Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

DoĞru Namaz Nasil Kilinir? (1 Kullanıcı)

N

Nefis

Doğru kılınan namazın, her kötülükten koruduğu Kur`an-ı kerimde bildiriliyor. Onun için ilkönce namazı doğru kılmaya çalışın.

Namazın farz, vacib, sünnet ve müstehablarına riayet edin. Mekruhlarından kaçının.

Böyle namaz kılan kimse elini harama uzatamaz.


“Mü’minler muhakkak felah bulmuşlardır. Ki onlar namazlarında huşû içindedirler.” (Mü'minun; 1-2)

Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:

“Namaz vakti girdiğinde abdestini güzelce alıp, huşu ve tadil-i erkan ile namazını kılan hiç kimse yoktur ki namazı –büyük günah işlemediği müddetçe- daha önce işlediği günahlarına keffaret olmasın. Bu hayatı müddetince böyle devam eder.” (Müslim)

Şurası bilinmeli ki, namazın bir takım rükunları, vacipleri ve sünnetleri olduğu gibi bir de ruhu vardır.

Namazın ruhu ise niyet, ihlas, huşu ve kalp huzurudur.


Hasan el-Harraz’a; “Namaza nasıl girelim?” diye sorulunca şöyle cevap vermiştir:

“Allah-u Zülcelal’e kıyamet gününde nasıl yöneleceksen öyle yönel. O’nunla aranda hiçbir tercüman olmadan huzurunda bulunduğunu ve O’nun sana yönelerek nazar ettiğini, kendini de O’na münacatta bulunuyor gibi düşün. En büyük Melik’in huzurunda bulunduğunu bil!”

Görüldüğü gibi, insan namazda iken Allah-u Zülcelal ile münacatta bulunduğunu bilerek kendisini ona göre ayarlamalıdır.

Namaz kılan kişinin riayet edeceği edeplerin en güzeli, kalbinin az veya çok hiçbir dünyevi şeyle meşgul olmamasıdır.

Kişinin namazda kalbini Allah-u Zülcelal’e yöneltmemesi şu duruma benzer:

nasıl bir kimse isteğini görmek için sultanın karşısına çıkarda sultan ona bakarken o sağına soluna bakıp istediğini alamadan geri dönerse, namazda huzurlu olmayan kimse de istediğini almadan geri döner.

Buna göre, kişi namaza durduğu zaman kalbi Allah-u Zülcelal’den gafil olursa bir şey elde edemez. Kalbi Allah-u Zülcelal ile ne kadar huzurlu olur ise, isteğini de o doğrultuda almış olur.

Onun için İbn Abbas (Radıyallahu Anh):

“İki rekat tefekkürlü ve mülahazalı olarak kılınan namaz, gafil kalple kılınan bir gecenin namazından daha hayırlıdır.” demiştir.

Allah-u Zülcelal’in Hz. Musa (Aleyhisselam)’a şöyle hitap ettiği rivayet edilmiştir:

“Ey Musa! Beni zikrettiğin zaman dilini kalbine tak ve vücudun titresin. Benim önümde zelil bir vaziyet al ve benimle korkan bir kalp ve doğru olan bir dil ile konuş.”

Bütün bunlara bakarak elimizden geldiği kadar namazı huzurlu ve huşu’lu kılmalıyız.

İnsan Rabbi ile olan münacatında kalbinin gaflette olmasından haya etmelidir.

Çünkü Allah-u Zülcelal her insanın kalbin-den haberdardır.

Şu yakinen bilinmelidir ki, kılınan namazın sevabı huşu, huzur tevazunun çokluğu kadardır.

Bu sebeple namazımızı sanki Allah-u Zülcelal’i görüyormuş gibi kılmalıyız.

Biz O’nu görmesek bile, O’nun bizi gördüğünü unutmayalım.
 

lale&gül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Nis 2008
Mesajlar
2,137
Tepki puanı
19
Puanları
0
Yaş
42
Konum
yeşillikler diyarı
Allah-u Zülcelal’in Hz. Musa (Aleyhisselam)’a şöyle hitap ettiği rivayet edilmiştir:

“Ey Musa! Beni zikrettiğin zaman dilini kalbine tak ve vücudun titresin. Benim önümde zelil bir vaziyet al ve benimle korkan bir kalp ve doğru olan bir dil ile konuş


ALLAH razı olsun kardeşim çok faydalı bir paylaşım
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt