mehmethayri
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 28 Eki 2011
- Mesajlar
- 92
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 46
"DOĞUM GÜNÜ HEDİYESİ"
(ibretlik bir hikaye, okumanızı tavsiye ederim)
Fırına geldiğimde ortalıkta ekmek görünmüyordu. eski bir dostum olan fırıncı , "biraz bekliyeceksin hocam," dedi. "iki -üç dakikaya kadar çıkartıyorum."
kenardaki tabureye oturup beklemeye koyulurken, içeriye yaşlıca bir adamın girdiğini gördüm. eskimiş ceketinin sol yakasının altında bir madalya parıldıyor ve yürürken hafifçe topallıyordu. selam verdikten sonra, fırıncını tezgahına yaklaşarak,
ekmeklerimi alayım , dedi. "Benim ikizler acıkmıştır."
Fırıncı, adamın kendisine uzattığı torbaya alarak tezgahın altına eğildi ve bir gün öcesine ait olduğu anlaşılan ekmeklerden dört- beş tane çıkardı.
ben o arada oturması için kendi yerimi o adama vermiş, tezgahın yanına iyice yaklaşmıştım. Ekmeklerden bir kaç tanesinin şekli değişmiş, katılaşmış, taş gibi olmuştu.
Fısıltı şeklinde fırıncıya sordum. Neden taze ekmeği beklemesini söylemiyorsun?
Biraz sonra çıkacak ya!..
"Bayat ekmekleri kendisi istiyor." dedi fırıncı. "Çok fakir olduğundan, ona yarı fiyatına veriyorum."
"Kim bu adam?" diye sordum.
"kore gazilerinden" dedi.
"oğluyla gelini bir trafik kazasında vefat edince, ikiz torunlarını yanına almıştı. Yıllardır onlara bakıyor, hem de çok az bir maaşla."
Fırıncının anlattıkları karşısında için yandığını hissediyor ve ufakta olsa bir şeyler yapmak istiyordum.
"Aradaki farkı ben vereyim," dedim. "Hiç olmazsa bugün taze ekmek yesinler.
"fırıncı teklifimi kabul etti ve biraz sonra da, fırından yeni çıkan taze ekmekleri adamın torbasına doldururken şekli bozuk, bayat ekmekleri de tezgahın altına koydu.
"Çok şanslısın hacı amca," dedi. çocuklar için sana bugün pasta gibi ekmek vereceğim."
Yaşlı adam, bir evlat sevgisiyle kucakladığı torbayı ğöğüsüne bastırırken. "Allah, senden razı olsun evladım" dedi.
Bugün onların doğum günü olduğunu nerden biliyordun? dedi."
.mehmet.
(ibretlik bir hikaye, okumanızı tavsiye ederim)
Fırına geldiğimde ortalıkta ekmek görünmüyordu. eski bir dostum olan fırıncı , "biraz bekliyeceksin hocam," dedi. "iki -üç dakikaya kadar çıkartıyorum."
kenardaki tabureye oturup beklemeye koyulurken, içeriye yaşlıca bir adamın girdiğini gördüm. eskimiş ceketinin sol yakasının altında bir madalya parıldıyor ve yürürken hafifçe topallıyordu. selam verdikten sonra, fırıncını tezgahına yaklaşarak,
ekmeklerimi alayım , dedi. "Benim ikizler acıkmıştır."
Fırıncı, adamın kendisine uzattığı torbaya alarak tezgahın altına eğildi ve bir gün öcesine ait olduğu anlaşılan ekmeklerden dört- beş tane çıkardı.
ben o arada oturması için kendi yerimi o adama vermiş, tezgahın yanına iyice yaklaşmıştım. Ekmeklerden bir kaç tanesinin şekli değişmiş, katılaşmış, taş gibi olmuştu.
Fısıltı şeklinde fırıncıya sordum. Neden taze ekmeği beklemesini söylemiyorsun?
Biraz sonra çıkacak ya!..
"Bayat ekmekleri kendisi istiyor." dedi fırıncı. "Çok fakir olduğundan, ona yarı fiyatına veriyorum."
"Kim bu adam?" diye sordum.
"kore gazilerinden" dedi.
"oğluyla gelini bir trafik kazasında vefat edince, ikiz torunlarını yanına almıştı. Yıllardır onlara bakıyor, hem de çok az bir maaşla."
Fırıncının anlattıkları karşısında için yandığını hissediyor ve ufakta olsa bir şeyler yapmak istiyordum.
"Aradaki farkı ben vereyim," dedim. "Hiç olmazsa bugün taze ekmek yesinler.
"fırıncı teklifimi kabul etti ve biraz sonra da, fırından yeni çıkan taze ekmekleri adamın torbasına doldururken şekli bozuk, bayat ekmekleri de tezgahın altına koydu.
"Çok şanslısın hacı amca," dedi. çocuklar için sana bugün pasta gibi ekmek vereceğim."
Yaşlı adam, bir evlat sevgisiyle kucakladığı torbayı ğöğüsüne bastırırken. "Allah, senden razı olsun evladım" dedi.
Bugün onların doğum günü olduğunu nerden biliyordun? dedi."
.mehmet.