Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Dua, ömrü uzatmaz ise de (1 Kullanıcı)

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Allahü teâlâ dua edenleri, sıhhat ve selamet isteyenleri sever. Mümin suresindeki âyet-i kerimede mealen; (Dua ediniz! Duanızı kabul ederim!) buyuruyor.

Allahü teâlâ, her şeyi bir sebeple yaratmaktadır. Bir şeye kavuşmak isteyen, o şeyin sebebine kavuşmak için dua etmelidir. İnsana sıhhat, şifa vermek için, dua etmeyi, sadaka vermeyi ve ilaç kullanmayı sebep yapmıştır. Bu sebeple, dert ve bela gelince, Allahü teâlâya sığınmalı, afiyet vermesi, kurtarması için dua etmeli, Ona yalvarmalıdır.

Duanın belayı defetmesi de, kaza ve kaderdendir. Kalkanın, oka siper ve suyun, bitkilerin yetişmesine sebep olduğu gibi, dua da, Allahü teâlânın merhametinin gelmesine sebeptir. Bir hadis-i şerifte; (Kaza-i muallakı, hiçbir şey değiştiremez. Yalnız dua değiştirir ve ömrü, yalnız, ihsan, iyilik arttırır) buyuruldu.

Allahü teâlânın takdirinin yani kaderin, Levh-i mahfuzda yazılması kazadır. Bir kimseye takdir edilen bela, kaza-i muallak ise, yani o kimsenin dua etmesi de, takdir edilmişse, dua eder, kabul olunca, belayı önler.

Ecel-i kazayı, iyilik etmek geciktirir. Fakat, Ecel-i müsemma değişmez. Ecel-i kaza denilen, mesela, bir kimse, eğer iyi iş yapar, yahut sadaka verir, hac ederse ömrü altmış sene, bunları yapmazsa kırk sene diye takdir edilmesi gibidir. Vakit tamam olunca, eceli bir an gecikmez. Birinin üç gün ömrü kalmış iken akrabasını, Allah rızası için ziyaret etmesi ile, ömrü otuz seneye uzar. Otuz yıl ömrü olan kimse de, akrabasını terk ettiği için, ömrü üç güne iner.

Hazret-i Ömer yaralanınca, Ka’bül-ahbar hazretleri; “Hazret-i Ömer daha yaşamak isteseydi, dua ederdi. Zira onun duası elbette kabul olur” buyurunca, işitenler şaşırıp;

-Nasıl böyle söylüyorsun, Allahü teâlâ mealen, (Ecel, bir an gecikmez ve vaktinden önce gelmez) buyurdu, dediklerinde;

-Evet, ecel hazır olduğu vakit gecikmez. Fakat, ecel hasıl olmadan önce, sadaka ile, dua ile, amel-i salih ile, ömür uzar. Zira Fatır suresinde mealen, (Herkesin ömrü ve ömürlerin kısalması hep yazılıdır) buyurulmaktadır dedi.

Davud aleyhisselamın yanına iki kişi gelip, birbirinden şikayet etti. Dinleyip karar verip giderken, Azrail aleyhisselam gelip;
-Bu iki kişiden, birincisinin eceline bir hafta kaldı. İkincisinin ömrü de, bir hafta önce bitmişti, fakat ölmedi dedi. Davud aleyhisselam şaşıp, sebebini sorunca;
-İkincisinin bir akrabası vardı. Buna dargın idi. Bu gidip, onun gönlünü aldı. Bundan dolayı, Allahü teâlâ, buna yirmi yıl ömür takdir buyurdu dedi.

Emali kasidesi 62. beytinde;
“Öldürülen kimsenin eceli, münkati değildir. Yani, o anda, ömrü ortadan kesilmiş değildir” denmektedir. Ahmed Asım efendi, bu beyti şerh ederken diyor ki:
“Ehl-i sünnete göre, öldürülen kimsenin, o anda eceli gelmiştir. Ömrü ortadan kesilmemiştir. Herkesin eceli bir tanedir.”

İlaç almak, âyet-i kerime ve dua okumak, yazıp yanında taşımak, insanın ömrünü uzatmaz, ölüme mani olmaz ve eceli geciktirmez. Ömrü olanın dertlerini, ağrılarını giderip, sıhhatli, rahat ve neşeli yaşamasına sebep olurlar. Doktor ve ilaç bulmak da, takdire bağlıdır. Allahü teâlâ, takdirine göre sebepleri yaratmaktadır. Çok eskiden bilindiği gibi, bir yeri kesilen insanın eceli gelmedi ise, damarı bağlanır, ilaç verilir, ölmez. Eceli gelmiş ise, damarı bağlayacak biri bulunamaz, kanı akar, mikrop kapar, ölür. Yürek adalesi bozuk olana, ölmek üzere olan bir başkasının sağlam yüreği takılıp takılmaması da, ecelin gelip gelmemesine bağlıdır. Kalbin değiştirilmesi de hastayı muhakkak iyi yapmıyor, çoklarının ölmesine sebep olmaktadır.

Netice olarak, dua etmek, ilaç kullanmak, ömrü uzatmaz, eceli geleni ölümden kurtarmaz ise de, ömür, ecel bilinmediği için, dua etmek ve ilaç kullanmak lazımdır. Böylece eceli gelmemiş olan kimse, sıhhate, kuvvete kavuşur yani ömrü olanlara faydalı olur. Ancak şifayı, ilaçtan değil, Allahü teâlâdan beklemelidir.

Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..
 

s.s.s

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Şub 2008
Mesajlar
2,871
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
47
sağolasın kardeşim.....
 

s.s.s

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Şub 2008
Mesajlar
2,871
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
47
tekrar okumak istedim,tekrar teşekkürler.
duaya çok ihtiyacım var nakşibendi kardeşim,duanzda olmayı isterim inşALLAH
selametle...
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
tekrar okumak istedim,tekrar teşekkürler.
duaya çok ihtiyacım var nakşibendi kardeşim,duanzda olmayı isterim inşALLAH
selametle...

Azamet ve kibriyasında eşsiz, teâlî ve samedâniyetinde emsalsiz olan Allah'a hamd olsun! O Allah ki izzet ve celâlinin korusuna girebilmek için akıl kanat bulamaz. O Allah ki zatım tanımaya, tanımaktan acziyeti yegâne vesile kılmış; en fasîh dillere kendisini, kendisinin vaz'ettiği övgülerle, tadad eylediği isim ve sıfatlarla övdürmüştür. Cümle mahlûkatm efdali Muhammed'e ve O'nun âline, ashabına ve zürriyetine selât ve selâm olsun!..
Allah'dan dilerim ki, lütf-ü keremiyle doğru yolu bulmamızı asan kılsın ve ecr-i cezîl ile bizleri mükâfatlandırsın. Şübhesiz o, cûd ve kerem sahibidir ve kullarını son derece esirgeyendir.

Hz.Peygamber (s.a),Aişe validemize hitaben şöyle buyurmuştur:
Ey Âişe! bütün duaların mânâlarını içeren cümleler ile dua ederek şöyle de:
Ey Allahım! Ben senden hayrın tamamını, hâzırını, geleceğini, bildiğimi ve bilmediğimi talep ederim. Şerrin bütününden, hâzırından ve geleceğinden, bildiğimden ve bilmediğimden sana sığınırım. Senden cennet ve cennete yaklaştırıcı, söz ve hareketleri isterim. Ateşten, ateşe yaklaştırıcı söz ve hareketlerden de sana sığınırım. Senin kulun ve rasûlün Muhammed'in senden istediği hayrı senden istiyorum. Kulun ve rasûlün Muhammed her neden sana sığınmışsa ben de aynı şeyin şerrinden sana sığınırım. Senden isteğim, bana herhangi bir işi takdir buyurduğun zaman onun neticesini doğrulukla sona erdirmendir.

Ey rahmet edenlerin en fazla rahmet edeni! Bütün bunları rahmetinden talep ederim!

Rabb'im yapmış olduğunuz,yapacak olduğunuz duaları kabul buyursun inşaAllah,gıyabınıza dua eder,dua beklerim
Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..
 

s.s.s

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Şub 2008
Mesajlar
2,871
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
47
Azamet ve kibriyasında eşsiz, teâlî ve samedâniyetinde emsalsiz olan Allah'a hamd olsun! O Allah ki izzet ve celâlinin korusuna girebilmek için akıl kanat bulamaz. O Allah ki zatım tanımaya, tanımaktan acziyeti yegâne vesile kılmış; en fasîh dillere kendisini, kendisinin vaz'ettiği övgülerle, tadad eylediği isim ve sıfatlarla övdürmüştür. Cümle mahlûkatm efdali Muhammed'e ve O'nun âline, ashabına ve zürriyetine selât ve selâm olsun!..
Allah'dan dilerim ki, lütf-ü keremiyle doğru yolu bulmamızı asan kılsın ve ecr-i cezîl ile bizleri mükâfatlandırsın. Şübhesiz o, cûd ve kerem sahibidir ve kullarını son derece esirgeyendir.

Hz.Peygamber (s.a),Aişe validemize hitaben şöyle buyurmuştur:
Ey Âişe! bütün duaların mânâlarını içeren cümleler ile dua ederek şöyle de:
Ey Allahım! Ben senden hayrın tamamını, hâzırını, geleceğini, bildiğimi ve bilmediğimi talep ederim. Şerrin bütününden, hâzırından ve geleceğinden, bildiğimden ve bilmediğimden sana sığınırım. Senden cennet ve cennete yaklaştırıcı, söz ve hareketleri isterim. Ateşten, ateşe yaklaştırıcı söz ve hareketlerden de sana sığınırım. Senin kulun ve rasûlün Muhammed'in senden istediği hayrı senden istiyorum. Kulun ve rasûlün Muhammed her neden sana sığınmışsa ben de aynı şeyin şerrinden sana sığınırım. Senden isteğim, bana herhangi bir işi takdir buyurduğun zaman onun neticesini doğrulukla sona erdirmendir.

Ey rahmet edenlerin en fazla rahmet edeni! Bütün bunları rahmetinden talep ederim!

Rabb'im yapmış olduğunuz,yapacak olduğunuz duaları kabul buyursun inşaAllah,gıyabınıza dua eder,dua beklerim
Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..

aleykümselam,
amin cümlemizinkini inşALLAH.
çok teşekkürler,ALLAH sizden razı olsun.
selam ve dua ile.
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Halk için ekseri âdet şudur ki, kalpleri Allah'ın zikrine, ancak şiddetli ihtiyaçları olduğu ve felâketlere mâruz kaldıkları anda yönelir. Çünkü insanoğlu, herhangi bir şerre mâruz kaldığı zaman, geniş geniş dualar yapar durur. Bu nedenle şiddetli ihtiyaç insanoğlunu duaya muhtaç eder. Dua ise, kalbi yalvarma ve yakarma ile Allah'a döndürmektedir ve böylece dua ile ibadetlerin en şereflisi olan zikir meydana gelir. İşte bu sırra binaendir ki, belâ, önce peygamberlere (a.s), sonra Allah'ın velî kullarına, sonra mertebece daha düşük olanlara ve onlardan sonra gelenlere isabet etmektedir, Çünkü belâ, yalvarış ve yakarış ile kalbi Allah'a yöneltir. Ferdi Allah'ı unutmaktan alıkoyar. Zenginlik ise, birçok işlerde haddi aşmaya sebep olmaktadır. 'Çünkü insanoğlu kendisini müstağni görmekle azgınlık eder!

Hamd, âlemlerin rabbi olan Allah'a mahsustur. Salât ve selâm Hz. Muhammed'in, âlinin ve ashâbının üzerine olsun!
 

berat05

Yönetici
Katılım
26 Eki 2007
Mesajlar
7,767
Tepki puanı
1,044
Puanları
163
Yaş
49
Konum
Gönlün olduğu yerde
vealeykümselam ve rahmetullahi ve berekatuhu

vealeykümselam ve rahmetullahi ve berekatuhu

RABBİM c.c. ömürlerimizi hayırla geçirmeyi nasip eylesin inşallah..

Allah c.c razı olsun değerli büyüğümüz

Selam ve dua ile Allah c.c. emanet olunuz...

esselamün aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuhu
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
RABBİM c.c. ömürlerimizi hayırla geçirmeyi nasip eylesin inşallah..Allah c.c razı olsun değerli büyüğümüz.Selam ve dua ile Allah c.c. emanet olunuz...esselamün aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuhu


Aleyna Ve aleykum selâm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!
Anlatıldığına göre Şiblî dört yüz hocaya hizmet etti ve onlardan ders aldı. O şöyle demiştir: "Hocalarımdan dört bin hadis okudum. Sonra onlardan bir tanesini seçtim ve onunla amel ettim; diğerlerine hacetim kalmadı. Çünkü ben, kurtuluşumu bu hadiste buldum. Öncekilerin ve sonrakilerin ilminin bu hadisin içinde saklı olduğunu gördüğüm için onunla yetindim. O hadis Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) ashabından nakledilen şu hadistir:
"Dünyan için orada duracağın kadar çalış! Âhiretin için orada kalacağın kadar çalış! Allah için O'na ihtiyacın olduğu kadar çalış! Cehennem için ona sabredebileceğin kadar çalış!"
Aziz Kardeşlerim
Bu hadisi iyi bildiğiniz ve onunla amel ettiğiniz zaman çok ilme ihtiyaç kalmaz.
Muhtemel hatalarımız kasıttan değil, kulluk vasfımızdandır. ALLAH için bizi uyaran, hatalarımızı gösteren ve bizlere hayır dua desteği veren kardeşlerimizden ALLAH razı olsun.Allah'ın salât ve selâm,, Efendimiz Hz.Muhammed'e (s.a.v), onun âline ve ashabının tümüne olsun.
Hamdolsun âlemlerin sahibi yüce Allah'a...Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!
 

berat05

Yönetici
Katılım
26 Eki 2007
Mesajlar
7,767
Tepki puanı
1,044
Puanları
163
Yaş
49
Konum
Gönlün olduğu yerde
ve aleyküm selam ve rahmetullahi ve berekatuhu

ve aleyküm selam ve rahmetullahi ve berekatuhu


"Dünyan için orada duracağın kadar çalış! Âhiretin için orada kalacağın kadar çalış! Allah için O'na ihtiyacın olduğu kadar çalış! Cehennem için ona sabredebileceğin kadar çalış!"


Kalblerimize işlemesi duası ile

Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0

"Dünyan için orada duracağın kadar çalış! Âhiretin için orada kalacağın kadar çalış! Allah için O'na ihtiyacın olduğu kadar çalış! Cehennem için ona sabredebileceğin kadar çalış!"


Kalblerimize işlemesi duası ile

Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!

Aleyna Ve aleykum Selâm ve Rahmetullàhi ve Berekâtühû!


Bu çalışmamızda müslümanlara faydalı olmuş isek bu fayda Allah’ın yardımı sebebiyledir. Tüm hata, kusur ve yanlışlar bize, doğrular ise Allah ve Rasûlullah (s.a.v.)’e aittir.

Çalışma, gayret ve samimiyet bizden, faydasını bol kılıp hidayet vermesi Allah’tandir.

“... Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalblerimizi bu gerçekten bir daha saptırma...” (Al-i İmran: 3/8)

Ey mevlâm! Sevgini hatırlamak sarhoş etti beni

Sen sarhoş olmayan hiç bir aşık gördün mü?​

Söylendiğine göre deve sarhoş olduğu zaman kırk gün yem yemez ve her zaman taşıdığının bir kaç katı kadar yük sırtına vurulsa yükleneni taşımazlık etmez. Çünkü kalbinde sevgilisinin hatırası kıpırdayınca artık ne yem yer ve ne de ağır yük taşımaktan kaçınır, sebep sevgilisine karşı duyduğu şevktir.

Deve deve iken sevgilisi uğruna nefsinin isteğini gemleyerek ağır yük taşımaya katlandığı halde siz Allah için hiç bir yiyecek veya içecekten vazgeçtiğiniz oldu mu? Allah (C.C.) için üzerinize herhangi ağır bir yük aldınız mı? Bu sayılan iyi amellerden hiç birini yapmamışsanız, sizin Allah sevgisi iddianız ne dünyada ne de Ahirette ne insanlar gözün-de ne Allah katında hiç bir şeye yaramayan boş bir sözden ibarettir.

Bizlere hayır dua desteği veren kardeşlerimizden ALLAH razı olsun.En iyisini yüce ALLAH bilir.

Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..​
 

berat05

Yönetici
Katılım
26 Eki 2007
Mesajlar
7,767
Tepki puanı
1,044
Puanları
163
Yaş
49
Konum
Gönlün olduğu yerde
ve aleyüm selam ve rahmetulahi ve berekatuhu

ve aleyüm selam ve rahmetulahi ve berekatuhu

Aleyna Ve aleykum Selâm ve Rahmetullàhi ve Berekâtühû!


Bu çalışmamızda müslümanlara faydalı olmuş isek bu fayda Allah’ın yardımı sebebiyledir. Tüm hata, kusur ve yanlışlar bize, doğrular ise Allah ve Rasûlullah (s.a.v.)’e aittir.

Çalışma, gayret ve samimiyet bizden, faydasını bol kılıp hidayet vermesi Allah’tandir.

“... Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalblerimizi bu gerçekten bir daha saptırma...” (Al-i İmran: 3/8)

Ey mevlâm! Sevgini hatırlamak sarhoş etti beni

Sen sarhoş olmayan hiç bir aşık gördün mü?​

Söylendiğine göre deve sarhoş olduğu zaman kırk gün yem yemez ve her zaman taşıdığının bir kaç katı kadar yük sırtına vurulsa yükleneni taşımazlık etmez. Çünkü kalbinde sevgilisinin hatırası kıpırdayınca artık ne yem yer ve ne de ağır yük taşımaktan kaçınır, sebep sevgilisine karşı duyduğu şevktir.

Deve deve iken sevgilisi uğruna nefsinin isteğini gemleyerek ağır yük taşımaya katlandığı halde siz Allah için hiç bir yiyecek veya içecekten vazgeçtiğiniz oldu mu? Allah (C.C.) için üzerinize herhangi ağır bir yük aldınız mı? Bu sayılan iyi amellerden hiç birini yapmamışsanız, sizin Allah sevgisi iddianız ne dünyada ne de Ahirette ne insanlar gözün-de ne Allah katında hiç bir şeye yaramayan boş bir sözden ibarettir.

Bizlere hayır dua desteği veren kardeşlerimizden ALLAH razı olsun.En iyisini yüce ALLAH bilir.

Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..​


öğütlerinizin devamı duasıyla...

Rabbim c.c. büyüklerimizi-alimlerimizi başımızdan eksik etmesin inşallah
 

xmemoli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2008
Mesajlar
85
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
ALLAH Razı Olsun kardeşim çok güzelde dua etmişsin Rabbim Yar ve yardımcımız olsun
Slm ve Dua ile
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
ALLAH Razı Olsun kardeşim çok güzelde dua etmişsin Rabbim Yar ve yardımcımız olsun
Slm ve Dua ile

ALLAH için bizi uyaran, hatalarımızı gösteren ve bizlere hayır dua desteği veren kardeşlerimizden ALLAH razı olsun.

Çalışma, gayret ve samimiyet bizden, faydasını bol kılıp hidayet vermesi ALLAH’tandir.

Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..​
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt