Karanlıktaymışlar. İki embriyo, bir ana rahminde...
Her şeyden habersiz bekleşiyorlarmış, sudan bir beşiğin içinde...
Sarılıp birbirlerine, karanlıkta uyumuşlar öylece...
Haftalar geçmiş, ikizler gelişmiş.
Elleri, ayakları belirginleşmiş.
Gözleri çıktıkça meyda na,
İkisi de çevrede olup biteni fark etmiş...
Ne rahat, ne güvenli bir dünyaymış bu...
Sıcak, ıslak, sevgi dolu...
"Öyle güzel bir dünyada yaşıyoruz ki" demişler, "...bize ne
mutlu..."
* * *
Gel zaman git zaman, çevreyi keşfe girişmişler.Bu karanlık dünyayı ve hayatın kaynağını deşmişler.
İkizler büyüyüp gelişmişler.Rahme sığmaz olup tekmeleşmişler.Artık parmakları ve kulakları varmış kerataların...
Büyüdükçe anlamışlar ki, yolun sonu yakın...
Gün gelecek, bu güzelim hayat bitecek;
Karanlık bir yolculuk, onları bir başka diyara çekecek.
* * *
"- Buradaki hayatımızın sonuna yaklaşıyoruz" diye fısıldamış ikizlerden biri efkarla...
"- Ben gitmek istemiyorum" diye diretmiş öteki; "doyamadım ki daha hayata..."
"- Ama mukadderat alnına yazılandır; dua et, belki doğumdan sonra hayat vardır."
Sormuş karamsar olan:
"- Bir gün bize hayat veren kordon kesilecek. Ondan sonra başımıza neler gelecek?"Şiirle cevaplamış iyimser olan:
"Birçok giden/ memnun ki yerinden/ çok seneler geçti/ dönen yok seferinden..."
* * *
Ve günlerden bir gün, yer sarsılmış, duvarlar kasılmış.Dayanılmaz sancılarla ikizler beklenen günün geldiğini anlamış.Buruşuk kollarıyla birbirlerine son kez sarılıp vedalaşmışlar.Ve "ömrümüz bitti" diye çığlık çığlığa ağlaşmışlar.
Bir el kesmiş onları hayata bağlayan kordonu,Ağlaya ağlaya karanlık bir koridordan öbür hayata çıkmışlar.
__________________
Her şeyden habersiz bekleşiyorlarmış, sudan bir beşiğin içinde...
Sarılıp birbirlerine, karanlıkta uyumuşlar öylece...
Haftalar geçmiş, ikizler gelişmiş.
Elleri, ayakları belirginleşmiş.
Gözleri çıktıkça meyda na,
İkisi de çevrede olup biteni fark etmiş...
Ne rahat, ne güvenli bir dünyaymış bu...
Sıcak, ıslak, sevgi dolu...
"Öyle güzel bir dünyada yaşıyoruz ki" demişler, "...bize ne
mutlu..."
* * *
Gel zaman git zaman, çevreyi keşfe girişmişler.Bu karanlık dünyayı ve hayatın kaynağını deşmişler.
İkizler büyüyüp gelişmişler.Rahme sığmaz olup tekmeleşmişler.Artık parmakları ve kulakları varmış kerataların...
Büyüdükçe anlamışlar ki, yolun sonu yakın...
Gün gelecek, bu güzelim hayat bitecek;
Karanlık bir yolculuk, onları bir başka diyara çekecek.
* * *
"- Buradaki hayatımızın sonuna yaklaşıyoruz" diye fısıldamış ikizlerden biri efkarla...
"- Ben gitmek istemiyorum" diye diretmiş öteki; "doyamadım ki daha hayata..."
"- Ama mukadderat alnına yazılandır; dua et, belki doğumdan sonra hayat vardır."
Sormuş karamsar olan:
"- Bir gün bize hayat veren kordon kesilecek. Ondan sonra başımıza neler gelecek?"Şiirle cevaplamış iyimser olan:
"Birçok giden/ memnun ki yerinden/ çok seneler geçti/ dönen yok seferinden..."
* * *
Ve günlerden bir gün, yer sarsılmış, duvarlar kasılmış.Dayanılmaz sancılarla ikizler beklenen günün geldiğini anlamış.Buruşuk kollarıyla birbirlerine son kez sarılıp vedalaşmışlar.Ve "ömrümüz bitti" diye çığlık çığlığa ağlaşmışlar.
Bir el kesmiş onları hayata bağlayan kordonu,Ağlaya ağlaya karanlık bir koridordan öbür hayata çıkmışlar.
__________________