Makbul dualardan biri de, müminin, mümine gıyabında yaptığı duadır. Çünkü dua yapan insanın, yaptığı duada bir menfaati veya bir beklentisi yoktur. Bu sebeple ihlaslı ve samimidir. Herhangi bir beklenti olmadan, sırf mümin kardeşini düşündüğü ve onun ihtiyaçlarının giderilmesi için yapılan dua inşallah kabul edilir. Zaten O (c.c), Peygamberimizin ifadesi ile, kendisine el açan hiç kimsenin elini boş çevirmez. Bu konuda Üstad Bediüzzaman şunları kaydediyor:
Birinci Sualiniz: Müminin mümine en iyi duası nasıl olmalıdır?
El cevap: dua, kabul edilebilecek durumda olmalı. Çünkü bazı şerait dâhilinde dua makbul olur. Şeraiti kabulün içtimaı nispetinde makbuliyeti ziyadeleşir. Ezcümle: Dua edileceği vakit, istiğfar ile manevî temizlenmeli, sonra makbul bir dua olan salavatı şerifeyi şefaatçi gibi zikretmeli ve âhirde yine salavat getirmeli. Çünkü iki makbul duanın ortasında bir dua makbul olur. Hem bizahril gayb yani gıyaben ona dua etmek hem hadîste ve Kuranda gelen tesirli dualarla dua etmek. Meselâ: Allahümme inni eselükel afve vel afiyete li ve lehü fid dünya ve l ahireh: Allahım senden kendim ve mümin kardeşim için dünya ve ahirette af ve afiyet istiyorum veya Rabbena âtinâ fid dünya ve haseneten ve fi l ahireti haseneh, vekınâ azabennâr: Ey Rabbimiz! Bize dünyada ve ahirette iyilik ver ve bizi cehennem azabından koru. gibi, câmi (geniş kapsamlı) dualarla dua etmek; hem hulûs ve huşu ve huzuru kalp ile dua etmek; hem namazın sonunda, bilhassa sabah namazından sonra; hem mübarek yerlerde, hassaten mescitlerde; hem Cumada, özellikle saatı icabede; hem üç aylarda, özellikle meşhur gecelerde; hem ramazanda, hassaten leylei kadirde dua etmek kabule karin olması rahmeti İlahiyeden kuvvetle ümit edilir. O makbul duanın ya aynen dünyada eseri görünür veyahut dua olunanın âhiretine ve ebedi hayatı cihetinde makbul olur. Demek aynı maksat yerine gelmezse, dua kabul olmadı denilmez; belki daha iyi bir surette kabul edilmiş denilir.
Günümüzde salih yapılan dualara çok çok ihtiyacımız var Allah bizi salih yapılan dualara nail kılsın.Çünkü hepimizin ihtiyacı vardır hem dünyevi hem manevi...
Birinci Sualiniz: Müminin mümine en iyi duası nasıl olmalıdır?
El cevap: dua, kabul edilebilecek durumda olmalı. Çünkü bazı şerait dâhilinde dua makbul olur. Şeraiti kabulün içtimaı nispetinde makbuliyeti ziyadeleşir. Ezcümle: Dua edileceği vakit, istiğfar ile manevî temizlenmeli, sonra makbul bir dua olan salavatı şerifeyi şefaatçi gibi zikretmeli ve âhirde yine salavat getirmeli. Çünkü iki makbul duanın ortasında bir dua makbul olur. Hem bizahril gayb yani gıyaben ona dua etmek hem hadîste ve Kuranda gelen tesirli dualarla dua etmek. Meselâ: Allahümme inni eselükel afve vel afiyete li ve lehü fid dünya ve l ahireh: Allahım senden kendim ve mümin kardeşim için dünya ve ahirette af ve afiyet istiyorum veya Rabbena âtinâ fid dünya ve haseneten ve fi l ahireti haseneh, vekınâ azabennâr: Ey Rabbimiz! Bize dünyada ve ahirette iyilik ver ve bizi cehennem azabından koru. gibi, câmi (geniş kapsamlı) dualarla dua etmek; hem hulûs ve huşu ve huzuru kalp ile dua etmek; hem namazın sonunda, bilhassa sabah namazından sonra; hem mübarek yerlerde, hassaten mescitlerde; hem Cumada, özellikle saatı icabede; hem üç aylarda, özellikle meşhur gecelerde; hem ramazanda, hassaten leylei kadirde dua etmek kabule karin olması rahmeti İlahiyeden kuvvetle ümit edilir. O makbul duanın ya aynen dünyada eseri görünür veyahut dua olunanın âhiretine ve ebedi hayatı cihetinde makbul olur. Demek aynı maksat yerine gelmezse, dua kabul olmadı denilmez; belki daha iyi bir surette kabul edilmiş denilir.
Günümüzde salih yapılan dualara çok çok ihtiyacımız var Allah bizi salih yapılan dualara nail kılsın.Çünkü hepimizin ihtiyacı vardır hem dünyevi hem manevi...