Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Dünyayı kurtarmanın yolu (1 Kullanıcı)

Horanta

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Şub 2008
Mesajlar
225
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
51
İnsanları yalnızca kendisine ibadet etmeleri için yaratan ve onlara hayra tabi olup, haramdan ve şerden uzak durmalarını emreden ve karada ve denizde onlara fesadı yasaklayan Allah’a şükürler olsun.

Bu, bütün dünyaya, kasıtlı veya kasıtsız küresel iklim değişikliğine sebeb olanlarla ve bu konuda ne yapmamız gerektiğiyle ilgili bir mesajdır. İklim değişikliği hakkında konuşmak entellektüel bir lüks değil, bazı açgözlü büyük şirket sahiblerinin bulanıklaştırmaya çalışarak zarar veremeyeceği bir gerçekliktir. Küresel ısınmanın etkileri dünyanın bütün kıtalarına ulaştı. Bir taraftan kuraklık, çölleşme ve heyelan, diğer taraftan seller, ani su baskınları ve on yılda bir görülürken, birkaç senede bir tekrarlar hale gelen büyük kasırgalar... Bunun yanısıra okyanus sularının altında sessizliğe gömülen adalar... Süreç hızlanıyor! Göç ettirilenlerin meseleleriyle ilgili özel kuruluşların yayınladıkları raporlar, bu sürecin bir neticesi olarak önümüzdeki 40 yıl zarfında yaklaşık bir milyar insanın evsiz kalacağını ifade ediyor.

Burada küresel ısınmanın zararlarının aza indirgenmesi için kısmî çözümler üretilmesinden değil, krizi kökünden halledecek bir çözüm araştırılmasından söz ediyorum.
Dünyanın elinde, iklim değişikliğinin kurbanı olan çok sayıda insanın kaydı var. Kimi açlıktan, kimi de boğularak öldü. NASA’nın önde gelen uzmanlarından Hansen’in küresel ısınmanın ciddiyetini vurguladığı sene Bangladeş’teki sellerde 140 bin kişi hayatını kaybederken, 24 milyon insan da evsiz kaldı. O günden bu yana da küresel ısınma can almaya devam ediyor. Bu insanların ölümüne sebeb olan kişilerin tesbit edilmesi zorunludur.

Bütün sanayi ülkeleri -özellikle de büyük olanları- küresel ısınma krizinden sorumludur. Ancak çoğu, Kyoto Protokolü için bir araya gelerek, zararlı gazların emisyonunun azaltılması üzerinde anlaşmaya varmasına rağmen, oğul Bush ve öncesindeki kongre büyük şirketleri hoşnut etmek adına bu protokolü reddetti. Küresel ısınmanın gerçek suçluları işte bunlardır. Ayrıca bu insanlığa karşı işledikleri ilk suçları da değildir. Küresel mali krizin arkasında olanlar da bunlardır. Spekülasyonun, tekelciliğin, erzak fiyatlarının yükselmesinin arkasındakiler de... Küreselleşmenin ve acı sonuçlarının arkasında olanlar da bunlar. Öyle ki, küreselleşmenin neticesinde on milyonlarca insan, fakirler ve işsizler listesine dâhil oldu. Sonra bu suçlular, kendi yaptıklarının şerrine maruz kaldıklarında, devlet başkanları halkın parasıyla onları kurtarmaya koşuyor. Bu şekilde insanların parası haksız bir şekilde iki kez alınıyor. Bir, şirketlerin dolandırıcılık ve tekeliyle, bir de hükümetlerin ve otoritesinin sahtekârlığıyla... Büyük sermaye sahiblerinin çoğuna da ahlâksızlık ve acımasızlık hakim. Öyle ki ekonomik faaliyetleri sebebiyle insanların sorunlarına kayıtsız kalıyorlar. Bu yüzden onlarla konuşmanın, düzenlenen konferansların veya gösterilerin hiçbir faydası yok. Zira 1988’de Hansen, Amerikalılar’ı küresel ısınmaya karşı uyarmıştı; ancak Amerikalılar bu uyarıya cevab vermedi. Konferanslara gelince; aynı şekilde geçen yüzyılın sonunda düzenlenen Kyoto Konferansına da icabet etmediler.
Büyüğünden küçüğüne hiçbir gösteri onların açgözlülüklerini ve adaletsizliklerini durduramadı. 2003’te, Irak savaşından önce dünyanın bütün kıtalarında milyonlarca insan sokaklara dökülerek protesto gösterisi yaptı. Tek bir sloganları tekrarlıyorlardı: “Siyah petrol için kırmızı kan akıtmaya hayır!” Gösterinin neticesinde ise büyük bir çete onları alaya alarak Irak’taki masum insanlara karşı acımasız saldırılar başlatılması emrini verdi. Tek suçları, ülkelerinde siyah altın bulunmasıydı. On milyonun üzerinde Iraklı’yı öldürdüler, yaraladılar, yetim bıraktılar, evlerinden ettiler. Hâlâ da kan dökmeye ve yağmalamaya devam ediyorlar. Hele Ebu Garib ve Guantanamo’dan hiç bahsetmeyelim. Oralarda işlenen iğrenç suçlar bütün dünyayı şoka soktu. Seneler sonra, önemli küçücük bir değişiklik bile olmadı. Bütün bunlardan sonra yeni yöneticilerine Nobel Barış Ödülü verildi. Obama bu ödülü kendini insanları aldatmaya ve aşağılamaya vakfettiği için aldı (En kötü musibet güldürür)!

Böylece şu acı gerçek ortaya çıkıyor. Dünya büyük şirket sahibleri tarafından gaspedilmiş, uçuruma doğru sürükleniyor. Dünya politikaları bugün insanların menfaatleri doğrultusunda duyarlı akıl gücüyle yönlendirilmiyor. Bilakis petrol hırsızlarının açgözlülüğü, savaş tüccarları ve canavar kapitalist güruh dünya politikalarını şekillendiriyor. Noam Chomsky, Amerikan politikaları ile mafya politikaları arasındaki benzerliğe işaret etmesi isabetli olmuş. Zira gerçek terörist bunlardır. Bunları caydıracak ve kontrol altına alacak tavizsiz ve nihai çözümler bulunması zorunludur. Sınırı aşmalarına ve vahşiliklerine engel olacak çözümler… Benim birkaç çözüm önerim var.

Birincisi: Küresel ısınma fesadı, kalblerin ve eylemlerin fesadından türemiştir. İki fesad arasında yakın bir ilişki vardır. Ancak bilinmektedir ki, Allah-u Teâlâ kavimleri, kalblerindeki ve eylemlerindeki fesad sebebiyle ve kendisine isyanlarından ötürü helâk etmiştir. Firavun ve kavmi onlardan biridir. Allah-u Teâlâ şöyle buyurmaktadır: “İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır.” Mutluluğa erecek olan ise, ibret alarak, Allah’a istiğfar eden ve yalnızca hiçbir ortağı olmayan Allah’a ibadet edendir.

İkincisi: Her işimizde ölçülü olmalı, özellikle de yememizde, içmemizde, giyimimizde ve meskenimizde lüksden ve israfdan kaçınmalıyız.

Üçüncüsü: Fabrika atıkları, fabrikaların kapatılmasıyla durdurulabilir. Bunu kolaylaştıracak olan sizlersiniz. Amerikan ekonomisi motosiklet tekerleğine benzer. Zincirinin halkalarından biri koparsa, istop eder. Amerikan ekonomisinin tekerleğinin halkaları hammadde, sermaye ve tüketicidir. Çeşitli nisbetlerde bu halkalara tesir etmemiz mümkündür. Ancak en sonuncu halka, en zayıf halkadır dolayısıyla etki gücümüz bu halkada daha fazla olacaktır. Eğer dünya halkı Amerikan mallarını boykot ederse, bu halka daha da zayıflar, dolayısıyla da zararlı gazlar azaltılır.

Dördüncüsü: İnsanlığa zarar vermelerini engellemek için büyük şirketlerin sahipleri ve siyasî temsilcileriyle hesablaşılması ve bu şahısların cezalandırılması gerekir. Bu Amerikan halkı için, özellikle de Katerina fırtınasından zarar görmüş ve ekonomik kriz sebebiyle işsiz kalmış olanlar için kolay bir iş. Zira suçlular aralarında yaşıyor, özellikle de Washington, New York ve Teksas’da… İşte önceki felaketlerden sorumlu olduklarını ve zarara uğrayanların ihtiyaçlarını karşıladıklarını reddetmelerinin yanısıra Danimarka konferansındaki tutumları da şeytanlıklarını ve küresel ısınma konusunda kendilerinden beklenen tavrı göstermedeki ciddiyetsizliklerini ortaya koyuyor. Bununla birlikte sermaye elde etmek için çocuklarımızın canları pahasına da olsa hâlâ küresel ısınmayı kötüye kullanmaya devam ediyorlar.

Beşincisi: Dolar kullanmayı bırakmamız ve bir an önce dolardan kurtulmamız gerekir. Biliyorum bu ciddi sonuçlara sebeb olabilir. Ancak bu, insanlığı Amerika’nın ve ortaklarının kölesi olmaktan kurtarmanın tek yoludur. Bu karar önemli sonuçlar doğursa da, onların kölesi olarak kalmak çok daha tehlikelidir.


Son olarak: Dünyanın elinde Amerika’ya bağımlılıktan kurtulmak için tarihi ve nadir bir fırsat var. Zira Allah’ın sayesinde ABD kritik bir durumda. Öyle ki Irak batağına gömülmüş, Afganistan’ın dağ yollarında kaybolmuşlar. Kahraman mücahidler onlara maddî ve manevî ağır kayıplar verdirtmiş, kaçmaya çalışıyorlar ama başaramıyorlar. Batı ve doğudaki rakiplerine keder ve üzüntüyle bakıyorlar. Öyle ki varını yoğunu mücahidlerle savaş uğruna tüketmelerinin ardından rakiplerinin durumu iyileşti ve paraları çoğaldı. Allah’a şükürler olsun!

Ey insanlar! Ey bütün dünya halkı! Zararları bütün dünyayı etkileyen bir meselede sorumluluğu yalnızca mücahidlerin üzerine yıkmak, insaflıca, adil ve makul bir şey değildir. Sizden istediğimiz kolay. Kendinizi, mallarınızı, çocuklarınızı küresel ısınmadan kurtarmak ve onurlu ve hür bir şekilde yaşamak için onların çevresini iyi kuşatın. Onları boykot etmeye başlayın ve bu konuda elinizden geleni yapın. Zira onursuz bir hayat hayırlı değildir.

Öte yandan zengin ülkelerin de ABD’ye borç vermeyi bırakması gerekir. Çünkü ABD ödünç aldığı bu parayı zayıflara karşı zalim savaşını finanse etmek için de kullanmaktadır. Özellikle de Afganistan’daki kardeşlerine açılan savaşta…


Mücahidlerse, Allah’ın izniyle hakkın yerini bulması ve bâtılın iptali için Irak ve Afganistan’da, özellikle de Filistin’de Müslümanlar’ın kazanması için zalimlerle savaşmaya ve Asya, Afrika ve Güney Amerika’daki hiçbir güç ve kuvveti olmayan zayıf ve çileli insanları müdafaa etmeye devam edecektir.

Son duamız, Âlemlerin Rabbi olan Allah’a şükürler olsun.
Mücahid kardeşlerinize dua ediniz.

uSAME BİN laDİN



Furkan Dergisi, Temmuz 2010, s. 37
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt