Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Disiplin Girdabi... (1 Kullanıcı)

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
İnsanoğlu yaradılış itibarıyla, değerlerin kabulü noktasında tedrici/tertil üzere bir eğitime uygun yaratılmıştır. Bir düşüncenin akide olarak kabulü ya da reddinde fıtrat üzerinde bir tedricilik söz konusudur.
Tedric/Tertil insanın yaratılmasıyla başlayan bir süreçtir. Öyle ki fertte başlayıp hayatın tümüne yayılan bir süreç. Tedricilik; aşamayı, Tertil; Belli bir düzen, disiplin içerisindeki değişimi ifade eder.
Tertil üzere bu tedrici değişimi insan dışındaki canlıcansız varlıkların yaşamlarında da gözlemlemekteyiz. Gecegündüzün, mevsimlerin, yağmurun yağması, toprağa atılan bir tohumun yeşermesi vb. bir tedric/tertil üzere aşama aşama gerçekleşmektedir. Yani ansızın gecegündüz oluşmamakta, mevsimler değişmemektedir. Canlıcansız varlıklar üzerindeki tüm bu değişimleri kendilerine yaradan tarafından takdir edilen istikamet olarak ta ifade edebiliriz.
Tarih boyunca bu gerçeklerin farkında olan şeytan ve dostları da bu kavramlar üzerinde durmuş, bunlara değişik yorumlar getirerek ilahi vahyin getirdiği açıklık susturulmak, gizlenmek istenmiştir. Beşeri değer ölçülerinin sosyalleştirilmesi noktasında hemen her yol mübah kılınmakta, bu noktada gerektiğinde insan yığınları katledilmekte, buna da gerekçe olarak beşeri değerler gösterilmektedir. Değerlerin sosyalleştirilmesi noktasında uygulanan tedricilik elbette irdelenmesi gereken bir durumdur.
Bu konuda Makyavel "Hedefe giden her yol mübahtır" faydacı yaklaşım tarzı bu felsefenin bakış açısını ortaya koymaktadır. Yeri geldiğinde tedricilikte, sinsice uzun vadeli davranış metodları da gözlemlemekteyiz. Özellikle bir ülkenin yer altıyerüstü kaynaklarının sömürülmesi, tasallut altına alınması söz konusu ise hesaplar yapılmakta beklemeye geçilmekte, tedric belli bir tertil üzere uygulanmaktadır. Sahne, dekor, oyuncular her şey hazırlanıp, gong zilinin çalmasıyla harekete geçilmektedir. Tıpkı ABD nin Irak'a, İsrail in Filistinlilere yıllardır uygulamakta oldukları sindirme politikaları gibi. Beşeri felsefeler bazen farklı yöntemlerde uygulamaktadırlar. Bunu bir timsah benzetmesiyle açıklarsak timsah; yakaladığı avını alt ve üst çenelerinin yardımıyla, birbirleriyle çarpıştırarak sindirir yutar. Böylece gövdeyi besler. İşte beşeri felsefelerde insanların önlerine farklı ideolojiler sunup, sonra bunları birbirleriyle kırdırıp, buradan kendine rant, fayda çıkarabilmektedir.
Elbette sunulan bu farklı gibi görünen ideolojilerin çarpışması şeytanizme fayda sağlamakta, onu daha da güçlendirmektedir. Buna örnek olarak komünizmkapitalizm çatışmasından siyonizmin fayda görmesi gösterilebilir. İlahi vahyin sosyalleştirilmesi noktasında uygulana gelen yönteme baktığımızda bir tek metod görmekteyiz. Rabbani metod.
Metodun rabbaniliği tedric/tertil aşamalarına bağlılıkla anlaşılabilir. Pratik hayatta bunları dikkate almayan bakış açısı, ister istemez beşeri öğretilerden etkilenecek, bu durum ise fıtrat gerçeğinin üzerini örtmek olacaktır. Tedric/tertil noktasında fert muhayyer davranamamakta, değerlerin pratik hayata yansımasında beşeri felsefelerden istifade söz konusu dahi olmamaktadır.
Dinin rabbaniliğini tedric/tertil ikileminde de görmekteyiz. Peygamber (sav) yaşantısında vahyin dışında bir tedricilik/tertil uygulamamaktadır. Burada esas alınan insan fıtratıdır. İlahi hitap direkt insan fıtratını hedef seçmekte ona uygun kanunlar vaaz edip pratize etmesi istenmektedir. İnsan için kolay olan da budur zaten. Bir çok rabbe kulluk yerine tek olan alemlerin Rabbi Allah a kulluk daha kolaydır. Fıtrat, Allahın boyasıyla boyandıkça rahatlamakta; aslına dönmekte, ilahi vahye tüm kapılarını ardına kadar açabilmektedir. Fıtrat özgürleştirilmekte, kulluk bilinçli hale dönüştürülmektedir. Kur'an da içkinin haram kılınmasıyla ilgili ayetlerde, yine cihad, zikir, tebliğ ile ilgili ayetlerde biz tedric/tertil ikileminin pratik hayatta nasıl gerçekleştirildiğini görmekteyiz.
Hiçbir zaman vahyin dışında geliştirilebilecek akli yaklaşımların çözüm olamayacağını bilmek durumundayız. Kur'anı Kerimdeki Mekki ve Medeni ayetler bize bu noktada ışık tutmaktadır. Öyle ki Mekki ayetler Medeni ayetler için temel teşkil etmekte, bina sağlam temeller üzere inşa edilmektedir. Muhatap olunan ayetlerle, mükellef olunan ayetler arasında bir süreç söz konusudur. İşte bu süreç insan fıtratının eğitim sürecidir.
Peygamber (sav)Mekke'den başlayıp Medine ye uzanan zorlu mücadelesinde adım adım bu süreci izlemiş, bir toplumu cahiliyenin karanlığından İslamın aydınlığına çıkarmıştır. İlahi hitabın muhatabı olan bizler de; pratik hayatımızda ne kadar bu çizgiye sadık kaldığımıza, özellikle ferdi eğitimimizde bu gerçeklerin neresinde olduğumuzu kontrol etmek durumundayız..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt