarın da Rabbi, şimdi evet şimdi,
önemi değil değeri ilham eden, tükenmişliğe batanlara tükenmemeyi öğreten "dik duruş" a davet ediyordu bir müezzinin diliyle...her zaman var olan, varlığın ve hakikatin kendisi olan el-Evvel, el-Ahir mülkün yegane sahibi:
---hayya alessalah---