Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Dua almak (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Sokaklarda sefalet kol geziyordu. Kim kime yardım edecek, destek olacaktı? İşsizlik yaygındı. Çevresi de perişandı. Bir yanı yıkılmaya yüz tutmuş evceğizinin camından yola doğru ümitsizce bakarken bir taksinin durduğunu, içinden de bir yolcunun indiğini gördü. Demek ki taksi şoföründe az çok para olacaktı. Çünkü müşteri indirmişti. Bütün cesaretini ve ümidini toplayarak evden çıkıp yola koştu. Yaklaşıp direksiyon başında arabasını hareket ettirmek üzere olan şoföre seslendi:

- Sakın beni dilenci falan zannetmeyin. Üç çocuğumla üç gündür aç beklemekteyim. Bu gidişle namusumun lekelenmesinden korkmaya başladım. Allah rızası için yardımda bulunun. Ben açlıktan ölmeye razıyım. Fakat çocuklarımın çığlıklarına tahammül edemiyorum! Beklenmedik bir anda gelen bu ‘Allah rızası için yardım’ talebi zaten kıt-kanaat geçinen şoförü şaşırtmıştı. Düşünmeye başladı. Cebinde bir miktar parası vardı var olmasına; ancak bu parayı aylardır biriktiriyordu. Çünkü taksinin dört lastiği de kabaklaşmıştı. Onları değiştirmek için çırpınıyordu. Zaten akşamları eve gelince hanım da ikaz etmekten geri kalmıyordu.

- Ne zaman değiştireceksin bu lastikleri? Birazcık geç kalsan aklıma kötü şeyler geliyor. ‘Acaba bir kaza mı yaptı kabak lastiklerle?’ diye korku içinde bekliyorum.

O an için nefsi ve şeytan birlik olup vesvese vermeye başladılar:

- Sen zaten zor geçinen kimsesin. Yardım edecek durumda değilsin. Bas gaza, git yoluna!

Fakat imanı ve vicdanı da sesleniyorlardı:

- Para dediğin şey böyle gün için lazım olur. Belli olmaz Allah’ın rızasının nerede olduğu. Biriktirdiğin parayı bu muhtaç hanıma vermelisin. Tam yeridir. Çocukları var! Namusu var!

Nihayet nefsini ve şeytanını yenmiş, cebindeki lastik parasını tümüyle uzatarak:

- Al bacım, sen namusunla yaşa. Bu para bir müddet idare eder. Sonrasına da Allah başka sebepler halk eder! demiş, minnet etmemek için de hemen gaza basıp oradan uzaklaşırken kadının:

- Sen benim ihtiyacımı karşıladın, Allah da senin ihtiyacını karşılasın! duasını duymuş, gün boyunca kulaklarında çınlayan bu duaya hep (amin) deyip durmuştu. Akşam eve gelince beklediği soruyla yine muhatap oldu.

- Hâlâ değiştirmemişsin lastiklerini...

- Bir lastikçiyle anlaştım. Yeni lastikler gelince hemen değiştirecek... diyerek geçiştirdi.

Bu geçiştirme işi birkaç gün devam etti. Bir akşam yine eve gelirken iyice sıkılmış, “Bu defa ne diyeceğim?” diye düşünürken beklenmedik bir durumla karşılaşmıştı. Hanım kendisine adres yazılı bir kağıt uzatmış, sonra da şöyle demişti.

- Bugün lastikçi geldi, şu adresi verdi. “Yarın bana gelsin lastiklerini değiştireceğim.” deyip gitti. Al şu adresi.

Belli etmemişse de bunun izahını yapamamıştı. Çünkü böyle bir lastikçi ile konuşmamıştı. Merakla sabahı bekledi. İlk işi kağıttaki adrese gitmek oldu. Garipliğe bakın ki tamirciyi hiç görmemiş, buraya hiç gelmemişti. Elindeki kağıdı uzatınca bir şaşkınlık iki tarafta da yaşandı. Adam:

- “Sen o musun?” deyip boynuna sarıldı, başladı hıçkıra hıçkıra ağlamaya. Sonra da şöyle devam etti:

- Tam üç gündür Resulüllah Aleyhisselam rüyama giriyor ve bana, “Şu adresteki şoförün lastiklerini değiştir, ücret olarak da benim şefaatime nail ol.” buyuruyor. Allah için söyle. Sen ne türlü bir iyilik ettin, nasıl bir hayır dua aldın ki Resulüllah Aleyhisselam üç gündür beni ikaz ediyor, senin lastiğini değiştirmem için beni vazifelendiriyor?


BAZEN OLUMSUZLUKLARLA ÇÖZÜMSÜZLÜKLERLE BOĞUŞURKEN BİR ANDA BİZİM BİLEMEDİĞİMİZ YALNIZCA RABBİMİZİN BİLDİĞİ VE BİZİ SONUÇ OLARAK HAYRETE DÜŞÜREN OLAYLARLA KARŞILAŞABİLİRİZ...O HALİN NASIL BİR ANDA BÖYLE OLDUĞUNA ANLAM VEREMEYİZ. FAKAT DUANIN GÜCÜNÜ BİLİYORSAK BİLİRİZ Kİ ; BİZE O HALİ YAŞATANIN HİÇ BEKLENTİSİZCE , KARŞILIKSIZ , MENFAAT DUYGUSUNDAN ÇOK UZAK OLAN,O MASUM O GÜNAHSIZ HALİYLE KENDİ AĞZIYLA ETTİĞİ DUALARIYLA BİZİM FERAHA KAVUŞMAMIZI SAĞLAYAN ARDIMIZDAKİ DUACIMIZDIR ..
HEMEN İÇİMİZİ BİR FERAHLIK KAPLAR VE RAHATLARIZ. EDİLEN DUANIN BEREKETİNİN HUZURU YANSIR RUHUMUZA..DUACIMIZIN YADA DUA ORDUMUZUN ŞÜKRÜNÜ YAŞARIZ O ANDA. NE GÜZELDİR DUAYLA HUZUR BULMAK..ALLAH-U TEALA BİZLERİ BU ORDULARDAN MAHRUM ETMESİN. .. ÖMRÜMÜZCE O ORDULARIN GÜCÜNÜ HİSSEDEBİLELİM ..BU YÜZDEN İŞTE TAMDA BU YAZIYLA ALAKALI ..TAMDA BU ZAMANDA KİMBİLİR KİMİN DUASIDIR MAKBUL OLAN DİYEREK DUA ALMAYA BAKALIM... KALIN DUALARLA...
 

cakdoc

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Eki 2008
Mesajlar
1,507
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Allah razi olsun tuylerim diken diken oldu... bugun zaten ikinci kez oluyo bana hayirdir insallah..
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Vaktiyle bir ateşperest, oğlunu evlendirmektedir. Düğün günü çok koyun ve inek kesilir. Et kokuları mahalleyi sarar. Ancak evin bitişiğinde, müslüman, dul bir kadın, dört yetimiyle yaşamaktadır.

Hepsi de günlerdir açtırlar.

Kadıncağız, düğün evinin kapısını çalıp, “ateş” ister. Ancak maksadı başkadır. “Belki yemek verirler” diye gitmiştir.

Adam, kadının niyetini anlasa da, birşey vermez.

Kadıncağız, bir daha gidip ”ateş” ister. Yine eli boş döner.

Üçüncüde yine öyle.

Ama ne olur bilinmez, bu defa acır kadına. Hallerini anlamak için dehlize iner ve dayar kulağını bitişik evin duvarına ve dinler.

Yetimcik, annesine yalvarıyor:

- Anneciğim, ne olur bir daha git. Belki bu sefer birşey verirler.

Kadın ağlamaklıdır:

- Üç defa gittim yavrum! Artık utanıyorum.

Adam bunu duyar. Kalbi sızlar. Bir mükellef ”Sofra” hazırlatıp, gönderir evlerine. Ve dehlize inip, dinler yine.

Yetimlerin en küçüğü duâ ediyor:

- Yâ Rabbî! O nasıl bize ikram ettiyse, sen de ona ikram et! Onu îmanla şereflendir!

Ardından;

- Âamiiiin! sesleri yükselir.

O anda, kalbi döner ateşperestin.

Ve “Şehâdet” i getirip îmanla şereflenir.

Nitekim;

Sadaka, belâyı önler. Ama duâ, kaderi değiştirir!

buyurmuştur büyüklerimiz.

 

ufuktuncay

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2009
Mesajlar
533
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Vaktiyle bir ateşperest, oğlunu evlendirmektedir. Düğün günü çok koyun ve inek kesilir. Et kokuları mahalleyi sarar. Ancak evin bitişiğinde, müslüman, dul bir kadın, dört yetimiyle yaşamaktadır.

Hepsi de günlerdir açtırlar.

Kadıncağız, düğün evinin kapısını çalıp, “ateş” ister. Ancak maksadı başkadır. “Belki yemek verirler” diye gitmiştir.

Adam, kadının niyetini anlasa da, birşey vermez.

Kadıncağız, bir daha gidip ”ateş” ister. Yine eli boş döner.

Üçüncüde yine öyle.

Ama ne olur bilinmez, bu defa acır kadına. Hallerini anlamak için dehlize iner ve dayar kulağını bitişik evin duvarına ve dinler.

Yetimcik, annesine yalvarıyor:

- Anneciğim, ne olur bir daha git. Belki bu sefer birşey verirler.

Kadın ağlamaklıdır:

- Üç defa gittim yavrum! Artık utanıyorum.

Adam bunu duyar. Kalbi sızlar. Bir mükellef ”Sofra” hazırlatıp, gönderir evlerine. Ve dehlize inip, dinler yine.

Yetimlerin en küçüğü duâ ediyor:

- Yâ Rabbî! O nasıl bize ikram ettiyse, sen de ona ikram et! Onu îmanla şereflendir!

Ardından;

- Âamiiiin! sesleri yükselir.

O anda, kalbi döner ateşperestin.

Ve “Şehâdet” i getirip îmanla şereflenir.

Nitekim;

Sadaka, belâyı önler. Ama duâ, kaderi değiştirir!

buyurmuştur büyüklerimiz.




Selamün Aleyküm!

Sabah sabah okumayayım diyorum ...

Olmuyor...

İçimden bir ses "oku" "oku" diye bağırıyor!

İyi güzelde , okuduktan sonrada ağlamaya başlıyorum!

İş yerinde hiçte hoş olmuyor!

Bilgisayar başında birden bire hüngür hüngür ağlayan biri !

Neyse Rabbim sizden razı olsun!

Allah'a emanet olunuz!
 

tuanaebru

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 May 2009
Mesajlar
210
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
yaa bende işyerindeyim gözlerim doldu zor tuttum kendimi..Rabbim dualarımızı kabul etsin bol dua almayı nasip eylesin inşallah.Amin
 

erdal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Nis 2006
Mesajlar
3,212
Tepki puanı
1
Puanları
38
Allah c.c. razı olsun Hafize ablamız...
Bazı şeyleri hatırlatmak adına çok güzel yazılar yazmışsınız.
Rabbimiz tesirini nefsimizde halketsin,sizlerede ecrini versin inşaAllah.
Selametle kalınız....
 

gulum.se

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Nis 2009
Mesajlar
3,801
Tepki puanı
16
Puanları
38
Yaş
40
selamün aleyküm hafize annecigim...
allah c.c razı olsun ne güzel bir paylaşım olmuş....
rabbim inşallah idrak edenlerden, hayırlı dualar alan ve hayırlı dua edenlerden eylesin bizleri. inşallah...
selam ve dua ile..
 

nursel22

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Tem 2009
Mesajlar
43
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
SElamün aleyküm
ALLAH razı olsun kardeşim benim bugün ağlama günüm galiba
Rabbim cümlemize hayır dua almayı nasip etsin inşallah
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Selamün Aleyküm!

Sabah sabah okumayayım diyorum ...

Olmuyor...

İçimden bir ses "oku" "oku" diye bağırıyor!

İyi güzelde , okuduktan sonrada ağlamaya başlıyorum!

İş yerinde hiçte hoş olmuyor!

Bilgisayar başında birden bire hüngür hüngür ağlayan biri !

Neyse Rabbim sizden razı olsun!



Allah'a emanet olunuz!


Aleykümselam Ufuktuncay ne mutlu ki bize Rabbim ağlamayı nasip ediyor
 

Gök Kubbe

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ara 2008
Mesajlar
3,422
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
29
selamun aleyküm canım ablam rabbim razı olsun..::)
 

zeynomis

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Ağu 2008
Mesajlar
379
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
S.Aleyküm.Çok güzel bi yazı paylaştınız Allah razı olsun.Bu yazıdan hepimizin çıkarması gereken dersler var arkadaşlar öyle değil mi?
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt