Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

[HÜZÜNLE DOLUYUM]

 

[HÜZÜNLE DOLUYUM]

31/01/2009 - 12:53



Editör



Haftalık olarak Yayınlanan Baran dergisi bu hafta ki sayısın da Daima Doğal Düşman İsrail spotu ile çıktı.Baran Dergisini takip edenler ve ilgili çevreler bu derginin kadrosunun 90 'lı yıllarda çıkardığı eski Taraf Dergisi'ni hatırlar ise o derginin kapağı'da ''Doğal Düşman İsrail'' olarak atılmıştı...

İsrail bugün Filistin'de AB-D destekli soykırıma imza atmıştır..Son İsrail Katliamı da göstermiştir ki kendisine gönderilen hiç bir peygambere itaat etmeyen bu kavim ıslah olmaz ve gerçekten Allah'ın Kuran'da lanetli dediği kadar Dünyanın başına bela bir yapılanmadır..Bu yapılanmanın kolları sadece bulunduğu coğrafya da değil tüm dünyayı adeta çevrelemiş ve bugün kü konumu ile öldürdüğü çocuklardan hesap sorabilecek bir devlet veyahut teşkilat ortaya çıkarılamamıştır... Güya dünya barışını sağlamakla görevli Birleşmiş Milletler Adı ile anılan ama Amerikan İsrail katliamlarını temizleme teşkilatı görevi ile hemhal olan ''domuzlar diktotoryası ''lakablı teşkilat ise her daim Haçlı siyonist odakların kuklası konumunda olduğundan öldürülen Müslümanların hesabını sorabilecek bir yapılanma olmadığı dün Bosna'da bugün ise Filistinde bir kez daha açık ve net olarak görülmüştür.... İsrail nasıl doğal düşman olmaz ki...Filistinde eline sapan alıp işgalci İsrail askerlerine karşı fırlatan küçücük çocuklar bile kaplerinde ki çocuk sesine kulak vererek İsrail'i doğal düşman bildiklerinden taşlarını fırlattılar senelerce ve İntifadanın gerçek askerleri oldular... Bugün Türkiye ve Dünya Erdoğan'ın Davos'taki İsrail isimli Terörist devletin gerçekten incelendiğinde Terörist olarak tarihte yer edinmiş lideri Şimon Peres 'e yönelik tavrını konuşmaktadır... Peki Şimon peres kimdir ? Açıkça belirtelimki Şimon peres Teröristlerin Efendisidir. Şimon Peres 1947 yılında, Siyonistlerin kurduğu Haganath adlı yer altı terörist örgütüne katıldı. İngilizlere ve Filistinli Müslüman Araplara karşı terörist eylemler düzenleyen bu örgütün, silah alımlarından ve yeni militanlar yetiştirilmesinden sorumlu yöneticisi oldu. Bu görevini İsrail Devletinin kurulduğu 1948 yılına kadar sürdürdü. Siyonizm’in üç büyük liderinden biri ve İsrail devleti’nin ilk başbakanı olan David Ben-Gurion’un emrine giren Şimon Peres, 1948’de Savunma bakanlığı’nda İsrail Donanması’nın başına getirildi. Şimon Peres, Siyonist önderi David Ben-Gurion’un emrinde, sayısı belli olmayan kanlı katliamların tanığı, destekleyicisi ve ortağı oldu: “Lübnan Kasabı” Ariel Şaron’un tüm kanlı katliamlarını onaylayan ve kendisi de Filistinli Müslüman Arap sivillere karşı işlenmiş çok sayıda kanlı katliamın birinci derecede sorumlusu olan Şimon Peres, “İnsanlık Tarihi” ne, Teröristlerin Efendisi olarak geçmiştir..Ama bu şimon peres bütün bunlara karşılık Malum dünyanın Malum taraflarınca Nobel Barış Ödülüne layık görülerek adeta katliamlarından dolayı ödüllendirilmiş ve bugün de devam eden soykırımın bir numaralı sanık'ı olmuştur... . Tayyip Erdoğan ile atışmasında gözlerden kaçmadığına inandığım ve Yahudi Tavrı diyebileceğim bir görüntü hakimdi Şimon Pereste velhasıl bu tiyniyet yıllardır sinsice bütün halkların düşmanı olmaya itmiştir bu teröristleri... Yani ezilme ve korkaklık duygusunun tezahürleri.... Hitleri karalayıp Alman Milliyetçilerini veyahut Nazi olarak yaftaladığı insanlar üzerinden yılladır soykırım dalavereleri türetmişler ve bu soykırım dalavereleri ile de İsrail'i kurarak dünyanın başına bela etmişlerdir.........Ve İsrail yıllardır bu tavrı sergileyerek şu anda Almanya Hükümeti ve teşkilatlarında da son derece hakim bir vaziyete gelmiş ve Almanlara ait (iyi veya kötü bunu tartışmıyoruz dikkat ederseniz )Hitler geçmişini unutturmuştur..Almanyayı da siyasi olarak yönetir duruma gelmiştir.. Bu paralel de Türkiye Cumhuriyeti Kurulurken Almanyadan getirilip Dil Tarih Coğrafya Fakültesinde eğitim vermesi amaçlanan Yahudi Profösörlerin bize ait olan Osmanlı gibi bir Tarihi kendi çıkarları doğrultusunda değiştirerek bize pohpohladıklarını da hatırlatalım...Bu durum sonucunda Kızıl Sultanlar,Vatan Satan Padişahlar,hain Halifeler dönemi başlatılmış ve Gerçekler alaşağı edilerek Şanlı ve şerefli bir tarihi geçmiş bugünkü nesillere unutturulmuş ve Türkiye de de son derece etkin olan bir Yahudi Lobisi sayesinde Türkiye Tarihi Misyonundan Saptırılmıştır. Tayyip *Erdoğanın Davos'ta ki tavrı gerçekten bizlerin ve muhatabı olan çevrelerin yıllardır dillendirdiği ''tepki'' ve Dik Duruş! dediğimiz hadisenin gerçekleşmesinden ibaret aksiyonun bir şekilde yansımasıdır.. Tayyip Erdoğan'ın Samimiyeti veya Samimiyetsizliği şu aşamada bazı çevrelerin dillendirdiği şekilde pek te önemli olmayıp bizler bu olay vesilesi ile gerçekleşen ve Türkiye'ye Tarihi Misyonu yükleyen ''söyleyene değil söylenene baktığımızda'' gerçekten oluyormuş dediğimiz bir hadiseye de şahitlik ettik! Türkiye sahiplendiği Filistinde belkide Hiç bir Arap ve Dünya da ki diğer devletlerin elde edemeyeceği konuma gelmiştir..... Türk Bayrakları ve Abdülhamid HAN posterleri ile Gazze de yürüyen İnsanların tek isteği Doğal Düşmanları İsrail'den kurtulmak ve yeniden İzzetli ve şerefli bir şekilde YAŞAMAKTIR.. Bir gerçeğin altını çizmemizde yarar vardır o da şudur ki;İsrailoğulları Abdülhamid Han döneminde yediği tokatların haddi hesabı yoktur ve bu tokatlar yüzünden de Osmanlının yıkılışında en önemli aktörlerden biri olmuştur.Ve Abdülhamid Han bu şer odağına karşı somut adımlar ile Filistini böldürmemiş ve himayesi altına alarak adeta yahudileri o mubarek *Mescid-i aksa topraklarına sokmamıştır..Yani İsrail'i gerçekten yaralayacak ve geri adım attıracak olan şey somut adımlar atılmasıdır....Mamafih bu adamların yüzüne tükürülse de ki Tayyip Erdoğan Peresi bu bir şekilde bu duruma getirmiştir ama bu sözlere alışık olan Peres' kesinlikle İsrail'in hayallerinden ve katliamlarından vazgeçmeyecek ve bize ait olan topraklarda borusunu öttürecektir... Somut adımlar okadar fazla dır ki Büyükelçliği kovulabilir di o yaşanan soykırımda ama '2bekara karı boşamak '' tabirini kullandı sayın *Tayyip Erdoğan'' bu isteklere ve Yahudi Cesaret Madalyası neden iade edilmez ki? Ve Genelkurmayın açıkladığı 'MİLLİ MENFAATLER' icabı sürdürülen askeri ilişkiler neden durdurulamıyor acaba? Çünkü Doğal Düşman İsrail doğallığı nedeni ile hakimdir el attığı her alana..Ve bu doğallığı ile somut olarak atılacak her adım İsrail'in planlarına çomak sokacaktır...Bundan emin olunuz...Ve Aslında Bizim milli menfaatlerimiz de bu somut adımların atılmasından sonra şekillenecek ve Türkiye Dünyanın Yeniden şekillenmesinde kendisine ait projeler ile Liderlik vasfını kuşanacaktır....

 

[HÜZÜNLE DOLUYUM]

Yahudi Rahatsız Oldu
BARAN
İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırıdan sonra, dünya çapında gelişen İsrail ve Yahudi karşıtlığı en çok Türkiye’de kendini gösterdi. Buradaki eylemlerin en dikkat çekicisi ise İsrail’in İstanbul Başkonsolosluk kuşatma eylemiydi.
Kuşatmanın devam ettiği müddet içerisinde biz de dergimizde bu eylemin haberini teferruatıyla işledik. Meydana çıktı ki, bu eylemlerden yahudi oldukça rahatsız oldu. Rahatsızlığını da bir mektupla buradaki müttefiklerine bildirmiş. Bu vesileyle bir kez daha anlaşılıyor ki, Terör Örgütü İsrail ve yahudi tiynetli, sadece ve sadece kendisine tehdit oluşturabilecek ve korkuya sevkedecek girişimleri muhatap almaktadır.
Son tahlilde Terör Örgütü İsrail’in eylemlerine yön veren temel saik de bu korku unsurudur. Yahudilerin buradaki müttefiklerine gönderdikleri mektubu aynen yayınlıyoruz.
Devamı BARAN Dergisi 107. Sayıda...

 

[HÜZÜNLE DOLUYUM]

İMAN - İSLÂM:
- Peygamber Başörtüsü İçin Yahudilerle Savaştı!
- Cihaddan Kaçmak ve İşbirlikçilik
- Kimlerle Arkadaşlık Yapılmaz?
- İmam-ı Rabbânî Hazretleri-IV

Kültür - Sanat:
Nasreddin Hoca Ve
Seyyid Mahmud Hayranî
Gülçin ŞENEL
Nasreddin Hoca ve Seyyid Mahmud Hayranî… Bu iki büyük İslâm velîsi ve “delisi”nin birbirleriyle olan alâkaları, bizim için hayret uyandırıcı bir bilgi olduğu için araştırma-yazma ihtiyacı duyduk. Bu alâkayı bilenlere de hatırlatma kabilinden olsun:
Malûm olduğu üzere, Seyyid Mahmud Hayranî Hazretleri Akşehirli bir velî. Tilki Günlüğü’nde bahsi şöyle geçiyor:
Devamı BARAN Dergisi 107. Sayıda...

 

[HÜZÜNLE DOLUYUM]

BATICI HAYAT TARZINA
KARŞI OLMADAN
AMERİKA’YA KARŞI OLUNUR MU?
Kâzım GÖKBAYRAK
Bir Batılı, “Batı hayat tarzının ulaştığı her yer Batı’dır” diyor.
Bizdeki batıcı rejimin eğitim tezgahından geçmiş yani batı kültürüyle beslenmiş ve bunu gönüllü benimsemiş bazı üst rütbeli general ve bürokratların, siyasetci ve prof.ların Amerikan karşıtlığı özde değil, sözdedir; ve ancak siyasi hesaplaşmalarda nefslerine dokunduğu kadardır.
Vatan, millet, bağımsızlık, kurtuluş ve sömürgeleşmeye karşı olma gibi temel kavramlar, bizdeki anlı şanlı generallerde, üst rütbeli siyasilerde ve Milli İstihbarat Teşkilatı’nda en az bulunan şeydir.
Genelkurmay eski başkanı Yaşar Büyükanıt, vazife başında iken, “1919 şartlarındayız !” diye buyurmuş; fakat ondan sonra kurtuluşa dair, işgalcilere dair hiçbirşey yapılmamıştır. Neden?
Boğazına kadar Batıcı hayat tarzına batmış ve daha kötüsü bunu “aydınlanma” “ilericilik” ve “Kemalist devrimler” olarak görmüş olanların, antiemperyalist söylemleri ne kadar ciddi olur; veya topyekûn bir kurtuluşu hakikaten istiyorlar mı?
Devamı BARAN Dergisi 107. Sayıda...