Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

DOSTLUK ADINA (1 Kullanıcı)

ebe78

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Ocak 2007
Mesajlar
530
Tepki puanı
0
Puanları
0
--------------------------------------------------------------------------------
İlk ve son olsun dostluk adına sana bu yazı.
Oku ve satırlarda bul gerçeği.
Biz dostluğu ne kelimelere hapsettik, ne şarkılarda bulduk.
Dostluk bizim için kalp atışıdır.
Biz asla geviş getiren ağızlara ortak olmadık, esnek dillerin çiğneyip, çürüyünce attığı sakız misali dostlukları yaşamadık…
İlk ve son olsun bu sana dostluk adına yazdığım yazı.
Biz dostluğu satılmış beyinlilerin çıkardığı çığırtkanlıklarda bulmadık, tanımadık, yüreğimizde hissettik.
Hapsediyorlarsa kırk yılın hatırını bir fincan kahveye, kahve sevmeyenlerin suçu ne?
Hem bir düşünsene o ufacık fincanda o kadar yılın ne işi var?
Kırılırsa fincan yok olur mu hatıralar ne dersin?
Öyle ise içilen kahve değil, muhabbetin ta kendisi.
Biz dostluğu kah bir fincan kahvede, kah bir bedelde, kah bir bakışta bulduk.
Bu buluş ebedi zamana kaydı.
Acıda olsa kahve, zorda olsa bedel, sert olsa da bakış biz dostluğu canımıza işledik nakış nakış…
Zaman aktı, isimler farklılaştı…
Ama yine bir yanım Ali, bir yanım Osman'dı benim.
"Bir elimde güneş olsa , bir elimde ay" diyen aynı imanla ben yine varım…
Kılıcımla acarken Malazgirt'e bir kapı, topuma nasip oldu o mukaddes İstanbul.
Köroğlu'na vururken mertliğin düşmanı silah, her namlu atışında kahpelikle yüzleştik…
Zaman geldi kahpeler " yedi düvel " oldu saldırdı üstümüze.
Savaşın tanına vardık. Evet bu bir savaşdı ve tadı vardı.
Çünkü;
Bu savaş ki, barışın kaynağıydı.
Barış aşktı. Aşk hürriyet.
Biz dostluğu alemlere rahmet diye inen dinden, zaman ve mekanların elçisinden öğrendik.
"Hamdü senalar olsun."
Biz dostluğu yaramıza tuz basıldığı zamanlarda öğrendik.
Biz güneşe yol aldık bu dostlukla, bir dolunayda haykırdık tüm dünyaya.
Şimdi dostum dinle bu sana ilk ve son yazışımdır dostluk adına.
"Ay gibi tek, yıldızlar gibi beraberiz" derken,"Rahmet ya Resul Allah" derken biz, gölge edenler var.
Yıldızları çoğaltıyor üstümüzde bir hain zillet, ezanlar eski tonunda değil, baba üzgün, dede acı içinde…
Ananın sütünün helalığının sorgusunda.
Dostluk zorluk altında, imtihan ediliyor.
Mal ile, varlık ile, hele hele can ile ki; acım çok derin.
Biz dostlukta mertlikte bekleriz, baruta inat.
Biz dostlukta bedelde bekleriz, yaşama inat.
Biz dostlukta yanma bekleriz, iblise inat.
Biz dostluğu ne sabah bekledik, ne akşam.
Zamandan zeminden ayrı bekledik.
Biz dostluğu her şeyden önce aynı secdede, aynı bayrakta, aynı devlette bulduk.
Bir yanımız Ali, bir yanımız Osman iken bir olduk, iri olduk, diri olduk.
Biz dostluğu Çin'de okunurken sabah ezanı, Adriyatik'te başka bir vakit namazında bulduk.
Biz dostluğu, aynı dilde, aynı kıblede tek haykırışta bulduk.
Şimdi dostum dinle bu sana ilk ve son yazışımdır dostluk adına…

alıntı
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt