Haşir meydanındaki insanlar, ebed ülkesine uçmak için sabırsızlanıyordu. Peygamberler, şehitler ve büyük veliler için bir sorun yoktu. Ancak diğerleri, "Ellibin sene sürer" denilen bu yolu, dünyadaki hayatlarının karşılığı olan bir vasıta ile aşmak durumundaydı. Her insan, günah ve sevaplarını ortaya döküp ince hesap yaparken, sermayeleri az olan bir kaçgenç bir araya geldi ve kendilerine gözcülük eden meleğe başvurarak:
-"Bizler dünyada iken meşhur bir yarışmaya katılmış ve ellerimizi günler boyu süren bir sabırla lüks arabaların üzerinden çekmeyerek onları kazanmıştık, dedi. Bu gayretimize karşılık o arabaların verilmesini
istyor ve bu zorlu yolu onlarla aşmayı planlıyoruz."
Melek, yarışmanın detaylarını öğrendikten sonra:
-"Yanlış şeye dokunmuşsunuz, dedi. Sizin arabanız, o yolda gitmez." Gençler, biraz ilerdeki insanları göstererek:
-"Şuradaki insanlarında birşeylere dokunduğu söyleniyor," diye itiraz ettiler. "Ama şimdi cennete uçuyorlar."
-" Evet" dedi, Melek. "Onlarda dokundular. Hemde günde bir saatçik."
-"Bir saatmi..." diyerek atıldı gençler. Oysa biz günler boyu çekmedik ellerimizi. Uyumadık, aç kaldık neredeyse ölüyorduk. Peki onlar nelere dokundular?"
"Seccadeye, dedi melek. Küçük bir seccadeye. Şimdi onlar uçuyorlar."
-"Bizler dünyada iken meşhur bir yarışmaya katılmış ve ellerimizi günler boyu süren bir sabırla lüks arabaların üzerinden çekmeyerek onları kazanmıştık, dedi. Bu gayretimize karşılık o arabaların verilmesini
istyor ve bu zorlu yolu onlarla aşmayı planlıyoruz."
Melek, yarışmanın detaylarını öğrendikten sonra:
-"Yanlış şeye dokunmuşsunuz, dedi. Sizin arabanız, o yolda gitmez." Gençler, biraz ilerdeki insanları göstererek:
-"Şuradaki insanlarında birşeylere dokunduğu söyleniyor," diye itiraz ettiler. "Ama şimdi cennete uçuyorlar."
-" Evet" dedi, Melek. "Onlarda dokundular. Hemde günde bir saatçik."
-"Bir saatmi..." diyerek atıldı gençler. Oysa biz günler boyu çekmedik ellerimizi. Uyumadık, aç kaldık neredeyse ölüyorduk. Peki onlar nelere dokundular?"
"Seccadeye, dedi melek. Küçük bir seccadeye. Şimdi onlar uçuyorlar."