Her hali ile ümmetine en güzel örnek olan Hz. Peygamber Efendimiz
(sas) Ensar'ı genel ve özel olmak üzere çokça ziyaret ederdi. Özel
ziyaretlerinde onların evlerine giderdi. Genel ve toplu olarak ziyaret etmek
istediğinde de mahallelerinde bulunan mescitlerine uğrardı. Hz. Peygamber
bir gün Ensar'dan bir aileyi ziyaret ederek onlarla birlikte yemek yedi.
Gitmeden önce de evin bir tarafına su serptirip bir hasır açtırarak onun
üzerinde namaz kıldı ve onlara dua etti. Bu davranışın benzerlerini sahabe
Efendilerimizde de görmekteyiz. Efendimiz (sas), sahabilerini ikişer ikişer
kardeş yapmıştı. Bu iki kişi bir gün birbirlerini görüp hal-hatır
soramasalar o gece sabahı zor ederlerdi. Ertesi günü mutlaka birbirlerini
görüp karşılıklı nasıl olduklarını sorarlardı. Kişi Hz. Peygamber'in
kendisine kardeş yaptığı insanın halinden haberdar olmaksızın gün
geçirmezdi. Abdullah b. Mes'ud, Medine'ye gelen Kûfeli arkadaşlarına "Siz
arasıra biraraya gelerek sohbetler eder misiniz?" diye sordu. "Evet, biz bu
âdeti hiç bir zaman terketmedik" dediler. İbn Abbas, "Peki siz
birbirlerinizi ziyaret eder misiniz?" dedi. Onlar da "Evet ey Ebû
Abdirrahman! Hatta içimizden Kûfe'nin en dış mahallelerinde oturanlar bile
birkaç gün kardeşini görmeyecek olsa yürüyerek gidip onu ziyaret eder" diye
cevap verdiler. Bunun üzerine İbn Mes'ud "Siz böyle yaptığınız müddetçe
hayırlı insanlarsınız" dedi. Ümmü'd-Derdâ şöyle anlatıyor: Selmân-ı Fârisî,
Irak'ın Medâyin şehrinden tâ Şam'a kadar yaya olarak ziyaretimize geldi.
Sırtında Endenûz adı verilen ve etekleri ancak diz kapağına gelebilen bir
aba vardı. (Hayatü's-Sahabe, 9. bölüm, 43. Fasıl.)
(sas) Ensar'ı genel ve özel olmak üzere çokça ziyaret ederdi. Özel
ziyaretlerinde onların evlerine giderdi. Genel ve toplu olarak ziyaret etmek
istediğinde de mahallelerinde bulunan mescitlerine uğrardı. Hz. Peygamber
bir gün Ensar'dan bir aileyi ziyaret ederek onlarla birlikte yemek yedi.
Gitmeden önce de evin bir tarafına su serptirip bir hasır açtırarak onun
üzerinde namaz kıldı ve onlara dua etti. Bu davranışın benzerlerini sahabe
Efendilerimizde de görmekteyiz. Efendimiz (sas), sahabilerini ikişer ikişer
kardeş yapmıştı. Bu iki kişi bir gün birbirlerini görüp hal-hatır
soramasalar o gece sabahı zor ederlerdi. Ertesi günü mutlaka birbirlerini
görüp karşılıklı nasıl olduklarını sorarlardı. Kişi Hz. Peygamber'in
kendisine kardeş yaptığı insanın halinden haberdar olmaksızın gün
geçirmezdi. Abdullah b. Mes'ud, Medine'ye gelen Kûfeli arkadaşlarına "Siz
arasıra biraraya gelerek sohbetler eder misiniz?" diye sordu. "Evet, biz bu
âdeti hiç bir zaman terketmedik" dediler. İbn Abbas, "Peki siz
birbirlerinizi ziyaret eder misiniz?" dedi. Onlar da "Evet ey Ebû
Abdirrahman! Hatta içimizden Kûfe'nin en dış mahallelerinde oturanlar bile
birkaç gün kardeşini görmeyecek olsa yürüyerek gidip onu ziyaret eder" diye
cevap verdiler. Bunun üzerine İbn Mes'ud "Siz böyle yaptığınız müddetçe
hayırlı insanlarsınız" dedi. Ümmü'd-Derdâ şöyle anlatıyor: Selmân-ı Fârisî,
Irak'ın Medâyin şehrinden tâ Şam'a kadar yaya olarak ziyaretimize geldi.
Sırtında Endenûz adı verilen ve etekleri ancak diz kapağına gelebilen bir
aba vardı. (Hayatü's-Sahabe, 9. bölüm, 43. Fasıl.)