Mustafa Cilasun
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 22 Haz 2007
- Mesajlar
- 4,488
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 67
- Konum
- Kayseri
- Web Sitesi
- www.facebook.com
Sinemde
bir silinmeyen olarak
nakşeden izleri
hicran içinde hissettiğim an
bir sızı nüksediyor hatırlandıkça
Sayfalar
bir biri ardı sıra
açılıyordu kendi kavlince
En belirgin izleri
resmederken sürekli
gözlerime dikilen
çaresizliğim olmuştur
Sanki bir
sahipsizlik kuşatmıştı
her bir yanımı
çocukluk yıllarımda
Duvarların üzerinde
açlığın davet ettiği
yutkunmalar
her bir yanımı sarardı
Evimiz
sadece bir tek
odadan
müteşekkil ve kiralıktı
Babam
geçe vardiyasında
çalıştığı için akşama kadar
sadece sessizce uyur kalırdı
Annem
babamın çok az olan
maaşına katkı sağlamak için
variyetli komşuların evlerine
temizliğine giderdi her geçen gün
Bana da
sadece sakın
yaramazlık yapma
ve arkadaşlarınla güzelce
oyna diye öğütlerlerdi.
Çaresizdim,
ağlama hakkımın
bile olduğuna kani değildim
Çünkü
fark edecek
hiç bir şey yoktu
azarlanmaktan başka.
Akşama değin
ne kadar ve neye ihtiyacım
varsa peşime takılan
çaresizlik iliklerime işlerdi.
Arkadaşlarım
her türlü şefkatin
kucaklarında şımarırken
Ben annemden
o şefkate bir kez olsun
şahit olamamıştım
Zavallı
babamın varlığı,
yokluğu hiç belli değildi
sanki
sadece bakardı
anlayamadığım nazarlarıyla
Koşarak
kucağına çıkmayı
ne kadar çok istemiştim
Fakat babam
adeta bu hasletlere
çok yabancı bir insan gibiydi
Oyun oynarken
arkadaşlarımın annesi
kendi çocuğuna ekmek arası
leziz nimetleri yemesi için tembihlerken
Ben
o vakitler
gözlerimi o sahneden
kaçırmayı daha çok isterdim
Acınmak
ne kadar ağır gelirdi
halime o vakitler
ilkokula gidemezken bile
Nasip olacağa
teslim olmaktan başka
o yaşlarda yapılacak
hiçbir şey bulunmuyordu işte
bir silinmeyen olarak
nakşeden izleri
hicran içinde hissettiğim an
bir sızı nüksediyor hatırlandıkça
Sayfalar
bir biri ardı sıra
açılıyordu kendi kavlince
En belirgin izleri
resmederken sürekli
gözlerime dikilen
çaresizliğim olmuştur
Sanki bir
sahipsizlik kuşatmıştı
her bir yanımı
çocukluk yıllarımda
Duvarların üzerinde
açlığın davet ettiği
yutkunmalar
her bir yanımı sarardı
Evimiz
sadece bir tek
odadan
müteşekkil ve kiralıktı
Babam
geçe vardiyasında
çalıştığı için akşama kadar
sadece sessizce uyur kalırdı
Annem
babamın çok az olan
maaşına katkı sağlamak için
variyetli komşuların evlerine
temizliğine giderdi her geçen gün
Bana da
sadece sakın
yaramazlık yapma
ve arkadaşlarınla güzelce
oyna diye öğütlerlerdi.
Çaresizdim,
ağlama hakkımın
bile olduğuna kani değildim
Çünkü
fark edecek
hiç bir şey yoktu
azarlanmaktan başka.
Akşama değin
ne kadar ve neye ihtiyacım
varsa peşime takılan
çaresizlik iliklerime işlerdi.
Arkadaşlarım
her türlü şefkatin
kucaklarında şımarırken
Ben annemden
o şefkate bir kez olsun
şahit olamamıştım
Zavallı
babamın varlığı,
yokluğu hiç belli değildi
sanki
sadece bakardı
anlayamadığım nazarlarıyla
Koşarak
kucağına çıkmayı
ne kadar çok istemiştim
Fakat babam
adeta bu hasletlere
çok yabancı bir insan gibiydi
Oyun oynarken
arkadaşlarımın annesi
kendi çocuğuna ekmek arası
leziz nimetleri yemesi için tembihlerken
Ben
o vakitler
gözlerimi o sahneden
kaçırmayı daha çok isterdim
Acınmak
ne kadar ağır gelirdi
halime o vakitler
ilkokula gidemezken bile
Nasip olacağa
teslim olmaktan başka
o yaşlarda yapılacak
hiçbir şey bulunmuyordu işte