Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Dillerde bir yara:Tesadüf (1 Kullanıcı)

~Elçi~

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Haz 2007
Mesajlar
2,893
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
44
Tesadüf kelimesi; ihtimal, şans, denk gelme, uygun düşme mânâlarında veya varlık ve hâdiselerin meydana gelme sebebi olarak kullanılmaktadır. Tesadüf kelimesini kullanmada, genellikle ihtimal, şans, rastgelme ve kendi kendine meydana geliş gibi mânâlar birbirine karıştırılabileceğinden niyet ve nazar oldukça önemli olmaktadır. Hikmet ve sebebini bilmediğimiz bazı hâdiseler hakkındaki fikirlerimizi ifade ederken, inancımızda yer vermesek de, dilimizde tesadüf kelimesine yer verebilmekteyiz. Bunun temelinde bu kelimenin çoklu mânâ ihtiva etmesi yatmaktadır.



Tesadüf, hiçbir maksat gözetilmeksizin, biri tarafından tasarlanmadan, kendiliğinden meydana gelen şeyler için kullanılmaktadır. Birinin plânlayarak, özenle yaptığı bir şey veya hâdise bir başkasına rastgele, düzensiz ve tesadüfî gelebilir. İnançlı bazı insanların hikmetini bilmedikleri kimi hâdiseler için tesadüf demeleri bu duruma misâl verilebilir. Yolda yürürken hiç beklemediğimiz bir anda, hiç ummadığımız biriyle karşılaşınca, “Bugün falan kimseye rastladım.” yahut “İşe giderken tesadüfen şu zâtı gördüm.” diyebilmekteyiz. Aslında kastettiğimiz şey, bu hâdiselerin hiçbir şekilde plânlanmadığı değil, bu hâdiseleri bizim plânlamadığımızdır. Zîrâ bir zar atıldığında kaç geleceğinden, bir kelebeğin kanat çırpışına kadar bütün hâdiselerin Yüce Allah’ın takdir etmesi ve yaratmasıyla gerçekleştiğine inanırız. Bizim de, karşılaştığımız kimsenin de oradan geçeceği dakikayı “denk getirenin” Allah olduğunu biliriz; fakat “tevâfuk” yerine “tesadüf” kelimesini kullanırız. Evet, belki bize bakan yönüyle, irademiz dışında gerçekleştiği için hâdiseler tesadüfî gibi görünebilir; ancak Rabb’imize bakan yönüyle hiçbir şey tesadüfî değildir. Bu hakikati ifade sadedinde bize yakışan; dilimizde bir yara olan tesadüf kelimesini bırakıp, hâdiselerin Allah’ın denk getirmesi, uygun görmesi neticesinde “tevâfuken” cereyan ettiğini söylemektir.



Bediüzzaman Hazretleri tesadüfün muhal olduğunu birçok misâlle anlatır. O, bir eczanedeki çeşitli maddeler ihtiva eden kavanozların tesadüfî bir canlı oluşturmasının mümkün olamayacağını izah ederken, meseleyi ihtimal hesapları ile ele almaktadır. Bu nüansların farkında olan dergimizde ve benzeri yayınlarda, eşya ve hâdiselerin belli bir hikmete binaen küllî bir irade, ilim ve kudretle yaratıldığını reddetmenin ne kadar muhal olduğu anlatılmaya çalışılır.



Tesadüf kelimesini şuurlu veya şuursuz kullanma tarzlarına göre insanları üçe ayırmak mümkündür: her şeyin tesadüf olduğunu iddia eden inkârcılar, hiçbir şeyin tesadüf olmadığına inanan müminler ve mümin olsalar da hikmetini bilmedikleri bazı hâdiseler için tesadüf kelimesini şuursuzca kullananlar. Tesadüfü, bir şeyin oluş sebebi olarak görenlere göre; bir zar atıldığında, zarın üzerindeki sayılardan hangisinin geleceği insan tarafından bilinemeyeceği ve bir tercih söz konusu olmadığı için herhangi bir sayının gelmesi ihtimali tesadüfîdir. Altı sayıdan her birinin gelme ihtimalinin de matematik olarak aynı olması, onların herhangi bir sayının gelmesini tesadüfe vermelerini netice vermektedir. İhtimalî zar atma açısından bakınca her şey tesadüfî göründüğü için, bu insanlar kâinatın ve içindekilerin Allah tarafından yaratıldığını inkâra kendilerince bir kılıf bulduklarını zannetmektedir.



Tesadüfü, hâdiselerin var oluş sebebi olarak gören bilim adamları, farkında olmadan büyük bir tenâkuz içine de düşerler. Bir taraftan kendi icraatlarının tesadüfen olmadığını, uzun çalışmalar neticesinde elde edildiğini anlatırken, diğer taraftan da Allah’ın birçok hikmet ve sanatla yarattığı varlığı, tesadüflere bağlarlar. Bugüne kadar, ürettiği bir ilâcı tesadüfen meydana getirdiğini iddia eden bir bilim adamı olmamıştır. Çünkü bir ilâç üretilirken, yüzlerce madde deneme-yanılma süreciyle olgunlaşan bir bilgi çerçevesinde, hastalıklara karşı belli nispetlerde karıştırılarak tasarlanmaktadır. Bu yüzden, ilâcın bu çalışmalar neticesinde değil de, çeşitli kavanozlardaki maddelerin tesadüfen karışması neticesinde meydana geldiğini hiçbir ilim adamı düşünmez. Hâlbuki kavanozlardaki maddelerin karışması neticesinde bir ilâç elde edilmesinin de, zehirli bir karışım meydana gelmesinin de ihtimali aynıdır. Fakat ilâcın tesadüfen meydana geldiği fikrine kimse itibar etmemektedir. Eğer çok özel bir ilâç tesadüfen meydana gelmiyor ise, kâinattaki hiçbir varlık da tesadüfen ortaya çıkamaz. Kimyevî bir karışım nasıl ki kimyagerini gösteriyorsa, birçok hücreden meydana gelen insan da, kâinattaki her varlık da, onları yaratan Fâtır-ı Hakîm’i göstermektedir.



Bizler bütün varlığı yaratan ve her hâdiseyi meydana getiren bir Yüce Kudret olduğuna inanır, bunun dışındaki düşüncelerin bin bir tutarsızlık ve mantıksızlık ihtiva ettiğini biliriz. Bu konuya Tabiat Risalesi’nde dikkatleri çeken Bediüzzaman Hazretleri mealen: “Ey insan! Bil ki, insanların ağzından çıkan ve dinsizliği akla getiren dehşetli kelimeler var; imanlı insanlar da bu kelimeleri bilmeyerek kullanıyorlar. Mühimlerinden üç tanesini beyan edeceğiz. Birincisi: Varlık ve hâdiseleri sebepler icad ediyor. İkincisi: Kendi kendine teşekkül ediyor, oluyor, bitiyor. Üçüncüsü: Tabiîdir, tabiatın gereği oluyor, tabiat icad ediyor” diyerek, kâinatta cereyan eden hâdiselerin kaynağının sebepler, tesadüf ve tabiat olamayacağını gayet ikna edici bir üslûpla izah eder. Dolayısıyla, konuşmalarımızda tesadüf kelimesini kullanırken daha dikkatli olmalıyız ki, inancımızla ters düşmeyelim.
 

cakdoc

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Eki 2008
Mesajlar
1,507
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Allah razi olsun paylasim icin...
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Bugüne kadar, ürettiği bir ilâcı tesadüfen meydana getirdiğini iddia eden bir bilim adamı olmamıştır. Çünkü bir ilâç üretilirken, yüzlerce madde deneme-yanılma süreciyle olgunlaşan bir bilgi çerçevesinde, hastalıklara karşı belli nispetlerde karıştırılarak tasarlanmaktadır. Bu yüzden, ilâcın bu çalışmalar neticesinde değil de, çeşitli kavanozlardaki maddelerin tesadüfen karışması neticesinde meydana geldiğini hiçbir ilim adamı düşünmez. Hâlbuki kavanozlardaki maddelerin karışması neticesinde bir ilâç elde edilmesinin de, zehirli bir karışım meydana gelmesinin de ihtimali aynıdır. Fakat ilâcın tesadüfen meydana geldiği fikrine kimse itibar etmemektedir. Eğer çok özel bir ilâç tesadüfen meydana gelmiyor ise, kâinattaki hiçbir varlık da tesadüfen ortaya çıkamaz. Kimyevî bir karışım nasıl ki kimyagerini gösteriyorsa, birçok hücreden meydana gelen insan da, kâinattaki her varlık da, onları yaratan Fâtır-ı Hakîm’i göstermektedir.

Selamün Aleyküm güzel kardeşim.
Rabbimiz c.c razı olsun, emeğinize sağlık.. Faydalı bir paylaşımdı.. İnşallah hayırlara vesile olur.. Münkirler ve ate bilim adamları evrendeki her şeyi tesadüflerle açıklıyorlar ama, bir ilacı ''tesadüfen'' oluşturamayacaklarını kabul ediyorlar.. İlaç için bunları düşünebilen bir akıl, koskoca kainatın ve kainattaki her bir canlı aleminin ''tesadüf'' ürünü olamayacağını da akıl edebilir.. İnşallah..
Paylaşım için teşekkür ederim kardeşim.. Selam ve Dua ile, Rabbimize emanetsiniz. B)

 

~Elçi~

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Haz 2007
Mesajlar
2,893
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
44
Bugüne kadar, ürettiği bir ilâcı tesadüfen meydana getirdiğini iddia eden bir bilim adamı olmamıştır. Çünkü bir ilâç üretilirken, yüzlerce madde deneme-yanılma süreciyle olgunlaşan bir bilgi çerçevesinde, hastalıklara karşı belli nispetlerde karıştırılarak tasarlanmaktadır. Bu yüzden, ilâcın bu çalışmalar neticesinde değil de, çeşitli kavanozlardaki maddelerin tesadüfen karışması neticesinde meydana geldiğini hiçbir ilim adamı düşünmez. Hâlbuki kavanozlardaki maddelerin karışması neticesinde bir ilâç elde edilmesinin de, zehirli bir karışım meydana gelmesinin de ihtimali aynıdır. Fakat ilâcın tesadüfen meydana geldiği fikrine kimse itibar etmemektedir. Eğer çok özel bir ilâç tesadüfen meydana gelmiyor ise, kâinattaki hiçbir varlık da tesadüfen ortaya çıkamaz. Kimyevî bir karışım nasıl ki kimyagerini gösteriyorsa, birçok hücreden meydana gelen insan da, kâinattaki her varlık da, onları yaratan Fâtır-ı Hakîm’i göstermektedir.

Selamün Aleyküm güzel kardeşim.
Rabbimiz c.c razı olsun, emeğinize sağlık.. Faydalı bir paylaşımdı.. İnşallah hayırlara vesile olur.. Münkirler ve ate bilim adamları evrendeki her şeyi tesadüflerle açıklıyorlar ama, bir ilacı ''tesadüfen'' oluşturamayacaklarını kabul ediyorlar.. İlaç için bunları düşünebilen bir akıl, koskoca kainatın ve kainattaki her bir canlı aleminin ''tesadüf'' ürünü olamayacağını da akıl edebilir.. İnşallah..
Paylaşım için teşekkür ederim kardeşim.. Selam ve Dua ile, Rabbimize emanetsiniz. B)




Ve aleyküm selam aliye kardeşim
Amin teşekkür ederim.Haklısınız kardeşim.
Allah hidayet versin.Baki selam ve dua ile....B)
 

yalniz_yolcu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Şub 2008
Mesajlar
634
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
güzel bi konuya deginmissin kardesim rahman razi olsun ins...bende tesadüf kelimesini kullanmam ve inanmamda zaten bunu böyle ayrintili güzel ögrenmek çok güzel saolasin...
 

~Elçi~

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Haz 2007
Mesajlar
2,893
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
44
güzel bi konuya deginmissin kardesim rahman razi olsun ins...bende tesadüf kelimesini kullanmam ve inanmamda zaten bunu böyle ayrintili güzel ögrenmek çok güzel saolasin...


Allah c..c razı olsun kardeşim.
Rabbim bizleri doğru yoldan ayırmasın.
Bildiklerimizle amel etmeyi nasip etsin...
Selam ve dua ile..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt