Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Din nasihattir! (1 Kullanıcı)

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
Selamun Aleykum
bugun bi gazetede okudugum yaziyi sizlerle paylasmak isterim..


Nasihat bir fantezilik değildir. Bilakis dindir imandır

‘Din, nasihat üzere kaimdir’

Peygamber efendimizin arkadaşları olan Ashab-ı Kiram, yeni nazil olmuş ayetleri, tekrar tekrar birbirlerine anlatırlardı. O kadar ki, efendimizin huzurunda hep birlikte bulunurlar. Oradan ayrıldıklarında, az önce peygamberden beraber öğrendiklerini, yine birbirlerine anlatırlardı. Sıkılmadan, bıkmadan sürekli herkesin bildiğini kardeşlerine telkin ederlerdi. Zira efendimiz buyurdular ki; "Din nasihat üzere kaimdir"
Buhari’de geçen bir hadiste, Cerir İbn Abdullah (ra) diyor ki: "Resulullah (sav)’a; Namazı tam kılmak, zekâtı vermek ve her Müslüman’a nasihat etmek şartı ile biat ettim"
Nasihat’ten Ashab-ı Kiram ne anlardı?
Din kardeşinin dünyası ve ahireti ile ilgili menfaatini göstermeyi,
Kardeşinden sıkıntıyı gidermeyi,
Bilmediğini öğrenmesine yardım etmeyi,
Sırlarını saklamayı, ayıplarını gizlemeyi,
İyiliği teşvik, kötülüğü engellemeyi,
Büyüğe saygı, küçüğe şefkatin gerçekleşmesini,
Allah’a kulluğu tam yapabilmesine yardımı, anlardı.
Eleştirilmekten korkma!
Tenkit edilmekten korkma, tenkit edene teşekkür et. Nefsinle baş başa kaldığında kendini değerlendir. Hz. Ömer diyor ki: "Bana ayıplarımı hediye edenden, Allah razı olsun"
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
Sabır, eğitimin ilk basamağıdır
Muhatapların arasında ayırım yapmamak gerekir. Büyüğe de çocuğa da aynı ciddiyetle ama seviyelerine göre konuşmak en etkili yoldur. Her konuşmanın ardından bir değişim beklemek yersizdir. Öncelikle yapılması gereken, sözlerin anlaşılıp anlaşılmadığını araştırmaktır. Dünyada bütün problemler, ilk insan kadar eski ve köklüdür. Hiçbir problem anında hallolmaz. Söz eğer, bir tohum gibi öz ihtiva ediyorsa beklemek gerekir. O bir gün yeşerir. Sabırsız insanlar kendi ektikleri fidanları bile fark etmeden ezebilirler.
Nasihat ederken de nasihat almak mümkün
Nasihat eden kişi, kişisel kanaatlerini ayet ve hadisler gibi, tartışılamaz bilgi kaynakları olarak görmemesi gerekir. Herkesin hata yapabileceğini devamlı hatırda tutmak gereklidir. Ayrıca fazla güncel meseleleri, gündem yapmak yersizdir. Ezeli ve ebedi hayat için oluşan engellerle uğraşmak çok daha anlamlı ve verimlidir.
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
Nasihat için incelik şart!
Söz ve üslubun en güzelini seçmelisiniz. Her şeyin iyisi ve adisi olduğu gibi, sözün de iyisi ve adisi vardır. İnsanları mesela Kuran’a davet edecekseniz, Kur’an üslubuna uygun bir dil ve metot kullanmalısınız. Kırıp dökmekten kimseye fayda gelmez. İnsanları Allah’a davet ederken, Allah’ın yarattığı en önemli hücreyi kırmamaya dikkat etmek gerekir. İnsan kalbi, Kâbe’den daha muhteremdir.
Karşınızdakinin nefsini azdırmayın
Ortak konular varken, tartışmalı ve nefisleri azdıracak konulardan başlamayınız. Kolaydan zora doğru bir liste ile başlayınız. Kolay anlaşabileceğiniz konuları aranızda köprü yapın. Muhakkak bir danışma halkanız olsun. El elden üstündür.
Nasihat, yerinde ve zamanında yapılmalı
Yerli yerinde ve zamanında konuşmak gerekir. Kendi kendine konuşan bir insanla, uygunsuz yer ve zamanda konuşanın ortak noktaları, söz ve enerji israfıdır. İnsanlar çocuk bile olsalar senin önünde durmak zorunda olabilirler ama kalp kulaklarını sana açmazlar.
Nasihat eden, dinleyenlerin dikkatlerini sınırsız bir vakitle ele geçirdiğini zannetmemelidir; Fırsatı en verimli şekilde kullanmanın yollarını denemeli. Mesela; En önemlileri, en öncelikli olanları, iki zarardan birini tercih gerektiğinde en hafif olanını tercih etme gibi prensiplerden taviz vermemeli.
 

Kur'ana sevdalı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Ara 2008
Mesajlar
2,706
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
48
Allah razı olsun kardeşim çok hoş bir paylaşım.
Hani derlerya:Kaş yapayım derken göz çıkarmak.Tebliğci bir insan gerçekten çok dikkatli olmak zorundadır.
Efendimiz A S ında buyurduğu gibi''''Zorlaştırmayın kolaylaştırın,nefret ettirmeyin,sevdirin'''hadisi şerifi hiçbirzaman unutulmamalı.
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
Allah razı olsun kardeşim çok hoş bir paylaşım.
Hani derlerya: Kaş yapayım derken göz çıkarmak.Tebliğci bir insan gerçekten çok dikkatli olmak zorundadır.
Efendimiz A S ında buyurduğu gibi''''Zorlaştırmayın kolaylaştırın,nefret ettirmeyin,sevdirin'''hadisi şerifi hiçbirzaman unutulmamalı.
katkiniz için tesekkür ederim degerli kardesim Allahu Tealaya emanet olunuz..
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
Din Nasihattir
Herkesin bir bedel ödemeden, kahır görmeden, vakit harcamadan yapabileceği bir görevdir. Kaçamağın ciddi hiçbir özrü yoktur. Nasihat bir fantezilik değildir. Bilakis dindir imandır. Davadır. Yüreğine bir insanlığın tümünü sıkıştırmaktır. Peygamber efendimiz buyurdular ki: "Sizden biriniz kendisi için arzu ettiğini kardeşi için de arzu etmedikçe iman etmiş olmaz"
Buna göre insanların özel hallerine karışmamak gibi bir gerekçe nasihatten alıkoyamaz.
Nasihat eden neye dikkat etmeli
Nasihat edecek olan kişi; yaptığını sadece Allah için yapmaya, sözü ile yaptıkları arasında çelişkili görülmemeye, din ve ibadet konularında tahmini konuşmamaya, kesin bildiklerini anlatmaya, konuşması için uygun zaman dilimini seçmeye, insanların özel durumlarına özen göstermeye, sır kalması gereken hususlarda emin olmaya, nasihatin tartışmaya dönüşmemesine dikkat etmelidir.
Dikkat etmek gerekir ki Nasihat; tartışma, eleştirme ve bilmişlik gösterisi yapmak değildir.
“Örnek olmak hatip olmaktan daha etkilidir”
Nasihat edenin hem özellikleri hem de güzellikleri olmalı
Bir kişinin güzel hareketi bin kişiyi etkiler de, bin kişinin sözü bir kişiyi etkileyemeyebilir. Söyledikleri ile çelişen bir insanın dinlenecek nesi olabilir?
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
Nasihat eden kişi;
İnsanlar, dara düştüklerinde seni yanlarında görmelidirler.
Mutlulukları ve acıları paylaşan birisi olmalısın.
Fildişi kulelerinde oturma. İnsanlarla iç içe ama sulanmamış bir kişiliğin olsun.
Hediye vermesini bil. İhsan sahibi ol. Ödül ver. Üstteki el senin elin olmalıdır.
Teşekkürü çok kullan.
Görünümün temiz ve heybetli olsun.
Ölçüsüz dostluklar ve düşmanlıklar ihdas etme.
Ve asla kızma!
Başarmak ve kazanmak istiyorsan!
Doktor gibi ol; Hastanın hastalığı arttıkça senin doktorluk çaban artsın. Gerginliğini içine göm ama mizacını değiştirme. Allah’ın yardımı seninle olsun istiyorsan, Allah’ın rızasını katıksız bir şekilde hesaba kat. İhlâslı ol. Kalpler Allah’ın elindedir. Dilediğini, dilediği yöne yöneltmektedir. Peygamberler bile dilediklerini yapamadılar. Ama Allah’ın rızasını elde ettiler. Biz görevimizi yapmanın huzurunu yaşamak istiyoruz. Sonuçlar Allah’ın elindedir. Hiçbir zaman akıldan çıkarmamak gerekir ki; Din ancak ve ancak nasihattir. Ayıplanma korkusu taşımadan, bu nasihati herkese ulaştırmak gerekir.
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
HZ. LOKMAN'IN, OĞLUNA YAPTIĞI TAVSİYLER

Hz. Lokman, ilim ve hikmetiyle dillere destan bir zattır. Bunun içindir ki, kendisine "Lokman Hakîm" denmiştir.
Hz. Lokman'ın "Saran" ismindeki bu oğlu babasının verdiği bütün öğütlere uymuştu.
Hz. Lokman'ın hikmetli sözlerinden birisi Kur'an'da şu şekilde yer almaktadır:
Allah'a ortak koşma
"Hani Lokman oğluna öğüt verirken demişti ki, 'Oğlum (ey oğul!) Allah'a ortak koşma. Muhakkak ki şirk pek büyük bir zulümdür."[lokman suresi 12-13]
"Yürüyüşünde mutedil ol. Sesini alçalt. Seslerin en çirkini, şüphesiz ki, eşeklerin sesidir."[lokman suresi 13-20]
Hz. Lokman'ın ismi Kur'ân'da da geçmesine rağmen peygamber mi, yoksa veli mi olduğu hususunda İslam alimleri arasında görüş ayrılığı vardır.
Hz. Lokman'dan gelen bu tavsiyeler tefsirlerde genişçe bulunmaktadır. Hz. Lokman'ın tefsirlerde geçen öğütlerinden ve hikmetli sözlerinden bazıları şöyledir:[İbn Kesir, Hadislerle Kur'an-ı Kerim Tefsiri, (çev: B. Karlığa-B. Çetiner). İstanbul 1986; c,12; s, 6409.]

Takvayı esas al
Ey oğul!
Takvayı kendin için kârlı bir ticaret olarak kabul et. Çünkü böyle ticaretler sonsuz kazançlar temin eder.
Merasimlere katıl
Ey oğul!
Cenaze merasimlerine katıl. Düğün merasimlerinden de uzak durmaya çalış. Çünkü cenaze sana âhireti hatırlatır; düğün ise dünyaya çeker.
Horozdan geri kalma
Ey oğul!
Horozdan daha geri kalma. Çünkü sen uykunun derinliklerinde iken, o dünyayı sese vererek insanları uykudan uyandırmaya çalışır.
Tevbeyi geciktirme
Ey oğul!
Tevbeyi geciktirme. Çünkü ölüm ansızın geliverir.
Cahille dost olma
Ey oğul!
Cahil kimselerle dostluk kurma. Çünkü onunla dost olursan, kendi yaptıklarını senin hoş karşıladığını sanar.
Allah'tan kork
Ey oğul!
Allah'tan hakkıyla kork. Kalbinin bozuk olduğunu bildiğin halde başkalarının sana saygı göstermesi için takva ehli olduğunu ihsas ettirme.
Susmak altındır
Ey oğul!
Şimdiye kadar susmaktan dolayı hiç pişmanlık duymadım. Çünkü söz gümüşse, sükût altındır.
Günahlardan sakın
Ey oğul!
Kötülük ve günahlar senden sakındığı gibi, yani işlemedikçe sana dokunmadığı gibi, sen de onlardan sakın. Çünkü kötülük kötülüğü, günah da günahı çeker.
İlim meclislerine katıl
Ey oğul!
Âlimlerin meclisinde bulun. Hikmet ehlinin sohbetlerini dinle. Çünkü Allah kuru toprağı yağmurla nasıl canlandırırsa, ölmüş kalpleri de hikmetli sözlerle öyle diriltir.
Yalandan sakın
Ey oğul!
Allah, yalancının yüz suyunu kurutur, haya duygusunu giderir. Ahlâksız kimsenin de sıkıntısı hiç eksik olmaz.
Ahmak adamdan uzak dur
Ey oğul!
Kayaları uzaklara taşımak, ahmak adama laf anlatmaktan daha kolaydır.
Kendi işini kendin gör
Ey oğul!
Cahili vasıta olarak kullanmaktan, işini gördürmekten uzak dur. Şayet akıllı birisini bulamazsan kendi işini kendin gör.
Kendi milletinin kızıyla evlen
Ey oğul!
Kendi milletinden olmayan bir kızla evlenme. Aksi takdirde çocukların ileride sıkıntıdan kurtulamazlar.
Ey oğul!
Öyle bir zaman gelecek ki, sabırlı insanların bile yüzü gülmez olacaktır.
Allah'ın anıldığı meclislere katıl
Ey oğul!
Katılacağın meclisleri kendin ara bul. Allah'ın anıldığı meclisleri bulunca hemen oturuver. Çünkü âlim isen ilmin artar, cahil isen yeni bir şeyi öğrenmiş olursun. Oraya inen rahmetten sen de payını alırsın. Allah'ın anılmadığı meclislere hiç katılma. Çünkü âlim de olsan, cahil de olsan zarar görürsün. Ayrıca oraya inecek olan İlâhî gazaptan sen de nasibini alırsın
.
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
Ey oğul!
Sofrana takva ehli mü'minleri davet et.
Tecrübe sahipleriyle istişare et
Ey oğul!
Her işinde ilim ve tecrübe sahibi kimselerle istişare et, onların fikrini almaya çalış.
Takvadan bir gemi edin
Ey oğul!
Dünya dipsiz bir denizdir. Onda niceleri boğulmuştur. Bunun için takvadan bir gemi edin. İçine îmânı yükle. Tevekkül yelkeniyle açıl. Ancak bu şekilde selâmetle yol alır, sahile çıkarsın.
Kötü komşudan uzak dur
Ey oğul!
Nice ağır yükler taşıdım. Fakat kötü komşu kadar ağır bir yüke rastlamadım. Nice acılar tattım, fakat fakirlikten daha şiddetli bir acı tatmadım.
İlimden nasibini al
Ey oğul!
İnsan fakir de olsa ilim ve hikmetiyle hükümdarların meclisinde yer alır.
Arkadaş seçimine dikkat et
Ey oğul!
Birisiyle dostluk kurmak istiyorsan, önce onu öfkelendirecek bir şey yap. Şayet öfkeli iken sana insaflı davranırsa ona yaklaş, insafsız davranırsa uzak dur.
Âhirete hazırlan
Ey oğul!
Dünyaya geldin geleli âhirete doğru yol alıyorsun. Bunun için âhiret yurdu, sana dünya yurdundan daha yakındır.
Dilini duaya alıştır
Ey oğul!
Dilini 'Allah'ım, beni affet' demeye alıştır. Çünkü öyle anlar vardır ki, o saatlerde Allah duaları reddetmez, istediğini ihsan eder.
Borçlanmaktan uzak dur
Ey oğul!
Borçlanmaktan uzak dur. Çünkü borç, seni gündüz zillete sürükler, gece de üzüntüye boğar.
Günah işlemeye cesaretin olmasın
Ey oğul!
Allah'tan öyle bir şey iste ki, günah işlemeye cesaretin olmasın. Ve Allah'tan öyle kork ki, rahmetinden hiçbir zaman ümidin kesilmesin.
Önce selâm ver
Ey oğul!
Bir cemaatin bulunduğu yere gittiğin vakit, önce onlara İslâm'ın okunu at, yani selâm ver. Sonra bir köşeye otur, onları konuşuyor halde görmedikçe sen de konuşma. Şayet Allah'ın zikrine dalacak olurlarsa sen de onlara katıl. Fakat başka bir söze geçerlerse oradan ayrıl.
Kendini anla
Ey oğul!
İki dünyada mesut olmak istiyorsan, kendini anla. Okuyup bilgili olmaya çalış. Çalış ki, bilenle bilmeyen bir olmaz.
Tembel olma
Ey oğul!
Tembel olma. Tembellik bedbahtlık alâmetidir.
Acele etme
Ey oğul!
Acele etme, acele şeytan işidir.
Güler yüz göster
Ey oğul!
Ahlâkını düzelt. Dostuna da, düşmanına da güler yüz göster. Ancak değerin ve itibarın kırılacak derecede hareket etme.
 

_SeNaToR_

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,220
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Allah(s.w.t) Razı olsun kardeşim.
 

ayşe.a

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Tem 2008
Mesajlar
3,140
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
selamun aleyküm emeğine sağlık kardeşim çok hayırlı paylaşımlar aktarmışsın Rabbim razı olsun..
selam ve dua ile...
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
Orta yolu tut
Ey oğul!
Her şeyin hayırlısı olan orta yolu tercih et.
Yolda dikkatli yürü
Ey oğul!
Yolda yürürken yüzünü gözünü oraya buraya çevirme ki, gönlün vesvesede kalmasın.
Mecliste önce oturma
Ey oğul!
Bir cemaat içinde bulunduğunda onlar ayakta iken oturma. Oturdukları zaman sen de oturuver.
Yollara tükürme
Ey oğul!
Bıyık ve sakalınla oynama. Parmağını burnuna sokma. Yollara tükürme, sesli sümkürme. Elinle sinek kovalamayı terk et.
Az konuş
Ey oğul!
Sükût ve teenni ile hareket et. Az konuş. Çok konuşmak, yanılmaya sebeptir.
Sözü fazla dağıtma
Ey oğul!
Konuşurken sözü fazla dağıtma. Aksi takdirde şerefine zarar gelir. Konuşurken başkalarını utandırma. Kaş göz işareti yapma.
Güzel ve lâtif sözleri duymaya çalış. Fazla hayrete düşme. Sözün tekrarlanmasını isteme. İnsanları güldürecek ve kendini maskara edecek sözlerden sakın.
Atıp tutma
Ey oğul!
Kimse hakkında atıp tutma.
Fazla ısrar etme
Ey oğul!
Senden bir şey istendiği zaman, elinden geliyorsa vermeye çalış. Birinden bir şey istediğinde de fazla ısrar etme.
Dinde tartışmaya girme
Ey oğul!
Dinle alakası olmayan meselelerde aksi vaki ise tartışmaya ve münakaşaya girme.
Fakirliğini kimseye açma
Ey oğul!
Acizliğini ve fakirliğini hiç kimseye, hattâ ailene dahi açma ki, onların yanında itibarın düşmesin, sözünü dinlemez olmasınlar.
Hizmetçilerle şakalaşma
Ey oğul!
Hizmetçi ve benzeri kimselerle şakalaşma. Çünkü bunlarla şakalaşmak hakaret ve düşmanlığa sebep olur. Onlara öyle muamele et ki, hem seni sevsinler, hem de senden korksunlar.
Şiddetten sakın
Ey oğul!
Çocukları ve elinin altındakileri terbiye ederken şiddetten sakın. Öfkelendiğin vakit vakarla geçiştirmeye çalış. Mümkün olursa sövüp dövme ki, aksi takdirde onların gözünde mehabetin yok olur.
Kendini ve çocuklarını övüp durma.
Hayasız gençlerle ve o halde olan kız çocukları ile ülfet etme. Çünkü dünya ve âhirette mezellete sebep olur.
Önce düşün
Ey oğul!
Bir kimse ile bozuşursan, dilini tut ve makbul olan sözü söyle. Önce düşün, sonra söze giriş.
Herkesin değerini ve layık olduğu hürmeti muhafaza eyle.
Azla yetin
Ey oğul!
Bir kimsenin davetinde bulunduğun vakit, azla yetin. Dalkavukluk edip de o yemeği övmekle başkalarının yemeğini kötüleyip tahkir etme.
Misafirlikte gözlerine dikkat et
Ey oğul!
Bir kimsenin evinde misafir kaldığın vakit gözlerine dikkat et. Her tarafa bakıp durma. Durumuna vakıf olduktan sonra dine aykırı da olsa sırrını ifşa etme.
Elini çek
Ey oğul!
Emanete hıyanetten elini çek.
Kimseye açma
Ey oğul!
Bir işe başladığın zaman, meydana gelmeden önce kimseye açma ki, mahcup düşmeyesin.
Çok ver
Ey oğul!
Sadakayı çok ver. Mal sevgisini gönlünden çıkar.
Razı ol
Ey oğul!
Doğru söyle, Allah'tan gelene razı ol.
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
Yemekte şunlara dikkat et
Ey oğul!
Yemekten önce ve sonra ellerini yıka. Bu hal fakirliğini giderir, göze kuvvet verir.
Çok yemek kalbe katılık ve gaflet verir. İbadette tembelliğe sebep olur.
Yemeğin başında Bismillah, sonunda Elhamdülillah, ortasında da nimetin Allah'tan geldiğini düşün.
Tek elle ekmeği koparma. Bu hareket kibirli insanların âdetidir.
Yemeğin başında ve sonunda bir parça tuz yemek birçok hastalığa karşı devadır.
Lokmayı küçük tut ve iyice çiğne.
Misafir geldiği zaman mümkünse yemeği büyük kaba koy, berekete sebep olur.
Yemek yerken önünden al, ekmeğin ve tabağın ortasından alma.
Elinden ekmek ve yemek parçası düştüğünde al, temizle ve öyle ye.
Sıcak olan yemeğe soğutmak için ağzınla üfleme, soğuyuncaya kadar bekle.
Yemeği çabuk yeme.
Hurma ve kayısı gibi sayılabilir meyveleri teker teker ye, çifter çifter yeme ve çekirdeklerini bir tarafa topla.
Yemek arasında çok su içme. Su içerken bardağın içine bak. İçine uygunsuz bir şey düşmüş olmasın. Suyu içerken üç nefeste içiver.
Yemeğe herkesten önce el uzatma.
Yemek esnasında güzel şeylerden bahset.
Sofrada bulunan arkadaşlarına ara sıra göz ucuyla bak. Yemek ve ekmeği o tarafa sür.
Misafirler çekingen davranırlarsa üç defadan fazla yemeleri için ısrar eyleme. Yemek yeme isteğin yoksa özür beyan eyle.
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
Osmanlı padişahları, zaman zaman ulemadan ileri gelenleri saraya davet ederler, lmî mütalaalarını dinleyerek istifade ederlerdi. Huzurda, âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerin tefsirleri anlatıldığı gibi, müsbet ilimler, edebî konular konuşulur, ilmî müzakereler de yapılırdı. İşte bu derslere, Huzur Dersleri denirdi. Özellikle Ramazan gibi hususiyet arzeden günlerde daha belirgin bir şekil almakta idi. Bu derslere devrin padişahı, şehzade ve yüksek devlet adamları ile özel davetliler katılırdı.

Hangi tarihte başladığı belli olmayan Huzur Dersleri'nin Osman Gazi ile başladığı söylenmektedir. Sultan III. Mustafa Hân 1759 yılında bir kanunla Huzur Dersleri denilen ve Ramazanın birinden onuncu gününe kadar devam eden bir ders ihdas etmişti.

Ramazandaki Huzur Dersleri’nin konusu dînî konular olurdu. Kâdı Beydâvî Tefsîri'nin okunması genelde âdet hâline gelmişti. Sultan II. Abdülhamîd Hân zamanında da, Huzur Dersleri verilirdi. Bu dersler, Ramazanda ikindi namazından sonra haftada 2 gün esasına göre, Yıldız'daki Çit Kasrında yapılırdı. Sultan, yüksekçe bir mindere oturur karşıda ders veren ile dinleyiciler bulunurdu.

Bu dersler, Osmanlı Devleti ve Hilâfetin kaldırılmasıyla son buldu.


selam ve dua ile...
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
Selamun Aleykum
bugun bi gazetede okudugum yaziyi sizlerle paylasmak isterim..


Nasihat bir fantezilik değildir. Bilakis dindir imandır

‘Din, nasihat üzere kaimdir’

Peygamber efendimizin arkadaşları olan Ashab-ı Kiram, yeni nazil olmuş ayetleri, tekrar tekrar birbirlerine anlatırlardı. O kadar ki, efendimizin huzurunda hep birlikte bulunurlar. Oradan ayrıldıklarında, az önce peygamberden beraber öğrendiklerini, yine birbirlerine anlatırlardı. Sıkılmadan, bıkmadan sürekli herkesin bildiğini kardeşlerine telkin ederlerdi. Zira efendimiz buyurdular ki; "Din nasihat üzere kaimdir"
Buhari’de geçen bir hadiste, Cerir İbn Abdullah (ra) diyor ki: "Resulullah (sav)’a; Namazı tam kılmak, zekâtı vermek ve her Müslüman’a nasihat etmek şartı ile biat ettim"
Nasihat’ten Ashab-ı Kiram ne anlardı?
Din kardeşinin dünyası ve ahireti ile ilgili menfaatini göstermeyi,
Kardeşinden sıkıntıyı gidermeyi,
Bilmediğini öğrenmesine yardım etmeyi,
Sırlarını saklamayı, ayıplarını gizlemeyi,
İyiliği teşvik, kötülüğü engellemeyi,
Büyüğe saygı, küçüğe şefkatin gerçekleşmesini,
Allah’a kulluğu tam yapabilmesine yardımı, anlardı.
Eleştirilmekten korkma!
Tenkit edilmekten korkma, tenkit edene teşekkür et. Nefsinle baş başa kaldığında kendini değerlendir. Hz. Ömer diyor ki: "Bana ayıplarımı hediye edenden, Allah razı olsun"

Selamun aleyküm.
Allah razı olsun paylaşım için.

Hz. Ömer diyor ki: "Bana ayıplarımı hediye edenden, Allah razı olsun"
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt