Tevhid Davası
Yasaklı Kullanıcı
30 Aralık idi
yarın yılbaşı kutlaması yapacaktı.
çam alacak, ışıklarla süsleyecek,
...Noel baba kılığına girecek,
eşine ve çocuklarına hayırlı Noeller diyecek ve evlatlarını sevindirecekti.
adı Mustafa idi.
adına yakışmayan bir inanç ve davranış içinde yaşıyordu.
modernizm dini duygularını almış yok etmişti,
ibadet ruhu susuz bir çöl gibi kuraklaşmıştı.
Yıllarca cami, dua Kuran yüzü görmemişti.
Newyork caddelerinde
İslami yaşamak şöyle dursun, islamın adını anmaktan kaçınıyordu, en modern ülkede dinsiz bir yaşamı kucaklamıştı.
Yarın için hazırlıklar yapmak için arabasına bindi.
Şehrin biraz dışında çam ağaçları satılıyordu arabasını oraya doğru yönlendirdi.
Gideceği yerde,
Her yer çiçekler, çamlar ve çeşit çeşit ve bitkilerle donatılmıştı.
Üzerinde
Newyork çam galerisi yazan tabeladan içeri girdi.
her yer çamlarla ve çiçeklerle dolu idi.
Yetkiliden izin istedi tek başına biraz gezdi,
Çamlara baktı, gözüne gür ve uzun bir çam kestirmek için bakındı.
Allah'ın yarattığı muhteşem çamları isyanda kullanacaktı.
Yaptığı işin yanlışlığına aldırmıyordu.
İslam dininde olmayan bir bayramı kutlayacaktı.
Kuran'ın yasakladığı kâfirlere benzeme ayetlerinden habersizdi.
Galeri de epey gezindi.
uzun, yeşil, iri bir çam beğendi satın aldı galeriden çıktı.
Arabasıyla eve dönmek için yola koyuldu.
bir müddet sonra araba yolda arızalandı.
yardım istedi ancak kimse yardım etmedi.
Geçen arabalara işaret etmesine rağmen kimse durmadı.
uzaktan bir aracın geldiğini fark etti ve işaret etti, araç hemen durdu.
Arabadan
hafif sakallı, beyaz takkeli, uzun cilbablı bir genç indi.
selamlaştılar ve sorunu konuştular
sorunun büyük olduğunu anlayınca
gencin arabasına binmek için izin istedi genç izin verince hemen satın aldığı çamı alarak Arabaya Bindi ve yola çıktı.
Genç müslümandı
Adı Suheyb idi.
Muhlis bir müslümandı yanı sıra da güzel bir davetçi idi
Suheyb,
Mustafa’nın müslüman olduğunu, Türkiyeli olduğunu öğrenince güzel bir giriş yaptı.
Sizde çam ağaçları alınır süslenir mi?
Mustafa utana utana
—hayır dedi.
Suheyb
—Müslüman olarak bizim bu dini bayramları kutlama hakkımız yok, bunu biliyor sunuz değil mi?
Mustafa
—bilmiyorum.
Suheyb
—Allah bizi onlara uymaya değil de, Kurana ve sünnete uymaya davet eder, zira izzetimiz ve necatımız İslam’dadır.
Suheyb
—Bu kutlama da ben onarla özenmiyorum ki, üstelik benim niyetim onlara benzemek de değil.
Suheyb:
—Ancak çam almanız ve onu süslemeniz, dini törenlerine, toplantı günlerine, kutsal gecelerine ilgi göstermeniz anlamına gelir.
Mustafa
—Biz sadece eğleneceğiz başka bir kastımız yoktur, geceyi ailemizle birlikte eğlenerek yeni bir yıla girmeyi tasarlıyoruz.
Suheyb
—Ancak Allah bize onların bu gecelerine özenmeyi yasaklıyor, Rasulullah bizi kâfirlere benzemekten sakındırıyor.
Mustafa
—Yani biz bu Noel gecesinde kutlamalara iştirak etmemiz dini açıdan haram mı?
Suheyb
—evet, Haramdır, Biz müslümanız bu gecelere karşı duyarlı olmalıyız, siz hiç onların bizim bayramlarımıza özenti duyduklarını, evlerinde kurban kestiklerini, ramazanda oruç tutuklarını, sabah namaza kalktıklarını, içkiden uzak kalarak bize özenti gösterdiklerini gördünüz mü?
Mustafa
—Hayır, görmedim, Fakat onlar bizim inancımıza saygılı
Suheyb
—O ayrı şey, fakat onlara bizim gibi inanç ve amel taşıyor mu?
Mustafa
—Hayır taşımıyorlar
Suheyb
—O halde bizde onlardan uza kalacağız. Allah Maide suresi 51.ayetinde Hıristiyanları ve Yahudileri dost edinmeyin buyurur.
Mustafa
—Peki, o gece ne yapacağız
Suheyb
—Hiçbir şey o gece diğer geceler gibi aynı şartlarda geçirilmeli.
Mustafa
—Ben müslüman bir insanım, dedem imamdı, Konya’nın meşhur imamlarındandı. 15 yıldır önce geldim Amerika’ya, Tıp Okudum ve doktor oldum. O günden beri memlekete gitmedim, eşimle ve çocuklarımla batılı bir hayata alıştık.
Suheyb
—Amerika da yaşayan çok müslüman var, dini bilen, öğrenen, davet eden, kuran ve sünnete sarılan çok güzel müslümanlar var, onlarla beraber yaşarsanız kendinizi korursunuz, Modern Amerikan yaşamı müslümanların birçok değerlerini çalmaktadır, bu nedenle kendinizi korumanız gerekir.
Mustafa bir anda düşüncelere daldı,
yaptığı fiilden utandı, dedesini hatırladı,
Konya’da yaşadığı çocukluk günleri aklına geldi,
annesinin ve babasının İslami portreleri canlandı.
Mustafa gençliğinde namaz kılar,
cumaya gider, dindar yaşardı, ancak Amerikan toplumu bu değerlerini zayıflatmıştı.
Suheyb
—Mustafa neler düşünüyorsun dedi.
Mustafa
—Geçmişi ve bugünü düşünüyorum, eski günlerim dini yaşam içinde iken, şimdi baksana Hıristiyanlara özenti duymuşum.
Suheyb başarmıştı, gözlerinin içi gülüyordu,
—Mustafa sana bir kitap hediye edebilir miyim?
Mustafa
—Tabi dedi.
Suheyb çantasından yen aldığı Kuranı hediye etti,
Mustafa eline kitabı alır almaz,
Kuran olduğunu anladı,
hemen ağladı,
gözyaşı yanaklarından hafif hafif süzüldü,
bir eliyle gözyaşını sildi bir eliyle de Kuranı tuttu.
Mustafa
büyük bir iç devinim geçirdi.
Bir anda duyguları canlandı,
imanı yavaş yavaş zuhur etti,
Kuran'a baktıkça yüzü aydınlandı,
içi çok sevinçliydi.
Suheyb’e döndü, baktı,
—Yüzün ne güzel, sakalın ve kıyafetin ne güzel.
Vallahi seni görmek beni çok sevindirdi, dedi.
Suheyb,
İslam davetçisi vasfıyla
çok güzel bir iş başarmıştı.
Mustafa’nın geçmişini hatırlatarak yeniden islama dönüşünün ilk adımını attı.
Ne güzel dönüştü!
Ne güzel tevbe idi !
Mustafa,
Çok mutlu idi,
Kurana bakarak yol alıyordu,
bir anda aklına satın aldığı çamlar geldi,
Suheyb’e hemen aracı durdurması istedi,
Suheyb şaşkın şaşkın
-neden Mustafa dedi.
Mustafa
-Bir işim var onu yapmalıyım dedi.
Mustafa araç durunca indi,
arka kapağı açtı, çamı çıkarttı,
yolun kenarına geldi ve oradan aşağıya doğru çamı attı ve rahatladı.
Bu arada Suheyb her şeye şahit oluyordu,
Rabbine şükretti ve çok sevindi.
Mustafa
tekrar arabanın yanına döndü ve bindi.
Bir müddet sonra da evinin önüne geldi.
Mustafa elinde Kuranla arabadan indi,
Suheyb’i evine davet etti.
Suheyb bu akşam davetine icabet edemeyeceğini
başka zaman geleceğini iletti
selamlaştı
ayrıldı.
Mustafa
evinin ziline bastı.
Eşi ve çocukları kapıyı sevinçle açtı.
Eşi ve çocukları
elinde çamı görmeyince
ne olduğunu sordu.
Eşine olayı baştan sona anlattı,
yaptıklarının dini açıdan doğru olmadığını söyledi, onu da ikna etti.
O gece
Eşiyle hiçbir kutlama,
sevinç ortamı oluşturmamak ve evlatlarını haram kutlamadan sakındırmak üzere anlaştı.
Mustafa çok sevinçli idi.
Eşi de anlayışlı islama yakın bir kişilikti.
Gece o gün sessiz ve sıradan bir gece olarak yaşandı.
Sabah eşiyle birlikte sabah namazına kalktı
Namazını kılarken ağlıyordu.
—Döndüm Ya Rabbi geç de olsa döndüm affet beni, Bizi sana kulluk eden kul eyle, Bizi İslam üzere yaşat, …………
bugün bu gece mustafaları ve müslüman kardeşleri Allah'a dönmeye davet ediyoruz......
yarın yılbaşı kutlaması yapacaktı.
çam alacak, ışıklarla süsleyecek,
...Noel baba kılığına girecek,
eşine ve çocuklarına hayırlı Noeller diyecek ve evlatlarını sevindirecekti.
adı Mustafa idi.
adına yakışmayan bir inanç ve davranış içinde yaşıyordu.
modernizm dini duygularını almış yok etmişti,
ibadet ruhu susuz bir çöl gibi kuraklaşmıştı.
Yıllarca cami, dua Kuran yüzü görmemişti.
Newyork caddelerinde
İslami yaşamak şöyle dursun, islamın adını anmaktan kaçınıyordu, en modern ülkede dinsiz bir yaşamı kucaklamıştı.
Yarın için hazırlıklar yapmak için arabasına bindi.
Şehrin biraz dışında çam ağaçları satılıyordu arabasını oraya doğru yönlendirdi.
Gideceği yerde,
Her yer çiçekler, çamlar ve çeşit çeşit ve bitkilerle donatılmıştı.
Üzerinde
Newyork çam galerisi yazan tabeladan içeri girdi.
her yer çamlarla ve çiçeklerle dolu idi.
Yetkiliden izin istedi tek başına biraz gezdi,
Çamlara baktı, gözüne gür ve uzun bir çam kestirmek için bakındı.
Allah'ın yarattığı muhteşem çamları isyanda kullanacaktı.
Yaptığı işin yanlışlığına aldırmıyordu.
İslam dininde olmayan bir bayramı kutlayacaktı.
Kuran'ın yasakladığı kâfirlere benzeme ayetlerinden habersizdi.
Galeri de epey gezindi.
uzun, yeşil, iri bir çam beğendi satın aldı galeriden çıktı.
Arabasıyla eve dönmek için yola koyuldu.
bir müddet sonra araba yolda arızalandı.
yardım istedi ancak kimse yardım etmedi.
Geçen arabalara işaret etmesine rağmen kimse durmadı.
uzaktan bir aracın geldiğini fark etti ve işaret etti, araç hemen durdu.
Arabadan
hafif sakallı, beyaz takkeli, uzun cilbablı bir genç indi.
selamlaştılar ve sorunu konuştular
sorunun büyük olduğunu anlayınca
gencin arabasına binmek için izin istedi genç izin verince hemen satın aldığı çamı alarak Arabaya Bindi ve yola çıktı.
Genç müslümandı
Adı Suheyb idi.
Muhlis bir müslümandı yanı sıra da güzel bir davetçi idi
Suheyb,
Mustafa’nın müslüman olduğunu, Türkiyeli olduğunu öğrenince güzel bir giriş yaptı.
Sizde çam ağaçları alınır süslenir mi?
Mustafa utana utana
—hayır dedi.
Suheyb
—Müslüman olarak bizim bu dini bayramları kutlama hakkımız yok, bunu biliyor sunuz değil mi?
Mustafa
—bilmiyorum.
Suheyb
—Allah bizi onlara uymaya değil de, Kurana ve sünnete uymaya davet eder, zira izzetimiz ve necatımız İslam’dadır.
Suheyb
—Bu kutlama da ben onarla özenmiyorum ki, üstelik benim niyetim onlara benzemek de değil.
Suheyb:
—Ancak çam almanız ve onu süslemeniz, dini törenlerine, toplantı günlerine, kutsal gecelerine ilgi göstermeniz anlamına gelir.
Mustafa
—Biz sadece eğleneceğiz başka bir kastımız yoktur, geceyi ailemizle birlikte eğlenerek yeni bir yıla girmeyi tasarlıyoruz.
Suheyb
—Ancak Allah bize onların bu gecelerine özenmeyi yasaklıyor, Rasulullah bizi kâfirlere benzemekten sakındırıyor.
Mustafa
—Yani biz bu Noel gecesinde kutlamalara iştirak etmemiz dini açıdan haram mı?
Suheyb
—evet, Haramdır, Biz müslümanız bu gecelere karşı duyarlı olmalıyız, siz hiç onların bizim bayramlarımıza özenti duyduklarını, evlerinde kurban kestiklerini, ramazanda oruç tutuklarını, sabah namaza kalktıklarını, içkiden uzak kalarak bize özenti gösterdiklerini gördünüz mü?
Mustafa
—Hayır, görmedim, Fakat onlar bizim inancımıza saygılı
Suheyb
—O ayrı şey, fakat onlara bizim gibi inanç ve amel taşıyor mu?
Mustafa
—Hayır taşımıyorlar
Suheyb
—O halde bizde onlardan uza kalacağız. Allah Maide suresi 51.ayetinde Hıristiyanları ve Yahudileri dost edinmeyin buyurur.
Mustafa
—Peki, o gece ne yapacağız
Suheyb
—Hiçbir şey o gece diğer geceler gibi aynı şartlarda geçirilmeli.
Mustafa
—Ben müslüman bir insanım, dedem imamdı, Konya’nın meşhur imamlarındandı. 15 yıldır önce geldim Amerika’ya, Tıp Okudum ve doktor oldum. O günden beri memlekete gitmedim, eşimle ve çocuklarımla batılı bir hayata alıştık.
Suheyb
—Amerika da yaşayan çok müslüman var, dini bilen, öğrenen, davet eden, kuran ve sünnete sarılan çok güzel müslümanlar var, onlarla beraber yaşarsanız kendinizi korursunuz, Modern Amerikan yaşamı müslümanların birçok değerlerini çalmaktadır, bu nedenle kendinizi korumanız gerekir.
Mustafa bir anda düşüncelere daldı,
yaptığı fiilden utandı, dedesini hatırladı,
Konya’da yaşadığı çocukluk günleri aklına geldi,
annesinin ve babasının İslami portreleri canlandı.
Mustafa gençliğinde namaz kılar,
cumaya gider, dindar yaşardı, ancak Amerikan toplumu bu değerlerini zayıflatmıştı.
Suheyb
—Mustafa neler düşünüyorsun dedi.
Mustafa
—Geçmişi ve bugünü düşünüyorum, eski günlerim dini yaşam içinde iken, şimdi baksana Hıristiyanlara özenti duymuşum.
Suheyb başarmıştı, gözlerinin içi gülüyordu,
—Mustafa sana bir kitap hediye edebilir miyim?
Mustafa
—Tabi dedi.
Suheyb çantasından yen aldığı Kuranı hediye etti,
Mustafa eline kitabı alır almaz,
Kuran olduğunu anladı,
hemen ağladı,
gözyaşı yanaklarından hafif hafif süzüldü,
bir eliyle gözyaşını sildi bir eliyle de Kuranı tuttu.
Mustafa
büyük bir iç devinim geçirdi.
Bir anda duyguları canlandı,
imanı yavaş yavaş zuhur etti,
Kuran'a baktıkça yüzü aydınlandı,
içi çok sevinçliydi.
Suheyb’e döndü, baktı,
—Yüzün ne güzel, sakalın ve kıyafetin ne güzel.
Vallahi seni görmek beni çok sevindirdi, dedi.
Suheyb,
İslam davetçisi vasfıyla
çok güzel bir iş başarmıştı.
Mustafa’nın geçmişini hatırlatarak yeniden islama dönüşünün ilk adımını attı.
Ne güzel dönüştü!
Ne güzel tevbe idi !
Mustafa,
Çok mutlu idi,
Kurana bakarak yol alıyordu,
bir anda aklına satın aldığı çamlar geldi,
Suheyb’e hemen aracı durdurması istedi,
Suheyb şaşkın şaşkın
-neden Mustafa dedi.
Mustafa
-Bir işim var onu yapmalıyım dedi.
Mustafa araç durunca indi,
arka kapağı açtı, çamı çıkarttı,
yolun kenarına geldi ve oradan aşağıya doğru çamı attı ve rahatladı.
Bu arada Suheyb her şeye şahit oluyordu,
Rabbine şükretti ve çok sevindi.
Mustafa
tekrar arabanın yanına döndü ve bindi.
Bir müddet sonra da evinin önüne geldi.
Mustafa elinde Kuranla arabadan indi,
Suheyb’i evine davet etti.
Suheyb bu akşam davetine icabet edemeyeceğini
başka zaman geleceğini iletti
selamlaştı
ayrıldı.
Mustafa
evinin ziline bastı.
Eşi ve çocukları kapıyı sevinçle açtı.
Eşi ve çocukları
elinde çamı görmeyince
ne olduğunu sordu.
Eşine olayı baştan sona anlattı,
yaptıklarının dini açıdan doğru olmadığını söyledi, onu da ikna etti.
O gece
Eşiyle hiçbir kutlama,
sevinç ortamı oluşturmamak ve evlatlarını haram kutlamadan sakındırmak üzere anlaştı.
Mustafa çok sevinçli idi.
Eşi de anlayışlı islama yakın bir kişilikti.
Gece o gün sessiz ve sıradan bir gece olarak yaşandı.
Sabah eşiyle birlikte sabah namazına kalktı
Namazını kılarken ağlıyordu.
—Döndüm Ya Rabbi geç de olsa döndüm affet beni, Bizi sana kulluk eden kul eyle, Bizi İslam üzere yaşat, …………
bugün bu gece mustafaları ve müslüman kardeşleri Allah'a dönmeye davet ediyoruz......