Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Dinin temeli imandır (1 Kullanıcı)

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
İslam’ın birinci şartı, Allahü teâlâya ve Onun Peygamberine iman etmek, Allahü teâlâyı ve Muhammed aleyhisselamı sevmek ve sözlerini beğenip, kabul etmektir.

İman, yalnız kalb ile inanmaktır. Dil ile söylenemezse, affolur. Müslümanlığın temeli, Allahü teâlânın birliğine ve Onun peygamberi olan Muhammed aleyhisselamın bildirdiği hükümlerin hepsini Allahü teâlâ tarafından getirmiş olduğuna inanmaktır. Emirleri yapmak ve yasak edilenleri yapmamak imanın şartı değil ise de, yapmak ve yapmamak lazım olduğuna inanmak, imanın şartıdır. Böyle imanı olmayan kimseye kâfir denir. Kâfirler, ne kadar iyi iş ve insanlara faydalı buluşlar yapsa da, ahirette azaptan kurtulamaz. İbadetler ve bütün iyi işler kıymetli ise de, bunları yapmak, bunlara imanın yanında, ikinci derecede kalır. İman temeldir, iyi işleri yapmak ise, ikinci derecededir.

İmanın ve iman ile birlikte olan işlerin dünyada da, ahirette de, faydaları vardır ve insanı saadete ulaştırırlar. İmanı olmayanların yaptıkları iyi işler, insanı dünyada saadete, rahata kavuşturabilir ise de, ahirette faydası olamaz. Zira sure-i İbrahimin 18. âyetinde mealen; (Allah’a iman etmeyenlerin yaptıkları faydalı işler, fırtınalı bir günde rüzgarın savurduğu küller gibidir. Ahirette o işlerin hiçbir faydasını bulamazlar) buyurulmaktadır.

Allahü teâlâya, Onun Peygamberine iman eden, gönderdiği emir ve yasakları kabul eden bir mümin, günah işlediği zaman üzülür, pişman olur. Fakat inkâr eden bir kimse ise, bu hatasına üzülmek şöyle dursun, Allahü teâlâya kul olmayı bile kabul etmemektedir. Bu ikisine karşı Allahü teâlânın muamelesi, elbette bir olmaz. Bir adamın iki tane evladı olsa, bunlardan birisi tembel olup çalışmasa fakat babasının yanında edepli dursa, kabahatlerini düşünerek mahcup olsa, babası, bu çocuğun kahrını çeker. İkinci çocuğu çalışkan, gözü açık, herkesin işine yarar birisi olsa, fakat babasına karşı gelse, sen kim oluyorsun, seni tanımıyorum, diyerek ağır şeyler söylese, o anda, babasının indinde yaptığı her iyilik yok olur ve babası bunu kovar. Bu evladın, daha sonra yalvarıp af dilemekten başka çaresi olmaz.

İşte, imanı olup günah işleyen mümin ile, Allahü teâlâyı inkâr edenin hali, bu çocuklara benzemektedir. Müslümanlığa inanan ve seven bir kimse, kusurlarından, günahlarından dolayı Müslümanlıktan çıkmaz. Zira iman, Müslümanlık programını kabul etmek ve bütün ahkamına uymakta kusur etse bile, saygı göstermek olduğundan, Müslümanlığın temelidir. Amel imandan bir parça olsaydı, her günah işleyen, kâfir olur ve dünyada Müslüman kalmazdı. Hadis-i şerifte; (Mümin olarak ölen kimse, zina etmiş ve hırsızlık etmiş ise de, sonunda Cennete girer) buyurulmuştur.

Ahzab suresinin 18. âyet-i kerimesi, Resulullah efendimizle birlikte harbe gidenlere mani olan ve gösteriş olmak için, ara sıra katıldıkları muharebelerde, Resulullah efendimize ve Eshab-ı kirama yardım etmeyen, harbin tehlikeli anlarında ölü gibi hareketsiz durup, ganimet paylaşılırken dilleri kılıçlarından keskin olan, hayırlı işlerden kaçınan kimselerin mümin olmadıklarını bildiriyor. Hakiki ve sağlam iman sahiplerinin böyle olmayacakları, böyle yapanların hiçbir ibadetinin, faydalı işlerinin kabul olmayacağı açıklanıyor.

Tabiinin büyüklerinden olan Hasen-i Basri hazretleri; “İçinde yılan bulunduğu bilinen bir deliğe insan elini sokmaz. Eğer sokarsa, içinde yılan bulunduğuna inanmamış demektir. Bunun gibi, Allahü teâlâya ve Cehenneme inanan bir kimsenin, İslamiyet’in yasak ettiği şeyleri yapmaması lazımdır. Günah işleyenler, Allah kerimdir, affetmesini sever. Ona güveniyoruz da yapıyoruz, derlerse, bu söz, delikteki yılanın sokmamasını düşünerek elini koymaya benzer” buyurmuştur.

Netice olarak, dinin temeli imandır. İmanı olmayanların hiçbir ibadetini, iyiliğini, Allahü teâlâ beğenmez ve kabul etmez. İman nimeti ile şereflenenlerin ise, farzları yapıp haramlardan kaçınması lazımdır...

Allah, hepimizin muîni olsun..
Esselâmu aleyküm ve Rahmetullâhi ve berekâtühû
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt