Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Divan Edebiyatı... (1 Kullanıcı)

İrşadNur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eki 2007
Mesajlar
165
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
İstanbuL
Web Sitesi
hepimizfilistinliyiz.wordpress.com
''Ey harim-i has-ı bezm-i rü'yet-i Perverdigar
Vech-i Hakk'a zatı hem ayine hem ayinedar''
NAZIM



( Ey Allah'ın cemalini syredenler bezminin has köşesinde mahremiyete eren Peygamber!
Ey varlığıyla Allah'ın tecellisine hem ayna hem de ayna tutan peygamber!... )
 

İrşadNur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eki 2007
Mesajlar
165
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
İstanbuL
Web Sitesi
hepimizfilistinliyiz.wordpress.com
' İvme ey dil, sabr kıl ivmek melalet gösterir
Görelim ayine-i devran ne suret gösterir''

AŞKİ



( Acele etme ey gönül, sabırlı ol; acele etmenin sonu üzüntüdür.
Hele görelim devran aynası nasıl bir suret gösterecek! )
 

kasirga

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
142
Tepki puanı
0
Puanları
0
şu kelimelerin güzelliğine , anlamlarına bir bakın kaldı mı böyle şairler? divan edebiyatı bir başka güzel. fuzuli, nef'i, nedim, şeyh galib bi başka ...

lm kesbiyle pâye-i rif’at
Arzû-yı muhâl imiş ancak
Aşk imiş her ne var âlemde
İlm bir kıyl ü kâl imiş ancak
Fuzuli
 

kasirga

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
142
Tepki puanı
0
Puanları
0
babamdan sürekli duyduğum ve sevdiğim bir nedim şiirinide ekleyeyim :

Bir safa bahşedelim gel şu dil-i na-şada
Gidelim serv-i revanım yürü sa'd-abada
İşte üç çifte kayık iskelede amade
Gidelim serv-i revanım yürü sa'd-abada

Gülelim oynayalım kam alalım dünyadan
Ma-i Tesnim içelüm çeşme-i nev-peydadan
Görelim ab-ı hayat akdığın ejderhadan
Gidelim serv-i revanım yürü sa'd-abada

Bir sen ü bir ben ü bir mutrib-i pakize-eda
İznin olursa eger bir de Nedim-i şeyda
Gayrı yaranı bugünlük edip ey şuh feda
Gidelim serv-i revanım yürü sa'd-abada
 

İrşadNur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eki 2007
Mesajlar
165
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
İstanbuL
Web Sitesi
hepimizfilistinliyiz.wordpress.com
Ağlasa derd-i derûnum çeşm-i giryânım sana



Ağlasa derd-i derûnum çeşm-i giryânım sana
Âşikâr olurdu gâlib râz-ı pinhânım sana


(Sevgili!) İçimdeki dertler ile, yaş dolu gözlerim senin için ağlayacak olsa, (gönlümdeki) gizli sırlarım (gözyaşlarıma) gâlip gelir ve (sırlar) sana aşikâr olurdu.

Mesned-i hüsn üzre sen ben hâk-i rehde pâymâl
Mûr hâlin nice arz ede Süleyman'ım sana


Sen güzellik tahtında (oturuyorsun): bense yolunun toprağında pâymâl (ayaklar altında) kalmışım. Hâl bu iken a Süleyman'ım, sana bir karınca (denli âciz olan) durumumu nasıl arz edeyim? ' Divân edebiyatında Süleyman ihtişâmı; karınca da acziyet ve zayıflığı temsil ettiği için şair de kendini karınca; sevgilisini Süleyman olarak nitelendirmiştir.'

Şem'i gör kim meclisinde ağlayıp başdan çıkar
Hoş yanar yıkılır ey şem'-i şebistânım sana


Muma da bak! Senin (bulunduğun) meclisinde ağlayıp baştan çıkmakta. Ey odamı aydınlatan! O mum senin için ne de hoş yanıp yıkılıyor. 'Mum yanarken, baştaki fitilin kenarlarından ağlıyormuş gibi akar. Şair buna gıpta ediyor ve onu sevgilinin aşkı ile baştan çıkmış veya o uğurda başını vermiş olarak gösteriyor.'

Subh gibi sâdık olduğum gam-ı aşkında ben
Gün gibi rûşen durur ey mâh-ı tâbânım sana


Ey ay gibi parlayan sevgilim! Benin sana karşı, aşkının yolunda sabah kadar sâdık olduğum, (doğrusu) gün gibi âşikârdır.

Dün rakîbin cevrini men' eyledin ben hastadan
Eyledi te'sir gûyâ âh u efgânım sana


Dün rakiplerimin, aşkının hastası olan bana yaptıkları eziyetleri meneyledin. Galiba âh ve feryatlarım sana tesir etmiş!

Zahm-ı hicrân şerhi çün mümkün değildir dostum
Sîne-çâkinden haber versin girîbânım sana


Dostum! Anlaşılan o ki (bağrımdaki) ayrılık yarasının şerh etmek mümkün görünmüyor. (Bari) açık duran şu yakam, (aşkından dolayı) göğsümdeki (şerha şerha olmuş) yarıkları sana göstersin (de insafa gel!)

Eyleme gönlün gözün cevr ile Avnî'nin harâb
Dürr ü gevherler verir bu bahr ile kânım sana


(Sevgilim!) Eziyetlerinle Avnî'nin gözlerini ve gönlünü harap etme! Zira bu deniz (gibi coşkun gözlerim) , sana inciler; bu maden ocağı (gibi gönlüm) de mücevherler sunar.

Avnî (Fatih Sultan Mehmet)
 

İrşadNur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eki 2007
Mesajlar
165
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
İstanbuL
Web Sitesi
hepimizfilistinliyiz.wordpress.com
Divan edebiyatı ile yazılmış şiirleri (mümkün olduğunca türkçe karşılıkları ile) bi başlıkta toplamaya çalışalım , elinde bu tür şiir olan dostlar da eklerse iyi bi arşiv oluşturmuş oluruz...

Günümüzde bu şekilde şiirler yazabilen kalmadı artık...

İkbâl için ahbâbı siâyet yeni çıktı
Bilmez idik evvel bu dirâyet yeni çıktı

(Yükselmek, iyi bir mevkiye gelmek için dostlarını çekiştirmek yeni çıktı, önceleri bu beceriksizliği bilmezdik, bu da yeni çıktı)

Sirkat çoğalıp lâfz-ı sadâkat modalandı
Nâmus tamam oldu hamiyyet yeni çıktı

(Hırsızlık çoğalıp sadakat sözü moda haline geldi, namusu bitirdik, hamiyet yeni çıktı)

Düşmanlara ahbâbını zemm oldu zerafet
Dildardan ağyâra şikâyet yeni çıktı

(Düşmanlara dostları yermek bir incelik oldu; başkalarına gönül dostlarından şikayet yeni çıktı)

Sâdıkları tahkîr ile red kaide oldu
Hırsızlara ikram ü inayet yeni çıktı

(Sâdık kişileri aşağılama, reddetme benimsenir oldu; hırsızlara ikram ve yardım yeni çıktı)

Ziya Paşa Terkib-i Bent 10
 

maharaja

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2009
Mesajlar
82
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Pek rengine aldanma felek eski felektir;
Zîrâ feleğin meşreb-i nâ-sâzı dönektir.


Şu feleğin (dünyanın) görünüşüne aldanma,
Çünkü onun münasebetsiz tabiatı dönekliktir.

Ziya Paşa
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt